"Ecstacy ve Captagonilkokul önlerinde"

Uluslararası Narkotik Maddeler Kontrol Kurulu (INCB) üyesi emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir, sentetik uyuşturucu kullanımının bir çok ülke gibi Türkiye'de de yaygınlaştığını belirterek, ''Ecstasy, Coptagon denilen bir takım maddeler, bugün gece kulüplerinde, sokaklarda ve ilkokulların önünde dahi leblebi gibi satılmakta ve gençlerimiz tarafından kullanılmaktadır'' dedi.

INCB Yönetim Kurulu Üyesi Kandemir, Ankara'daki BM Enformasyon Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, INBC'nin çalışmaları ve kurul tarafından hazırlanan ''Yıllık Rapor 2000'' hakkında bilgi verdi.

''Türkiye'de bu sorun yoktur'' savının belki 20-25 yıl önce doğru olabileceğine işaret eden Kandemir, ''Maalesef bugün bu sorun vardır ve giderek artmaktadır. Bu sorun sadece uyuşturucu maddelerin kötüye kullanımı sorunu değil, sentetik psikotrop maddelerin de giderek daha fazla kullanımı sorunudur'' diye konuştu.

''DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 3'Ü UYUŞTURUCU KULLANIYOR''

Emekli Büyükelçi Kandemir, Hintkeneviri, afyon gibi doğal yollarla eldilen uyuşturucuların yanı sıra psikotrop olarak tanımlanan sentetik uyuşturucuların tedavi dışındaki kötü kullanımının da giderek arttığına dikkati çekerek, şöyle dedi:

''Dünya nüfusunun yüzde 3'e yakın bölümü uluslararası anlaşmaların yasadışı saydığı uyuşturucu maddeleri kötüye kullanmaktadır. Bu maddeler, özellikle gençler arasında kullanımı yaygın olan yeni bir takım uyuşturucuları da içermektedir. 140 milyonu aşkın insan Cannabis (hintkeneveri) türü uyuşturucuyu, 30 milyon kişi Ecstasy, 21 milyon eroin ve kokaini kullanıyor.''

Damardan iğneyle alınan uyuşturucunun AIDS'in yayılmasında etkili olduğunu, uyuşturucu kaçakçılığının rüşvet gibi yolsuzlukları beraberinde getirdiğine dikkati çeken Kandemir, Türkiye dahil tüm ülkelerin bu felaketlerden çeşitli ölçülerde etkilendiğini kaydetti.

Kandemir, uyuşturucu trafiğiyle ilgili bir soru üzerine, üretimde bir numara kabul edilen Afganistan'dan 100 tona yakın uyuşturucu maddenin çeşitli yollarla dünyaya yayıldığını söyledi. Türkiye'nin, uyuşturucu kaçakçılığında güzergah olarak kullanılmaya karşı başarılı önlemler aldığına işaret eden Kandemir, ancak çok büyük kar bırakması nedeniyle yeni yolların da kolayca bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin transit geçiş yolu olarak kullanılması nedeniyle haksız suçlamalara maruz kaldığını da ifade eden Kandemir, ayrıca PKK terör örgütünün uyuşturucu ticaretini finans kaynağı olarak kullandığının bilindiği halde bazı ülkelerin siyasi mülahazalarla bu örgütü gerekli etkinlikte yaklaşmadığını anlattı.

Nüzhet Kandemir, bazı Avrupa ülkelerinde ''soft uyuşturuculara izin verme'' eğilimi bulunduğunu ve uyuşturucu müptelalarının devlete ait yerlerde eroini kaynatarak damarına zerketme imkanı bulabildiğini anlatarak, ''Kurul buna tamamen karşıdır'' dedi.

INBC NEDİR?

BM'nin Mukim Kordinatörü Alfredo Witschi-Cestari de, konuşmasında INCB'nin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

INBC'nin ülkelerden ve BM'den bağımsız bir kurum olduğunu vurgulayan Witschi-Cestari, BM'nin uyuşturucu konusundaki sözleşmelerinin taraf ülkelerce yerine getirilip getirilmediğinin Kurul tarafından denetlendiğini anlattı.

Witschi-Cestari'nin verdiği bilgiye göre, Kurul'un 13 üyesi bulunuyor ve üyeler hükümetlerinden bağımsız, kendi adlarına görev yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) belirlediği 3 kişi dışındaki 10kişi hükümetler tarafından gösterilen adaylar arasından seçiliyor.

Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir, Türkiye'nin aday göstermesiyle BM Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafından seçilmiş ve 2000 yılında INBC'deki görevine başlamıştı.