‘Ebedi yaşamak istiyorum’

Güncelleme Tarihi:

‘Ebedi yaşamak istiyorum’
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 18, 2004 00:00

Kenyon, ‘Kurtçuklar üzerinde sürdürdüğümüz araÅŸtırmalarda daf-2 geninin yetiÅŸkinlerde yaÅŸlılığı kontrol ettiÄŸini gördük. EÄŸer bu hormon sistemini, geliÅŸme aÅŸamasında kapatırsanız ve yaÅŸamınızın geri kalan kısmında da açmazsanız, istediÄŸiniz kadar uzun yaÅŸayabilirsiniz’ diyor. Kenyon, ‘Çok sayıda hastalık için yaÅŸlanma en önemli risk faktörü. YaÅŸlanmayı geciktirirseniz, bütün bu hastalıklardan da kurtulursunuz. Burada en önemli nokta yaÅŸlılığın kader deÄŸil bir deÄŸiÅŸken olması’ görüşünde.EÄŸitimini MIT ve Cambridge Ãœniversitelerinde tamamlayan Cynthia Kenyon bir yapısal biyolog, yani canlıların temel yapısal biyolojik özellikleri üzerinde bir uzman. 2002 Tıp Nobel Ödülü sahibi Sydney Brenner'ın öğrencisi, onun yanında yetiÅŸti. Ä°lk büyük araÅŸtırmasını 1993 yılında gerçekleÅŸtirdi. Laboratuvarında bir milimetre boyundaki bir nemadodun (iki seksin özelliklerini tek bir gövdede birleÅŸtiren kurtçuk) yaÅŸam süresini iki misli uzatarak, tüm dünyayı ÅŸaşırttı. Son zamanlarda birkaç küçük deÄŸiÅŸiklik ilavesi ile, kurtçukların ömrü 6 misli uzadı. Normal olarak kurtçuklar 20 gün yaÅŸar. Oysa Kenyon'ın kurtçukları 125 gün yaşıyabiliyor. Daha da ilginci, kurtçuklar ölünceye kadar zindeliklerini koruyabiliyor. Åžu anda San Francisco'daki kaliforniya Ãœniversitesi'nde biyokimya ve ve biyofizik profesörü olan Kenyon, aynı zamanda Elixir Pharmaceuticals isimli ÅŸirketin de kurucusu. Bu alandaki buluÅŸlarını, söz konusu ÅŸirket kanalıyla yaÅŸlanmayı durduran/ geciktiren bir ilaca dönüştürmeye çalışıyor.AÅŸağıda Discover dergisinde (Mart 04) Kenyon ile yaÅŸlanma konusunda yapılan ilginç söyleÅŸiyi bulacaksınız.Georgia Ãœniversitesi'ne girdiÄŸiniz zaman niyetiniz yazar olmakmış. Sonradan nasıl fikir deÄŸiÅŸtirip biyolog oldunuz?Evet, doÄŸru. Ben meraklı bir çocuÄŸum. Önceleri gerçekleri roman tarzı kitaplarda aradım. GerçeÄŸi baÅŸka yerlerde aramamın daha doÄŸru olacağını anlamam epey zamanımı aldı. Annem fizik fakültesinde yönetici olarak çalışıyordu. Bir gün bana James Watson'ın ‘‘Genin Moleküler Biyolojisi'' isimli kitabı getirdi. Kitaba bir göz atar atmaz genler üzerindeki çalışmalara büyük ilgi duydum. Bu konuyu derinlemesine öğrenmek için içimde karşı konulamaz bir arzu belirdi. En çok biyolojinin mantıklı bir bilim olmasını sevdim. Sonuç olarak MIT'de bakteriler üzerinde çalışmaya baÅŸladım. Çünkü genlerini inceliyebileceÄŸim en uygun organizma bakterilerdi.ÊBirkaç gene müdahale ederek kurtçuklarda yaÅŸlanmayı nasıl kontrol edebiliyorsunuz?DeÄŸiÅŸtirdiÄŸimiz gene ‘‘daf-2'' adını verdik. Bu gen, bir hormon reseptörünün (alıcısının) ÅŸifrelerini içerir. Daf-2'deki bir deÄŸiÅŸiklik yaÅŸam süresini büyük ölçüde deÄŸiÅŸtirir, çünkü daf-2 proteini çok sayıda genin faaliyetini kontrol eder. Bu genlerin her biri şöyle veya böyle yaÅŸam süresini etkiler. Ben daf-2'yi bir orkestra ÅŸefine benzetiyorum. daf-2'nin yönetimi altındaki tüm genler, orkestralardaki çalgı grupları gibi büyük bir uyum içinde üzerlerine düşen görevi yerine getirirler.Burada söz konusu olan genler kaç tane?Yaklaşık 100 tane. Tam sayıyı ben de bilmiyorum. Bence bunların sayısı deÄŸil, ne yaptıkları önemli. Bazı genler antioksidan olarak iÅŸlev görür. Yani serbest radikallerin hücrelerde yarattıkları hasarı engeller. Bazı genler ise ÅŸaperon (refakatçi) denilen proteinleri üretir. Bu proteinler hasarlı proteinlerin doÄŸru bir ÅŸekilde yeniden katlanmasını saÄŸlar. Bir diÄŸeri anti-mikrobiyal bir görev üstlenir. Bunların iÅŸlevi kurtçukları enfeksiyonlara karşı korumaktır. Bazıları yiyeceklerin nasıl tüketileceÄŸine karar veren metabolizma genleridir.ÊBu kadar çok sayıda geni nasıl oluyor da tek bir düzenleyici yoluna koyuyor?Çünkü bu ÅŸekilde yaÅŸam süresinde tek bir müdahale ile büyük deÄŸiÅŸiklikler yapılabilir. Bu özelliÄŸin evrimin ilk dönemlerinde ortaya çıktığına inanıyorum. Büyük bir olasılıkla yaÅŸamı baÅŸlatan ilk organizmanın ömrü çok kısaydı. daf-2 sayesinde canlı, sıcaklık ve morötesi ışınlar gibi çevresel stresle baÅŸ etme yeteneÄŸini kazanır. Dolayısıyla daf-2, yaÅŸam sahnesinde varolduÄŸu sürece, evrim boyunca canlının yaÅŸam süresinin uzamasını saÄŸlar. Bu baÄŸlamda daf-2 çok sayıda mutasyon geçirir. Åžimdi bu orkestra ÅŸefi, orkastranın piyanissimo (yavaÅŸ) yerine forte (kuvvetli) olarak çalmasını istiyor. Her ÅŸeyi tek bir sistem altında toplarsanız bunu baÅŸarırsınız.ÊBu düzenleyici genlerden yararlanarak insanların yaÅŸam süresi nasıl uzatılabilir?Bu bir olasılık. Tek bir insan genini deÄŸiÅŸtirerek ömrümüzü ikiye katlamak mümkün olabilir. Bunun doÄŸru olup olmadığını henüz bilmiyorum. DeÄŸiÅŸik türlerin yaÅŸam sürelerinin arasındaki farkı inceleyince, hepsinin tek bir düzenleyici genin varlığına iÅŸaret ettiÄŸini gördüm. Bu genin çalışması daf-2 reseptörüne benziyor. Bu arada daf-16 adını verdiÄŸimiz bir ana transkripsiyon faktörünün pek çok geni açıp kapattığını keÅŸfettik.Ä°nsanlarda, uzun yaÅŸamla ilgili, kurtçuklarda olmayan özel genler olduÄŸundan kuÅŸkulanıyorum.ÊPeki, Ä°nsülin Büyüme Faktörü (Insulin Growth Factor-IGF) denilen genin uzun yaÅŸamla bir ilgisi var mı?Kurtçukda bulunan daf-2 hormon reseptörü insanlardaki üç farklı reseptöre eÅŸittir veya benzeÅŸir. Bu üç reseptörden biri insülin içindir. Bir diÄŸeri ise insüline benzer büyüme faktörüdür ve IGF-1 olarak bilinir. Üçüncüsü ise insülin ile ilgili reseptördür. Kimse bu üçüncü genin ne yaptığını bilmiyor. Ä°nsülin, bilindiÄŸi üzere yiyeceklerin vücutta nasıl kullanıldığını kontrol eder. IGF-1 reseptörü ise büyümeyi kontrol altında tutar. Dolayısıyla nematod kurtçukları üzerinde yürüttüğümüz araÅŸtırma aklımıza ÅŸu soruyu getirdi: ÊAynı hormon sistemi, diÄŸer organizmaların yaÅŸlanma sürecinde de benzer ÅŸekilde çalışıyor olabilir mi? Bu sorunun yanıtını bulmak için meyve sineklerinin yaÅŸlanma sürecini inceledik. Sineklerde aynı genleri deÄŸiÅŸtirdiÄŸimiz zaman daha uzun yaÅŸadıklarını keÅŸfettik. Ãœstelik bunlar kurtçuklardan çok farklıydı. Hele insana hiç benzemiyordu.ÊKurtçukların ve meyve sineklerinin yaÅŸamını laboratuvarlarda uzatmak iyi de, insanlar bu organizmalardan çok farklı.Ä°ÅŸte bu nedenle bu deneylerin farelerde ve memelilerde de aynı sonuçları vermesi beni çok heyecanlandırıyor. Son yıllarda yapıyan birbirinden iki bağımsız deneyde daf-2'ye eÅŸdeÄŸer bir gene yapılan müdahale ile farelerin yaÅŸam sürelerinin uzadığı görüldü. Normal farelerde IGF-1 reseptörü geninden iki kopya bulunur. Ä°nsanlarda da bu böyledir. Kopyalardan biri anneden, diÄŸeri babadan geçmiÅŸtir. Deneylerden birinde bu kopyalardan biri iÅŸlevsiz hale getirildi. Deneyin sonucunda farenin daha uzun yaÅŸadığı gözlendi. DiÄŸer deneyde bir dokudaki insülin reseptörü tümüyle çıkartıldı. Burada da sonuç aynıydı. Farelerde bir yan etki görülmedi. Yalnızca daha uzun yaÅŸadılar ve ÅŸiÅŸmanlamadılar. Bu harika bir sonuçtu ve bizim amacımız da buydu.ÊBir gün gelip yaÅŸam uzatan bir hapın geliÅŸtirilebileceÄŸine inanıyor musunuz?Bu mümkün. Çok da güzel olur. Ancak bütün bu çalışmalarda bizim asıl amacımız normal yaÅŸlanma ile yaÅŸlılık hastalıkları arasındaki iliÅŸkiyi ortaya çıkartmak. Kanser, osteoporoz, diyabet gibi pek çok hastalık yaÅŸlılıkta ortaya çıkıyor. Söz konusu deneylerde uzun yaÅŸayan hayvanlarda bu hastalıklar ancak çok yaÅŸlandıklarında görülüyor.ÊBütün bu söyledikleriniz hastalıklar konusunda yepyeni bir yaklaşımı iÅŸaret ediyor.Çok doÄŸru. Çok sayıda hastalık için yaÅŸlanma en önemli risk faktörü. YaÅŸlanmayı geciktirirseniz, bütün bu hastalıklardan da kurtulmuÅŸ oluyorsunuz. Burada en önemli nokta yaÅŸlılığın kader deÄŸil bir deÄŸiÅŸken olması.ÊSiz, kendiniz de sonsuza dek yaÅŸamak ister miydiniz?Elbette. Ancak genç ve saÄŸlıklı olarak. Aslında bunu herkes ister. Sorunuzu şöyle yanıtlayabilirim: 15 yaşındaki gençlerin kaç tanesi öleceÄŸini aklına getirir? Bu çocuklar kendilerini ölümsüz sanır. Ölümsüz olduklarını düşünmeleri de ayrıca kendilerini rahatsız etmez.Ê150 yaşına gelince kendinizi yorgun hissetmeyecek misiniz?O yaÅŸa geldiÄŸimde belki iÅŸ hayatımda köklü bir deÄŸiÅŸiklik yapabilirim. Yapmak istediÄŸim her ÅŸeyi yapabilecek zamanım olurdu.ÊKurduÄŸunuz ÅŸirket fareler üzerinde sürdürdüğü araÅŸtırmalardan elde ettiÄŸi sonuçları, insanlar için yaÅŸlanmayı geciktirici bir hapın geliÅŸtirilmesinde kullanacak mı?Åžirketin elinde ÅŸu anda hayvan verileri bulunuyor. Hapın geliÅŸtirilmesi konusunda daha emekleme aÅŸamasındayız. Ancak bu konuda umutluyuz. Åžu anda elde ettiÄŸimiz ilk bilgiler oldukça umut verici.ÊBöyle bir ilaç insanları nasıl etkiler?Böyle bir ilacın etkisi azar azar ortaya çıkar. Ä°lk etapta bazı hastalıkların ertelenmesi konusu bizi daha çok ilgilendiriliyor.Êİnsanlar böyle bir ilacı hangi yaÅŸta almaya baÅŸlamalı?Kurtçuklar üzerinde sürdürdüğümüz araÅŸtırmalarda daf-2 geninin yetiÅŸkinlerde yaÅŸlılığı kontrol ettiÄŸini gördük. EÄŸer bu hormon sistemini geliÅŸme aÅŸamasında kapatırsanız ve yetiÅŸkin evrede yine açarsanız yaÅŸlanmayı hiçbir ÅŸekilde etkilemez. Ancak yetiÅŸkinliÄŸe geçiÅŸin baÅŸlangıcında hormonları bastırırsanız ve yaÅŸamınızın geri kalan kısmında da açmazsanız istediÄŸiniz kadar uzun yaÅŸayabilirsiniz. Daf-2'nin yetiÅŸkinlik evresinin sonuna doÄŸru kapatılması durumunda neler olacağını henüz bilmiyoruz.ÊYaÅŸamın bu kadar uzaması nüfus artışında tehlikeli bir gidiÅŸata yol açmaz mı?EÄŸer herkesin yaşı aynı hızda iki katına çıkarsa genç ve yaÅŸlı nüfusun oranı deÄŸiÅŸmez. Dolayısıyla dünyayı yaÅŸlılarla doldurmaktan bahsetmiyoruz. Nüfusun aşırı artması önemli bir sorun, ancak bu ÅŸu anda da olan bir sorun. Nüfusu kontrol etmenin en iyi yolu doÄŸum hızını azaltmaktır. BaÅŸka bir deyiÅŸle, amacımız çocuk sayısını azaltmak ve insanların çocuk sahibi olma yaÅŸlarını yükseltmek olmalıdır. Benim büyük annem çok genç bir yaÅŸta, çok sayıda çocuk sahibi olmuÅŸ. EÄŸer insanlar daha az sayıda çocuÄŸa, daha ileri yaÅŸlarda sahip olursa, doÄŸum hızı giderek düşer. Bu da zaten ÅŸu anda oluyor. Ayrıca Dünya'nın varolabilmesi için doÄŸum kontrolu ÅŸart. YaÅŸam uzatan hapların piyasaya çıkmasıyla doÄŸum hızı biraz daha azalabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!