Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 22, 2005 00:00

Ãœniversiteli genç giriÅŸimcilere kredili destekKüçük ve Orta Ölçekli Sanayi GeliÅŸtirme ve Destekleme Ä°daresi BaÅŸkanlığı (KOSGEB), UludaÄŸ Ãœniversitesi öğrencilerine yönelik olarak ‘Genç GiriÅŸimcileri Destekleme Programı’ baÅŸlattı. Belirlenen öğrenciler yaklaşık 100 saatlik eÄŸitimden sonra hazırladıkları projelerle 10 bin Euro tutarında faizsiz kredi kullanarak kendi iÅŸlerini açma olanağına kavuÅŸacak. KOSGEB’in ‘Genç GiriÅŸimcileri Destekleme Programı’ Teknik Bilimler Yüksek Okulu’nda baÅŸladı. Toplam 34 öğrencinin ücretsiz olarak devam ettiÄŸi program boyunca KOSGEB uzmanları, giriÅŸimcilik konusunda gerekli bilgileri aktarıp, öğrencilerden bir iÅŸ programı yapmasını isteyecek. Yapılacak deÄŸerlendirme sonunda, baÅŸarılı bulunan iÅŸ programlarına KOSGEB tarafından 10 bin Euro’luk faizsiz kredi verilecek. Kredinin 2 bin Euro’luk kısmı, öğrencinin kuracağı iÅŸletmenin giderlerine yönelik ve hibe ÅŸeklinde olacak. Ä°ÅŸ kuran öğrenci, aldığı kredinin 8 bin Euro’luk kısmını da bir yılı geri ödemesiz olmak üzere 2 yılda 4 taksitte faizsiz olarak geri ödeyecek. UÃœ Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Z. Gökay Kaynak, programın açılışında yaptığı konuÅŸmada, Teknik Bilimler’den mezun öğrencilerinin iÅŸ bulma oranının yüzde 100’e yaklaÅŸtığını belirterek, KOSGEB’in baÅŸlattığı Genç GiriÅŸimcileri Destekleme Programı’yla gerek Teknik Bilimler’den gerek diÄŸer fakülte ve yüksekokullardan mezun olacak öğrencilerden kendi iÅŸini kurmak isteyenlere de farklı bir fırsat sunulduÄŸunu bildirdi. TÃœBA toplantısıTürkiye Bilimler Akademisi Åžeref üyesi Prof. Dr. Özer BekaroÄŸlu, 7 Mart 2005 Pazartesi günü saat 18.30’da TÃœBA Ä°stanbul Ofisinde (Ä°TÃœ Eski Maden Fakültesi, Yabancı Diller Yüksek Okulu, Maçka-Ä°stanbul) "Bireylerin ve Ãœlkelerin Bilim ve Teknoloji Analizi’ konulu bir konferans verecek.EskiÅŸehir’de yazılım üssü 1971 yılından bu yana Türkiye’nin biliÅŸim uygulamalarını daha çaÄŸdaÅŸ bir düzeye taşıyarak toplumsal fayda yaratmayı hedefleyen Türkiye BiliÅŸim DerneÄŸi’nin (TBD) EskiÅŸehir Åžubesi, kenti Türkiye’nin ve Avrupa’nın biliÅŸim merkezi haline getirme hedefi doÄŸrultusunda EskiÅŸehir ValiliÄŸi ve KOSGEB ile iÅŸbirliÄŸi yaptı. Ön protokole göre, EskiÅŸehir’de sadece yazılım Ar-Ge ve ihracatına yönelik faaliyet göstermek isteyen KOBİ’ler, genç giriÅŸimciler ve çokuluslu büyük firmalar için bir yazılım üssü kurulacak. Ancak çokuluslu firmaların üsten yararlanabilmeleri için, EskiÅŸehir’e doÄŸrudan yatırım yaparak, ürünün Türkiye’de üretildiÄŸini ve geliÅŸtirildiÄŸini belirtmeleri, geliÅŸtirilen ürünün ihracatını Türkiye üzerinden yapmaları, personelin en az %30’unu EskiÅŸehir’den istihdam etmeleri, yeterli yetiÅŸmiÅŸ insan kaynağı bulunmaması halinde eÄŸitim vermeleri gerekecek. Bu sayede, çokuluslu yabancı firmalar aracılığıyla da Türkiye’nin tanıtımına, ekonomik kalkınmasına ve bilgi toplumuna dönüşmesine katkı saÄŸlanmış olacak. Bilgi: www.eskisehir.tbd.org.trOrmanı korumada 15 yılKırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları AraÅŸtırma DerneÄŸi, son derece kısıtlı olanaklarına karşın 15 yıldır etkinliÄŸini sürdürüyor. Dernek, bu sürede, çoÄŸunluÄŸu ülkemizdeki ilk olarak gündeme getirilen konularda çok sayıda araÅŸtırma ve eÄŸitim projesi ile yayını gerçekleÅŸtirebildi; bunlardan bazıları: 1993 yılından bu yana her yıl yinelenen ‘Dendroloji (AÄŸaçbilim) ve Orman Ekolojisi’ ile ‘Toprak Ekolojisi’ okulu çalışmaları; ‘1. Ulusal DoÄŸa Tarihi’ ve ‘1. Kent Ormancılığı’ kongreleri; ‘Sözlü Ormancılık Tarihi’, ‘BaÅŸkentimizin Anıtsal AÄŸaçları’ ve ‘‘Türkiye’nin Tabiatı Koruma Alanları’ araÅŸtırmaları ve yayınları; ‘Halk Katılımlı Erozyon Önleme’, ‘Biyolojik ÇeÅŸitliliÄŸi Yerinde Koruma EÄŸitimi’, ‘Entegre Erozyon Önleme, Mera Ä°yileÅŸtirme ve AÄŸaçlandırma’ projeleri; ‘Karadeniz Ölüyor, Karadeniz Kurtaralım’ ve ‘Toprak Erozyonu Türkiye’yi Tüketiyor; Erozyonu Durdurun’ konulu kamuoyu oluÅŸturma etkinlikleri.Okumayan adamMustafa Kemal, okuyan bir adamdı. Yabancı bilim insanları, inceleyip tanıdıktan sonra O’ndan ‘Çankaya’daki Düşünür’ diye bahsettiler. Mustafa Kemal’in Cephe’ye bile silah sandıklarında kitap taşıdığı bilinir. Kütüphanesi, kitapları ayrı bir inceleme- araÅŸtırma konusudur...Mustafa Kemal’in okuduÄŸu, bugünkü siyasilerin ve baÅŸbakanların çoÄŸu gibi, genellikle ‘siyaset raporları’ deÄŸildi. Felsefeden tutun bilim tarihine kadar çok geniÅŸ bir yelpazeyi kapsayan, uygarlığı, insanlığı ve geleceÄŸi ilgilendiren çok temel konular ve yapıtlar, onun ileriyi görmesini ve ülkeyi saÄŸlam temeller üzerinde kurmasını saÄŸladı. Yoksa, bir Kurucu, bir evrensel lider olabilir ve bugün çok sayıda yabancı araÅŸtırmacı onun kimliÄŸini merak eder ve biyografiler yazmaya kalkar mıydı?Okunan kitaplar ve kullanılan kütüphaneler. Kendimizi, çevremizi, yakınlarımızı, insanları, ülkeyi, evreni, özetle hayatı ve kozmosu anlamanın yollarıdır.. Okumak, problemlerle karşılaÅŸmak demektir. Veya, baÅŸka bir açıdan, problem çözmek.Görme yoluyla çevremizden beynimize önemli ölçüde görüntüleri aktarıyoruz. Duyma yoluyla da olan bitenlerden haberdar oluyoruz... Yani beÅŸ duyumuz bize hayatta kalabilmek için epey yardımcı oluyor!Yoo hayır, kimseye, taÅŸdevri veya henüz ormanda aÄŸaçların üzerinde veya maÄŸarada yaÅŸayan insan, demiyorum. ‘Okumayan’, veya okuyanlara sefilleri oynayanlar gözüyle bakan ve nüfusun en büyük çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturan bugünün günlük yaÅŸayan pratik zekalı insanının, içinde bulunduÄŸu iÅŸ ve medya ortamı nedeniyle, atalarımızdan çok daha fazla bilgi sahibi oldukları bir gerçek. En azından ne maÄŸarada yaşıyorlar ne de aÄŸaç kovuklarında veya dalları üzerinde! Okuyan, düşünen, yazan, çizen ve uygarlığı yaratarak sorun çözen insanlığın en azınlık kesiminin birikimleri ve yaratılan organizasyon ve iÅŸbölümleri sayesinde, hayatlarını her ÅŸeyden bihaber sürdürebilirler. Nitekim... Büyük çoÄŸunluk öyle deÄŸil mi?* * *Bu sayımızda iki makaleyle Dünya Fizik Yılı veya 2005 Einstein Yılı’nı kutlamaya katılıyoruz biz de Hürriyet BÄ°LÄ°M olarak.Einstein, o insanlığın müthiÅŸ beyni, sessiz sedasız Ä°sviçre’de Patent Enstitüsü’nde çalışırken, kendi alanında, yani fizikte yapılan bütün araÅŸtırmaları izliyor ve mesleki dergileri okuyordu. Einstein da ‘Okuyan Adam’dı.Kimse kimseden Atatürk veya Einstein olmasını beklemiyor. Zaten bu tip insanlar yüzmilyonlarca olasılık arasında birer kez doÄŸuyorlar. Fakat okumayanlar dahil hepimizin hakkıdır: Hizmet aldığımız veya toplumda kamusal görevler üstlenen herkes, en azından kendi konusuyla ilgili her ÅŸeyi izlemeli, okumalı, en son bilgi ve geliÅŸmelerden haberdar olmalı. Hele üst düzey yönetici kademesine yükselenlerin, ‘biz sığırları’ sürerken, daha bilgece davranmalarını veya en azından çaktırmadan bilge kılığına girmeyi becermelerini beklemek, daha da hakkı!..Gelecek cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla.EditörÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!