Ecevit: İlk kez açıklıyorum; Rahşan çok iyi türkü söyler...

Güncelleme Tarihi:

Ecevit: İlk kez açıklıyorum; Rahşan çok iyi türkü söyler...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Bülent Ecevit, bugüne kadar konuşmadığı veya sorulsa bile karşılık vermediği birçok konudaki sırlarını, özel hayatıyla ilgili ayrıntıları ilk kez Hürriyet'e açıkladı.

Ecevit, eşi Rahşan

Ecevit'in türkü ve şarkı belleğinin çok iyi olduğunu söylerken, ‘‘İlk defa size açıklıyorum, Rahşan'ın müthiş bir şarkı belleği var. Çok sayıda türküyü, şarkıyı ezbere bilir.

Ve çok güzel sesi vardır.

Ama yalnız bana söyler. O da benim en büyük ayrıcalığımdır’’ dedi.

Ecevit, ‘‘siyaset benim için bittiği’’ dediği andan, kendisini en çok üzen olaya, beğendiği sanatçılara, şairlere ve gazetecilere kadar birçok konuda ilk kez açıklamada bulundu.

Başbakanlık makamında Ecevit'e yönelttiğimiz sorular ve karşılıkları şöyle:

En büyük başarım ve yapamadıklarım

1957'den beri siyasettesiniz. Bu süreçte kendinize ait en büyük başarınız ve yapmayı arzulayıp da gerçekleştiremediğiniz nedir?

Bana en çok kıvanç veren olay Çalışma Bakanlığım sırasında, yani 1963'te işçi haklarının gerçekleşmesi hayalini gerçekleştirmeye katkıda bulunmamdır. Toplu sözleşme, grev hakkını, sendikacılığın gelişimine çalışma bakanı olarak katkıda bulunmuş olmak beni en çok mutlu kılan bir olaydır. Çünkü bir demokratik solcu olarak çalışanların hakça bir düzene kavuşmaları benim için vazgeçilmez bir hedefti. Çocukluğumdan beri, gençliğimden beri benimsemiştim. Onun için Çalışma Bakanlığım sırasında işçilerin haklarına böyle bir katkıda bulunmak benim için mutlu bir olaydır.

Neler yapamadığıma gelince, ben Türkiye'nin kalkınması, sağlıklı bir şekilde, hakça bir düzen içinde kalkınmasında, yalnız işçilerin değil, köylünün, çiftçinin de belirli bir düzeye gelmesi gerektiğine inandım. Şimdiye kadar bu konuda gönlümden geçen adımları atacak kadar hakkımız olmadı. Fakat Türkiye'de 57. hükümeti kurduğumuzda Bakanlar Kurulu'nda ilk dile getirdiğim istek ve temennim bir Tarım Reformu'nu gerçekleştirmek olduğunu söyledim. Yalnız verimliliği arttırıcı değil, aynı zamanda köylünün, çiftçinin refahı için, Tarım Reformu yapılması için hükümet ortaklarımızla bir çalışma içine girdik. Bu konuda çalışmayı başlattık. İstihdamın yüzde 45'i tarım kesimindedir. Onun için köylüyü, çiftçiyi yoksulluktan kurtarmadıkça Türkiye'nin kalkınması zordur.

Bana en çok kıvanç veren şey 63’te işçi haklarını gerçekleştirmekti.Yapamadığım şey ise köylü ve çiftçiyi belli bir düzeye getirebilmekti.

Beğendiğim sanatçılar

En beğendiğiniz sinema sanatçısı kimdir? Türk müziğinde kimi çok seversiniz? Hangi tür müzikten hoşlanırsınız?

Sinema çok önemli bir sanat dalı. Özellikle TV ile birlikte sinema gelişti. Sinema televizyonun başlıca kaynaklarından biri haline geldi. Beğendiğim sinema sanatçıları tabii ki var. Ama şimdi ayrıntılı isimler vermeyeyim. Ama sinema sanatında zaten küçümsenemeyen başarıları oldu Türk sinema sanatçılarının. Son yıllarda buna daha üstün başarılar da eklendi. Son yıllarda siyasal yaşamım çok yüklü olduğu için eskisi gibi sinemaya gidemiyorum. Televizyonlarda izleyebildiğim kadarıyla izliyorum. Çok büyük aşamalar kaydedildi.

Müziğe gelince, eskiden ben çok sesli Batı müziğini beğenir ve dinlerdim. Rahşan da klasik Türk müziğini, halk müziğini severdi. Fakat evlilik süreci ile birlikte ikimizin zevkleri birleşti, bütünleşti. Şimdi kendimizi başka ülkelerin insanlarına oranla çok mutlu, ayrıcalıklı sayıyoruz. Çünkü hem çok sesli Batı musikisinden, hem de klasik Türk musikisinden çok büyük zevk alıyoruz. Bu bizim için büyük bir zenginlik.

Sevdiğim şairler

Şair Ecevit'i en çok etkileyen şairler kimler.

Bir kere Türk halk ozanları, halk şiiri çok büyük bir hazine. Zaman geçtikçe son yıllarda daha çok önemi ortaya çıkıyor. Osmanlı toplumunda felsefeye yer yoktu, felsefe geri plana itilmişti. Fakat özellikle sufi dönemi içindeki Türk halk musikisi benim kanıma göre büyük bir felsefedir. Türkçeyi çok iyi kullanan, çok önemli bir dildir, çok incelikleri ve olanakları olan bir dildir. Bizim köy kökenli ozanlarımız da Türkçeyi çok güzel kullanırlar. Onun dışında bizim kuşaklar içinde de çok beğendiğim değerli ozanlar var. Fakat çağdaş Türk edebiyatının klasikleri, ozanlarının hepsini çok severim. Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Orhan Veli, Oktay Rifat.

Siyaset bitti dediğim an

Benim için siyaset bitti dediğiniz bir anınız oldu mu?

Evet. 12 mart 1971 askeri müdahale anında çok saydığım liderim İsmet İnönü ile bir mücadele içine girdik. İnönü'nün benim için çok büyük bir değeri vardır. Onunla ayrı düşerek siyasal yaşamımı sürdürmemin kolay olmayacağını düşünüyordum. Ama öyle olmadı. 1972'deki kongrede ben galip geldim ve Genel Başkan seçildim.

Affetmediğim kişiler

Hayatınızda asla affetmem dediğiniz bir kişi var mı?

Hayır yok. Zaten sık sık da af yasası çıkarıyoruz... (Kahkaha)

Beni rahatsız eden olay

Tarihi karıştırdığınızda, yazılan yazılardan sizi fazlasıyla rahatsız eden birşey oldu mu?

Eleştirilerden hiç rahatsızlık duymadım. Belki gazeteci olduğum için, gazeteciliği sevdiğim için. Herkesin eleştiri hakkına çok saygılıyım. Ama yalan haber, hele kasıtlı olarak yalan yazılan haber rahatsız etti. Son olarak sağlığımla ilgili yazılan haberleri söyleyebilirim

Rahşan dışında yakınım yine Rahşan

Sayın Rahşan Ecevit dışında, size en yakın olan kimdir?

Rahşan Ecevit'tir... (Kahkaha)

Gazetelerde beğeniyle okuduğunuz yazarlar kimler?

Bana isim söyletmeyin. Çünkü unuttuğum isimler olabilir. Ancak gazetecilikle ilgili düşündüğümü belirtmek isterim; bence gerçek gazetecilik muhabirliktir. Aynı zamanda fotoğrafçılık yapan muhabirlerdir. Çünkü gazetecinin başta gelen işleri kendi düşüncelerini açıklamakla birlikte, olaylara, gelişmelere olabildiğince doğru ve tarafsız teşhisler, anılar katabilmektir. Buna da muhabirlerin ve teknik anlamda da objektifi kullanan kameramanların ve fotoğraçıların büyük katkısı vardır. Ben aslında gazeteciliğe köşeyazarı olarak başladım ve öyle geldim büyük ölçüde. Fakat hep muhabir olmamanın eksikliğini duydum. Ancak ilginçtir, 1980'li ve 1990'lı yıllarda, siyaset yasağım olduğu için ilk defa muhabirlik yapma olanağını buldum. Körfez krizi döneminde gerçek muhabirlik yaptım ve çok zevk aldım. Körfez savaşından sonra da bir süre muhabirlik yaptım. 1989'da bir dergiyle birlikte tamamen bir gazeteci olarak çalışmaya başladım. Muhabirlik yaptım ve gazeteci olarak aldığım ödüller hep o dönemdendir. Böylelikle gerçek gazetecilikle birlikte gazeteciliğe adım atmış oldum. Tabiİ köşe yazarlığı da çok önemli. Köşe yazarının başarılı olabilmesi için aynı zamanda muhabir gibi çalışması gerekir. Bunun sanırım ilk örneğini Abdi İpekçi vermiştir. Hem başyazarlık yaparken, hem de sürekli olarak temas eder telefonla görüşür, dolaşır o anlamda muhabirlik de yapardı. Bir de Allah Rahmet eylesin Ahmet Emin Yalman da aynı şekilde muhabirlik yapardı. Tabii köşe yazarlığını küçümsemiyorum, çok önemlidir, ama köşe yazarı mutlaka muhabirlik de yapmalıdır. Son dönemde ikisini birleştiren bir hayli köşe yazarı var.

Tikim nasıl yok oldu

Son dönemde tikleriniz kayboldu. Bunu nasıl başardınız?

Ben de bilmiyorum. Bana bazen mektuplar gelir, 'nasıl başardın bunu, benim de tiklerim var, öğreneyim' diye. Ben de bilmediğim için sebebini, birşey söyleyemiyorum. Geçti hiç kalmadı.

AB hayal değildi

AB üyeliği sürecinde Almanya Başbakanı Schröder'e yazdığınız mektubun etkisi oldu mu?

Tabii oldu. Fakat asıl dediğim gibi, Türkiye'nin öneminin arttığı ve Avrupa Birliği'nin Türkiyesiz olamayacağı bilinci etkili oldu.

AB ailesi fotoğrafı çekilirken ne hissettiniz?

Benim için hayal değildi. Onun için şaşırmadım. Anımsayacaksınız, bu özellikle Lüksemburg'ta bize AB'nin kapısı sımsıkı kapatıldığında kamuoyunda hayal kırıklığı vardı. Ben o dönemde ısrarla şunu söylemiştim; 'Kaygılanmayın, telaşa kapılmayın. Çok geçmeden Avrupa Birliği gelecek bizim kapımızı çalacak' demiştim. Onun için bu benim bakımımdan hayal değildi. Gerçekleşmesi zamana bağlı bir olaydı. Benim tahmin ettiğimden de erken gerçekleşmiş oldu.

Sadece bana şarkı söyler

Hiç şarkı söylediniz mi?

Hayır, ben hiç şarkı söyleyemem. Fakat, benim çok büyük bir sırrım var. İlk defa size açıklıyorum, Rahşan'ın müthiş bir şarkı belleği var. Hem Batı musikisinden, hem Türk halk müziğinden çok sayıda türküyü, şarkıyı ezbere bilir. Rahşan'ın çok güzel sesi var. Ama yalnız bana söyler. O da benim en büyük ayrıcalığımdır.

Rahşan Hanım size şarkı, türkü söylerken, kendisine eşlik ettiğiniz olur mu?

Hayır. Şarkı bakımından, ezgi bakımından sesim uygun değil. Zevkle dinlemekle yetinirim.

Islık çalar mısınız?

Hayır...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!