Ecevit: Görevimin başındayım

Başbakan Bülent Ecevit, başında bulunduğu hükümetin uyum ve uzlaşıya büyük özen gösterdiğini belirterek, ''O nedenle bu hükümet karşılaştığı her sorunu zamanında göğüsleyebilmektedir. Nitekim istirahatta geçirdiğim günlerde de hiçbir eksikliğimiz olmamıştır'' dedi.

Başbakan Ecevit, 57. hükümetin üçüncü kuruluş yıldönümü olan 28 Mayıs 2002 tarihinden bugüne kadar ilk kez basın mensuplarının karşısına geçti. Başbakan Ecevit, Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu olduktan sonra nekahet dönemini geçirdiği ve çalışmalarını sürdürdüğü Or-An şehrindeki çalışma ofisinin bahçesinde bir basın toplantısı düzenledi.

Çimler üzerine ve bir ağacın altına konulan masada basın toplantısını gerçekleştiren Ecevit, son bir ayda bazı sağlık sorunları ile karşılaştığını ifade ederek, bunlardan birinin enfeksiyon ikincisinin de kaburga kırığı olduğunu bildirdi. Bu iki sorunun da çözüldüğünü belirten Ecevit, ''Doktorlar şimdi de omurla ilgili bir zedelenme farkettiler. onunla ilgileniyorlar. Bunun için de 2-3 haftalık kesin bir istirahatın gerektiğini söylüyorlar'' diye konuştu.

BaÅŸbakan Ecevit, doktorların bu isteklerine eksiksiz uymaya çalıştığını kaydederek, Bakanlar Kurulu ile ilgili görevlerini de evde sabah akÅŸam çalışarak yerine getirmeye uÄŸraÅŸtığını söyledi.Â

Ecevit, şöyle konuştu:

''Başımda bulunduğum hükümet uyum ve uzlaşıya büyük özen göstermektedir. O nedenle bu hükümet karşılaştığı her sorunu zamanındagöğüsleyebilmektedir. Nitekim istirahatta geçirdiğim günlerde de hiçbir eksikliğimiz olmamıştır.''

Başbakan Ecevit, A Milli Futbol Takımı'na Kostarika karşısında başarılar diledi. Başbakan Bülent Ecevit, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Ecevit, bir soru üzerine, hükümet işlerinden elini çekmesi gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını,  doktorların önerisi üzerine evinde sürdürdüğü dinlenme sırasında, hükümet, devlet sorunlarıyla yakından ilgilendiğini söyledi.

Başbakan Ecevit, bir başka soru üzerine, hükümet ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin idam cezasının kaldırılması konusunda ''hükümetin diğer ortaklarının başka oy olanakları bularak bu sorunu çözebilirler, ancak bu bir adet haline gelmemeli o zaman ayrı bir hükümet kurmak gerekir'' dediğini kaydederek, ''Eğer biz diğer bazı partilerle hükümet üyesi olsun veya olmasın partilerle gerekli oy olanağını sağlayabilirsek idam sorunu kendiliğinden çözülmüş olacak'' dedi.

BaÅŸbakan Bülent Ecevit, ''Hükümet görevlerinden uzaklaÅŸmak gibi bir niyetim kesinlikle yoktur. Öyle bir hakkım da yoktur'' dedi.Â

Ecevit, hükümetin fiilen sona ermesi gibi bir durumun olmadığını belirterek, hükümetin bütün gücüyle çalıştığını söyledi.Â

Ecevit'e yöneltilen sorular ve bu soruların yanıtları şöyle:

Soru: Sayın Bahçeli, AB önkoşullarının TBMM'den çıkarılmasını önermişti. Siz de özellikle idam cezası konusunda Bahçeli ile anlaşamamakta anlaştık demiştiniz, eğer anlaşamamakta anlaştık eğer bumeseleleri biz mecliste çözersek kendisi bunu hükümet sorunu yapmayacağını bize söyledi demiştiniz. Ancak şimdi gelinen noktada Bahçeli ''anlaşan partiler biraraya gelsin hükümet olsun'' diyor. Bahçeli'nin bu konudaki mesajını siz nasıl değerlendirdiniz?

Ecevit: Sayın Bahçeli, yalnız bunu söylemedi. Bildiğiniz gibi son konuşmasında Sayın Bahçeli kelimeleri çok dikkatli kullandı her zaman olduğu gibi ve dedi ki 'idam konusunda anlaşamadığımıza göre eğer isterse diğer partiler, hükümetin diğer ortakları başka olanakları bularak, sağlayarak bu sorunu çözebilirler' dedi. Eğer bu olmazsa başka olanaklar üzerinde, seçenekler üzerinde durdu Sayın Bahçeli. Bu konuyu herhalde anımsayacağınız gibi epey zaman önce ben Sayın Bahçeliile görüşmüştüm. Ve Bahçeli'ye dedim ki 'Sizinle bu konuda anlaşamıyoruz ama bu da çok önemli bir konu, onun için izin verir misiniz MHP dışında oy sağlamaya çalışalım...' Bundan hiç rahatsız olmayacağını söyledi Sayın Bahçeli. Yalnız her zaman haklı olarak söylediği gibi 'bu bir adet haline ve yaygın bir uygulama haline gelmemeli o zaman ayrı bir hükümet kurmak gerekir' dedi. Bu düşüncelere ben de aynen katılıyorum. Gayet gerekli bir şekilde Sayın Bahçeli bu konuyu gündeme getirdi. Eğer biz diğer partilerle hükümet üyesi olsun ya da olmasın gerekli oy oranını sağlayabilirsek idam sorunu kendiliğinden çözülmüş olacak. Bu konuda iktidar ortağımız MHP ile aramızda herhangi bir sorun olmayacak. Bunu açıklığı ile belirlemekte fayda görüyorum.

Soru: Önce MGK, ardından AB zirvesi, yarın da Bakanlar Kurulu toplantısına katılamayacaksınız. Bu konuda Başbakan Bülent Ecevit, hükümet işlerinden yavaş yavaş elini çekiyor diye yorumlar yapıldı. Bukonuda neler söyleyeceksiniz?

Ecevit: Kesinlikle hükümet iÅŸlerinden elimi çekmek diye bir durum yok. Son saÄŸlık durumumla ilgili olarak deÄŸerli hekimler iki-üç haftalık kesin dinlenme isteÄŸinde bulundular. Bu isteklerini de tabii uzman görüşü olarak bana ilettiklerine göre kabul ettim. Çok dikkatli davranıyorum. Bu iki-üç hafta içerisinde uzun toplantılara katılmak mümkün olmayacak. Fakat ben sabah akÅŸam evimde Bakanlar Kurulu ve hükümet sorunlarıyla, devlet sorunlarıyla ilgiliyim. Bununla ilgili gerekli telefon baÄŸlantılarını ve baÅŸka baÄŸlantıları kuruyorum. Hükümet görevlerinden uzaklaÅŸmak gibi bir niyetim kesinlikle yoktur. Öyle bir hakkım da yoktur. BaÅŸbakanlık sıfatını taşıdığım sürece öyle bir hakkım da yoktur. Çok yakından ilgili olmaya devam edeceÄŸim ve devam ediyorum Bakanlar Kurulu ile ilgili olarak.Â

Soru: AB konusunda, idam, eğitim ve diğer konularla ilgili olarak diğer partilerle uzlaşı sağlanırsa Sayın Bahçeli için bu adet haline getirilmiş olmuyor mu?

Ecevit: Hayır, kendisi bu konuyu özellikle belirtti. Yani bu konuda anlayışla davranacağını söyledi. DiÄŸer hükümet ortağı partilere karşı bizim diÄŸer partilerle yeterli olanağı saÄŸlayabileceÄŸimizi anlayışla karşılayacağını söyledi. Ancak bunun yaygın bir uygulama olmaması gerektiÄŸini söyledi. Aynı gerekçeyi ben de başından beri belirtiyorum. Çok nadir olarak, çok yaÅŸamsal önem taşıyan konularda öyle bir muhalefet-iktidar giriÅŸimi dışında sorunlarda çözüm bulunabilir. Bunu yaygın bir uygulama haline getirirsek hükümet olmanın anlamı kalmaz. O konuda Sayın Bahçeli haklıdır, ben de aynı düşünceyi paylaşıyorum.Â

Soru: Sağlığınızla ilgili çok spekülasyon var. Bu iddiaları göğüslemek için sağlık raporunuzu açıklamayı düşünüyor musunuz? Ya da sağlık sorunlarınızı net olarak doktorların görüşü doğrultusunda açıklamayı düşünüyor musunuz?

Ecevit: Bizim bir açıklama yapmamıza gerek duymadan bazı hiç görmediğimiz, hiç görüşmediğimiz, bu konular üzerinde durmadığım doktorlar bir takım açıklamalar ve iddialarda bulunuyorlar. Bunlar üzerinde durmaya gerek duyulmayacak kadar çoğu gerçek dışı iddialar. Biraz önce belirttiğim konulara değinen, bu çerçevede görüş belirten değerli hekimler var. Fakat hiç olmayacak şeyleri dile getiren ve bu şekilde medyaya malzeme sağlayan hekimlerin ortaya çıkmasını doğrusu  yadırgıyorum. Bu meslek açısından yadırgıyorum. Durum bugün size belirttiğim gibi, yani iki konuda sorunumuz vardı. Birisi enfeksiyon, diğeri kaburga kırığı. Bunların ikisi de çözüldü fakat bu arada omurla ilgili zedelenme farketti hekimler. Herhangi bir risk ortaya çıkmamasıiçin bu konuya önem verdiler. İki-üç haftalık kesin bir istirahat gerektiğini söylediler. Uzun toplantılar yapılmaması, omurga ile ilgili sorunların zarar vermemesi gereken konularda çok dikkatle davranmamı istiyorlar ben de bu dikkati göstermek için elimden geleni yapıyorum. Zaten ne söylesek birtakım iddialar, gerçekle ilgisi olmayan iddialar ileri sürülüyor. Bunlar yaşamın gelişmesi içinde kendiliğinden yalanlanacak iddialardır. Zaman geçtikçe bunların hiçbirisinin gerçekle ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. Örneğin, Parkinson ile ilgili olarak benim elimin titrediğini söylüyorlar. Titremediği gözler önünde, öyle bir şey yok. Yani böyle birtakım abartılı iddialar ileri sürülüyor. Fakat, sürülüyor ve sürülecek. Gerçeği bütün açıklığı ile söyledim.

Soru: Muhalefetten eleştiriler geliyor, bir erken seçim sürecinin başladığı ve hükümetin fiilen sona erdiği iddia ediliyor. Bu konulara ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Ecevit: Hükümetin fiilen sona ermesi gibi bir durum yok. Hükümet bütün gücüyle çalışıyor. Dediğimi gibi uzlaşı ve uyum hükümeti. Bu konuda dünyada eşi ender görülen bir başarı örneği verdi bu koalisyon. Çok nadir konular dışında hükümet her konuda uyum içerisinde çalışıyor. O bakımdan bu hükümetin çalışmasını sona erdirmesi, kısa kesmesi gibi bir gereksinme kesinlikle doğru değildir, geçerli değildir. Bunun doğru da olmayacağına inanıyorum. Bu hükümet şimdiye kadar belki de hiçbir siyasal dönemde görülmediği gibi uyum içinde çalışmayı başarabilmiştir. Benim birkaç haftadır fizik görüntüsü olarak varolmamam, ortada olmamam hükümet çalışmalarını hiçbir şekildeaksatmamaktadır. Çünkü uyum içinde sorunları ele almaya alışmış bir hükümettir bu. Bununla da kıvanç duyuyorum. Bu çok önemli bir başarıdır. Ben kısa sürede sona ereceğini tahmin ettiğim nekahet devresinde de hükümet çalışmalarında elimden gelen katkıyı devam ediyorum ve edeceğim. 

Soru: Demokratik Sol Parti içinde yeniden yapılanma söz konusu mu?. DSP'li milletvekilleri 10'arlı gruplar halinde geliyorlar. Sayın Kemal Derviş'e DSP adına bir çağrı yaptınız mı? Sayın İsmail Cem'le, Kemal Derviş gelecekteki DSP'nin veliaht adayları mı?

Ecevit: Kimseye bir çaÄŸrıda bulunmadık. Bunun zamanı da deÄŸil. Yani çaÄŸrıda bulunuruz, bulunmayız o baÅŸka ama bunun kesinlikle zamanıdeÄŸil. Hükümet çalışmaları da aksaksız olarak devam ediyor ve devam edecektir.Â
Soru: DSP içinde yeniden bir yapılanma söz konusu mu?Â

Ecevit: Demokratik Sol Parti, en saÄŸlam yapılı partidir. Buna bir çok kimse inanmıyordu Türkiye'de, ama 1999 seçimleri bizim bu iddiamızın ne kadar gerçek olduÄŸunu, doÄŸru olduÄŸunu ortaya koydu. Ama hala buna inanmayanlar var. Buna inanmayanların da yanıldıkları, bundan sonraki seçimlerde görülecektir.Â

Soru: Önümüzdeki seçimler öncesinde DSP'nin önünü açmak ve yeni bir genel baÅŸkan adayına fırsat tanımak için görevi bırakacak mısınız?Bunun zamanlaması kafanızda nasıl ÅŸekilleniyor?Â

Ecevit: Bunun henüz zamanı üzerinde durmamak gerekir. Bu son derece hassas bir konu. Åžimdi bunu bir spekülasyon sorunu, konusu haline getirmek doÄŸru deÄŸil. Zaten gereÄŸinden fazla spekülasyonlar, senaryolar hergün manÅŸetlerde veya televizyonlarda görünüyor. Åžu sırada bu konuyu ele almanın doÄŸru olmayacağına inanıyorum. HerÅŸeyin bir zamanı vardır. Zamanı geldiÄŸinde parti ile ilgili herhangi bir konu varsa, o sorun konu ele alınır. Ama ÅŸunu belirteyim. Demokratik Sol Parti'nin yapısı son derece de saÄŸlam bir yapıdır ve bu kanıtlanmıştır. Onun için yapısal bir deÄŸiÅŸikliÄŸe gerek görmüyorum.Â

Soru: Efendim 2-3 hafta doktorların istirahat verdiğini söylediniz. Bu süre ne zaman başladı ve bu sürenin bitiminde Başbakanlık'taki görevinize başlayabilecek misiniz?

Ecevit: Kesin rakamlar vermedim. 2-3 dedim ben de yani, olasılıklar üzerinde durdum. OlabildiÄŸince kısa bir sürede bu istirahat döneminin sona ereceÄŸini umuyorum. Ama dediÄŸim gibi zaten evde de istirahat ettiÄŸim yok. Uzanarak da olsa, fazla hareket etmedende olsa, parti çalışmalarına ve hükümet çalışmalarına elimden gelen katkıyı yapıyorum. Partiden milletvekili arkadaÅŸlarımız, parti yöneticisi arkadaÅŸlarımız sık sık eve geliyorlar, ama ÅŸu sırada onlarla genel baÅŸkan yardımcısı olarak sayın RahÅŸan Ecevit ilgileniyor.   Â

Soru: Bahçeli'nin adet haline getirmemesi sözlerine değindiniz. Ancak şöyle bir şey var. Bahçeli çok açık bir mesaj verdi. Sadece idamiçin değil Kürtçe öğrenim, anadilde yayın gibi konularda da, Kıbrıs'tada şartlar öne sürdü ve 'bunların Meclis'ten çıkması bir adet haline gelirse' dedi ve ilk defa hükümetten çekilirim sözünü hem kamuoyunda hem zirvede söyledi. Bu şekilde adet haline gelmiş olmuyor mu, büyü bozulmadı mı?

Ecevit: Ä°dam konusu dışında herhangi bir konu ile ilgili olarak hükümet ortakları arasında bir sorun olmayacağına inanıyorum. MHP'nin idam konusunda tavrı belli. Bu konuda da bir uzlaşıya varabileceÄŸimiziumuyorum. Bunu temenni ediyorum. Çünkü idam konusunun, idam yasağının bütün AB üyeleri için olmazsa olmaz bir koÅŸulu olduÄŸu belli. Bunu sayın Bahçeli de biliyor, çalışma arkadaÅŸları da biliyorlar. Oysa onların da bu soruna bir çözüm bulunmasına yardımcı olacaklarına inanıyorum. Geleneksel bir devlet anlayışı içinde bu soruna bir çözüm getirmeye sayın Bahçeli'nin de katkıda bulunacağına inanıyorum. Bunun dışında bu dil konusu, kültür konusu, eÄŸitim konusu bu gibi konularda aramızda hükümet ortakları olarak ciddi bir görüş ayrılığı çıkacağına inanmıyorum. Bazı tartışmalar olmuÅŸ olacaktır. Benim de bazı arkadaÅŸlarımla farklı düşüncelerim olabilir, bu doÄŸaldır. Yani ÅŸu sırada böyle bir ÅŸey ortaya çıkmış deÄŸildir, anlaÅŸmazlık ortaya çıkmışdeÄŸildir. Åžuna inanıyorum ki bu gibi konular, kültürle dille ilgili konular hükümet ortakları arasında ciddi bir sorun olmayacaktır.Â

Kıbrıs konusuna gelince. Kıbrıs konusunun ayrı bir konumu var. Kıbrıs konusu AB'nin konusu deÄŸildir. Kıbrıs konusu Türkiye'nin sorunudur, Kıbrıslı Türkler'in sorunudur, Yunanistan'la ilgili bir sorundur. Bir bakıma garantör devlet Ä°ngiltere ile ilgilidir. Ama bunun dışında herhangi baÅŸka bidevletten ÅŸimdiye kadar, iÅŸte siz ÅŸu hükümetle, ÅŸu partiyle anlaÅŸacaksınız, anlaÅŸmayacaksınız gibi ÅŸartlar ileri sürülmemiÅŸtir. Bu AB'nin yetki alanı içine giren bir konu deÄŸildir. O konuda da aramızda bir görüş ayrılığı olmayacağına inanıyorum. Kıbrıs konusunda Kıbrıslı Türkler'in hakları, özgürlüklerini güç duruma düşürecek herhangi bir çözümü kabul etmeyeceÄŸimizi biliyor herkes. Hükümetimizin bu görüşte olduÄŸu biliniyor, MHP'nin bu görüşte olduÄŸu biliniyor. Yani Kıbrıs konusunda kesinlikle bir sorun çıkmayacağına inanıyorum. Bu çok önemli bir ulusal sorundur. Kıbrıs Türkleri'nin bağımsızlığı, özgürlüğü yalnız Kıbrıs Türkleri bakımından deÄŸil Türkiye'nin güvenliÄŸi açısından da büyük önem taşımaktadır. Yani bu konuda da MHP ile aramızda herhangi bir sorun çıkmayacağına kesinlikle inanıyorum.Â

Soru: Başbakanlık konutunda yaptığınız açıklamada nörolojik bir rahatsızlığınızdan bahsetmiştiniz ve bunun 1 saat sonra değişebileceğine dikkat çekmiştiniz. Bu rahatsızlığınız nedir acaba?

Ecevit: Neler olduÄŸunu söyledim size. Ä°ki konuyu geride bıraktık. Bir konu da önümüze çıktı. Ä°ÅŸte o da, benim söylediÄŸim gibi nörolojik konularda beklenmedik anda birÅŸey çıkabilir. Bu sorun da çözülmeye çalışılıyor.Â

Soru: Koalisyon ortağınız ilk kez 'hükümetten çekiliriz' dedi...Â

Ecevit: Lütfen bu şekilde olumsuz yorumlara ağırlık vermeyin. Sayın Bahçeli görüşlerini çok net bir şekilde ifade etti. 'MHP dışında, muhalefet partileriyle birçok konuda anlaşmayı, uzlaşmayı adet haline getirirse bugünkü hükümetin anlamı kalmaz' dedi. Doğru birteşhistir. Bunu daha fazla, özür dilerim 'kaşımanın' gereği de yoktur.

Soru: Rahatsızlığınızın bir yönetim boşluğu doğurduğuna ilişkin eleştiriler yer aldı. Özellikle AB'de tren kaçırılırsa kendinizi sorumlu hisseder misiniz?

Ecevit: Hayır. Birkaç haftalık nekahet veya hastalıkla ilgili durumumuzun AB ile ilgimizi herhangi bir ÅŸekilde etkilemeyeceÄŸine inanıyorum. Bu iki konunun birbiriyle ilgisi yok. Ben AB'de üyeliÄŸimizin mutlaka kesinleÅŸmesi gerektiÄŸine inanıyorum. Birkaç haftalık bir nekahet dönemi geçirmiÅŸ olsam da, olmasam da bu görüşüm devam etmektedir. Aslında bütün Türk ulusunun isteÄŸiyle Türkiye'nin AB'de tam üyelik hakkını olabildiÄŸince kısa sürede kazanmasıdır. Bununla ilgili tabii tartışmalar oluyor, olacaktır, ama bunun benim rahatsızlığımla bir ilgisi yoktur. Â

Soru: Mevcut koşullar içerisinde bugün yeniden hükümeti kurma görevini almış olsanız, nasıl bir hükümet kurardınız?

Ecevit: Bugünkü hükümetten herhangi bir şikayetim yok.

Soru: Sayın Ecevit, yaklaşık bir aydır Başbakanlık'taki makamınızauğrayamıyorsunuz ve 2-3 hafta daha doktorların istirahat etmenizi istediğinizi söylüyorsunuz. Ne zaman Başbakanlık'a döneceksiniz?

Ecevit: Bunlara kesin yanıt verebilmem mümkün değil. Size gerçekleri bütün açıklığı ile söyledim. Şimdi de saate bakıyorum, Kosta Rika maçı yaklaşıyor. Onun için ben artık izninizi isteyeyim.

Soru: Sevilla Zirvesi'ne katılacak mısınız?

Ecevit: Onu pek olası görmüyorum. Ama ben katılmışım, katılmamışımfarketmez. Çünkü bu milli politikamızın konusu.
   Â