Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2004 00:00

Eco-marathon yarışması Shell’in 20 yıldır tüm Avrupa genelinde lise, teknik lise ve üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlediÄŸi ‘Shell Eco-marathon yarışması’na baÅŸvurular baÅŸladı. Türkiye’den de öğrencilerin projeleriyle katılacağı Shell Eco-Marathon’da, öğrenciler, çevre dostu, minimum yakıt harcayan araç tasarlıyor, ardından somut hale getirerek Fransa’nın Nogaro Pisti’nde yarıştırıyor. Yarışma, benzin, dizel, LPG ve alternatif enerji kaynakları olmak üzere 4 ayrı enerji kategorisinde gerçekleÅŸtiriliyor. 21-22 Mayıs tarihleri arasında Fransa’nın Nogaro Kenti’nde düzenlenecek olan organizasyona son baÅŸvuru tarihi 15 Aralık 2004 olarak belirlendi.Yarışmada dereceye giren öğrenciler, kazandıkları para ödüllerin yanı sıra otomotiv ve enerji sektöründe kariyer imkanı için de çok önemli bir fırsat yakalıyor.‘En az yakıtla, en fazla yol kat edebilen’ otomobillerin bugünden üretilmesini saÄŸlayan Shell Eco-marathon’da, gençler, ‘tasarımından finansmanına kadar A'dan Z'ye bir proje yönetimi’ni pratikte gerçekleÅŸtirme fırsatını yakalıyor. Bu da, onların giriÅŸimcilik özelliklerinin geliÅŸmesine katkıda bulunuyor.Türkiye’den yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler Shell-Eco.Marathon@shell.com ve shellturkiye@shell.com adreslerine baÅŸvurarak gerekli bilgileri alabiliyor. Öğrenciler ayrıca www.shell.com.tr ve www.shelleco-marathon.com internet adreslerini ziyaret ederek proje ile ilgili ayrıntılı bilgiye ulaÅŸabiliyor.GeçtiÄŸimiz yıl Shell Eco-marathon 2004’te Türkiye’yi temsil eden St. Joseph Lisesi öğrencilerinin hazırladığı ‘Disk’ adlı proje, büyük beÄŸeni toplamıştı. Türk ekibinin yarının akıllı motosikleti, aralarında otomotiv ve enerji sektörü yetkilerinin de bulunduÄŸu uluslararası arenada büyük ilgi çekti. Ekibin, tek tekerlekli motosiklet konseptine sahip ve sürtünmeyi en aza indirerek yakıt tasarrufu saÄŸlayan yarının akıllı motosikleti projesi, Jüri Komitesi’nin isteÄŸi üzerine, bu yıl da davet edildi.Arkeolojik Veri Tabanı‘Türkiye Arkeolojik YerleÅŸmeleri 14C Veri Tabanı’nin ikinci ve son faslı yayımlandı. TAY’in herkese ve her kullanıma hitap etme gayesiyle,I. fasil klasörüne eklenecek basılı haliyle ve sayısal ortamı tercih edenler için internet sitesinden yayında...Tarihler, arama-sorgulama yapilabilir bir ‘veri tabani’ formatında.Tarihlerden yerleÅŸmelere, yerleÅŸmelerden tarihlere ulaÅŸmak mümkün.Hem de, bu tarihlere dayanılarak oluÅŸturulan, Anadolu ve Trakya’nın zamandizinsel tablolarıyla birlikte...Paleolitik Çağ’dan ‘günümüz’e kadar...http://tayproject.org/veritab.html ya da Klasörden ve/veya fasıl II fiÅŸlerinden basılı olarak edinmek icin (1 Aralık’tan sonra):Ege yayınları Aslanyatağı Sok. Sedef Palas Apt. 35/2 34433 Cihangir Ä°stanbul, Tel/Faks: 0 (212) 244 7521-22-23 - 0 (212) 244 3209 e.posta: pub@tayproject.orgUlusal Su Günleri sonuç bildirisiTürk Deniz AraÅŸtırmaları Vakfı (Ä°stanbul) ve Dokuz Eylül Ãœniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü (Ä°zmir) tarafından düzenlenen Ulusal Su Günleri 2004 Sempozyumu’nun sonuç bildirisinde ÅŸu görüşlere yer verildi:Evsel, endüstriyel, tarımsal ve benzeri faaliyetlerin ve bunlardan kaynaklanan atıkların etkilerinin nesnel olarak belirlenebilmesi, Çevresel Etki DeÄŸerlendirme (ÇED) sonuçlarının kullanılabilirliÄŸi açısından temel gerekliliktir. Yerel yönetimler iÅŸletmelerdeki arıtma sistemlerinin tesis edilmesinde ve kontrolünde daha etkin ve tedbirli davranmalıdır,Sucul ortamların balıklandırılmasında, yukarıda vurgulanan taşıma kapasiteleri ilkesinin daha da geniÅŸletilerek, hem biyolojik üretim, hem biyolojik çeÅŸitlilik, hem de sistemlerin özgünlük derecesi temelinde deÄŸerlendirmelere baÅŸvurulmalıdır,GeçmiÅŸte veya günümüzde kirlenmenin had safhaya vardığı sucul ortamlarda (Ä°zmir İç Körfezi örneÄŸi gibi), balıkçılık kaynaklarının besin zinciri yoluyla kalıcı toksik maddelerce tehdit edildiÄŸi unutulmamalıdır,YetiÅŸtiricilik yapılan ortamlarda çevresel etkilerin öngörülmesi için taşıma kapasitesinin yanı sıra, toksik mikroalg, deniz ürünleri yetiÅŸtiriciliÄŸinde su kalite kriterlerinin göz önüne alınması, yetiÅŸtiricilik faaliyetlerinden deniz çayırları gibi kırılgan dip canlı topluluklarının zarar görmemesinin saÄŸlanmalıdır,Su ve su ürünlerinin ülke kalkınmasındaki yerinin belirginleÅŸmesi açısından makro alan planlanması yapılmalıdır,Su ve su ürünleri konusunda idari, yasal boÅŸlukların çözümlenmesi ve AB süreci kapsamında deÄŸerlendirilmelidir,Biyolojik çeÅŸitliliÄŸin ve endemik (dünyanın baÅŸka yerinde bulunmayan) türlerin korunmasının gerekliliÄŸine dikkat edilmelidir.Havalar üzerineHava tahminleri konusunda dünya çok yol aldı. Hem hava koÅŸullarını etkileyen ve belirleyen kaotik sistemleri anlama konusundaki çok kapsamlı bilimsel çalışmalar artarak sürüyor. Hem de hava tahminlerini daha uzun vadeli ve daha tutarlı yapılmasını saÄŸlayacak yer ve uzay "istasyonları"na yapılan yatırımlar yaygınlaşıyor. KüreselleÅŸen ve dolayısıyla yaÅŸamın hızlandığı; insan, mal, bilginin fiziksel ve elektronik dolaşımının giderek arttığı dünyamızda, hava tahminleri de büyük önem kazandı. Hava üzerine yakın ve uzun vadeli bütün bilgilerin, üretimle, parayla, yatırımla, can ve malla yakın iliÅŸkili olduÄŸunu biliyoruz. ABD ve Avrupa borsalarında hava tahminleri, alım satımlarda bile rol oynuyor. Hava’ya karşı mallar, üretimler sigortalanıyor vb.Tabii, hava tahminlerinin en ucu, yani yaÄŸmur yaÄŸacak, dolu geliyor vb gibi günlük yaÅŸamımızın dışına taÅŸan kısımları, giderek iklim araÅŸtırmalarına baÄŸlanıyor. Dünya iklimindeki deÄŸiÅŸiklikler de, orta ve uzun vadeli olarak havaları etkiliyor. Hava, tıpkı deprem gibi aslında. Nasıl bir deprem bölgesine uygun yapılar inÅŸa etmediÄŸinizde bunun bedelini ağır öderseniz, hayatınızı da, hava koÅŸullarına, yaÄŸmur, kar ve sel baskınlarına uygun düzenlemezseniz, yine ağır bedel ödersiniz. Ä°stanbul’da hep belirli yerlerde yaÅŸanan sel baskınları gibi. Ağır kış koÅŸullarına uygun olmayan trafik uygulamalarının ve araç sürüşlerinin neden olduÄŸu felaketler olduÄŸu gibi. * * *Havaları kestirmek, dünyanın en zor iÅŸlerinden biri. Sık sık yanılgılar yaÅŸanıyor. Bayram’da Ä°stanbul’da yoÄŸun yaÄŸmur beklerken, sadece bazı yerlerde çiseleme görülüyor. Veya, tahminler bir gün rötarlı geliyor, bazen de tutmuyor. Ama, hak yemeyelim, çoÄŸunlukla hava durumu tahminlere yakın gerçekleÅŸiyor!Meteoroloji Mühendisi Prof. Mikdat KadıoÄŸlu’nun yazısından, hava durumu tahminlerindeki zorlukların ve tutarsızlıkların nedenlerini öğreniyoruz... Bu durumda, hava durumu raporlarını dinlerken, küçük yanılmalar ve sapmaları mazur görmekten baÅŸka çaremiz kalmıyor! Ä°kinci bir yazımız, bulutlar üzerine. Biz bulutları, yerden yukarı veya uçaktan aÅŸağı bakarken, veya masal kitaplarımızda, üzerine uzanıp yatılabilecek birer pamuk tarlaları gibi görüyoruz. Veya bulut hareketleriyle birlikte gökyüzündeki renk deÄŸiÅŸiklikleri, ÅŸaire ilham kaynağı oluyor. GökkuÅŸaklarını seyretmeye bayılıyoruz. Ancak bulutları, asıl, onları birer devasa fizik laboratuvarı olarak niteleyen "bulut fizikçileri"nden öğreneceksiniz.Gelecek haftaya kadar sevgi ve dostlukla. EditörÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!