Güncelleme Tarihi:
Aydın'ın ulusal kahramanı Yörük Ali Efe, bıyıklı mıydı, bıyıksız mıydı; yoksa sarışındı da bıyıkları ondan mı görünmüyordu?.. Ali Efe köse miydi, değil miydi?.. Aydın'da geçtiğimiz aylarda başlayan bu tartışmalar, bugün efeler diyarı Ege'nin tüm illerine yayılmış durumda. Ama tüm bu tartışmalara Yörük Ali Efe'nin oğlu, son noktayı koyarak babasının sarışın ve bıyıklı olduğunu, köse olmadığını açıkladı.
Her kesimden farklı sesler yükseliyor, ama bir türlü Yörük Ali Efe'nin bıyıklı mı, bıyıksız mı olduğunda karar kılınamıyordu. Egelilerin bir bölümü, ‘‘Bıyıksız efe olmaz’’ diye tuttururken, bir bölümü ‘‘Eğer köseyse, bıyıksız efe olur. Bunların bir örneği de Yörük Ali Efe’’ diyordu. Bir bölümü de -ailesinin de söylediği buydu- sarışın olduğu için bıyıklarının fotoğraflarda belli olmadığını belirtiyordu...
Bir sonuca varabilmek için tüm bu tartışmalarda en başından bakmakta yarar var..
Tartışmayı bıyıksız heykel başlattı
Kurtuluş Savaşı yıllarında, Yunan ordusunu yıpratarak Türk birliklerinin toparlanmasını sağlayan Yörük Ali Efe'nin anısına, ölümünden 46 yıl sonra, Aydın'a heykelinin dikilmesi kararlaştırıldı. Aydınlılar Vakfı İstanbul Şube Başkanı Ünal Uyguç'un girişimleri, Mimar Sinan Üniversitesi'nden Prof. Dr. Taner Başoğlu'nun tasarımı, Emlak Bankası'nın finansmanıyla Efe'nin fiberglas heykeli yapıldı. Heykel, Aydın'ın İstasyon Meydanı'nda Yörük Ali'nin Bey Camii'nin minaresinden mitralyözle ateş açan Yunan askerini tek kurşunla öldürdüğü yere yerleştirildi.
Gençlik yıllarından itibaren bıyık bıraktığı savunulan Yörük Ali'yi bıyıksız, bacak bacak üstüne atmış, elinde tüfekle tasvir eden anıt, Milli Savunma Bakanı ve Aydın Milletvekili İsmet Sezgin ve Efe'nin yakınlarının da katıldığı törenle, 7 Eylülde Aydın'ın düşman işgalinden kurtuluş şenliklerinde açıldı. Ancak Aydın Efeler Derneği Başkanı Cafer Sağdıç, ‘‘Bıyıksız efe olmaz’’ diyerek ilginç bir tartışmanın ateşini yaktı. Sağdıç, heykelin figür hatalarıyla dolu olduğunu ve oldubittiye getirildiğini ileri sürerek şunları söyledi:
‘‘Bu konuda pek çok şikayet alıyoruz. Tepkimizi açılış töreninde dile getirmek istedik, ama gölge düşmesin diye ses çıkarmadık. Giyim tarzı, oturuş biçimi de onu anlatmıyor. Bu efe heykeli, efeliğe hakaret. Yörük Ali Efe'nin Bey Camii minaresindeki Yunan subayını düşürmesi sembolize edilmeli. Bunun için de oturan Efe değil, nişan alan Efe figürü kullanılmalıydı.’’
Efeliğin ölçüsü bıyık değildir
Aydın'ın ANAP'lı Belediye Başkanı Hüseyin Aksu ‘‘Efe bıyıksız da olur’’ diyerek bıyık kavgasına yeni boyut getirdi. Sanatçının işine karışamayacağını, figür hatası olduğunu söyleyenlerin de Yörük Ali'yi Yunan askerini vururken tasvir eden bir başka heykel yaptırabileceklerini söyleyen Başkan Aksu, ‘‘Eleştiren kişilerin sanatla ilgisi yok. Siyasi görüşleri nedeniyle laf ediyorlar’’ dedi.
Aydın'ın ulusal kahramanının heykeliyle ilgili tartışmalar kısa sürede tüm Ege'ye yayıldı. Manisa'nın Kula ilçesinde işadamı Ahmet Erdil, ortaya tarihi fotoğraflar koydu. Erdil, Yörük Ali'nin grubunda düşmana karşı direnen Essanoğlu Mehmet Efe'nin yeğeni olduğunu söyleyerek ‘‘Elimde Ali Efe'nin 75 yıl önce grubuyla çekilmiş fotoğrafı var. Orada da bıyıklı’’ dedi. Balıkesir'in Çay Mahallesi Muhtarı Abdullah Adıay da tartışmaya katıldı ve Yörük Ali'nin bıyıksız olduğunu iddia ederek başka bir fotoğraf ortaya attı. Muhtar Adıay, işgal yıllarında Balıkesir'deki efelerin karargâh gibi kullandıkları kahvehaneyi o dönem ‘‘Kara Adil’’ lakaplı dayısının çalıştırdığını ve hepsini tanıdığını söyledi.
Adıay, ‘‘Babam bana, Anzavur Ahmet Bey tarafından Balya'da çıkarılan isyanı bastırmak için Yörük Ali'nin dayımın kahvesine geldiğini söylerdi. O zaman çekilen fotoğraf da hala elimizde. Tartışmaya gerek yok, efeler köse de olabilir. Köseyse bıyıksızdır. Efelik, yiğitlik, bıyıkla ölçülmez. Ali Efe'nin kahramanlığı dillere destan’’ dedi.
Babam Yörük Ali köse değildi
Tepkiler yoğunlaşınca, heykeli yaptıran Aydınlılar Vakfı İstanbul Şube Başkanı Ünal Uyguç, önce heykelin önünde basın toplantısı düzenledi, Ali Efe'nin bir zamanlar bıyıksız olduğunu anlattı, ancak kimseyi ikna edemedi. Ege'deki yörük ve efe giysileri üzerine inceleme yapan mimar Zafer Esi de, ‘‘Oldu bittiye getirilmiş. Cepkenin kolları, tüfeğinin kayışı, tetiği yok. Efe bıyıksız. Figür eksikliği ve yanlışlarıyla dolu’’ görüşünü savundu.
Bunun üzerine Ünal Uyguç, ‘‘Hatamızı düzelteceğiz. İlk heykel Aydın'ın kurtuluş gününe yetiştirilmek için aceleye getirilmişti. Yıllar sonra Yörük Ali Efe'nin heykelini diktik. Teşekkür edeceklerine eleştiriyorlar. Mezarının nerede olduğunu bilmeyenler de bunların arasında. Şimdi yerine tunçtan yenisini yerleştireceğiz. Efe'ye bıyık takacağız. Zaten bıyıklı olmasını ailesi de istedi’’ dedi. Heykel, sökülüp İstanbul'a götürüldü.
Yörük Ali'nin 9 çocuğunun sondan üçüncüsü olan hikayeci-yazar Cengiz Yörük ise, tüm bu tartışmalara şu açıklamayı yaparak son noktayı koydu:
‘‘Heykeltıraş Başoğlu'nu özkardeşim gibi severim. Ben onun ağabeğiyim. Babam sarışına kaçan bir tipti. Belirsiz bir bıyığı oldu. Bıyık bıraktığı zaman bunu hiç abartılı yapmadı. Halkın babamı bu denli sahiplenmesi ve bıyık üzerinde bu kadar durması üzerine, sanatçı heykeli bronza dökerken benim tarifimle bıyığını ekledi. Heykel çok güzel oldu. Haşmetli bir zarafeti var. Babam efsaneleştirildiği ve sanıldığı gibi dev cüsseli bir efe değildi. 1.70 boyundaydı ve çok zarifti. Ama halkın onu bu denli sahiplenmesi, beni memnun etmiştir.’’
İşte bıyıklı heykel
Yörük Ali Efe'nin tunçtan yeniden dökülen ve bu kez bıyıklı yapılan heykeli, çok yakında yeniden kaidesine konulacak. Heykeli yapan Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü ve Türkiye'nin önde gelen heykeltıraşlarından Prof. Dr. Tamer Başoğlu, aynı zamanda Yörük Ali ailesinin de çok yakını ve hemşerisi. Yörük Ali Efe öyküleriyle büyümüş. Babası da tıpkı Yörük Ali gibi Kurtuluş Savaşı'na katılmış. Kendi babasının heykelini yapar gibi, heyecanla, özenle ve zevkle çalışmış. Henüz daha bıyığı terlememiş bir delikanlı iken Yunan karakolunu basan Yörük Ali'yi, o genç haliyle bıyıksız yaparak, Türk gençlerine, Aydınlı gençlere bir mesaj vermek, bir lideri tanıtmak istemiş... Prof. Başoğlu, Yörük Ali'nin oğlu hikayeci-yazar Cengiz Yörük'ün isteği üzerine, heykeli bronza dökerken bıyık eklediğini belirtiyor.
KİM KİMDİR
Yörük Ali Efe, 1895'te Sultanhisar'ın Kavaklı Köyü'nde doğdu. Ailesi Sarı Tekeli Yörük aşiretine mensuptu. Yörük Ali, 27 Mayıs 1919'da, Aydın'ın Yunanlılar tarafından işgali üzerine gönüllü ordusuyla Donduran Köyü'nden hareket etti. 16 Haziran sabahı Yunanlıların Malgaç Çayı kenarındaki karakolunu basıp düşmanla çarpıştı. Çarpışmadan galip gelen Yörük Ali, böylece bölgede Kurtuluş Savaşı'nın ilk milis hareketini gerçekleştirip milli mücadele ruhu uyandırıldı. 27-30 Haziran 1919'da düşmanla savaşıp bozguna uğratarak Aydın'a girdi. Düşman, Bey Camii'nin minaresine yerleştirdiği mitralyözle halkı ve milisleri şehit ederken, Yörük Ali Efe, emsalsiz bir cesaret göstererek minaredeki Yunan askerini tek kurşunla öldürerek makineli tüfeği susturdu. Yörük Ali, Bey Camii'nin minaresine Türk Bayrağı astı. Milli kahraman ilan edilen Yörük Ali Efe 23 Eylül 1951'de Bursa'da vefat etti. Şimdi Aydın Yenipazar Muslukuyu Mezarlığı'nda yatıyor.