OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 06, 2004 00:00
Denizatının erkeği doğurur mu?20 Mart Cumartesi günü yayınlanan 120. yayınınızın güzel olduğunu öncelikle belirtmek isterim. Fakat yayınınızın son bölümünde ‘Bilginizi test edin’ adlı soru kısmında 2. soruda bir hatanız olduğunu belirmek isterim. Bu soruda denizatının erkeğinin yavruladığını doğru seçenek olarak dile getirmişsiniz. Bu konuda toplumumuzda hep bir yanlış anlaşılma mevcuttur. Yani denizatının erkeklerinin yavrulaması gibi. Ama bu yanlış bir bilgidir. Bu yüzden doğru bilgiyi kısaca dile getirmek istedim.Denizatları teleostei süperfamilyasına dahil bir kemikli
balık türüdür. Fakat vücut ÅŸekilleri balığa benzemez. Vücut yüzeyleri plaklarla kaplıdır. Ağızları boru biçimindedir. Ventral yüzgeçleri mevcut deÄŸildir. Denizatlarında mimikri özelliÄŸi de vardır. Denizatlarında çiftleÅŸme sonucunda diÅŸiler yumurta meydana getirirler. Daha sonra bu yumurtalarını erkeÄŸin karın kısmında bulunan kese bölgesine bırakırlar. GeliÅŸen, olgunlaÅŸan yumurtalar bu keseden ergine benzer halde küçük bireyler olarak dışarıya çıkarlar. Ä°ÅŸte bu olay sanki denizatının erkeÄŸinin yavrulaması olarak algılanır. Gerçekte yavru yumurtaları diÅŸi bireyler meydana getirir.Denizatında en çok bilinen tür olarak Hippocampus hippocampus bilinmektedir. Bana bu konuda yayınınıza yer verdiÄŸiniz için teÅŸekkürlerimi iletirim. Tüm Hürriyet bilim çalışanlarına ve okurlarına hayatta saÄŸlık mutluluk ve baÅŸarılar dilerim.Hilmi ToprakCelal Bayar Ãœniversitesi Biyoloji Bölümühtoprak5@hotmail.com1. Ulusal YaÅŸlı SaÄŸlığı Kongresi "YaÅŸlılık" yaÅŸam sürecinin çocukluk, gençlik ve eriÅŸkinlik gibi doÄŸal ve zorunlu bir dönemidir. Beklenen yaÅŸam süresinin uzaması, tıbbi yeniliklerin sonucudur. "YaÅŸlanan dünyamızın yaÅŸlanan insanlarının saÄŸlık sorunları" konusundaki güncel yaklaşımları paylaÅŸmak ve ülkemiz gerçeklerini tartışmak üzere Geriatri DerneÄŸi tarafından düzenlenen Geriatri 2004 ‘1. Ulusal YaÅŸlı SaÄŸlığı’ kongresi 7-11 Nisan 2004 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleÅŸtirilecek. Konu ile ilgili ayrıntılar Geriatri DerneÄŸinin www.geriatri.org adresindeki web sayfasında. ÇaÄŸdaÅŸ Hollanda Mimarlığı2003 yılında prestijli, uluslararası birçok mimarlık ödülünün sahibi mimarların mimarlıkla ilgili düşüncelerini binlerce mimar, akademisyen ve öğrenciyle paylaÅŸmasını saÄŸlayan ARKIMEET konferansları nisan ayında ÇaÄŸdaÅŸ Hollanda Mimarlığı'na evsahipliÄŸi yapıyor. "ÇaÄŸdaÅŸ Hollanda Mimarlığı" konferans serisi, 6 Nisan 2004 Salı günü saat 19:00'da Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda Neutelings Riedijk Architects'ten Willem Jan Neutelings'in vereceÄŸi konferans serinin ile sürecek. Daha sonra Francine M.J. Houben Konferansı 13 Nisan’da, Ben van Berkel Konferansı 27 Nisan’da yapılacak. Katılımın ücretsiz olacağı konferansta ziyaretçilerin salona hızlı bir ÅŸekilde girebilmeleri için baÅŸvuruları internet üzerinden yapılabilir: http://www.arkimeet.com. Bilgi: 216 355 0722; E-posta: pr@arkitera.com Ä°nsan eliyle...Ekologlar ve bitki-hayvan biyologları Dünya’nın yeni bir yokoluÅŸa doÄŸru yol aldığı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Bugüne kadar çok sayıda uyarı yapıldı, bu uyarıların tarihini 1980’ler öncesine kadar götürmek mümkün. Özellikle sanayileÅŸme ve ekonomik geliÅŸmenin sonuçlarının, çevreyi ve giderek küresel ölçekte yerküreyi önemli ölçüde etkilediÄŸinin saptanmasıyla, araÅŸtırmalar, ozon tabakasından daha küçük ekosistemlere kadar uzanan çok geniÅŸ bir yelpazeye yayıldı.Bu arada, dünyamızın geçmiÅŸi ile ilgili özellikle son 100- 150 yıl içinde yapılan araÅŸtırmalar da kuramsal boyutta geniÅŸ kabul gören gerçekleri gün ışığına çıkardı.Paleontolojik (eski varlıkbilim) ve jeolojik (yerbilimleri) çalışmaları, dünyamızın büyük yokoluÅŸlar yaÅŸadığını gözler önüne serdi. Kimine göre bunların sayısı beÅŸ, kimine göre altı.GeçmiÅŸte yaÅŸanan bu yokoluÅŸlarda, yerkürenin kendi yaÅŸam döngüsü ve içinde bulunduÄŸu uzay çevresi ile iliÅŸkisi etkiliydi. Yani, ya Dünya’ya büyük bir göktaşı çarptı ve Dünya’da yaÅŸamı kesintiye uÄŸrattı.. Dinozorlar ve diÄŸer canlı yaÅŸamın önemli bir kesimi yokoldu ve hayat milyonlarca yıl sonra yeniden çeÅŸitlendi...Ya kıtaların uzun dönemli hareketi ve yer deÄŸiÅŸtirmesi ile canlı yaÅŸam büyük deÄŸiÅŸikliklere uÄŸradı..Ya da dünya ikliminin yüzbinlerce ve milyonlarca yıllık sürelerdeki kendi çevrimi ve salınımı sonucu yaÅŸanan iklim deÄŸiÅŸiklikleri, yaÅŸamı felce uÄŸrattı.GeçmiÅŸte yerküremizin yaÅŸam çevriminden ve uzaysal konumundan kaynaklanan yokoluÅŸları doÄŸal seyir olarak görmek mümkün; insanoÄŸlunun böyle bir sürece müdahalesi zaten mümkün deÄŸildir.Ancak bilim insanları bugün biraz daha farklı bir yokoluÅŸun belirtilerine iÅŸaret ediyor: Ä°nsan etkinlikleri.Evet, insan, ekonomik faaliyeti sonucu yerkürede giderek yayılarak, doÄŸal çevresini bozarak ve kendi yaÅŸam biçimini doÄŸaya dikta ettirerek, yerkürenin yaÅŸam çevrimine müdahalede bulunmaktadır.Ozonu delmekte, atmosfer bileÅŸimini deÄŸiÅŸtirmekte, kendi dışında diÄŸer canlıların yaÅŸam alanlarını yok etmekte, vahÅŸi ormanları toptan ortadan kaldırmaktadır... Özetle yaÅŸam biçimimiz, yerküreyi ve diÄŸer canlı hayatı olumsuz etkiliyor. Son araÅŸtırmalar, insanoÄŸlunun yerküreyi sessiz sedasız yeni bir yokoluÅŸ dönemine soktuÄŸunun iÅŸaretlerini veriyor...EditörÂ
button