Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2001 00:00
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, demokrasinin Türkiye'de ebedi olarak yaşayacağını belirterek, "Darbe sözcüğünün artık siyaset sözlüğünden çıkartılmasını istiyorum" dedi.
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, koalisyon ortağı partilerin genel başkanları olarak dün AB bağlamındaki "Ulusal Program" üzerindeki ilk görüşmeyi yaptıklarını hatırlattı.
Ulusal Program'da uzlaşırız
Bazı çevrelerin bu konuda uyum sağlanamayacağı düşüncesinde olduklarını söyleyen Başbakan Ecevit, şöyle konuştu:
"Çok uyumlu, uzlaşıcı bir toplantı oldu. Tabii Ulusal Program hemen yürürlüğe konamazdı, hemen son şeklini alamazdı. Çünkü 1500 sayfalık bir metin. Bunu bir ölçüde incelememiz gerekiyordu. Fakat edindiğim izlenim, üç koalisyon ortağının hiç fazla sıkıntı çekmeksizin bir uzlaşı ortamında Ulusal Program'ı sonuçlandıracağına inanıyorum. Bundan da kıvanç duyuyorum."
Ecevit'in korkusu
Başbakan Ecevit, 57. Hükümet'in önde gelen başarılarından birinin yolsuzlukların üzerine kararlılıkla yürümesi olduğunu kaydetti. Başka hiçbir hükümet döneminde yolsuzlukların üzerine bu kadar tutarlı bir şekilde yürünmediğini bildiren Ecevit, şöyle devam etti:
"Bunda Hükümet'in siyasal iradesi en büyük etkendir. Bu kadar yaygın ve kapsamlı denetimler, soruşturmalar daha önce görülmediği için, 'benim de başıma birşey gelir mi' kaygısı maalesef yaygınlaşıyor. Özellikle parasal etkinliklerle ilgili kesimlerde ve bankalarda bu kaygı yer yer işlerin durmasına yolaçabilir kaygısını taşıyorum. Onun için incelemelerde ödünsüz, ama çok özenli ve dikkatli davranılması gerekiyor ve bütün bürokratlardan ve bütün banka kesimindeki yurttaşlarımızın da Türk adaletine güvenmelerini telkin ediyorum. Türk adaleti hiçbir haks ızlık yapmadan gerekli soruşturmaları, incelemeleri gereği gibi gerçekleştirecektir."
"Durup dururken darbe tartışması"
Yılbaşından buyana ülkenin yapay bir siyasal sarsıntıya sürüklenmeye başlandığını söyleyen Başbakan Ecevit, şöyle konuştu:
"Durup dururken demokrasi ve darbe tartışmaları gündeme gelmeye başladı. Bu tartışmalar toplumdan kaynaklanmıyor. Toplumun üst tabakalarındaki sınırlı bazı kesimlerden kaynaklanıyor. Türkiye bölgemizde demokrasiye öncülük eden ülkedir. Şimdi bölgemizde hemen her ülke ileri ölçüde demokrasiye kavuşmuşken, Türkiye'de demokrasiden kuşku duyulduğu havasını vermek kabul edilemez. Bu konuda herkesi uyarmak isterim. Balkan ülkeleri yakın zamana kadar demokrasiden çok uzaktı. Şimdi kusursuz bir demokrasiyi işletiyorlar. Türkiye bu ortamda demokrasiden uzaklaşabilirse bunu dünya kabul etmez, insanlık kabul etmez. Kaldı ki, bu sözkonusu bile olmayacaktır. Fakat bazı sınırlı çevrelerce sanki demokrasi tehlikeye sürüklenirmiş ve süreklenmeliymiş gibi bir hava yaratılması kendi kendimize, kendi ulusumuza haksızlık olur.
Bu tartışmalar ekonomide de istikrarı sarsabilir. Onun için darbe sözcüğünün artık siyaset sözlüğümüzden çıkmasını istiyorum. Demokrasi konusunda bütün bölgemiz ülkelerine örnek olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti sürekli olarak demokrasi içinde yaşayacaktır. Demokrasi Türkiye'de ebedi olarak yaşayacaktır."