İhsan YILMAZ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2008 00:00
Özellikle roman üzerine yazdığı eleştirileriyle Türk edebiyatında bir otorite olarak kabul edilen eleştirmen ve yazar Fethi Naci (İsmail Naci Kalpakçıoğlu), dün sabah Cihangir’deki evinde vefat etti.
İki yıldır Alzheimer tedavisi gören Fethi Naci, 81 yaşındaydı. Avukat Lale Kalpakçıoğlu ile evli olan Naci’nin cenazesi yarın Teşvikiye Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek.
TÜRK edebiyatının önde gelen eleştirmenlerinden Fethi Naci iki yıldır mücadele ettiği Alzheimer hastalığına yenik düşerek dün sabah aramızdan ayrıldı. Fethi Naci, yazdığı "100 Yılın 100 Romanı" kitabı ile Türk romanının hafızasını oluşturmuştu. En otoriter eleştirmenlerden biri olarak kabul gören Naci, eleştiri yazılarıyla yazarlara "yeterlilik beratı" veren isimdi. Fethi Naci’nin romanları hakkında bir iki cümle yazması, bir dönem yazarlar açısından çok satmaktan daha önemliydi.
Fethi Naci 3 Nisan 1927 tarihinde Giresun’da doğdu. İlk ortaöğrenimini Giresun’da, ortaöğrenimini ise Erzurum’da parasız yatılı olarak tamamladı. 1949 yılında da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu.
1965 yılına kadar çeşitli işlerde muhasebe memuru ve personel müdürü gibi çeşitli görevlerde bulunan Fethi Naci politik nedenlerle görevine son verilmesinden sonra Gerçek Yayınevi’ni kurarak sadece yazarlık ve yayıncılık yaptı. İlk eleştiri yazısını, Behçet Necatigil’in ilk şiir kitabı Kapalı Çarşı üzerine yazdı ve 1945 yılında Aksu Dergisi’nde yayımlandı.
İlk kitabı "İnsan Tükenmez" 1956 yılında yayımlandığında büyük ilgi gördü. Bu eserinde kendi kendine öğrendiği Fransızcasıyla Fransız Marksistlerinden öğrendiklerini edebiyatımızın sorunlarına uygulamaya çalışmıştı. Marksist eleştiri anlayışını daha sonra hiç bırakmadı.
Gerçek Yayınevi’nde başlattığı ve kültür tarihini 100 soru ve cevapta öğreten başvuru kaynağı 100 Soruda dizisi de yayın tarihimizin kilometre taşlarından biri olarak kabul edilir.
Cemal Süreya, 99 Yüz adlı kitabında yazdığı portre yazısında;" Naci’yi Türk edebiyatından bir an çıkarsak o edebiyatın dengesi bozuluverir" demişti.
NE DEDiLER
Çağdaş edebiyat sayesinde gelişti
YaŞar Kemal Fethi Naci gelmiş geçmiş en büyük eleştirmenimizdi. Ondan önce başka eleştirmenler de vardı. Bunlardan biri Nurullah Ataç’tı, diğeri de Sabahattin Eyüboğlu. Onlar eleştiriden çok, deneme yazarlarıydı. İkisi de Türkçenin ustalarıydı. Fethi bütün ömrünü sadece eleştiriye verdi. Onun gelmiş geçmiş en büyük eleştirmenimiz olduğunu yazdığımda bana da kızan oldu. Naci kültürlü bir edebiyat ustasıydı. Çağımız edebiya-tının gelişmesine çok yardım etti.
Gerçek yazarlar özlemini duyacak
Mustafa Şerİf Onaran Çağdaş edebiyatımızın ayrıntılarına inen, iyi okuyan, iyi değerlendiren, dayanışma anlayışı gibi aldatıcı ilişkilere önem vermeden, edebiyat eserinin hakkını veren; beğenisine, bilgisine güvenilen bir eleştirmendi. Okuduğu bir eserdeki dil bozukluğunu, kurgu düzensizliğini, mantık yanlışını gösteren; bu tutumuyla acımasız bir eleştirmen izlenimi bırakan bir yazardı. Gerçek yazarlar Fethi Naci gibi usta bir eleştirmenin özlemini duyacaklardır.
Sertliğine karşın yansız ve dürüsttü
Semİh GümüŞ Fethi Naci çok okunmuş, çok merak edilmiş, sözü çok dinlenmiş bir eleştirmendi. Yargılarındaki bütün sertliğine karşın, yansızlığı, doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı, kılı kırk yaran tutumu, güzel Türkçesi, bağımsız ve kişilikli duruşu da gördüğü ilginin nedenleridir. Yazdıklarına kızanlar da güvenirdi ona. Öte yandan, edebiyatımızın, elbette özellikle roman sanatımızın bir gönül borcu vardır ona.
Eserleri
İnsan Tükenmez (1956), Gerçek Saygısı (1959),On Türk Romanı (1971), Edebiyat Yazıları (1976), 100 Soruda Türkiye’de Roman ve Toplumsal Değişme (1981), Eleştiri Günlüğü (1986), Bir Hikáyeci: Sait Faik-Bir Romancı: Yaşar Kemal (1990), Gücünü Yitiren Edebiyat (1990), Roman ve Yaşam (1992), Reşat Nuri’nin Romancılığı (1995), Şiir Yazıları (1997), Kıskanmak (1998), Sait Faik’in Hikáyeciliği (1998), Yaşar Kemal’in Romancılığı (1998), Yüzyılın 100 Türk Romanı (1999), Dönüp Baktığımda (1999), Dünya Bir Gölgeliktir (2002).