Editörden

MerhabaKısa ama çok etkili bir ‘evrimsel’ geliÅŸme sonucu, insanoÄŸlu, kendi saÄŸlığına ve ömrüne çok radikal müdahalelerde bulunabilecek bir düzeye sıçradı. Bu ‘evrimsel’ geliÅŸmenin kilometre taşını, mesela DNA’nın çifte sarmal yapısının bulunduÄŸu 1953 yılından da baÅŸlatabiliriz, veya genlerin bir bir bulunmaya baÅŸladığı 1980’lerden de. Bu, olayın genetik yönü.Tıp bilimi öte yandan canlı olayının baÅŸladığı ve bittiÄŸi hücre içine dikti. Hayatı tetikleyen döllenmeyi ele aldı. Oradaki ilk hücreleri Äžkök hücreleri- tanıdı. Moleküler biyoloji ve embriyoloji, insanın kendini biyolojik olarak yeniden ele almasının koÅŸullarını oluÅŸturdular.Artık yeni tıp ve olanaklarından bahsedebiliriz.Tabii, yeni tıp ile birlikte yeni insandan da...Yeni tıbbın vaadleri bitmek bilmiyor.Bizi parça parça, organ organ, doku doku yenilemeyi gündeme getiriyor.GenetiÄŸimizi ‘iyileÅŸtirmek’, yani bizi biz yapan temel özelliklerimizi ve doÄŸuÅŸtan gelen yeteneklerimizi geliÅŸtirmek istiyor.Hiç itirazım yok. Sizin var mı?Bu sürecin içindeyiz. Ufaktan ufaktan baÅŸladılar. Bu büyük geliÅŸmeyi izleyenler için 10 hele 20 yıl sonrasını görebilmek zor deÄŸil...* * *Dikkatinizi çekmek istediÄŸimiz ikinci haberimiz, gençlerin Ankara’da projeler gerçekleÅŸtirmek için ‘Bilim Kampı’na girmeleri. Bu tür yaratıcı bilimsel teknolojik eÄŸitim süreçlerinin hemen her kademede ülke çapında yaygınlaÅŸtırılmasının önemini anımsatmanın gereÄŸi var mı?* * *‘Sultan’ın Orgu’ yazısı ilginç bir öykü. Belki kiminiz, bugünkü bilim ve teknloji kültüründen yoksunluÄŸumuzun, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸunun hızla çöküşe gidiÅŸinin düşünce izlerini bu öyküde bulacaksınız.Bir yanda 1490’ların Ä°ngiltere’si ve bu ülkenin teknolojik yaratıcılığının çok baÅŸarılı bir örneÄŸi olan bir org. Öte yanda bu orgun karşısında küçük dilini yutan PadiÅŸah III. Mehmet ve arkasından orgu parçalayan sonraki PadiÅŸah Sultan Ahmet...* * *Gelecek cumartesi yeniden birlikte olma umuduyla, sevgiler ve saygılar.EditörÂ