Editör

İki Türk bilim adamı Amerikan Ulusal Akademisi’ne seçildiAraştırmalarını ABD’de sürdüren Prof. Dr. Aziz Sancar ile Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi üyeliklerine seçildiler. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat tarihi öğretim üyesi. Prehistoryacı. Dünyaca ünlü Çayönü dahil çok sayıda yerleşim yerlerinde yaptığı kazılardaki bilimsel bulgularıyla dünyaca tanınıyor. Özdoğan, Akademiye yeni üye seçilen 14 yabancı ülke bilim insanı arasına girdi. Aziz Sancar, Kuzey Carolina Üniversitesi biyo kimya ve biyofizik porgramını yürütüyor. 20 yıldır DNA’nın hasarlı kısımlarını onarma mekanizmalarını tanımlama konusunda temel bilimler araştırmalarıyla dünyada öncü çalışmalar yapmakla tanınıyor. Sancar, ABD vatandaşları arasında Akademi’ye yeni seçilen 72 üye arasında.Amerikan Bilimler Akademisi üyeliği, ülkenin en prestijli üyeliği sayılıyor. Ülkemizden daha önce Prof. Dr. Celal Şengör de iki yıl kadar önce Akademi üyeliğine seçilmişti. Akademi üye sayısı son seçimlerle 1976’ya çıktı. ABD vatandaşı olmayan üye sayısı da 360 oldu. Bunlardan ikisi Türkiye’den. 40. kuruluş yıldönümüAnkara Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruluşunun 40. yıldönümü çerçevesinde düzenlenen Fizik, Toplumsal Kuram ve Felsefe Kavşağında İnsan ve Bilgi Sempozyumu 10 Mayıs 2005’te A.Ü.İlef Ahmet Taner Kışlalı Sanatevi'nde gerçekleştirilecek.Ahmet Taner Kışlalı Sanatevi’nde saat 12.15’te başlayacak olan sempozyuma ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Elemanları Metin Durgut, Bayram Tekin, ODTÜ Felsefe Bölümü Öğretim Elemanı Ahmet İnam, ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Elemanı Hasan Ünal Nalbantoğlu, Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Elemanı Yücel Dursun ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Elemanı Nur Betül Çelik katılacak. Liseli webciler ödüllerini aldı1884 Vakfı Türkiye Liselerarası Web Yarışması 2005’te başarılı olan liseler açıklandı. Büyük Ödül’ü Ankara Polis Koleji, Görsel Açıdan En İyi Web Sitesi ödülünü İstanbul Özel Gökdil Lisesi, İçerik Zenginliği Açısından En İyi Web Sitesi ödülünü İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi, Fonksiyonellik Açısından En İyi Web Sitesi ödülünü İstanbul Erkan Avcı Anadolu Teknik Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi; Altyapı ve Programlama Açısından En İyi Web Sitesi ödülünü İstanbul Adnan Menderes Anadolu Lisesi aldı. Yarışmaya bu yıl İstanbul genelinden 48, diğer illerden de 112 olmak üzere toplam 160 başvuru oldu.Kazanılan cazip hediyelerden bazıları şöyle; e-kolay.net’ten kazanan ekiplerin öğretmenlerine 128 MB’ik taşınabilir bellek, İnternet erişimi içeren 3 aylık güvenlik paketi ve 3 yıl süreli 3 GB e-posta alanı; kazanan ekiplerin öğrencilerine İnternet erişimi içeren 3 aylık güvenlik paketi; 100 kontör İnternet kartı ve hediye paketi, Microsoft’tan ve Medyasoft?tan kitap seti ve online eğitim; HP’den Büyük Ödülü kazanan okula 1 adet masaüstü bilgisayar, diğer kategorilerde kazanan okullara birer adet HP yazıcı ve birer adet HP dijital fotoğraf makinesi; SmartPro’dan eğitim, Databul’dan staj, D&R’dan hediye çeki, SEIKO’dan kol saati, Forsnet’ten okullara Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk Bizimle ve Fotoğraflarla Atatürk CD-ROM seti ve Mobillife, Mobimag ve PC Net’ten okullara dergi aboneliği. İşbirliği ve yardımlaşmaCanlılar dünyası çok ilginç özelliklerle dolu. Etologlar (hayvan davranışları uzmanları) sayesinde, hayvanların davranışlarının anlamlarını bilebiliyoruz, onları daha yakından tanıyabiliyoruz. Son yıllarda, insanların dünyasına paralel seyreden bu dünyada çok çarpıcı bulgular elde ediliyor. Onlarda zekanın izlerini değil bizzat varlığını, duyguların karmaşıklığını ve yoğunluğunu, korkuyu, acıyı hatta sevinci bile görebiliyoruz.İnsanoğlu bütün bunların genellikle farkında olmadı, çünkü onları "hayvan" diye dışladı ve aşağıladı; onlarda "İnsani özellikler" olabileceğini bilemedi veya bilmek istemedi. Neden? Birinci masum neden bilgisizlik ve bilinçsizlik ise, ikinci kötü neden, onlara karşı ahlaki bir sorumluluk duyma yükümlülüğünden kurtulmaktı. Bu "ahlaki arınma!", insanların hayvanlara karşı istedikleri gibi davranma özgürlüğü için şarttı!Şimdi bile, çok yaygın olarak, hayvanlarda insani özellikler olabileceğine yönelik bulguları kabul etmeyen ve bu bulguları etologların kendi yaptıkları işleri önemsetme çabasının ürünü olarak gören "sapına kadar insan"lar var, bilim dünyasında!Fakat, bu tutumun ve düşüncenin kökleri iyice zayıflamakta. Giderek belirginleşen yeni durum: hayvanlara karşı, insanoğlunun ahlaki yeni bir duruşunu zorunlu kılmaya doğru gidiyoruz. Zaten bunun yer yer manifestoları hazırlanıyor. * * *Fakat, hayvan davranışları araştırmalarından çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri şu olsa gerek: İyilik, özveri, yardımlaşma, hayvanların doğasında var. Hatta etologlar, bu canlılarda ahlakın izleri olarak tanımlanabilecek davranışlara bile işaret ediyor. Zaten iyilik ve özveri gibi nitelikler, ahlakın altyapı elemanları değil mi? Bu açıdan, ahlakın insandan önce canlılar dünyasında varolduğunu öğrenmek de, herhalde bizim "değerimizi" biraz düşürecek!Neden iyilik ve özveri var? Bunun evrimsel anlamı, canlılar arasında işbirliğinin olması veya gerekmesi!Peki neden hayvanlar arasında işbirliği var ve gerekli? Bunun da nedeni, hayatta kalma çabası ve mücadelesi.Evrimsel gelişim veya evrimin yönü, esas olarak canlıları hayatta tutmaya doğrudur. Onları yok etmeye değil. Bütün canlılar varlıklarını sürdürmenin gerekli bütün cihazlarıyla donatılmıştır, üreme, korunma, yeme, içme vb.Ama, biyolojik olarak her canlı bireyde bu "cihazların varolması" yetmiyor.Bunun ötesinde, "canlılar arasında dayanışma ve işbirliği" de, hayatta kalmanın diğer en büyük "cihazı" olarak varlığını sürdürüyor. Şimdi düşünün bakalım, insanı ve hayvanı, yeniden...Gelecek cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla...Editör�