Güncelleme Tarihi:
Başbakan Bülent Ecevit, Başbakanlık binasında yaptığı 'ulusal solu özümseyen demokratik solculara' yönelik çağrısında, herkesi birleşmeye çağırmadığını belirterek özellikle DSP'den ayrılan grubun solcu olmadığını ifade etti.
Ecevit, kendilerini sosyal demokrat olarak görenlerin, öteden beri bölük pörçük olduğunu belirterek ''Bütün sola bu çağrıda bulunmuş değilim. Ulusal solu benimseyenler ve demokratik sol düşünceyi, felsefeyi bilinçli olarak özümsemiş olanlara kapımız her zaman açıktır'' dedi.
AYRILANLAR PUSULASIZ KALDI
Birçok politikacı, hatta bazı partilerin bir uçtan bir uca gidip geldiklerini savunan Ecevit, ''Bir birkaç hafta önce, ısrarla erken seçim isteyenlerden birçoğu şimdi erken seçimlerden kaçış yollarını arıyorlar. Sol kesimde olağanüstü bir belirsizlik var. DSP'yi bölmek için siyasi tarihimizde eşi görülmemiş entrikaların tuzağına düşenler, kendilerini boşlukta buluyorlar. Buldukları tabansız partilerde pusulasız kaldılar'' diye konuştu.
Ecevit, örgütünün ''sapa sağlam durduğunu'' kaydederek, DSP grubunun yarısının bu oyunlara geldiğini, sağcı partilerin birbirine düştüğünü, siyaset meydanının inanç sömürücüleri ve bölücülere kaldığını söyledi. Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü:
DSP'DEN MEDET UMUYORLAR
''Bu konuda aylardır uyarılarda bulunuyorduk. Ama DSP'den başka hiçbir parti bu uyarılara kulak vermedi. Fakat bu uyarılara kulaklarını tıkayanlar, şimdi paniğe kapıldılar. Siyaset alanın içinde ve dışında (erken seçim) diye haykırıyorlar. Şimdi bunlar 4 Kasım'ı bir kabus gibi görmeye başladılar. Paniğe kapılanlardan çoğu şimdi DSP'den medet umuyor, solu birleştirmemizi istiyorlar. Oysa DSP dışındaki sol, öteden beri kendi içinde bölük pörçük.
Bu arada kendilerini sosyal demokrat olarak görenler, öteden beri bölük pörçük. İlkin, Halkçı Parti'yi, ardından SODEP'i kurdular, o yetmedi SHP'yi kurdular, o da yetmedi CHP'yi kurdular. Bir arada bölücüler ile işbirliği yaptılar, aralarında hala bölücülere yanaşanlar var. Yine bu kesimdekiler 19 yılda 9 genel başkan değiştirdiler. DSP ise kuruluşundan beri aynı çizgide tutarlılığını sürdürüyor.''
'GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRMEYE ÇAĞIRIYORUM'
Demokratik sol hareketin köklerinin 1960'lara kadar gittiğine işaret eden Ecevit, demokratik işçi haklarının da 1960'larda bu hareketin içinden doğduğunu söyledi.
''Bu hareket, o zamandan beri sağlamlılığını, tutarlılığını ve istikrarını koruyor'' diyen Ecevit, şunları kaydetti:
''Ulusal solun öncülüğünü de öteden beri bu hareket yapıyor. 3.5 yıldır koalisyon hükümetinin başında bulunan DSP, bu süre içinde büyük atılımlar gerçekleştirdi. Türkiye'nin 40 yıllık hastalıkları, DSP'nin önderliğinde tedavi edilmeye başladı. AB kapısı bu dönemde açıldı, bu dönemde laiklik güçlendi, bölücü terörün kuyusu kazıldı.
Yolsuzlukların üstüne yüründü, sağlam bir demokrasi ve ekonominin temelleri atıldı. Köy kentler ile köylerin kalkınma dönemi başladı. Demokratik solun öncülüğünde parlamento çalışmaları büyük hız kazandı.Bütün ulusal solcuları ve demokratik solun bilincine varanları, değerini bilenleri DSP'de birleşmeye çağırıyorum.''
DSP'nin bütün partilerin güvendiği tek parti olduğunu ifade eden Ecevit, bundan önceki seçimlere gidilirken, aralarında anlaşamayan bütün partilerin iktidarı DSP'nin azınlık hükümetine emanet ettiklerini anlattı.
Ecevit, bu kez de seçimlere gidilirken, iktidarın yine DSP hükümetine bırakıldığını ifade ederek, ''DSP bütün ulusun güvenliğine layık olduğunu her vesileyle kanıtlamıştır. Türkiye'nin esenliğini isteyenleri, bu partide güçlerini birleştirmeye çağırıyorum'' dedi.
Ecevit, 3.5 yıldır DSP'nin başında olduğu 57. Hükümet'in büyük işler başardığını ve AB kapısının açıldığını kaydederek ''Yolsuzlukların üstüne gidildi. Sağlam bir ekonominin ve köy-kentlerin temeli atıldı'' dedi.
SORU-CEVAP
Başbakan Ecevit, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Başbakan Ecevit'e yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
Bazı kesimlere kapıyı kapattınız. Çağrı yaptığınız partileri adlandırmanız mümkün mü?
Ecevit: Benim kapıyı kapattığım bütün sol kesim değil. Demokratik solu benimsemiş olan, özümsemiş olan çevrelere kapımız her zaman açık. Öteden beri açık. Fakat kendini solcu olarak gösteren ama solculuğu şüpheli olan birçok kimseler veya solculuktan bambaşka şeyler anlayan kimseler var.
Bunlara kapımızı açmak zorunda değiliz. Kaldı ki konuşmamda belirttiğim gibi, bizim dışımızda sol kendi içinde bölük pörçük. Kendi içinde bölük pörçük olanlarla biz nasıl işbirliği yapabiliriz veya bir araya gelebiliriz. Nitekim yine o çevrelerden bazıları, bizi DSP'yi bölmeye kalkışmışlardır, ayrı bir parti kurmaya çalışmışlardır. Yani DSP'nin içindeki birliği bir şekilde sarsmaya kalkışmışlardır.
'EKONOMİK PROGRAMA SAHİP ÇIKIYORUZ'
Konuşmanızda sağlam ekonominin temelleri bu dönemde atıldı dediniz. Kendi başkanlık ettiğiniz hükümet döneminde. Kemal Derviş'ten yararlandınız, onu çağırdınız. Şimdi o başka partiye gitti. Siz o ekonomik programa sahip çıkacak mısınız?
Ecevit: Zaten şimdi de sahip çıkar durumdayız. Yani Sayın Kemal Derviş görevden ayrıldıktan sonra da biz o programa sahip çıkmaya devam ediyoruz. Sayın Derviş'i Uluslararası Para Fonu ile Dünya Bankası ile uzun süredir yakın ilişki içinde bulunmuş bir ekonomistti.
Böyle bir programı istediğimiz için Türkiye'ye davet etmiştik. Çünkü bu konuda deneyiminden yararlanabilecektik. Fakat artık gerekli zemin hazırlanmış oldu. Şimdi aynı ekonomiyi sürdürmek, ekonomik politikayı sürdürmek için artık dışarıdan yardıma da ihtiyacımız kalmadı.
Sayın Masum yeni hazine bakanı bu konuda çok bilinçli ve bilgili hareket ediyor. O bakımdan herhangi bir kaygı duyma nedeni yok. Ekonomik olanaklarımız geliştikçe, ilerledikçe programımızda da daha onu geliştirici değişiklikler yapmamız doğaldır. Fakat şu sırada buna gerek duymuyoruz.
'ANAP İLE HÜKÜMET İÇİNDE SORUNUMUZ YOK'
Koalisyonun üç lideri uzun zamandır bir araya gelmediniz. SP'nin 19 Temmuz'da bir gensorusu vardı. Bu daha sonra geri alınmıştı. Bu gensoruyla birlikte hükümeti düşürme senaryoları söz konusu. Bu arada 3 Kasım seçimlerinden caymak için bazı senaryolar dolaşıyor. Liderlerle bir araya gelecek misiniz? ANAP'ın bu senaryodaki işlevi
ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Ecevit: Biz gerektikçe koalisyonu oluşturan üç partinin liderleri arasında toplantılar, görüşmeler yapıyoruz. Araya fazla bir zaman da girmiş değil. Düşünün ki bu hükümetten önceki hükümet döneminde Bakanlar Kurulu aylarca toplanmazdı. Şimdi Bakanlar Kurulu muntazam, her hafta toplanıyor.
Liderlerle de gerektikçe görüşüyoruz. Zaten aynı binanın içinde, aynı koridorda bürolarımız var. Sık sık bir araya gelip görüşüyoruz. Herhangi bir sorun o bakımdan yok. ANAP ile de hükümet içinde bir sorunumuz yok.
Ulusal solu birleştirmekten bahsediyorsunuz. Solun bir araya gelmesini istiyorsunuz...
Ecevit: Her solun demedim. Demokratik solu özümsemiş olanların bir araya gelmelerinden söz ettim.
Özellikle demokratik solu benimseyenlerin biraraya gelmesini istiyoruz dediniz. Başbakanlık'ta bu toplantının yapılması sizce doğru mu?
Ecevit: 57. hükümetin icraatı hakkında gereken açıklamaları burada yapmam çok doğaldır. İşbaşında bulunan hükümet de başında DSP'nin bulunduğu bir hükümettir. Onun için hükümet binasında toplantıyı yapmamızın anormal bir yanı yoktur.
Seçimlere iki ay kala bu çağrıyı yapmanızın özel bir nedeni var mı?
Ecevit: Bütün sola bu çağrıda bulunmuş değilim. Ulusal solu benimseyenler ve demokratik sol düşünceyi, felsefeyi bilinçli olarak özümsemiş olanlara kapımız her zaman açıktır. Doğal olarak açıktır. Bunu şu aşamada yinelemenin, hatırlatmanın doğru olğını düşündüm.
SOLCULUKLA İPLERİNİ KOPARMIŞ OLANLAR
Seçimlerin ertelenmesi düşüncesini nasıl karşılıyorsunuz? Seçimlerin ertelenmesi doğru olur mu?
Ecevit: Seçimlerin ertelenmesini en başta biz istemiştik. Bütün başka partiler hayır erken seçim yapılmalı diyorlardı. Fakat aradan birkaç hafta geçti, geçmedi hemen hemen bizim dışımızda ertelemeden söz eden yok. Yeniden uzatılsın düşünceleri var. Bu bakımdan istikrarlı davranan tek parti DSP. Biz erken seçimi hiçbir zaman istemedik. Çünkü Türkiye'nin daha bu hükümet döneminde yapılacak işleri var. Bu hükümet döneminde yaklaşık 380 yasa çıkarıldı. Bu yasalardan bir çoğu reformist nitelikli. Bunları kamuoyuna anlatmak, bunların uygulamasını gerçekleştirmek, geliştirmek bakımından ve neleri neden, nasıl yaptığımızı, bazı şeyleri neden yapmadığımızı kamuoyuna anlatmamız gerekiyordu. Bunlar bizim yalnız hakkımız değil, aynı zamanda görevimizdir. Bunun şaşılacak bir tarafı yoktur.
Birde biz bütün solu göz önünde tutmuyoruz. Çünkü solun içinde aslında solculukla ilgili olmayan veya kalmamış olanlar da var. Örneğin, bizden ayrılıp giden arkadaşlarımızdan biri onların kurdukları partinin genel sekreteri geçen gün verdiği bir demeçte 'biz solcu değiliz' demiştir. Aynı partinin genel başkanı da 'galiba solcuyuz' demiştir. Yani solculukla iplerini koparmış olanlarla bir araya gelip solda birlik nasıl sağlanır? Onu düşünmek zor.
Kaldı ki bizim dışımızda öteden beri bizden farklı bir sol anlayışını benimseyen kuruluşlar da yer almıştır ve yer almaktadır. Onlarla da bir araya gelmemiz söz konusu değildir. Biz tutarlılığa, kararlılığa çok özen gösteren, ilkelere çok bağlı olan bir partiyiz. Onun için çağrıda bulunurken elbette bu çerçeveyi de belirtmemiz doğaldır.
ÇAĞRININ MUHATAPLARI
Seçimlerin ertelenmesi konusunda bir çalışma Meclis gündemine gelirse, bu konuda DSP olarak destek verecek misiniz?
Ecevit: Bunun artık zamanının geçtiği kanısındayız. Seçimlere çok az bir süre kaldı. Hukukun gerektirdiği seçim takvimi her yönüyle birbiri ardından uygulanmaya başladı. Artık bu konunun TBMM gündemine geleceğine ihtimal vermiyorum.
Bütün sola bu çağrıyı yapmıyoruz sadece demokratik sola inananlara dediniz. Bundan anladığımız kadarıyla CHP bu çağrının muhatabı değil, YTP zaten solcu olmadıklarını söyledi dediniz, bu çağrının muhatabı değil. O zaman bu çağrının arkasından kimi bekliyorsunuz DSP'ye?
Ecevit: Demokratik sol düşünceyi benimseyen, özümseyen pek çok kimsenin bulunduğu kanısındayım. Fakat son aylarda DSP'ye ve bana karşı çok yoğun bir kampanya açılmıştır. Bu kampanyada tabii birtakım kimseleri, kesimleri etkilemiştir, bir ölçüde etkilemiştir. Yani DSP'ye bağlı olanlar, daha doğrusu demokratik sol düşünceyi benimsemiş olanlar artık bu partiden uzaklaşma eğilimi içine girmişlerdi. Çünkü DSP artık bitti, dağıldı, Ecevit hasta, artık iyileşemez. Bu havayı yayanlar tabii demokratik solu benimsemiş olanlarda da olumsuz etkiler yapmış olabilir. Onlara hayır. Biz yerimizdeyiz, sapasağlamız. Kararlılığımız, tutarlılığımız devam ediyor ve ulusal solu bu parti etkin bir şekilde temsil ediyor. Bunları hatırlatma gereğini duyduk.
Bu şekilde ben inanıyorum ki demokratik sol düşünceyi benimsemiş olanlar artık bu oyunlara, entrikalara gelmeyecektir. DSP'nin sapasağlam ayakta olduğunu, seçim kampanyasını etkin bir şekilde yürüttüğünü gördükçe yeniden bu partiye bağlılıklarını göstermiş olacaklardır inancındayım.
İlk mitinginizi nerede yapacaksınız?
Ecevit: Türkiye'nin her yerinde seçim toplantıları yapacağız. Bu Cumartesi günü Tekirdağ'da toplantımız var. Ondan sonra Güneydoğu da toplantılarımız olacak. Yalnız ulusal sol açısından değil, aynı zamanda hakça bir düzenin kurulması bakımından da DSP'nin öteden beri bilinen felsefesini yaymaya devam edeceğiz bu seçim kampanyasında. Bu bakımdan verimli bir çalışma yapmaya kararlıyız.
DSP'DEN AYRILANLAR
Kurumlardan çok kişilere yönelik bir çağrı olduğu anlaşılıyor sözlerinizden. Partinizden ayrılan milletvekilleri de bu kapsamda mı?
Ecevit: Bir genel yanıt veremem buna. Söylediğiniz gibi bugün bir kurumsal çağrı yapıyor değiliz. Onun kişilerle ilgili değişik durumlar olabilir. Bizim grubumuzdan ayrılıp bir parti kurmaya kalkışanlar belli ki boşlukta kaldılar. Yalnız kurum olarak değil aynı zamanda ideoloji bakımından da değişik bir durumda kaldılar. Onun için şu kurumda bulunanları yeniden aramıza alırız gibi bir şey söyleyebilecek durumda değilim.
Demokratik sol düşünceyi bilinçli olarak özümsemiş olanlara ve ulusal sola önem verenlere kapımız doğal olarak her zaman açıktır.
Çağrınızın başarılı olacağına inanıyor musunuz?
Ecevit: Bundan önceki bütün kampanyaları ve seçim süreçleri sırasında başlangıçta bütün anketlerde DSP'nin çok zayıf durumda gösterildiğini hatırlıyorum. Fakat, seçim kampanyası başladıktan sonra durum değişmeyle başlamıştır.
Bundan önceki seçimlerde DSP'nin, anketlerden,kamuoyu yoklamalarından çok daha fazla oy alabildiği görülmüştür. Şimdi de aynı durumun olacağına inanıyorum. Aylardan beri aleyhimizde yapılan çok yoğun propagandalara karşın, kamuoyu yoklamaları üzerindeki olumsuz etkilerine karşın ben, bu seçim kampanyasının sonlarına doğru DSP'nin büyük olasılıklı yeniden birinci parti durumuna gelebileceğine güveniyorum.''
Partinizdeki 9'lar hareketi de solda birlik çağrısı yürüttü. Sonra bir kısmı partinizden koptu. Siz de şimdi birlik çağrısı yapıyorsunuz.
Ecevit: Kendi görüşleri vardır, kendi düşünceleri vardır. O doğrultuda tavırlarını sürdürüyorlar. Bir kısmı biliyorsunuz, ayrıldı. 9'lar hareketini ben hiçbir zaman ilke olarak uygun bulmadım. Bu bir hizip anlamına geliyordu. 'Biz 9'larız' diyenler, bir hizip hareketi içine girmiş oluyorlardı. Bunun doğru olmadığını kendilerine de söyledim. Bir arkadaşımızda bu hareketin içinden ayrıldı, bireysel olarak DSP'nin içinde kalmaya devam ediyor.''
Fikret Ünlü'yü neden azlettiniz?
Ecevit: Azletme kararından önce geride kalan pazartesi gü için partide kalıp kalmayacağı konusunda bir karar vereceğini ifade etti. Kendisinin partimizden ayrılma kararını tescil etmesini kolaylaştırmış olduk. Niyetinin bu olduğu belliydi'' dedi.
'MİLLİYETÇİ OLMAK AYIP DEĞİLDİR'
Ulusal sol tanımına biraz açıklık getirir misiniz?
Ecevit: Ulusal sol tabirinin yadırganmasını yadırgıyorum. Çünkü, her ulus kendi haklarına sahip çıkmak zorundadır. Her ulusun kendi çıkarları doğrultusunda ulusal politikalara gereksinmesi vardır. Benim yadırgadığım, Türkiye'deki bazı entelektüellerin, solculukla ulusallığı birarada düşünememeleridir.
Bunu çok yadırgıyorum, Batı Avrupa'daki sosyaldemokrat veya solcu partilerden hepsi aynı zamanda milliyetçilerdir. Milliyetçi olmak ayıp değildir. Milliyetçi olmak birkimsenin milletine sahip çıkmasının doğal gereğidir. Bizim, demokratik soldan, ulusal soldan anladığımız, her şeyden önce Türk ulusunun ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütünlüğüne, birliğine, haklarına sahipçıkmaktır. Solculuk buna karşı değildir.
Avrupa solundan bazı tarihsel olaylardan kaynaklanan farklar vardır. O bakımdan kendimize özgü bazı niteliklerimizi vurgulamamız da doğaldır.
Ulusallıkla solculuğu bağdaşmaz sananlar, kendi kendilerini aldatıyorlar. Herhangi bir batı demokrasisine gitseler, oradaki durumabu açıdan baksalar, solun ulusal olduğunu göreceklerdir.
'REFORMLARI HALKA ANLATAMADIK'
3.5 senedir köylü ve işçinin canı yandı. Hangi propaganda ile gidip oy alacaksınız?
Ecevit: 2004 Nisanı'ndan önce seçim yapılmasını doğru bulmadığımızı söylemiştik. Bu hükümet döneminde başlattığımız reformların semerelerini henüz halka yeterince ulaştıramadık. Bunun için zamana ihtiyacımız vardı. Bu olanağı gerçekleştirebilmemiz için iktidarda birsüre daha kalmaya gereksinimimiz vardı. Yaptıklarımızın halka yararları, Türkiye'ye yararları ne olacaktı, bunları halka anlatmamız gerekiyordu.
Yaptıklarımızı, yapmış olduklarımızı anlatmakta birtakım güçlüklerle karşılaşacağız. Fakat, halkımızın sağ duyusuna güveniyorum. DSP'nin 3.5 yılda neler yaptığını, parti olarak ve hükümet olarak kamuoyuna anlatabilmemiz gerekiyordu. Neden koalisyon ortakları bundan vazgeçti bilmiyorum. Sonra başka partiler de erken seçim isteriz, demeye başladılar.