E.Orgeneral Doğan'ın eşi Erdoğan'a hak verdi
Güncelleme Tarihi:
'Balyoz Davası' sanıklarının yakınları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir TV’de katıldığı programda uzun tutuklulukları eleştirerek “TSK’nın terörle mücadelesine darbe vuruyor. Oralara gönderilecek subay kalmıyor.” açıklamalarını değerlendirdi.
Balyoz Davası sanıklarının ailelerince oluşturulan, Vardiya Bizde Platformu, saat 13.00'da Beşiktaş'taki Demokrasi parkı'nda bir araya geldi. Yaptıkları açıklamada,"Gerekçeli karar, gerekçeden çok; ihtimal, varsayım, ve teori ile doldurulmuştur. Özel yetkili mahkeme, nasıl özel görev yaptığını gerekçesi ile işte böylece gözler önüne sermiştir. Ankara'da yargıçlar olduğuna inanmak istiyoruz" denildi. Sanık yakınlarına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, uzun tutukluluk sürelerinin TSK'nın terörle mücadelesine darbe vurduğu yönündeki açıklamalarını sorduk. Sanık yakınlarının Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarına verdiği cevaplar:
"BİR SENE OLDU BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTEMİYORUZ"
Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ’un kızı Feride Başbuğ, “1 sene oldu. Bir şey demek veya yorum yapmak istemiyoruz” dedi. Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer de, “İlker Bey ile görüşmeden bir şey söylemem. Kendisiyle görüşüp bir şey söylemek isterse o zaman açıklarız” demekle yetindi.
YARGI DİKKATE ALMALI
Emekli orgeneral Hurşit Tolon’un eşi Ayla Tolon da, “Yorum yapmak istemiyorum. Her şey güzel olacak inşallah” derken, emekli orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan ise, “Aslında Başbakan haklı bir konuya değindi. Umarım yargı da Başbakan’ın dediklerini dikkate alır, tıpkı MİT Müsteşarı’nda olduğu gibi” diye konuştu.
"BUGÜNE KADAR OLUMLU GELİŞME GÖRMEDİK"
Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan, “Aslında zaman zaman devlet yetkilileri böyle açıklamalar yapıyorlar ama bugüne kadar olumlu bir gelişme görmedik. Hatta hukuksuzluk, adaletsizlik çığ gibi büyüyerek devam ediyor. Ben umuyorum ki Başbakan'ın bu açıklamasından sonra sağlık sorunu olan bütün esirlerimiz dışarı çıksın. Ondan sonra da emniyet içindeki bu sahte delilleri yapanları hukuksuz iddianame hazırlayan çete ortaya çıkarılmasını istiyoruz” dedi.
"ADALETİN YERİNE GELMESİNİ İSTİYORUZ"
Orgeneral Bilgin Balanlı’nın kızı Burcu Balanlı, “Mutlaka bir an önce adaletin yerine gelmesini bizde çok istiyoruz. Çünkü babalarımız tutuklu şu anda. Biz biliyoruz ki onlar zaten suçsuz. Zaten gerekçeli kararda onların suçsuzluğunu ortaya koyuyor. Onların beraat etmesi en büyük arzumız. Sürecin de tutuksuz sürmesini istiyoruz. Ordunun zayıfladığını biz de düşünüyoruz. Zaten 2 yıldır bu böyle. Bugüne ait bir konu değil. İnşallah doğru yol bulunur” dedi.
"ORTADA KARAR YOK"
Tümgeneral Ayhan Gümüş’ün kızı Pelin Gümüş,”En son gerekçeli karar biz aslında buna gerekçesiz karar diyoruz. Çünkü ortada bir karar yok. Çünkü bu karar kanaatlere göre oluşturulmuş bir masal. Buna istinaden komutanları içerde tutmaları çok saçma. Orada hasta insanlar var. Ergin Saygun mesela. Hepsi yaşlı insanlar. Sağlıkları cezaevinde bulunmalarına elvermiyor. İlla yargılamak istiyorlarsa onları dışarıda da yargılayabilirler. Bu insanlar kaçan insanlar değil. Kaçacak olsalar yurtdışından gelmezler. Bu sürecin en başından tutuksuz olması gerekiyordu. Yalanlar ortaya çıktıktan sonra da beraat etmeleri gerekiyordu. Sahte dijital verileri kale almadılar. Başbakanın sözlerinin çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü bu siyasi bir dava hukuksal bir dava değil. Etkilense bugüne kadar etkilenirdi. Bu konuşmanın Yargıtay sürecinin kısa sürmesine etkisi olabilir” dedi.
"ZAAFİYET OLACAĞINI GÖRÜYORDUK"
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’un eşi Lütfiye Yavuz,”Evet konuşmayı izledim. Zaten silahlı kuvvetlerde zaafiyeti oluşacağını biz de görüyorduk, söylüyorduk. Bunun Başbakan tarafından da dile getirilmesi de çok doğru bir tespit. Biz en başından bu insanlar yargılanmasın demedik, adil bir şekilde yargılansınlar gerçekler ortaya çıksın ama bizim de tespitlerimiz vardı. Dinlenilmesi istenen komutanlar vardı. Ancak mahkeme bunlara itibar etmedi ve kanaate dayalı bir gerekçe ortaya koydu” dedi.
"BİZİM ÇIĞILIMIZA KATILMIŞ OLDU"
Emekli Tümgeneral Ahmet yavuz’un oğlu avukat Selim Yavuz, ”Başbakanın açıklamalarını okudum. Anladığım kadarıyla bazı yargılamaların delilsiz olduğuna, kesin deliller kullanılmadığına O da kanaat getirmiş. Bir şey yoksa insanları serbest bırakın diyor. Bizim çığlığımıza katılmış oldu Başbakan. Anladığım kadarıyla bu davaların yanlış gittiğini anlamış ve gerekenin yapılmasını istiyor haklı olarak. Türkiye’nin bir vatandaşı olarak. Bu Türkiye’nin kanayan bir yarasıdır. Biz de bu kanayan yaradan kurtulmak istiyoruz. Ayrıca, bunun terörle mücadeleye olumsuz etkisi olduğu şüphesiz zaten, bu konuda da herkesin dikkatli olması gerekiyor özellikle savcı ve hakimlerin” dedi.
"DUYUNCA UMUTLANIYORUZ"
Tümgeneral İsmail Taş’ın eşi Nermin Taş, “Duyunca umutlanıyoruz. Heyecanlanıyoruz ama pek de böyle ümitlenemiyoruz. Çünkü birgün öyle konuşuyor ertesi gün farklı şeyler söyleyebiliyor. O yüzden inanmak istiyoruz. İnşallah bu söyledikleri sözde kalmaz, icraatlara dönüşür" dedi.
"BUNU UZUN ZAMANDIR BEKLİYORDUK"
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz,”Biz zaten böyle bir açıklamayı uzun zamandır bekliyorduk. Zira yapılması gereken bir açıklamaydı. Çünkü bunca sahtecilikler ortaya çıktı. Bir dijital terör yaşıyoruz. Dijital terörün bir bitmesi gerekiyordu. Yargının bu konuşmayı kale alıp bir şekilde harekete geçmesi gerekiyor. Umudumuz bu yönde çünkü çok büyük mağduriyet yaşadık. Dijital törer eşlerimize 2 seneye maloldu" dedi.
"ÜST RÜTBELİLER MAĞDUR EDİLDİ"
Balyoz Davası'nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Abdullah Cüneyt Küsmez'in avukatı ve aynı zamanda bacanağı Tamer Önel, "Şırnak'ta Alay Komutanıyken hakkında tutuklama kararı çıktı. Tutuklandığı gün şehit verildi. Şehit cenazelerine bile katılamadı. Kendisi üsteğmenken bir belgede ismi biryerlerde geçiyor. 16 yıl ceza aldı. Kendisi tutuklanınca yardımcısı yerine geçti. Oluşan zaafiyete bakıldığında tam da Başbakan'ın sözlerine denk gelen bir durumdur. Bu davada ast rütbeliler mağdur edilmiştir. Üsteğmen birinin darbe yapması mümkün değildir. Gerekçeli kararda avukatı olan benim adım yerine başka bir avukatın ismi yazılmış. Bu da yargılamayı yapanların ne kadar özensiz karar verdiklerini gösteriyor. Bu durumun düzeltilmesi için dilekçe verdim" dedi.