Edebiyatta ödül sezonu

Güncelleme Tarihi:

Edebiyatta ödül sezonu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2012 00:00

Ekim ayıyla birlikte tüm dünyada edebiyat ödülleri yavaş yavaş dağıtılmaya başladı. Verilen ilk ödüller aynı zamanda en önemliler arasında yer alan Nobel Edebiyat Ödülü ve Man Booker...

Haberin Devamı

Büyük Göğüsler & Geniş Kalçalar

Siyasetten ekonomiye 2012’nin en çok konuşulan ülkesi Çin oldu. Nobel Akademisi de modaya uydu ve 1901’den beri ilk kez bir Çin vatandaşı olan Mo Yan’a Edebiyat Ödülü’nü verdi.
‘İki gözü aniden, yakılmakta olan bir tavuğun tüyünün aydınlattığı ışık gibi aydınlandı, gözler bir anlığına parladılar, bir an daha ve sonra kararıp, ebediyen söndüler’ (s.914). Bu cümleyi Mo Yan’ın 2006’da yazdığı ‘La Dure Loi du Karma’ (Shengsi Piloa) kitabının sonlarına doğru okuyoruz. Alıntı 57 yaşındaki yazarın dünyaya hangi gözle baktığının fikrini verebileceği gibi Mo Yan’ın cesur, hırslı, zaman zaman şairane ve acelesi olan biri olduğu görüşünü perçinleyecek.
Henüz Türkçeye çevrilmiş bir eseri olmayan Mo Yan’ın 80’e yakın roman, öykü ve deneme kitabı var... Kendisine sorulduğunda “Tavsiye etmesem de isterseniz bütün romanlarımı atlayabilirsiniz ama bunu mutlaka okumalısınız” dediği romanı İngilizceye ‘Big Breasts&Wide Hips’ (Büyük Göğüsler & Geniş Kalçalar) adıyla çevrildi. Eserde tarihi, savaşı, siyaseti, açlığı, dini, aşkı ve seksi yazdığını söylüyor ama aslında başından sonuna kadar Çin’in 20. yüzyılını anlatıyor.

Haberin Devamı


Cesetleri Getirin

Salı akşamı Londra’da yeni romanı ‘Bring Up the Bodies’le ülkesinin ve edebiyat dünyasının en prestijli roman ödülünü son üç senede ikinci kez kazanan 60 yaşındaki Hilary Mantel mutluluğunu saklayamadı...
Ödülün kendisini şaşırttığını itiraf etti. Oysa İngiliz eleştirmenler yıllardır ilk defa sözbirliği etmişçesine bu kararın verilmiş en doğrusu olduğunu söyledi. Daha önce iki büyük yazar, Güney Afrikalı John Maxwell Coetzee ve Avustralyalı Peter Carey’nin ikişer kere kazandıkları Booker ödülünü ilk defa bir İngiliz yazar, ilk defa bir kadın yazar kazandı.
Hilary Mantel ‘Bring Up the Bodies’ romanında 1500’lü yılların İngilteresinde iktidara gelen ve ülkesinin kaderini değiştiren Thomas Cromwell’le Anne Boleyn’in hikâyesini anlatıyor. Roman, ‘Çocukları gökyüzünden düşüyorlardı’ (s. 3) cümlesiyle başlıyor ve Mantel gerilimi kitabın ilk sayfasından sonuna kadar sürdürüyor. Üç kitaptan oluşması planlanan serinin Man Booker ödülünü kazanan ilk kitabı ‘Wolf Hall’dan daha iyi yazıldığını söyleyebileceğim ‘Bring Up the Bodies’ o kadar iyi yazılmış ki Mantel’in yazacağı üçüncü kitabın (‘The Mirror and the Light’) ilk iki kitaptan daha iyi olma şansı şimdiden İngiliz edebiyat çevrelerinde konuşulmaya başlandı. Jüri başkanı Peter Stothard, Booker ödülünü Hilary Mantel’a verdikten sonra bu yazarın modern İngilizce dilinde yazanlardan en iyisi olduğunu söyledi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!