Ecevit: Türkiye'nin özel bir konumu var

BaÅŸbakan Bülent Ecevit, CNN Türk'te yayınlanan "EÄŸrisi DoÄŸrusu" programına katılarak, Taha Akyol'un sorularını yanıtladı. Â

Bülent Ecevit, "ABD'ye ne beklentiyle gittiniz, beklentilerinizi aldınız mı?" sorusu üzerine, ABD'ye çok olumlu, umut verici beklentilerle gittiÄŸini söyledi. Umudunun üstünde bir durum gördüğünü ifade eden Ecevit, ABD BaÅŸkanı George W. Bush ve çalışma arkadaÅŸlarının Türkiye'ye çok büyük deÄŸer, önem verdiklerini somut olarak gördüğünü anlattı. Ecevit, şöyle konuÅŸtu:Â

"Çok ilginç görüşmeler oldu. Çok sayıda yetkili kiÅŸi ile bakanlarla görüşmelerimiz oldu. BaÅŸkan Bush, BaÅŸkan Yardımcısı Cheney,(bildiÄŸiniz gibi pek yüz yüze konuÅŸmuyor ziyaretlerde. Fakat bizimle bu istisnai durumu deÄŸiÅŸtirdi. Bizimle yüz yüze güzel bir konuÅŸma yaptı) Savunma Bakanı Rumsfeld, Hazine Bakanı, Ticaret Bakanı, TicaretTemsilcisi, DışiÅŸleri Bakan Vekili kısacası ABD yönetiminin en üstte gelen yöneticilerinin çoÄŸu ile görüşme olanağı bulduk."Â
   Â
TÃœRKÄ°YE'NÄ°N KONUMUÂ
   Â
"Hem Yunan hem de Türk gazetelerinde Yunanistan BaÅŸbakanı Simitis ile sizin geziniz mukayese edildi. Siz böyle bir mukase yapar mısınız?" sorusuna Ecevit, ÅŸu yanıtı verdi:Â

"Benim öyle bir mukayese yapmam doÄŸru olmaz. Türkiye'nin özel bir konumu var. Özellikle 11 Eylül olayından sonra bir dinler kavgası olasılığını önleme bakımından Türkiye'nin ne kadar önemli bir ülke olduÄŸu anlaşıldı. Türkiye'nin bölge güvenliÄŸi açısından büyük önemi var. Bir yanda Balkanlar, bir yanda Kafkasya, bir yanda OrtadoÄŸu, bir yanda Orta Asya ve ÅŸimdi Afrika ülkeleri... Asya'ya, Güney Amerika ülkelerine açılıyoruz. Yani dünya ile iliÅŸkilerimiz Yunanistan'ınkinden çok daha geniÅŸ. Yunanistan'ın daha çok gemicilikle, denizcilikle, ticaretle ilgili iliÅŸkileri vardır. Fakat Türkiye'nin güvenlik açısından, stratejik açısından ABD'nin gözünde çok özel bir yeri var. Petrol boru hatları da bu önemi artırıyor."Â

Ekonomide büyük beklentileri olmadığını kaydeden BaÅŸbakan Ecevit, ABD ile Türkiye arasında "stratejik ortaklık" olduÄŸunu ve bu terimi,Bush'un Türkiye için kullandığını bildirdi.Â
   Â
"EN ZAYIF HALKA EKONOMÄ°YDÄ°"Â
   Â
Ecevit, şöyle devam etti:Â

"Bu ortaklığın en zayıf halkası ekonomiydi. ABD, Avrupa ülkelerine büyük kolaylıklar saÄŸlıyordu. Ama bu kolaylıklardan Türkiyeyararlanamıyordu. Biz Avrupa BirliÄŸi'nin aday ülkesiyiz, ayrıca gümrükbirliÄŸimiz var. Bunların bir hamlede düzelmesini bekleyemezdik. Bu konuda bize kendi iÅŸ çevrelerimiz büyük destek saÄŸladılar. Gezimize 130 iÅŸadamı katıldı. Bu beni sevindirdi. Sayın Bush ile görüşeceÄŸimiz gün ABD yönetimi çok ilginç bir bildiri yayınladı. Bu bildiriyle ekonomik ortaklığımız, stratejik ortaklığımıza eÅŸ düzeye çıkıyor."Â

BaÅŸbakan Ecevit, ABD ziyaretinde bir kurul oluÅŸturulduÄŸunu ve kurulun başına da ABD'nin Ekonomik Ä°ÅŸlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Alan Larson'ın getirildiÄŸini ifade etti.Â

Ecevit, "Larson'ın, 'Türkiye'de yapılan çalışmaları beÄŸeniyoruz. Fakat biraz daha hızlanmanız lazım. Hızı artırmadığınız takdirde ekonomide yeni birtakım sorunlar çıkabilir' ÅŸeklindeki sözleri basındayer aldı" ÅŸeklindeki hatırlatma üzerine, ÅŸunları söyledi:Â

"Hızdan ÅŸikayet etmedi. Çünkü bizdeki kadar hızlı çalışan bir yönetim dünyada yok. Bu tempoyu sürdürmemiz gerektiÄŸini söylediler. Bizim yaptığımız çalışmaları biliyorlar ve baÅŸta Bush olmak üzere yöneticiler takdirlerini ilettiler. Fakat Türkiye'de yatırım yapmak isteyenler bazı bürokratik engellerle karşılaşıyorlar. Yaklaşık 2 yıl önce Davos toplantısında bunu bazı iÅŸadamları söylediler. (Biz Türkiye'ye daha çok yatırım yapmak istiyoruz, ama yatırım için gittiÄŸimizde, baÅŸvurduÄŸumuzda kapılar kapalı. 40 kapıyı vurmamız gerekiyor. BaÅŸvuruya yıllarca yanıt alamıyoruz. ÅŸevkimiz kırılıyor) dediler."Â

BaÅŸbakan Ecevit, Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıların bundan sonra 40 kapı çalmayacağını, bir kapı çalacağınıve 3 ay içinde de yanıt alacağını söyledi. Türkiye'de kapanan iÅŸyerlerinin isimlerini valiliklerden istediklerini ifade eden Ecevit,daha sonra bu ÅŸirketleri almak isteyenler için ABD ve Avrupa'daki gazetelerde duyurular yayınladıklarını bildirdi.Â

Türkiye'nin yaklaşık 2 yıl ekonomide çok sıkıntı çektiÄŸini ifade eden Ecevit, "Çok ağır bir miras devralmıştık. Çok ağır olaylarla da karşılaÅŸtık. Fakat bunları aÅŸma sürecine geldiÄŸimizi görünce benim de ÅŸevkim yerine geldi. Çok daha rahat konuÅŸmaya baÅŸladım. ABD'de çok ağır bir program vardı, ama hiç yorulmadım. Aksine ÅŸevkle çalıştım" dedi.Â

Ecevit, şöyle konuÅŸtu:Â

"Ekonomi, yatırımlar, üretimler canlandıkça ki canlanıyor.... Bütün belirtiler, göstergeler bunu gösteriyor. Borsa yükseliyor, enflasyon düşüyor, faizler düşüyor. Geçen yıl dış satımdan 31 milyar dolar kazandık. Turizm geliÅŸiyor. Bu iki sektör, içte de üretimi ve tüketimi teÅŸvik ediyor. Olumlu etkileri çok oluyor."Â

Başbakan Bülent Ecevit, Kürtçe eğitimikabul edemeyeceklerini ifade ederek, "Olacak şey değil. Bu, ucu bazı Avrupa ülkelerine kadar giden çevrelerin Türkiye'yi bölmek için çocukları, gençleri kullanarak yapmaya çalıştıkları bir tertip" dedi.

BaÅŸbakan Bülent Ecevit, CNN Türk'te yayınlanan "EÄŸrisi DoÄŸrusu" programına katılarak, Taha Akyol'un sorularını yanıtladı. Â

BaÅŸbakan Ecevit, "Bakü-Ceyhan boru hattında durum nedir?" sorusuna, "Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesinde ABD tam bir kararlılık içinde. ABD devlet olarak bir katkıda bulunamıyor. Ama finans kuruluÅŸlarına destek veriyor, moral veriyor, onları teÅŸvik ediyor. Büyük bir kararlılık gördük. Herhangi bir sorun olmayacağı anlaşılıyor" karşılığını verdi.Â

"Bakü-Ceyhan boru hattı için ilk kazmanın ne zaman vurulacağı konusunda bir tahmininiz var mı?" sorusunu da Ecevit, "Onu ÅŸimdi söyleyebilecek durumda deÄŸilim. OlabildiÄŸince hızlı gerçekleÅŸtireceÄŸiz" ÅŸeklinde yanıtladı.Â

BaÅŸbakan Ecevit, tekstil kotasının kalkması ile ilgili bir soru üzerine, ÅŸunları söyledi:Â

"O konuda bir hayalimiz yoktu. Ä°ÅŸadamları da bunu hem istiyordu, hem de bu konuda büyük bir beklentileri yoktu. Fakat 2 yıl sonra bu konu bütün dünyada çözülmüş olacak. Fakat biz yine de ABD'de bu noktada ısrarla istemlerimizi ve yakınmalarımızı belirttik. Özellikle Avrupa ülkelerine kolaylıklar gösterilirken, Türkiye'ye gösterilmemesinin doÄŸru davranış olmadığını belirttik."Â

BaÅŸbakan Bülent Ecevit, "ABD'den, serbest bölgeler vasıtasıyla Ä°srail gibi yüksek teknoloji alabilecek miyiz?" sorusuna, "ABD, Ä°srail ve Ãœrdün'de nitelikli sanayi bölgeleri kurdurttu. Biz de bunların benzerini kurdurtmak istiyoruz. Bu kurulduÄŸu zaman da tekstilkotaları konusunda çok olumlu bir sonuç alınamayabilecek, ama bazı boÅŸluklar var, onlar deÄŸerlendirilecek. Fakat asıl teknolojide, elektronik sanayide ve baÅŸka ileri teknoloji dallarında her türlü dış satım yapabileceÄŸiz ABD'ye. Biz kendi teknolojik ürünlerimizi ABD'ye satmak istiyoruz. Bu konuda aramızda herhangi bir sorun olmayacak" cevabını verdi.Â
   Â
VATANDAÅžIN CEBÄ°Â
   Â
Ecevit, "Sokaktaki vatandaÅŸ kendi cebi itibariyle bir rahatlamayıne zaman hisseder?" ÅŸeklindeki soruya, "Herhalde önümüzdeki yıl hisseder, bu yılın sonlarına doÄŸru da hissetmeye baÅŸlayacaktır. Bütün göstergeler bunu gösteriyor. Tabii önemli olan enflasyona yol açmadan sorunu çözmek. Ãœcretler arasındaki dengeyi düzeltmeye çalışıyoruz. Ä°stihdam da çok önemli, iÅŸsizliÄŸin önlenmesi çok önemli. Almakta olduÄŸumuz bütün önlemler, ayrıca bazı bankalar ile yaptığımız deÄŸiÅŸiklikler çıkarsa, devletin bankalara yatırım için, yatırımları teÅŸvik için yapacağı katkılar... Bunlar üretimi artıracağı için iÅŸsizliÄŸi de azaltacaktır. Åžimdi ABD'den herhangi bir kota yardımı almadığımız halde, tekstil sanayi çok canlılık içine girdi" yanıtını verdi.Â
   Â
EMLAK VERGİLERİ  
   Â
BaÅŸbakan Ecevit, emlak vergileriyle ilgili bir soru üzerine, konunun çözümlenmesi için talimat verdiÄŸini söyledi. Ecevit, "Ä°yi niyetle kaynak yaratılmak için artırıldı, fakat ölçü kaçırıldı. Onun için Maliye Bakanımızdan rica ettim. Bakanımız hazırladığı çalışmayı önümüzdeki pazar günü Bakanlar Kurulu toplantısına getirecek. Ne ölçüde yeni bir düzenleme yapabiliriz? Henüz bir ÅŸey söyleyebilecek durumda deÄŸilim. Ama herhalde vatandaÅŸların üzerindeki yükü olabildiÄŸince azaltmaya çalışacağız" diye konuÅŸtu.Â
   Â
"SADDAM HÃœSEYÄ°N'E MEKTUP GÖNDERECEĞİM"Â
   Â
Irak'la ilgili bir soru üzerine de Bülent Ecevit, ÅŸunları kaydetti:Â

"Eskiden Irak'ta yapay bir ülke kurulmasıyla ilgili kuşkular, Türkiye'de yaygın olurdu. Irak'la ilgili herhangi bir operasyonun Türkiye'de bölünmeye yol açmayacağını, buna özen göstereceğini çok açık bir dille Başkan Bush ifade etti. Bush, Saddam Hüseyin'i kesinlikle istemiyor, bunu açıklıkla ifade etti. Irak, BM'nin öne sürdüğü koşulları yerine getirirse, bu Irak'a karşı askeri operasyonu önlemiş olacak, ama bu da yetmiyor. Bush (Saddam'dan ille kurtulmalıyız) diyor. Şu aşamada ABD bir karara varmış değil. ABD çoğulcu bir ülke. ABD yönetiminde bu konuda değişik görüşler var. Bushda (ben de henüz kararımı vermedim) diyor. Irak'ın, Saddam Hüseyin'in elinde büyük bir fırsat var. Bu fırsatı kaçırırlarsa kendilerine de ziyan olur, zarar vermiş olurlar. Dünyaya da, Türkiye'ye de zarar vermiş olurlar. Bugünlerde Saddam Hüseyin'e bir mektup göndereceğim."
   Â
TÃœRKÄ°YE'NÄ°N AÄžIRLIÄžIÂ
   Â
"Batıda Sevr AntlaÅŸması'nı isteyen güçlerin olduÄŸu belirtilir. Bunda azalma oldu mu?" sorusu üzerine Ecevit, "AB kurullarında, bu dile getiriliyordu. Fakat dikkat ettiyseniz, son zamanlarda bu telaffuz edilmiyor. Çünkü Türkiye'nin inkar edilemeyecek bir ağırlığı olduÄŸu, AB için önemli olduÄŸu belli. Artık bu konuda bazı çevreler dikkatli davranıyor. Türkiye'yi bölmek isteyenler olabilir, ama artık seslerini kısmış görünüyorlar" diye konuÅŸtu.Â

BaÅŸbakan Ecevit, AB'nin PKK ve DHKP-C terör örgütlerini terör listesine almamasının çok yakışıksız bir ÅŸey, çok ayıp olduÄŸunu söyledi. Bugünkü Fransa Savunma Bakanı ile görüşmesinde bu konunun gündeme geldiÄŸini ve konuk bakanın "AB'de bunu uygun görmeyenlerin olduÄŸunu" söylediÄŸini kaydetti. Ecevit, Ä°spanya'nın AB dönem baÅŸkanlığı döneminde bu konunun düzeleceÄŸine inandığını söyledi.Â
   Â
KÃœRTÇE TELEVÄ°ZYONÂ
   Â
"Kürtçe televizyon konusunda kesin bir tavrınız yok" ÅŸeklindeki hatırlatma üzerine BaÅŸbakan Ecevit, ÅŸunları söyledi:Â

"Ben 3'lü koalisyon hükümetinin baÅŸbakanıyım. Bazı duyarlı konularda, koalisyon ortaklarımızdan birinin ya da bir baÅŸkasının duyarlı olduÄŸu konularda dikkatli konuÅŸmam gerekiyor. ÇaÄŸdaÅŸ teknolojide büyük atılımlar oldu. Biz istesek de istemesek de televizyon dünyanın her yerine eriÅŸiyor. GüneydoÄŸuda ve DoÄŸu Anadolu'nun bir çok yerinde en dar gelirli kesimin bile yaÅŸadığı yörelerde televizyon izleniyor. Her sorun hemen çözülmüyor. Ama buna çağın gerçeklerine uygun bir çözüm bulmamız gerekiyor ve bulacağız."Â

BaÅŸbakan Ecevit, "Bugünlerde Kürtçe eÄŸitim kampanyası yürütülüyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?" sorusuna, "Bunu kabul edemeyiz. Olacak ÅŸey deÄŸil. Bu ucu bazı Avrupa ülkelerine kadar giden çevrelerin Türkiye'yi bölmek için çocukları, gençleri kullanarak yapmaya çalıştıkları bir tertip. Bölücü akımı açıktan ifade edemiyorlar, yavaÅŸ yavaÅŸ o yolda adımlar atıyorlar" yanıtını verdi.Â
   Â
PARTÄ° KAPATMAÂ
   Â
"Parti kapatmalara ve siyasi yasaklara her zaman karşı çıktınız. bu duyarlılığınız HADEP için de geçerli mi?" sorusu üzerine Ecevit, "Kanunlara ters düşecek bir durum içine girmiyorum, ama parti kapatmanın çok kolay olmamasını ötenden beri söylüyorum, ÅŸimdi de söylüyorum. Bir parti kapatılıyor yerine baÅŸka bir parti kuruluyor. Bukendi kendini aldatma oluyor" ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â

BaÅŸbakan Bülent Ecevit, TCK'nın 312. maddesi ile ilgili görüşünün sorulması üzerine, bu konuda kamuoyundan gelen eleÅŸtirileri izlediÄŸinisöyledi. Ecevit, önümüzdeki hafta başında bir liderler toplantısı yapacağını ve bu konunun orada görüşüleceÄŸini söyledi.Â

BaÅŸbakan Ecevit, Kıbrıs meselesinde çözüm yoluna girildiÄŸini söylemenin henüz zor olduÄŸunu anlatarak, "Åžimdi önemli olan bir diyaloÄŸun baÅŸlamasıdır" dedi. Ecevit, Avrupa'nın Kıbrıs'a müdahale etmemesi gerektiÄŸine iÅŸaret etti.Â

"Kemal DerviÅŸ hakkında MHP'nin birtakım eleÅŸtirileri oluyor. DerviÅŸ'in de MHP hakkında birtakım eleÅŸtirileri oluyor. Siz ne diyorsunuz bu konuya?" sorusuna da Ecevit, "Bazen eleÅŸtiriler, tartışmalar oluyor. Bunları doÄŸal karşılıyorum, bazen üslupta ipin ucukaçırılsa bile. Hemen devreye giriyorum. Benim de bir görevim hükümet içinde uzlaÅŸmayı kolaylaÅŸtırmak. Åžimdiye kadar hep tartışıldı, tartışmalar oldu. Fakat sonunda bir uzlaÅŸmaya varıldı. Bir sukünet dönemine girdik" yanıtını verdi.Â