Güncelleme Tarihi:
ECB Başkanı Jean-Claude Trichet’in, aylık toplantılarında euro bölgesi tahvili almayı gündeme getirmediklerini açıklamasından dört gün sonra, ECB ikincil piyasadan devlet tahvili almaya başlayacağını açıkladı.
Bu, Pazartesi günü erken saatlerde euro bölgesinin borç yükü altındaki ülkelerinin faydalanabileceği, yaklaşık 750 milyar euro değerinde acil yardım fonu oluşturan Avrupa Birliği’ne, Yunanistan’daki borç krizinin diğer ülkelere de yayılmasını engelleme çabasına yardımcı olmak için atılmış bir adım gibi görünüyor.
Hollanda bankası Rabobank’ın Avrupa ekonomistlerinden Elwin de Groot, “ECB’nin bu nükleer tercihe başvurma konusunda oldukça gönülsüz olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu adımla, kendi güvenilirliğine zarar verebilir” diye konuştu.
De Groot, “ECB’nin, euro bölgesi hükümeti planını daha fazla sağlamlaştırmak adına kendini böyle bir şey yapmak zorunda hissettiği fikrindeyim… ECB’nin bu kararı olmadan, AB’nin hazırladığı kurtarma fonunun uzun vadeli etkisine dair şüpheler artacaktı” dedi.
U DÖNÜŞÜ TARTIŞILIYOR
Ekonomistler, devlet tahvilleri doğrudan bütçe açığının finansmanı olarak görüldüğünden, bu tahvilleri satın almanın ECB’ye zarar verebileceğine dikkat çekiyor ve böyle bir hareketin, mali politika ile siyasi politikalar arasındaki çizgiyi bulanıklaştıracağına işaret ediyor.
ECB’nin devlet tahvilleri konusundaki U dönüşü, aynı zamanda bankanın euro bölgesi politikacılarından gelen baskılara daha fazla dayanamamış olabileceğine yönelik de soru işaretleri de yaratıyor.
Pazartesi günü konuşan Trichet ise, bankanın baskılara boyun eğmiş olabileceği yönündeki iddialara sert bir dille karşı çıktı.
Reuters’ın haberine göre, İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenen Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) toplantısı sonrasında, Trichet basın mensuplarına, “ECB olarak biz tamamen bağımsızız… Bu bankanın yönetim konseyinin bir kararıdır ve herhangi bir baskı altında alınmamıştır” dedi.
Bu tür söylentilerin önüne geçmek adına, ECB karardan sonra yayımladığı açıklamada, euro bölgesi maliye bakanlarından bu yıl ve önümüzdeki yıllarda gerekli olan bütün önlemleri alacaklarına yönelik bir söz aldıklarını belirtti.
Bu açıklamanın aynı zamanda, Yunanistan’dan sonra borç krizi yaşama riski en yüksek ülkeler olarak gösterilen Portekiz ve İspanya’ya, bütçe açıklarını kapatma çabalarını artırma yönünde verilmiş net bir mesaj olduğu da söyleniyor.
BAĞIMSIZLIĞI SARSILABİLİR
Trichet, Yönetim Konseyi'nin piyasalara müdahale etme kararının, ortaklaşa verilmiş bir karar olduğunu da belirtti ve “Bazı kararlarımızda, tam bir fikir birliğine varamasak da bu kararımızda salt çoğunluğa ulaşmış bulunuyoruz” dedi.
Bank of New York Mellon’dan döviz stratejisti Neil Mellor, “Her ne kadar bütün detayları üzerine düşünülmüş bir karar olsa da, bu adımla birlikte ECB’nin bilânçosunun birçok riske açık hale geleceğine dikkat çekti.
İtalyan UniCredit Group’un Başekonomisti Marco Annunziata ise, “ECB’nin saygınlığı, euro bölgesi hükümetlerinin bütçe açıklarını kapatmak için ne kadar sıkı önlemler alacağına bağlı hale geldi” dedi.