Edepsizlik gerginliği

KIZDIRAN SÖZLER

Törenin başında Erdoğan, Feyzioğlu ile gülerek samimi bir şekilde tokalaştı. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün ilk kez yaptığı kuruluş yıldönümü konuşması 25 dakika sürdü. Programa göre, daha sonra Feyzioğlu, konuklara da dağıtılan 27 sayfalık konuşmasına başladı. Van’da ailelere kendi dillerinde birkaç güzel söz söyleyemediğini, başsağlığına gittiği küçük Muharrem’in ailesini Kürtçe teselli edemediği için üzüldüğünü aktaran Feyzioğlu, belgelerini de sunmaya hazır olduğunu belirterek, Erdoğan’ı sinirlendiren Van’da yaşanan sıkıntıyı şöyle dile getirdi:

“Zat’ı alinize ve buradaki muhterem heyete iletmek üzere üzerimde bir selam borcu var. Van’da konteyner kentte yaşamaya devam eden kiracıların selamı. Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devlet yurttaşın barınma ihtiyacını gidermek zorundadır. Deprem kiracı-mal sahibi ayrımı yapmadan binaları yıkıp insanlarımızı öldürmüş, deprem konutları ise öncelikli olarak mal sahiplerine ve yalnızca bir kısım kiracıya ise kurayla tahsis edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bu insanlarımızın mağduriyetlerini giderebilecek kudrete kuşkusuz sahiptir. Basit bir yönetmelik değişikliğiyle bile bu sorunun kısa sürede giderilmesini dileyerek bu selamı sizlere iletiyorum.”

‘İmza atarız’ da ‘ayar verme’ diyen de var

Bakan Bozdağ: Yeni Sezer olmaya özenenler var

SAKİN OL, YAPMA

Bu sözler üzerine Erdoğan müdahale etti. Tartışma sırasında Erdoğan’ın yanında olan Gül kendisini sakinleştirmeye çalıştı. Önce Erdoğan’a dönerek, “Sakin ol, yapma” diyerek birkaç kez müdahale etti. Gül, bu sırada Erdoğan’ın elini de tutarak sakinleştirmeye çalıştı. Feyzioğlu, atışmaya rağmen konuşmasını tamamlayınca salondan alkış sesleri yükseldi. Erdoğan ayağa kalkarak sözlü müdahalesine devam etti. Gül de ayağa kalkarak bu kez Erdoğan’ı kolundan tutarak sakinleştirmeye çalıştı. Erdoğan, bir yandan Gül’e derdini anlatmaya çalışırken diğer yandan kürsüdeki Feyzioğlu’na müdahaleyi sürdürdü. Erdoğan hızla kapıya yönelince Gül dahil bütün protokol salondan ayrıldı. Soru sorulmasını önlemek isteyen Cumhurbaşkanlığı korumaları, gazetecilerin yanı sıra konukların da çıkmasını önledi. Rahatsızlanan bir Danıştay üyesine bile izin verilmemesi tepkilerin sertleşmesine neden oldu.

Başkana Feyzioğlu soruldu ve dedi ki

Erdoğan'dan Feyzioğlu'na sert sözler

İşte o diyalog

FEYZİOĞLU, konuşmasının uzaması üzerine görevlilerden bitirmesi şeklinde uyarı gelince“Bitirdim bitirdim” diyerek cumhurbaşkanlığı süreciyle ilgili de birkaç söz söylemek istediğini belirtti. Ancak, tam bu sırada Başbakan’ın müdahalesi geldi. Erdoğan önce yerinden, sonra ayağa kalkarak tepki gösterdi ve sonra da protokolle birlikte salonu terk etti. Erdoğan ve Feyzioğlu arasında şu diyalog yaşandı:
M.F: Sözlerimi bitirirken Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin 76 milyonun cumhurbaşkanını seçtiği...
R.T.E: Bir saattir konuşuyorsun, yeter artık...
M.F: Kızmayın Sayın Başbakanım.. Güzel bir şey söylüyorum Sayın Başbakanım.
R.T.E: Yanlış söylüyorsun.
M.F: Neyi yanlış söyledim Sayın Başbakanım? Burada çok yapıcı bir konuşma...
R.T.E: Böyle bir edepsizlik
olmaz ki.
M.F: Edepsizlik yapan ben değilim Sayın Başbakan.
R.T.E: Yalan konuşuyorsun. Van’da neler yapıldığından haberin var mı?
M.F: 76 milyonun cumhurbaşkanını seçiyoruz. Bu cumhurbaşkanımızın huzur içerisinde 76 milyonu kucaklamasını öneriyorum. Seçim sürecinin bu sürece uygun yürümesini arzu ediyorum ve bir kısmı da belki burada olan adayların birbirini kucaklayarak güzel bir seçim dönemi yaşamasını diliyorum. Ben edepsizlik yapmadım. Kimseye de “Edepsizlik yapıyorsun” demeyi kendime yakıştırmam Sayın Başbakan lütfen. Çok yapıcı bir konuşmaydı.
(Başbakan ayağa kalkarak müdahale etti)
R.T.E: 25 dakika Başkan konuşuyor, 1 saat sen konuşuyorsun.
M.F: Çok yapıcı bir konuşmaydı.
R.T.E: Yasal hakkın da yok.
M.F: Efendim yasal hakkımız vardır. Sayın Başbakan bir cümlesinde hakaret yoktur size.
R.T.E: Siyasi konuşma yapılıyor böyle bir şey olabilir mi?
M.F: Hiçbiri siyasi değildir. Hepsi Anayasa’ya uygundur.
R.T.E: Van’la ilgili anlattıkların baştan aşağı yalan.

İşte Başbakan'ı sinirlendiren konuşma

Erdoğan'ın Feyzioğlu'na tepkisini sosyal medya böyle gördü

Erdoğan’a teşekkür

FEYZİOĞLU, eleştirilerinin yanında başta Balyoz davası olmak üzere çözüm reçetelerini de sıralarken, Erdoğan’a özel yetkili mahkemelerin kaldırılarak 44 yıl sonra yargıyı çift başlılıktan kurtardığı için teşekkür de etti, ‘Paralel yapı’ ile ilgili eleştirilerde bulundu. Feyzioğlu, Erdoğan’ı, ‘Cumartesi Anneleri’, ‘Vardiya Bizdecileri’ ve ‘Sessiz Çığlıkçıları’ duymaya çağırdı. TBB olarak Balyoz Davası’ndaki sahte delillere ilişkin inceleme raporunu tamamladıklarını önümüzdeki hafta kamuoyuna açıklayacaklarını belirten Feyzioğlu, orduya kumpas iddialarına da değinerek, “Devlet içinde ve özelikle yargı ve Emniyet teşkilatında bulunduğu iddia edilen gayrimeşru yapılanmalara ilişkin inceleme yapmak, çözümler geliştirmek üzere yasama organının Meclis araştırması başlatmasını öneriyoruz. Böyle bir Meclis araştırmasında herkes tabiri caizse eteğindeki taşları dökebilecek, pek çok konu açıklığa kavuşabilecektir” dedi.

VİCDANINIZ KANAMIYOR MU?

Feyzioğlu, ‘seçim malzemesi’ olarak kullanılan şantaj kasetleriyle ilgili de soruşturma açılmasını istedi. Şantaj kasetlerinin artık onları çekenleri ve üretenleri itibarsızlaştırdığını ve bu yüzden ABD’deki Snowden‘ın aksine bu kasetleri çekenlerin çıkıp isimlerini açıklayamadıklarını öne sürdü. 17 Aralık Yolsuzluk Soruşturması’nın siyasi iktidar tarafından engellendiği algısının toplumda hakim olmasının adalet duygusunu zedelediğini savunan Feyzioğlu, basına ve yargıya müdahaleyi, yeni HSYK Kanunu ile getirilen yeni yapıyı, yeni MİT Yasası’nı, Gezi olayları sırasında sırf yaralılara yardım ettikleri için doktorların yargılanmasını, dinlemeleri, fişlemeleri, basılmadan yasaklanan kitapları, faili meçhul cinayetleri eleştirdi. Feyzioğlu, “Siyasetin girdiği mahkemeden adalet kaçar. Adaletsiz demokrasi olmaz. Varsın yürekleri taşlaşmış olanlar yine kızsın söylediklerime” dedi.

Ethem Sarısülük başta, Gezi olaylarında ölenleri tek tek sayan, Erdoğan’ın şiir okuduğu için hapse atılmasını, Hrant Dink’in yazısı cımbızlanarak mahkumiyetini, tuvalete gidemeyecek Kuddusi Okkır, Türkan Saylan gibi isimlerin “Her an kaçabilirler” diye yatağa zincirlenerek ölümlerine seyirci kalındığını öne süren Feyzioğlu, “Vicdanlarımız kanamıyor mu” diye sordu. Feyzioğlu, Dışişleri’ndeki casusluk faaliyetinin de Suriye uçağının düşürülmesinin de araştırılmasını istedi.