Güncelleme Tarihi:
Marmaris'in Orhaniye köyünde bulunan ve denizin içinde kumlardan oluşan 600 metre uzunluğundaki yol nedeniyle insana su üzerinde yürüyormuş hissi veren Kızkumu Plajı'nın, koruma altına alınması için harekete geçen Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, çevrecilerden önerilerini istedi.
Marmaris Çevre ve Turizm Gönüllüleri Grubu Başkanı Filiz Ersan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızkumu'nun korunması için 3 yıl önce Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) Genel Müdürlüğüne başvurduklarını söyledi. ÖÇKK'nın yerini Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğüne bırakmasıyla koruma çalışmalarının yarım kaldığını belirten Ersan, bundan dolayı taleplerini yenilediklerini kaydetti.
Kurumun korumayla ilgili bir çalışma hazırlığında olduğunu ifade eden Ersan, "Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya ile yaptığımız görüşmede daha önceki başvurularımızı dikkate alacaklarını söyledi. Bizden ayrıca Kızkumu'nu olumsuz yönde etkileyen konular hakkında görüş ve önerimizi istediler. Hazırladığımız 13 maddeden oluşan raporumuzu gönderdik" dedi.
Deniz içinde uzanan kumdan yolun daha fazla dağılmasını önlemek için ziyaretçi sınırlandırılması getirilmesi gerektiğini savunan Ersan, konulacak turnike sistemiyle bunun uygulanabileceğini vurguladı. Ersan, gerekli eksiklerin tamamlanmasının ardından UNESCO'ya başvurularak dünyada bir örneği daha bulunmayan Kızkumu'nun dünya mirasları arasında alınması gerektiğine işaret etti.
Çevrecilerin raporu
Plajın bulunduğu köyün kanalizasyon altyapısının ödenek çıktığı halde yapılmadığı bildirilen raporda, fiziki kapasitesi sınırlı olan koyda iskele yapılmasının engellenmesi ve tekne sayısına sınırlama getirilmesi gerektiği belirtildi. Raporun devamında şu ifadelere yer verildi:
"Barselona Sözleşmesi gereğince korunması gereken poseidon çayırlarının bulunduğu koya yatlar demir atarak sözleşmeyi ihlal ediyor. Koy içinde bulunan iskelelerin yıkım kararı acilen uygulanmalı, mevcut iskeleler bir tabiat oluşumu olan yola dalgaların getirdiği kumları engelliyor. Kumları getiren dalgaları engelleyen köydeki marinaya ait yüzen iskeleler uzmanlarca belirlenen uygun bir yöne kaydırılmalı. Kızkumu'nun yanına kadar gelerek yolcu indiren tur tekneleri iskeleye yönlendirilmeli."
Kızkumu Plajı
Doğal güzellikleriyle ünlü Orhaniye köyündeki adını efsaneden alan Kızkumu Plajı, bu sezon da her gün yüzlerce turisti konuk ediyor. Ziyaretçilerinin büyük çoğunluğu cip safari turlarına katılan turistlerden oluşan Kızkumu Plajı, köyün ekonomisine önemli katkı sağlıyor.
Kızkumu'nda yaklaşık bir saat kalan yerli ve yabancı turistler, poseidon çayırlarının bir arada tuttuğu kumlardan denize doğru uzanan yaklaşık 2 metre genişliğindeki yolda yürüyor. 600 metre uzunluğundaki yolu adımlayan ziyaretçiler, suyun üzerinde yürüyormuş hissine kapılıyor. Birkaç metre mesafede demirli bulunan yatlar ve teknelerin yanında yürüyen turistler, bu heyecanlı anları fotoğraf makinesi ya da kameralarına kaydederek ölümsüzleştiriyor.
Anlatılan efsaneler
Orhaniye köyü sakinlerinden edinilen bilgiye göre, Kızkumu ile ilgili iki efsane anlatılıyor. İlk efsaneye göre 3 bin yıl önce Baybassos Kenti'nin kralı, düşmanlarıyla giriştiği ve uzun yıllar süren savaşı kaybeder. Kenti ele geçiren düşmanlar, kral ile halkını öldürür. Krallığın güzelliğiyle meşhur prensesi, korsanlardan kaçmaya çalışır. Deniz kıyısına gelen ve yüzme bilmeyen prenses, gerçekleşen mucize sonucunda eteğine doldurduğu kumları serptikçe deniz üzerinde bir yol oluşmaya başlar. Havanın karanlık olması nedeniyle yolunu kaybeden prenses, eteğindeki kumlar bitince boğularak yaşamını yitirir.
Kızkumu ile ilgili diğer efsane ise güzel bir prensesin imkansız aşkıyla ilgili. Kralın kızı fakir bir balıkçıya aşık olur ancak babası evlenmelerine karşı çıkar. Birbirlerini çok seven iki genç, kraldan gizli sık sık buluşur. Kayıkla denizden gelen balıkçı genç, her defasında prensesin yaktığı ateşi görerek sevgilisinin bulunduğu yere gelir. Durumdan şüphelenerek askerlerine kızını takip ettiren kral, gizli buluşmalardan haberdar olur.
Bir gece kızını yakalatan kral, askerlerine ateşle işaret vermesini söyler. Işığı gören balıkçı askerlere doğru gitmeye başlar. Askerlerin elinden kaçan prenses, koyun karşısına geçerek sevgilisini kurtarmak için denize atlar. Bu sırada bir mucize gerçekleşir ve prensesin adım attığı her yer kuma dönüşür. Kızın peşinden koşan askerler ise suya gömülür. Bu sırada askerlerden birinin fırlattığı ok, kıza saplanır. Prensesten akan kan, denizi kırmızıya boyar. Genç balıkçı ise kızı alarak sandalıyla uzaklaşır ve bir daha kimse onları görmez. O günden sonra da koy, Kızkumu olarak adlandırılır.