Güncelleme Tarihi:
Tenor, soprano saksofoncu, besteci, caz yıldızlarının sağ kolu ve bağımsız bir yapım şirketinin kurucusu olan Ravi Coltrane, müzik eleştirmenlerine göre en az babası kadar başarılı olacak gibi görünüyor.
Babasını 2 yaşındayken kaybeden genç Coltrane'in annesi Alice evde her gün piyano ve org çalıyor, konserlerine ve kayıt stüdyolarına küçük oğlunu da götürüyordu.
Müziğe klarnet çalarak başlayan Ravi Coltrane, o zamanlar daha çok R&B, Soul ve dönemin popüler sanatçıları James Brown, Stevie Wonder, Sly Stone, Motown müziği, Earth Wind ve Fire'ı dinledi.
Daha sonra ise Prince ve Beatles’a ve Stravinsky ve Dvorak’ın senfonik müzik albümlerine yöneldi. Film müziklerinin tutkunuydu. “Caz ise, her zaman beğendiğim bir müzikti ama müziğin hayatımın en önemli unsuru haline gelmesi için gençlik yıllarımın sonuna ve ailemde de önemli değişikliklerin yaşanmasına kadar beklemem gerekmişti” diyor Ravi Coltrane.
Baba Coltrane’nin 1967'de ölümü üzerine caz hayranları peygamberlerini kaybettiklerini düşünüyorlardı. Aradan yıllar geçti. Ravi Coltrane elinde bir soprano saksofonla babasının 60’lardan kalma tanınmış davulcusunun karşısına geçti ve sopranosuyla babasının özgün sound’unu üfledi. Stüdyoya girdiler. Elvin Jones gözlerini kapadı ve yıllar öncesine, John Coltrane, McCoy Tyner ve Steve Davis'le unutulmaz "My Favorite Things"i çaldıkları o Kasım öğleden sonrasına gitti. Böylelikle Coltrane efsanesi kaldığı yerden devam etti.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
3 Kasım
Saat: 20:00