OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 02, 2000 00:00
EFSANE BÄ°R ÅžARKI: AMERICAN PIE (II. Bölüm) Åžarkının sözleri üzerine yapılan deÄŸerlendirmeleri sunmaya devam ediyoruz...I was a lonely, teenage bronkin' buckWith a pink carnation and a pickup truck,But I knew I was out of luckThe day the music died. "A White Sport Coat (with a Pink Carnation)" Marty Robbins'in 1957 tarihli liste ÅŸarkısının adı. Daha sonra Jimmy Buffet "A White Sport Coat with a Pink Crustacean" isimli bir albüm çıkardı. Pikap (pickup truck) ise özellikle Texas'ta cinsel bağımsızlığın sembolü olan bir taşıttı. I started singin':Bye bye, Miss American Pie.Drove my Chevy to the leveeBut the levee was dry.And them good old boys were drinkin' whiskey and rye, singin':This'll be the day that I die:This'll be the day that I die. Now for ten years we've been on our own.And moss grows fat on a rolling stone,But that's not how it used to be. Bu ÅŸarkı, Buddy Holly'nin ölümünden 10 sene sonra yazıldı. Åžarkının bu kısmında Muddy Waters'ın "Rolling Stone Blues" adlı ÅŸarkısına gönderme yapılıyor. Ãœnlü Ä°ngiliz grup Rolling Stones da ismini, bu ÅŸarkıdan esinlenerek aldı. "The Rolling Stone" aynı zamanda Bob Dylan'ın "Like a Rolling Stone" ÅŸarkısına bir gönderme de olabilir deniyor. O tarihlerde Dylan evinde oturup yazdığı ÅŸarkıların teliflerini yiyen bir müzisyendi...Tabii Ä°ngiliz rock grubuna da gönderme yapılıyor olabilir çünkü o sıralarda Mick Jagger ve arkadaÅŸları, vergi vermemek için çeÅŸitli ülke vatandaÅŸlıklarına giriyorlardı. "Yuvarlanan taÅŸ üzerindeki ÅŸiÅŸmanlayan yosun ifadesi" ile anlatılmak istenen her ne ise çok farklı ÅŸekillerde yorumlanabilir. Hatta yuvarlanan taÅŸ yosun tutmaz atasözü de hatırlatılıyor olabilir. Çok kesin ÅŸeyler söylemek mümkün deÄŸil.When the Jester sang for the King and QueenIn a coat he borrowed from James DeanIn a voice that came from you and me"The Jester", ÅŸarkıda daha sonra anlaşılacağı üzere Bob Dylan'ı simgeliyor. 'The King and the Queen' yani Kral ve Kraliçe'nin, bir Martin Luther King mitingi sırasında orada olan ve mitinge konuk sanatçı olarak katılan Bob Dylan'ı dinleyen John F. Kennedy ile eÅŸi Jackie Kennedy olma ihtimali çok yüksek. Kennedy'nin baÅŸkanlık yaptığı döneme, Lerner&Loewe imzalı oyuna "Camelot" denilmektedir. Oyunda Richard Burton, Julie Andrews ve Robert Goulet baÅŸrolleri paylaşıyordu. Ä°yi ve soyluyu arama serüveninin sergilendiÄŸi oyun iyimserlik ve masumiyet temaları üzerine yoÄŸunlaşıyordu. Bir çok insana göre Kennedy'nin baÅŸkanlık yaptığı dönem masumiyet ve iyiliÄŸin egemen olduÄŸu bir dönemdi. Kennedy ve çalışma arkadaÅŸlarını Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri olarak deÄŸerlendirenler oldu. Ama Kennedy'nin bir suikast sonucu öldürülmesi bu peri masalının da sonu oldu. Aynı dönemde yaÅŸanan Vietnam Savaşı'ndaki insan kıyımı da insanları umutsuzluÄŸa sürükleyen bir baÅŸka önemli olaydı.Aynı satırlarda sözü edilen kırmızı ceket, James Dean'in "Rebel Without a Cause" adlı filminde giydiÄŸi rüzgarlık olsa gerek deniyor... Filmde Dean, rüzgarlığını, daha sonra öldürülecek bir arkadaşına ödünç verir. Dean'in babası, bu arkadaşın öldürülüşüne tanık olur ve ölen kiÅŸinin kendi oÄŸlu olduÄŸunu sanır. Bob Dylan, "The Freewheelin'" adlı albümünün kapağında bu vurulma sahnesine benzer bir resim kullanır. Ãœzerinde, elbette kırmızı bir rüzgarlık vardır. Dylan aynı zamanda Ä°ngiltere Kraliçesi'nin huzurunda uygunsuz bir kıyafetle ÅŸarkı söylemiÅŸ bir sanatçı. Bu satırlarda Dylan'ın hırpanî kıyafetlerine gönderme de yapılıyor olabilir. 'Senden ve benden gelen ses' sözü ile Dylan'ın eÄŸitimsiz, sıradan sesi ile halkın sesini temsil ettiÄŸi söylenmiÅŸtir. Dylan'ın folk sanatçısı olması nedeniyle kitlelerin müziÄŸini yaptığı da ifade edilmiÅŸtir.Oh, and while The King was looking downThe Jester stole his thorny crown.The courtroom was adjourned.No verdict was returned. "AÅŸağıya bakan Kral", ölüp cennete gitmiÅŸ Kennedy olabilir. "Dikenli tacı ile Ä°sa" sözü çocukların BaÅŸkan'dan çok Dylan'a kafalarını çevirdiklerini ima ediyor olabilir. Kennedy suikastını araÅŸtıran Warren Komisyonu katilin kim olduÄŸu konusunda kesin bir karara varamamıştı. Bunda Jack Ruby'nin, cinayet zanlısı Lee Harvey Oswald'ı öldürmesi de önemli bir rol oynamıştı. Söz konusu kral, Elvis de olabilir. Dylan, Elvis kadar ünlü bir sanatçı olmak istediÄŸini söylermiÅŸ hep...And while Lennon (or Lenin) read a book on Marx,The quartet practised in the park,And we sang dirges in the dark,The day the music died, we were singin': Bu kısım, ÅŸarkıda çifte anlam taşıması açısından en ilginç yerlerden biri. Vladimir Lenin, komünizmin babası. Karl Marx'ın ideolojisini benimseyip uygulayan Lenin, John Lennon'un da sıkı bir takipçisi olduÄŸu bu ideolojinin dünyaya yayılmasına önderlik etti. Dörtlükteki Lenin'in Lennon olma olasılığı da hayli yüksek. Çünkü Lennon da sıkı bir sosyalistti. Düşünceleri The Beatles'ın müziÄŸini derinden etkilemiÅŸti. Öte yandan, Marx'ın Groucho Marx olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır deniyor ama...Nedenine gelince: Åžarkının yazıldığı dönemde John Lennon/Groucho Marx isimleri üzerine yapılan oyunlar pek popülerdi. The Firesign Theatre adlı bir grup "How can you be in two places at once when you're not anywhere at all" adlı bir albüm çıkarmış, albümün kapağına da John Lennon ile Groucho Marx'ı gösteren bir resim koymuÅŸtu. Karanlıkta söylenen ağıtlar ise Buddy Holly'nin ölümü üzerine söylenen matem ÅŸarkıları olabilir.Bye bye, Miss American Pie.Drove my Chevy to the leveeBut the levee was dry.And them good old boys were drinkin' whiskey and rye, singin':This'll be the day that I die:This'll be the day that I die.Helter Skelter in the summer swelter,The birds flew off with a fallout shelterEight miles high and fallin' fastLanding' foul on the grass,The players tried for a forward pass.With the Jester on the sidelines in a cast. 'Helter Skelter' bir Beatles ÅŸarkısı. 'White' isimli albümlerinde yer alıyor. Åžarkının, Charles Manson ve müritlerinin Sharon Tate cinayetini iÅŸlemesinde esin kaynağı olduÄŸu söyleniyor. "Summer swelter" uzun ve sıcak geçen 1967 yazını simgeliyor olabilir. Sözü edilen sığınak ise atom bombasından korunmak için o sıralarda hemen her evin arka bahçesinde yapılan sığınaklar olmalı deniyor. İçlerinde konserve yiyecek, ÅŸiÅŸe su gibi temel ihtiyaç maddeleri depolanırdı. Ayrıca bu sığınaklara girmek isteyen komÅŸulara karşı tüfekler de el altında bulunurdu. 50'li yıllarda ABD'de, Ruslara karşı yürütülen yoÄŸun bir propaganda kampanyası vardı. Rusların elindeki atom bombaları, ABD hükumetince insanları sürekli bir halkı korkutma aracı olarak kullanılıyordu. Ä°nsanlara TV aracılığı ile Sovyetlerin büyük bir tehdit olduÄŸu konusunda telkinde bulunuluyordu. Ama Rusya'nın esas tehdit unsuru olması ABD'nin dibindeki Küba'ya füze bataryaları yerleÅŸtirilmesi sonrasında olmuÅŸtur.Nükleer savaÅŸ korkusu 1968 baÅŸkanlık seçimleri kampanyalarında da kullanıldı. Arizonalı Cumhuriyetçi Barry Goldwater son derece muhafazakâr bir saÄŸcı parlamenterdi. Kennedy'nin ölümünden sonra baÅŸkanlık görevini devralan Lyndon Johnson'a karşı yarışıyordu. Ä°ÅŸte bu kampanyalar sırasında televizyonda yayınlanan bir reklam çok ünlü oldu. Reklamda küçük bir kız çocuÄŸu masmavi gökler altında, yeÅŸillikler içinde güle oynaya çiçek toplarken bir yandan da otoriter bir erkek sesinin geriye saydığı duyuluyordu. Geri sayım sonra erdiÄŸinde bir atom bombası kaynaklı bir mantar bulutu ortalığı kaplıyordu. Reklam sadece bir kez yayınlandı gerçi ama Goldwater'ın ülkeyi bir nükleer savaÅŸa sokabileceÄŸi düşüncesi halk arasında hızla yayıldı ve Goldwater, seçimlerde Johnson karşısında hezimete uÄŸradı. Johnson 1964'te baÅŸkan seçildi ancak dört sene sonraki seçimlerde aday olmayı reddetti. Bunun nedeni, Vietnam Savaşı politikasına halktan gelen tepkiydi. The Byrds'ün "Eight Miles High" adında bir ÅŸarkısı vardı. Åžarkı uzay üzerine yazılmıştı. Ama uyuÅŸturucu maddelere yapılan göndermeler nedeniyle yasaklanmıştı. Åžarkı bu nedenle yasaklanan ilk ÅŸarkı oldu. "Fallin' fast" uyuÅŸturucu sarhoÅŸluÄŸundan ayılmayı ifade eden bir söz. "Landing proud on the grass" da yine dönemin uyuÅŸturucu terminolojisinde popüler bir sözdü. Grubun bir üyesi uyuÅŸturucu bulundurmaktan tutuklanmıştı. Bazı grup üyeleri ise uçakla uçmayı reddettikleri için gruptan ayrıldılar. "Fallout shelter" bombadan korunmak için yapılmış sığınaklara verilen isim. The Byrds'ün 'Eight Miles High' adlı ÅŸarkılarının yer aldığı albümlerinin adı, beÅŸinci boyut anlamına gelen "Fifth Dimension" idi. Bu beÅŸinci boyut'un sözkonusu sığınakları ifade ettiÄŸi düşünülüyor. 50'li yıllarda bilim-kurguya büyük bir ilgi vardı ve söz konusu sığınakların fütüristik bir anlamı olduÄŸu düşünülüyordu. The Beatles'ın 'Helter Skelter' adlı ÅŸarkılarının içinde "that went I'm coming down fast but I'm miles above you" (hızla yerin altına iniyorum, ama senden millerce yüksekteyim aslında) ÅŸeklinde bir bölüm yer alıyor. Bu arada "Landed foul on the grass"ın bir beyzbol terimi olduÄŸunu hatırlatmak gerekiyor. Beyzbolda vurucunun vurduÄŸu top eÄŸer puan kazandırıcı yere düşmez de puan kazandırmayan alana düşerse maçı anlatan kiÅŸi "It landed foul" der. Sonraki satırda yer alan "forward pass" da bir Amerikan futbolu terimi olup "ileri pas" anlamına geliyor ve oyunda avantajlı bir durumu tasvir etmekte kullanılıyor. Don McLean beyzbol ve Amerikan futboluna göndermeler yaparak bu son derece "Amerikan" oyunlarla ÅŸarkının nostaljik duygusunu güçlendirmek istemiÅŸ olabilir denmekte..."Jester on the sidelines in a cast" yine Bob Dylan'a gönderme yapılan kısımlardan biri. O dönemlerde Dylan çok ciddi bir motosiklet kazası geçirmiÅŸ ve boynunu kırmıştı. Bu nedenle müzik dünyasından uzak kalan Dylan'ın yokluÄŸunu fırsat bilen diÄŸer müzisyenlerin piyasaya hakim olma çabalarından söz ediliyor olabilir bu satırlarda. *****Devamı haftayaK.Bileci - 2 Ekim 2000, Pazartesi Â
button