OluÅŸturulma Tarihi: Mart 27, 2002 00:00
BaÅŸbakan Bülent Ecevit, ekonominin nihayet düzlüğe çıkmaya baÅŸlamış gibi göründüğünü ifade ederek, "Nihayet ufukta kara göründü" dedi. Bülent Ecevit, "Yarının Kurulması-Hedef 2023" sloganlı Forum Ä°stanbul Yüzyıl Konferansı'nda yaptığı konuÅŸmada, hükümetin ekonomideki sıkıntılar konusunda gerçekleÅŸtirdiÄŸi çalışmaları anlatarak, üçlü koalisyon hükümetinin klasik anlamda bir politakacılık tavrı içinde olmadığını vurguladı. Hükümetin nesnel biçimde her eleÅŸtiriyi göze alan bir tutum izlediÄŸini belirten Ecevit, "Nihayet ekonomi düzlüğe çıkmaya baÅŸlamış gibi görünüyor" dedi. Asya ve Rusya krizlerinden sonra yaÅŸanan depremler ve 11 Eylül krizine iÅŸaret eden Ecevit, hükümetin deyim yerindeyse hiç istifini bozmadan iÅŸlerine devam ettiÄŸini ve olumlu sonuçlar alınmaya baÅŸladığını söyledi. "Nihayet kara göründü" diyen Ecevit, enflasyonun, faizlerin düşmeye, TL'nin deÄŸer kazanmaya baÅŸladığına, dış satım gelirlerinin arttığına dikkat çekti. Ecevit, Türkiye'de uzun yıllar yüksek enflasyonla, yüksek borçla ve yüksek spekülasyonla yaÅŸandığını ifade ederek, "Bu ÅŸekilde boÅŸlukta dönen bir ekonomik süreç ortaya çıkmıştı. Bu sürecin artık sonuna, uçurumun kenarına gelmiÅŸ durumdaydık" diye konuÅŸtu.    Hükümetin bu durumda, bu aÅŸamada görevi devraldığını ve üçlü koalisyon hükümetinin hiçbir ÅŸekilde klasik anlamda politikacılık tavrı içinde olmadığını dile getiren Ecevit, "Çok objektif biçimde, nesnel bir ÅŸekilde her eleÅŸtiriyi göze alarak bir tutum izledi ve nihayet ekonomi düzlüğe çıkmaya baÅŸlamış gibi görünüyor" dedi.  GeçmiÅŸin olumsuz mirasları üstüne Asya, Rusya krizleri, depremler ve 11 Eylül krizinin eklendiÄŸini belirten Ecevit, hükümet hiç istifini bozmadan eÄŸer deyim yerindeyse büyük bir kararlılıkla iÅŸini sürdürdüğünü bildirdi. Ecevit, bütün bu olanlara karşın olumlu sonuçlar da alınmaya baÅŸladığını ifade ederek, "Geçen bir köşe yazarının söylediÄŸi gibi (Nihayet ufukta kara göründü)" dedi.  Enflasyon ve faizlerin düşmeye, Türk Lirası'nın deÄŸeri yükselmeye baÅŸladığını ve dış satım gelirlerinin bir yılda yüzde 12.3 oranında arttığını anlatan Ecevit, ÅŸunları kaydetti: "Bütün dünyada genellikle dış satımlar duralarken bu saÄŸlanabildi. Turizm gelirlerimiz büyük ölçüde artmaya baÅŸladı ve bu arada çok kararlı birtakım yapısal reformlar yapıldı. Çok kısa sürede 2-2.5 yılda yaklaşık 350 yasa çıkarıldı. Bu yasaların büyük bir çoÄŸunluÄŸu ya Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası veya AB'nin isteklerini de karşılayacak nitelikteydi. Aynı zamanda ekonomimizi bunalımdan çıkarmanın gereÄŸi olan yasalardı bunlar. Bu ÅŸekilde kararlıbir tutumu, kararlı yapısal reformları baÅŸlattık ve ısrarla kararlı bir ÅŸekilde de sürdürüyoruz." Ecevit, bu arada bölge ülkeleriyle ekonomik ve ticari iliÅŸkilerde de  olumlu geliÅŸmeler baÅŸladığını ifade ederek, "Türkiye daha çok bölge dışı ülkelerle alışveriÅŸ yapmaya alışmıştı fakat son 1-2 yıl içinde komÅŸu ülkelerle de ticaretimize, ekonomimize, iliÅŸkiye önem verdik. Bunun arasında Suriye, Irak var, Ä°ran var. Bundan da giderek artan ölçüde gelir saÄŸlama olanağını buluyoruz" diye konuÅŸtu.     ABD Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER Bülent Ecevit, ABD ile ekonomik ve ticari iliÅŸkilerin özellikle Ocak ayında yapılan görüşmelerden sonra saÄŸlam kurumsal temellere dayandırılmaya baÅŸlandığını dile getirerek, o arada ABD ile nitelikli endüstri bölgeleri kurulmasının kararlaÅŸtırıldığını duyurdu.  Nitelikli endüstri bölgelerinin ilk örneÄŸinin Ãœrdün ile Ä°srail arasında kurulduÄŸunu ve bu bölgelerden ABD'ye ihraç edilen, satılan her ÅŸeyin gümrüklerden, vergilerden bağışık olarak satıldığını hatırlatan Ecevit, devamla ÅŸunları söyledi: "Biz de ÅŸimdi buna benzer bir kuruluÅŸ meydana getireceÄŸiz. Bu konuda ABD ile anlaÅŸmış durumdayız. Åžu aÅŸamada kumaÅŸlar için, giysileriçin bunu yeterince deÄŸerlendiremeyeceÄŸiz ama bütün sanayi ürünleri için bu olanaktan deÄŸerlendirebileceÄŸiz. Buna iÅŸadamlarımızın çok zamanında ve gereÄŸi gibi deÄŸerlendireceklerine inanıyorum." Organize sanayi bölgelerini geliÅŸtirecek Teknolojik GeliÅŸtirme Bölgesi Yasası'nın çıkarıldığını bildiren Ecevit, bunun son derece önemli olduÄŸunu açıkladı. Ecevit, "Çünkü kendi teknolojimizi oluÅŸturmadan dünyayla rekabet etme olanağımız yoktu" dedi. ENDÃœSTRÄ° BÖLGELERÄ° YASASI Uluslararası standartlara uygun bir Kamu Ä°halesi Yasası çıkarıldığını ve Endüstri Bölgesi Yasası'yla yerli ve yabancı yatırımların özendirilecek duruma geldiÄŸini vurgulayan Ecevit, "Bu arada benim büyük bir ÅŸikayetim vardı" diyerek, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:   "O da Türkiye'de yatırım yapmak isteyenler ister Türk ister yabancı olsun büyük bürokratik engellerle karşılaşıyorlardı. Yani bir iÅŸveren giriÅŸimci aÅŸağı yukarı 40 kapı çalmak zorunda kalıyordu ve baÅŸvurusuna yıllarca yanıt alamıyordu. Åžimdi bu çıkarttığımız yasanın piyasaya koyduÄŸumuz hükümlerle bu duruma son vermiÅŸ oluyoruz inÅŸallah.    Şimdi Türkiye'de yatırım yapmak isteyen bir giriÅŸimci 40 kapı çalmayacak, tek bir kapıyı çalacak ve yıllarca da yanıt beklemeyecek. 3 ay içinde olumlu veya olumsuz yanıtını alacak. Bunun tüzük ve yönetmelikleri hazırlanıyor. EÄŸer gecikirse hemen müdahale edilecek. Çünkü buna çok önem veriyorum. Bu ÅŸekilde Türkiye'ye yabancı sermaye akımının artacağını umuyorum. Yeter ki bölgemizde dış sermayeyi caydırıcı, olumsuz etkenler ortaya çıkmasın." Bülent Ecevit, bu arada, fonların büyük ölçüde kaldırıldığını, bütçe disiplininin saÄŸlandığını, uluslararası tahkimle ilgili anayasa ve yasa teÅŸvikleri ile gümrük reformunun yapıldığını, Akreditasyon Yasası'nın çıkarıldığını anlatarak, tarım alanında atılımların baÅŸladığını bildirdi. Köy-kent projesinin uygulanmaya konduÄŸunu belirten Ecevit, "Köy-kentler yaygınlaÅŸtığı zaman ki bu yıl içinde bile büyük ölçüde bir yaygınlık saÄŸlayacağımızı umuyoruz. O zaman kırsal alanda büyük bir kalkınma hamlesi kendiliÄŸinden baÅŸlayacak ve bu hamle devlete yük olmadan tam tersine devlete katkıda bulunarak gerçekleÅŸecektir" diye konuÅŸtu."BÃœYÃœMEK TÃœRK MÄ°LLETÄ°NÄ°N HAKKIDIR"  Ecevit, bankacılık alanında ilk kez köklü reformlar yapıldığını, rantiyeciliÄŸin ve soygunculuÄŸun bankacılıktaki kaynaklarına karşı etkili önlemler alınmaya baÅŸladığını bildirdi. Mali sektöre olan borçların yeniden yapılandırılmasına iliÅŸkin biryasa çıkarılarak, bankacılık sektörünün güçlenmesi, hem de üreten sektöre kaynak aktarma olanağı saÄŸlandığını anlatan Ecevit, "Bu konudaki iÅŸlemlerin hızlandırılmasına ihtiyaç var. Bunun takipçisi olacağım" diye konuÅŸtu. Kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ve özelleÅŸtirilmeye hazırlanması için de çalışmalar yürütüldüğünü, kapsamlı bir sosyal güvenlik reformu yapıldığını, iÅŸsizlik sigortasının getirildiÄŸini anlatan Ecevit, iletiÅŸim sektöründe de reform yapıldığını, eÄŸitim alanında atılımlar gerçekleÅŸtirildiÄŸini söyledi. Bu geliÅŸmelerin yanı sıra bazı olumsuzlukların da yaÅŸandığını, bunlardan birinin ekonomideki küçülme olduÄŸunu bildiren Ecevit, ÅŸunları söyledi: "Geçen yıl bu küçülme bildiÄŸiniz gibi kaygı verici ölçülere ulaÅŸtı. Yüzde eksi 8.5 gibi bir olumsuz düzeye ulaÅŸtı. Bu yüzden yatırımlarda maliyet yükseliyor, bürokratik ve yönetsel engeller daha çok ileri gidiyor ve kayıtdışına çıkışları, baÅŸka ülkelere yatırım için kayışları da teÅŸvik etmiÅŸ oluyor. Bu olumsuzlukları önlemek ve üreten ekonomiyi canlandırmak için büyüme gereklidir. Ve giriÅŸimciliÄŸi özendirmek gereklidir. Ama, bazı çevreler hızlı büyümenin enflasyonu da hızlandıracağından kaygı duyuyorlar. Ben bu kaygıya katılmıyorum. Büyümek Türk milletinin hakkıdır. Kabına sığamayan bir ulustur Türk ulusu. Onun için küçülmeyi içime sindiremiyorum. Enflasyonist akımlara olabildiÄŸince engel olarak, fırsat vermeksizin büyümeyi hızlandırmanın zorunlu olduÄŸuna inanıyorum. Büyümekten, kendi toplumumuzun gücünden korkmamalıyız. Yeter ki, büyüme finansman açısından saÄŸlam kaynaklara dayansın. Büyüme kamu harcamalarında tutumlu davransın. Yeter ki, devlet ve bankalar üretime gerekli desteÄŸi saÄŸlasın. Yeter ki, bankacılık sistemi saÄŸlıklı iÅŸlesin. Henüz, yeterince saÄŸlıklı iÅŸlemeye baÅŸladığını söyleyebilecek durumda deÄŸiliz. Ama, o yönde bazı adımlar atıldı." TL'NÄ°N DEÄžER KAZANMASI BaÅŸbakan Bülent Ecevit, Türk Lirası'nın (TL) deÄŸer kazanmaya baÅŸlamasının ekonomimizin güçlenmeye baÅŸladığının göstergelerinden birisi olduÄŸunu vurgulayarak, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: "Ama, bir yandan da paramızın deÄŸer kazanmasının dış satımımızı güçleÅŸtireceÄŸi öne sürülüyor ve bir kaygı konusu olarak belirtiliyor. Oysa, bence dış satımımızın artması çok büyük bir önem taşımaktadır. Ve dış satımın artması üretimi de canlandırmaktadır. Ama, dış satımın artması için ille paramızın deÄŸerini çok düşük tutmak gerektiÄŸine inanmıyorum. Dış satımımızı artırmak için kanımca baÅŸka yollar da bulunabilir. ÖrneÄŸin, vergi kolaylıkları saÄŸlanabilir. Dış satımcılara baÅŸka devlet destekleri saÄŸlanabilir. Kredi kolaylıkları saÄŸlanabilir.Bazı girdi fiyatları düşürülebilir. Dış satımı artırmak için ille, paramızın deÄŸerini düşürmek gerekmez kanısındayım."Ãœretimi artırmak için tüketimi de desteklemek gerektiÄŸine iÅŸaret eden Ecevit, "Tüketimi artırmanın saÄŸlıklı bir yolu da giriÅŸimcilerimizi yüksek kar yerine sürümden kazanmaya alıştırmaktır" dedi.    Geçen yıl düzenlenen indirim kampanyalarını hatırlatan Ecevit, bu alışkanlığın iÅŸ aleminde yerleÅŸeceÄŸini umduÄŸunu söyledi.   Â
button