Editör

2. Ulusal Ceviz Sempozyumu UludaÄŸ Ãœniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nün organize ettiÄŸi 2. Ulusal Ceviz Sempozyumu yapıldı. Sempozyumda, mobilyadan kozmetiÄŸe, pastacılıktan yemek sanayiine geniÅŸ tüketim alanına sahip cevizin üretiminde ve pazarlamasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları ele alındı. Ãœniversitelerin yanı sıra tarım ve ormanla ilgili resmi ve özel kuruluÅŸ temsilcilerinin katıldığı sempozyumda ıslah, biyoloji, biyoteknoloji ve fizyoloji, yetiÅŸtirme teknikleri, çoÄŸaltma, bitki besleme ve sulama, bitki koruma, mekanizasyon, hasat ve muhafaza, ürün iÅŸleme ve deÄŸerlendirme, ekonomi, ormancılık konularında 36 bildiri ve 19 adet poster bildiri sunuldu. Sempozyum BaÅŸkanı Prof. Dr. Arif Soylu, sempozyumun, ceviz tarımını bir adım daha ileri götüreceÄŸine inandıklarını belirtti. Prof. Dr. Soylu, "Türkiye, yaklaşık 5.5 milyon adet aÄŸaç sayısı ve 110-120 bin ton civarındaki üretimiyle, ceviz tarımında, dünya genelinde ABD’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Buna karşın, ceviz ihracatı yetersiz düzeyde. Ä°hracatın düşük düzeyde olmasının, ceviz üretiminde çeÅŸit standardının bulunmaması ve bahçelerdeki verimsizlikten kaynaklanıyor. Sempozyum, ülkemizin çeÅŸitli kuruluÅŸlarında elde edilmiÅŸ bilgi ve bulguları bir araya getirip, tartışılmasına ve sorunların çözülmesine katkı saÄŸlayacaktır" dedi. Ä°TÃœ ATATÃœRK’ü Anma etkinlikleri ve YarışmaÄ°TÃœ, 9-10-11 Kasım 2005 tarihlerinde "Atatürk’ü Anma Etkinlikleri" düzenledi. Amaç, Atatürk’ün düşünce, eylem ve ilkelerinin, Cumhuriyet’in düşünsel temellerinin daha iyi anlaşılmasına ve anlatılabilmesine katkı saÄŸlamak, Cumhuriyet döneminde, özellikle mühendislik, bilim ve öğretim alanlarında yapılanları deÄŸerlendirmek ve bunları üç yıllık bir çalışma programı içinde bir Akıl ve Bilim Bayramı coÅŸkusu içinde gerçekleÅŸtirmek.Üç gün boyunca ortaya konacak görüşler ve yapılacak deÄŸerlendirmeler bir kitap içinde derlenip yayımlanacak. Bu çerçevede bir de ÖZDEYÄ°Åž yarışması düzenlendi. Yarışma konusu ÖzdeyiÅŸ, Atatürk’ün ÅŸu ünlü sözü: "Dünyada her ÅŸey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürÅŸit ilimdir, fendir. Ä°lim ve fennin haricinde mürÅŸit aramak gafletttir, cehalettir, dalálettir." Yarışmaya Türkiye’deki üniversitelere kayıtlı tüm öğrenciler katılabilir. Yorum yazısı 1750-2250 sözcük içerebilir. Yorum metni en geç 15 Ekim 2005 tarihine kadar; öğrenci kimlik bilgileri ile birlikte "Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi Dış Ä°liÅŸkiler Enformasyon Müdürlüğü AyazaÄŸa Kampusu 34469 Maslak-Ä°stanbul" adresine iadeli taahhütlü olarak ayrıca, Ä°letinin yerine eriÅŸtiÄŸine iliÅŸkin onay almak koÅŸuluyla, 0 212 285 3975 numaraya faks veya disiliskiler@itu.edu.tr adresine e-posta ile gönderilebilir. Ödül dağıtım töreni "Atatürk’ü Anma Etkinlikleri" sırasında gerçekleÅŸecektir.Her hafta keyifle okuyorumMerhaba,Bilim ve teknoloji gazetesi olan Hürriyet Bilim'i her hafta keyifle okuyan bir takipçinizim.İçeriÄŸiniz ve basım kaliteniz gerçekten çok güzel. Okumak ve çevremdeki kiÅŸilere sizleri tavsiye etmek benim için bir keyif.Mesajı göndermemdeki asıl sebep; 27 AÄŸustos tarihli Hürriyet Bilim'in (Sayı:195) "Bilginizi Test Edin" adlı bölümdeki son sorunun cevabının sayı 196’da "5-a" olarak gözükmesi. BildiÄŸime ve araÅŸtırdığıma göre dinamiti bulan kiÅŸi Alfred Nobel. Aslında ansiklopedi karıştırma huyumun tekrar baÅŸlamasına sebep olduÄŸunuz için hem de her hafta bilgilerimizin güncelliÄŸini koruduÄŸunuz için teÅŸekkür ederim.Hürriyet Bilim'in yolculuÄŸunun bilimin serüveni kadar uzun sürmesi dileÄŸimle Ahmet Haluk Manavahmethaluk@hotmail.comBÄ°LÄ°M’den yanıt: Sayın Haluk, Hürriyet BÄ°LÄ°M’e iliÅŸkin olumlu düşüncelerinize teÅŸekkür ederiz. Tabii ki dinamiti bulan Alfred Nobel’dir. Bunu düzeltiyoruz. Tatil aciliyeti içinde bu yanlışlık yapıldı ve dikkatlerden kaçtı; düzeltir özür dileriz.DoÄŸa-Bilim SiyasetNew Orleans’ı vuran Katrina kasırgası, aslında, doÄŸa-bilim- toplum ve siyaset arasındaki iliÅŸkileri yeniden gözler önüne seren ve üzerinde tartışılması gereken bir örnek olay sunuyor bizlere. New Orleans kenti, çok özel bir yerleÅŸim yeri. İç sayfalarımızda kesitte göreceÄŸiniz gibi, kent çevresindeki suların altında bulunuyor ve bir takım bentlerle, yükseltilerle koruyor... Ancak özellikle Missisippi nehrinin taşıdığı topraklar ve yarattığı lagün konumu, kent için büyük problemler yaratıyor. Kent giderek batıyor.. Kent ayrıca, kasırgalar bölgesinde bulunuyor. Bu, okyanus sularının bentleri aÅŸarak kenti basma olasılığını gündeme getiriyor. Bu durumda, bilim devreye giriyor. Åžimdi, ilgili bilim dünyasında üç yıl önce yapılmış bir araÅŸtırma güncel. Durmadan bu araÅŸtırmaya referans verilmekte. New Orleans Ãœniversitesi bilim adamları, taa üç yıl önce, Missisippi nehrinin yarattığı sorunları incelemiÅŸler ve ‘Kent Batıyor, bir kasırga kenti hepten mahvedebilir’ diye öngörüde bulunmuÅŸlardı.Bilim adamları ayrıca kenti kurtarmak için neler yapılması gerektiÄŸi konusunda da önerilerini geliÅŸtirmiÅŸlerdi. Bu araÅŸtırma, Scientific American dergisinde yayımlandı. Bilim, doÄŸayı ve kenti incelemiÅŸ, verileri bir araya getirmiÅŸ, durumu analiz ederek ortaya sermiÅŸ ve görevini yapmıştı.Bu araÅŸtırmadan toplumun haberi vardı. Eyaletin haberi vardı. ValiliÄŸin haberi vardı. Dolayısıyla ülkenin de haberi vardı. Hele hele Beyaz Saray’ın.Eyalet ValiliÄŸi- Belediye BaÅŸkanlığı ve Beyaz Saray. Bu üçgenin bu noktadan itibaren sorumluluÄŸu baÅŸlıyor. Yani siyasetin devreye girmesi gerekiyor. Burada duyarsızlık ve umarasızlık var. Siyaset, ülkenin esenliÄŸi için orta ve uzun vadeli önlemler almanın adı deÄŸil mi yoksa? Bush hükümetinin ise tam tersine, kenti koruyan bentlerin bakımı vb için ayrılmış parayı baÅŸka yerlere yönlendirdiÄŸini okuyoruz. Bush bunun bedelini ödeyecektir şüphesiz, bu bedel ödeme her ne kadar biz dünyalıları da ilgilendirse bile, daha çok Amerikalıların sorunu. Burada üzerinde durmak istediÄŸim konu, DoÄŸa-Bilim ve Siyaset iliÅŸkisindeki sorunlar. Çünkü bu sorunlar ülkemizde de büyük ölçüde var. DoÄŸa’nın sesine bilim kulak veriyor da. Siyaset bilimin sesine kulak vermiyor...EditörÂ