Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2004 00:00
Neden yüzde 160 zam?Sayın Hürriyet Bilim yetkilileri,Dergilerinizi ilgimi çektiği için, dahası bu işe emek verenleri desteklemek amacıyla sürekli alıyorum. Kimi haftalar dergileri bulamadığımda, bayi bayi dolaşıp arıyorum. Okuyamayacak olsam dahi alıyorum. Bir okur olarak üzerime düşeni fazlasıyla yaptığımı sanıyorm. Buna karşılık dergilerin fiyatını 150.000.-TL den 400.000.-TL’ye çıkarıyorsunuz. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi konusunda bizlere telkinlerde bulunan Hürriyet gazetesi, dergilere gelince anlaşılan aynı sağduyuyu gostermiyor. %166’lık dergi zammının gerekçesi bozuk para sıkıntısı da olamaz. Kaldı ki YTL ile hayatımıza girecek olan kuruşlar zaten kısa bir süre sonra bu olası sorunu ortadan kaldıracaktır.Sizleri bu konuda tekrar düşünmeye, çok haklı gerekçeler sıralayacak olsanız bile insaflı olmaya davet ediyorum.Saygılarımla,Fatih Ertekin / İzmir - fatih.ertekin@superonline.comBİLİM’den yanıt:Sevgili okurumuz, sorunuzu zam kararını alan yetkililere yönelttik. Gerekçeleri ve yanıtları şu oldu: ‘BİLİM’i (ve TARİH ekini) yaşatmak için’.. Şüphesiz iki dergimizin de belirli bir okuru var. Cumartesi günü BİLİM okuru, fiyat farkını vererek gazetesiyle birlikte dergimizi alıyor. Heryerde bulunmamasına rağmen, sadık okurlarımızın dergimizin ısrarla peşine düşmeleri ve satın almaları, derginin yayın hayatını sürdürmesinin şüphesiz başlıca nedeni. Size ve bütün diğer okurlarımıza minnet borçluyuz. Fakat derginin yayın hayatını sürdürmesinin diğer bir koşulu da, işletme masraflarının, yayının sürmesini sağlayacak kabul edilebilir düzeyde olması. BİLİM gazetenin özverileriyle çıkıyor, yani BİLİM’den zarar ediliyor. Bu zararı kabul edilebilir bir noktaya çekmenin ve BİLİM’i sürdürmenin tek yolu olarak bu zam kararı alındı. Tabii burada yük okurlarla paylaşılıyor. BİLİM’in oluşan sadık okur kitlesinin, dergisini yaşatmak için bu özveriyi göstereceğine inanıyoruz..Sevgi ve saygılarımızlaTasarımın oyun haliMakarna süzgecinden aydınlatma, bisiklet gidonundan dilsiz uşak...Gündelik hayatta genellikle tek bir amaca hizmet eden obje ve elemanların bambaşka işlevlerde ortaya çıkan yeni halleri. Grafik-tasarım sanatçısı ve dergimizin görsel yönetmeni Reha Erdogan yarın da gezilebilecek İstanbul Hilton sergi alanında başlayan ADesign Fair kapsamında keyifli bir koleksiyon sergiliyor. Koleksiyon pozitif enerji yüklü, akılcı, oyuncu, sürprizli ürünlerden oluşuyor. Reha Erdoğan mobilya ve aydınlatmalar alanında üçboyutlu tasarımlar çıkarmış ortaya. Formlara, desenlere ve gündelik objelere akıllıca oyunlar oynatmış; çılgın metropol hayatına gülümseten duraklar koymuş. Kullanıcısı ile sıcak bir bağ kurmayı başaran bu tasarımlar arasında çay tepsisinden yapılmış aydınlatma, Jenga sandalye ve vantuzlu masa da var. ADesign Fair'i ziyaret ederek tümünü ve daha fazlasını dokunarak görün.Genç Türk bilginler Avrupa Komisyonu Araştırma Genel Müdürlüğü’nün 25-29 Eylül 2004 tarihleri arasında İrlanda’nın Dublin kentinde düzenlediği 16.Genç Bilginler Yarışması’nda Türkiye’den iki bilimsel proje ikincilik ve üçüncülük ödüllerini kazandı. Yaşları 15 ile 20 arasında değişen yarışmacılar, çeşitli bilimsel disiplinlerde milli yarışmalarda başarı kazanmış 73 proje mühendislikten çevre ve tıbba; kimya, biyoloji ve yerbilimlerinden matematik ve sosyal bilimlere dek uzanan çeşitli bilimsel disiplinleri kapsıyordu. Birincilik ödülünü Avusturya, Danimarka ve Almanya’dan gelen genç bilim adamları aralarında paylaştı. Projeleri, kondansatör mikrofon membranları üretimi, antidepresan sentezi ve gaz kromatografisi için ultrasonik dedektör idi. Her bir proje için 3 bin Eure olan ikincilik ödülleri ise Polonya, Almanya ve Türkiye arasında paylaştırıldı. Türkiye’den, İstanbul Lisesi’nden Mehmet Halit Calayır ve Mehmet Çakan, fizik dalında sismograf yapımı projesi ile bu başarıya ulaştı.. Üçüncülük ise yine Türkiye, Polonya ve Litvanya arasında paylaştırıldı. Türkiye’den Okan Sankur bilgisayar dalında N-gram tabanlı dil sınıflandırılması projesi ile 1.500 Euroluk ödüle layık görüldü. Türkiye’den Mehmet Halit Calayır ve Mehmet Çakan ayrıca, sismograf yapımı isimli projeleri ile Onursal Ödüle de láyık görüldü. Bu ödülü kazananlar, Stockholm Uluslararası Gençlik Bilim Semineri 2004 etkinliğine katılma şansını elde ediyor. Dolayısıyla 2004 Nobel Ödül törenlerine katılma, Nobel Ödülü sahipleriyle tanışma ve hafta boyunca çeşitli bilimsel/kültürel etkinliklerde yer alma gibi etkinliklere katılacaklar. AB’nin Bilim ve Toplum programının bir parçası olan bu etkinliğin amacı, gençlerin bilime duydukları ilgiyi artırmak ve bilim alanında kariyer yapmalarını teşvik etmektir. Birkaç konuGeçen hafta çok önemli bir karışıklık oldu bu editör sayfamızda.. Dikkatli okurlar farketmişlerdir; ‘Karıncaları besleyin!’ başlıklı Editör yazım, yanda okur mektuplarına kondu.. Oradan bir duyuru-
haber ise buraya ‘misafir’ edildi! Zaten birkaç okur da mesaj gönderdi ‘Okur mektupları arasındaki gizli yazınızı okuduk!’ diye... ‘Karınca’yı çok severek yazdığım için bu düzeltmeyi yapıyorum.. Ayrıca, ‘baÅŸkasının yazısı’nın editör imzasıyla yayımlanması da doÄŸrudan ‘intihal’e girer! Özür dileriz ve düzeltiriz...* * *Bu köşede çeÅŸitli açılardan uzun uzun dile gelen ‘Testosteron- Östrojen’ konulu yazılara, nihayet bir okurumuz dayanamadı ve uzun ve düzeyli bir yanıt yazdı! Osman Koçak, yazıların bütününü ele alıyor ve diyor ki ‘İnsanlığın tarihsel geliÅŸim sürecinin bugünkü aÅŸamasında karşılaÅŸtığı sorunların çözümünün ve gelecek perspektifinin testosteron ve östrojen hormonları temelinde kadın Äž erkek karşıtlığı üzerinden tartışılması, ilginç bir deneme’...Sayın Koçak’ın yazısını olduÄŸu gibi yayımlıyoruz. Koçak, erkeÄŸin egemen konuma gelmesinde kadının da büyük rolü olduÄŸunu belirtiyor ve erkeÄŸin doÄŸa karşısındaki egemen konumundan ve toplumdaki rolünden, ekonomik deyimle belirtirsek, nemalandığını söylüyor!Ancak, dünyanın temel sorunlarına, belki de, testosteron hormonunun ‘saldırganlığı’nın yol açmış olabileceÄŸi görüşümüz konusunda bir ÅŸey söylemiyor.. Yanıtı için teÅŸekkür ederken, konu üzerinde çok daha geniÅŸ bir tartışma ortamının doÄŸmamasını, düşünce dünyamızda, ‘hobi’ olarak bile, önemli bir eksikliÄŸe baÄŸlıyorum..Milletçe, yarışmaları katılmak veya sınav için testleri baÅŸarmak için gerekli ‘ansiklopedik bilgileri’ ezberleme antremanlarımız, tartışmalara katılım için gerekli altyapıyı hazırlayamıyor, demek ki!* * *Bu hafta bilimin en önemli problemlerinden 10 tanesini sayfalarımızı aktardık. Biz ilgiyle okuduk hepsini... Şüphesiz, bu 10 problem bilimin içinde olanların seçtikleri.. daha doÄŸrusu New Scientist dergisinin tercihleri. Nitekim çeÅŸitli bilim adamları farklı bilim problemlerini ‘en önemli’ olarak görebiliyor..Biz önümüzdeki sayılarda Türk bilim insanlarının, bilimin en önemli problemleri olarak neleri gördüklerini araÅŸtıracağız.Peki size göre, yanıtlanmamış en önemli sorular neler?Gelecek cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla..EditörÂ
button