DYP’de iç savaş

Güncelleme Tarihi:

DYP’de iç savaş
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 1999 00:00

Haberin Devamı

AP, Edirne'de her zaman güçlüydü. Oysa DYP'nin işi zor. Ümran Aktan'ın yaptırdığı emrivaki listeye karşı bayrak açılmış. Bunun üzerine DYP il ve ilçe yönetimleri görevden alınmış. Görevden alınan DYP'liler de Dr. Dortok'u bağımsız aday çıkartmışlar. ‘‘Yaz beyim’’ diyorlar; ‘‘Ümran Hanım Tokat'a, oylar Ömer Dörtok'a.’’

Niyazi Akıncıoğlu'nun Edirne şiiri, dilden dile dolaşan destan gibidir:

‘‘Bir yerde görürsen ki/ ağır ve edalı akar/ dal dal sırma üç belik gibi/ üç ayrı koldan sular/ müjdeler olsun efendim/ Edirne'desin...’’

O Edirne, bu Edirne mi? Selimiye'nin görkemli dört minaresi, nereden bakarsanız bakın, yine iki tane gibi gözüküyor. Tarihi abideye hayranlık artarak sürüyor. Ama insanlar endişeli, yüzlerinden mutsuzluk akıyor. Edirne ekonomisi durmuş, çark işlemiyor. İşsizlik tırmanıyor. Çarşıda, pazarda eski canlılık yok. Esnaf sinek kovalıyor. Tüm umutlar, öpücükle mühürlenmiş mektuplarla seçim sonrasına postalanıyor. Keşan'da, yıllar sonra görüştüğüm Önder Gazetesi sahibi Feyzullah Aktan, şair Akıncıoğlu'nun yakın arkadaşıydı. Üslubu, bir bilgeyi çağrıştırıyor:

‘‘Bu diyarda geneldeki DSP yerelde yok. Adaylar paldır küldür seçildi. Eskiden CHP ile AP vardı, şimdi CHP zayıf, DYP kayıp!’’

Sonra, yerel seçimdeki adayları değerlendiriyor: ‘‘Keşan'ı Ömer Gemici, Edirne'yi Hamdi Sedefçi alır. İkisi de CHP'li. Uzunköprü'de DSP şanslı.’’ Bu tahminler, Ramazan Baykan'ın görüşüyle de örtüşüyor. Hamdi Sedefçi, deneyim ve birikimiyle 3. döneme hazırlanıyor. ANAP'lı Cengiz Varnatopu'nun nefesi ise ensesinde. Sedefçi, Edirne'ye Baba desteği ile damga vurmuştu. Varnatopu'nun antrenörü işi bilen biri; Özal'ın ünlü başkanı İbrahim Ay... Peki, Uzunköprü? Bu ilçede DSP'li Belediye Başkanı Ömer Kuldaşlı şanslı gözüküyor. Ancak işi zor. En fazla oy aldığı iki hısım mahalleden, Barış Partisi yerli bir aday çıkartmış. Aday da fena asılıyor. Dönelim genele.

ECEVİT HALA BAŞTACI

Aktan'ın söylediklerine Edirne merkezde Erol Büyükbayram da katılıyor, İbrahim Ay da, CHP'li başkanlar da. 1974 ve 1978-79 yıllarındaki buğday ve ayçiçeği taban fiyatları Ecevit'i hala baştacı yapıyor. DSP önde. Ama ne kadar önde? Hürriyet Edirne Bürosu'nun yöre uzmanları Lütfü Karakaş ve Behiç Günalan, ‘‘Abi, DSP'nin iki milletvekilliği çantada keklik’’ diyorlar. Lütfü, ‘‘İl barajları kalktığı için 4-0'ı kaçırıyorlar’’ diye ekliyor. Bunun anlamı, Mustafa İlimen ve A. Ahmet Ertürk mazbatalarını şimdiden cebe koymuş görünüyorlar. Peki, Edirne'de her zaman güçlü olan eski AP, yani DYP ne durumda? DYP'nin işi zor. 1983'te DYP'nin kurucu ilçe başkanı Emin Erol Öniz'i dinleyelim: ‘‘Genel Merkez'in müdahalesi bizleri küstürdü. Ümran Aktan'ın yaptırdığı emrivaki listeye karşı bayrak açtık. Akkan'ın GİK'te ön seçim yapılmasın diye ağlamaklı olmuş. Biz önseçim istedik, tepeden inme liste yolladılar. İl ve ilçe yönetimlerini bir ay önce görevden aldılar.’’

DYP kaynayan kazan. Ümran Hanım topun ağzında. Görevden alınan DYP'liler Doktor Ömer Dortok'u bağımsız aday çıkartmışlar. Erol Öniz kararlı: ‘‘Yaz beyim.. Sloganımız şu; Ümran Hanım Tokat'a, oylar Ömer Dörtok'a.’’

Ümran Akkan girerse, Uzunköprü örgütünün gayretiyle meclise girebilir. Çünkü, ikinci sıra adayı Süleyman Ege çok seviliyor, çalışıyor. Akkan ise geçen seçimdeki 68 bin oya güveniyor. Trakya halkının partilere tabu gibi bakmadığını, koşullara ve adaylara göre değerlendirme yaptığını bilmiyor. 1977'de CHP oyları AP'den 21 bin fazlaydı. 1979 ara seçiminde fark kapandı, üstüne AP 10 bin farkla, 'Bej-sıfır' yapmıştı. İbrahim Ay, ‘‘68 bin oy bir bakarsın düşmüş 30 bine’’ derken kıs kıs gülüyor. DYP'liler anlattı:

GEL DE ŞAPKAMA ANLAT

‘‘Akkan bir köyde kahveye girerken kapıda, 'Ben önce bir çay içeyim de sonra konuşayım' diyor. Çayını içiyor. Bitirdiği an köylüler, 'Bizim de sana bir çift sözümüz var' deyip şapkalarını masalara koyup dışarı çıkıyorlar.’’

Lütfü ile duyduklarımıza şaşırmıştık. DYP'deki erozyon işte bu boyutlara tırmanıyor. Belediye Başkanı adayı, iki dönem ANAP milletvekili olan İsmail Üğdül. Akrabaları bile ona karşı. Herkes eleştiriyor. ANAP'ın liste başı Evren Bulut. Refahyol'un Türkiye'yi karanlığa doğru sürüklediği anda DYP'den kopup ANAP'a girerken, ‘‘Ben, Atatürk'ün akrabası olan yörenin temsilcisiyim, O'na küfredenlere destek veremem’’ demişti. Özellikle Keşan-Enez-İpsala yöresinde çok seviliyor. Uzunköprü ve Edirne taraflarında da eleştiriliyor. Yaptıkları ortada; işgal edilen topraklarda kanun teklifiyle gerçek anlamda toprak reformu yaptırdı, tarıma elektrikli sulama projesi getirdi, Hamzadere Barajı'nın temelini attırdı. CHP'de birinci sıra adayı Engin Paçarız, Edirne'de seviliyor. Oy yüzdesi yeter mi? Edirne ve Keşan'ın CHP'li başkanları ve il genel meclisi üyeleri Paçarız'ı Başkente taşırsa sürpriz sayılmamalı.

MHP OYLARI ARTIYOR

Trakya'da MSP ve Refah hiç tutunamamıştı. Bu seçimde de Fazilet yok. MHP'nin oylarının artıracağını herkes söylüyor. Edirne halkı, 'Edirne Köprüsü taştan, sen çıkardın beni baştan' diyerek, 'Alişimin kaşları kara' türküsünü çalarak seçime gidiyor. Seçmenler şen.. Adaylar da şenola. Seçim ola, hayrola...

Hoca'dan söz, esnaftan destek

DSP'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı, Anadolu Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, çarşı pazar dolaşıp seçim çalışmalarını sürdürüyor. Prof. Dr. Büyükerşen, gittiği yerde vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaşıyor. Kent merkezini dolaşan, semt pazarlarını gezen Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e esnaf destek sözü verdi. Prof. Dr. Büyükerşen, seçimi kazandığı takdirde parti farkı gözetmeden tüm Eskişehirliler'e belediye kapılarını ardına kadar açacağını söyledi. Büyükerşen, şöyle dedi: ‘‘Üniversite cüppemi çıkartıp Eskişehirliler'e hizmete soyundum. Eskişehir'i toz, çamur, trafik tıkanıklığı, çirkin yapılaşma ve çöpten kurtarmak istiyorum. Kent merkezini ikiye ayıran Porsuk Çayı bir köy deresi haline getirildi. Eskiden çevresine hayat veren çay, şimdi zarar veriyor. Porsuk Çayı'nı eski güzelliğine kavuşturmayı hedefliyorum.’’

DYP adayları mal bildiriyapmadı

Şecmen 2000 Hareketi, Muğla DYP milletvekili adaylarından hiç birinin mal beyanında bulunmadığını açıkladı. Yapılan açıklamada, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in son zamanlarda dilinden düşürmediği, ‘Şeffaflık ve açıklık’ söylemlerine karşın, DYP Muğla milletvekili adaylarının 6'sının da mal bildirimi yapmaktan kaçınmasının şaşkınlık yarattığı belirtildi. Açıklamada, ‘‘Üstelik bu 6 aday da halkın hazırladığı, ‘Ahlak Kuralları' sözleşmesini imzalamadı. Bu konudaki takdiri Muğla seçmenine bırakıyoruz’’ denildi. Seçmen 2000 Hareketi, kamuoyuna mal bildiriminde bulunmayan ve Ahlák Kuralları Sözleşmesi’ni imzalamayan DYP milletvekili adaylarının, İbrahim Yazıcı, İrfettin Akar, Cengiz İlhan, Alper Çalıkoğlu, Çağlar Güner ve Hüseyin Gün olduğu açıklandı.

Su yok, oy da yok

Kars'ın merkeze bağlı Halefoğlu Köyü'nün, 70 yıllık su hasreti, 18 Nisan seçimlerini vurdu. Halefoğlu'nun 1780 seçmeni önümüzdeki seçimlerde sandığa gitmeyeceklerini ve tek oy bile kullanmayacaklarını açıkladı. Köylüler, ‘‘Cenazelerimizi bile yıkayamayan bir köyüz biz. Böyle bir köyü olan Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne alırlar mı? Su yoksa oy da yok’’ dediler. Okulların tuvaletlerinde bile su yok. Çocuklar öğretmenlerinden izin aldıklarında en az 15 dakikada geri dönebiliyorlar. Çünkü evlerine koşmaları gerekiyor. Halefoğlu'nun başlıca su kaynağı kar. Kışın erittikleri kar suyunu kullanıyorlar. Yazın ise komşu köylerin çeşmeleri ve dereleri susuzluklarına derman oluyor. Suyu 30 kilometrelik yoldan dere tepe aşarak hayvan sırtında getirmek ise kadınların görevi. Çünkü erkekler komşu köyün çeşmesinde kadınlarla birlikte su kuyruğuna girmeyi onurlarına yediremiyorlar. Köy büyüklerinden Zeki Bozkurt şöyle diyor: ‘‘Biz onlara oy verdikçe onlarda lak lak yapmaya devam edecek. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu devlete karşı bir isyan değil. Biz hep seve seve oy kullandık. İlk önce iptal kullanacağız diye karar aldık sonra arada kaçanlar olur diye hiç kullanmamaya karar verdik. Oy pusulalarını ve sandığı getiren memura al kardeşim sen bunları aynı şekilde geri götür diyeceğiz,’’

Para ödenmezse seçim sonucunu açıklamam

Bolu Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hákim Ömer Yasa, 18 Nisan'da yapılacak seçimlerde sandık kurullarında görev alanların ücretlerinin zamanında ödenmemesi halinde seçim sonuçlarını açıklamayabileceklerini söyledi. Geçen seçimde ödeneklerin gelmemesi yüzünden görevlilerin ücretlerinin çok geç ödendiğini hatırlatan Yasa, ‘‘Ödeneği ayrılmayan işte, angarya ile insan çalıştıramam. Parasını ne zaman alacağını bilmeyen kişilerin getireceği sonuçları, ben hiçbir yere veremem’’ dedi. Hákim Yasa, YSK'nın 6 Nisan'da bir yazı gönderdiğini belirterek, ‘‘Bu yazıda, ödeneklerde bir sorun çıkması halinde, durumun kendilerine bildirilmesi istendi. Bize 11 milyar lira ödenek geldi. 16 milyar liraya daha ihtiyaç var. Maliye'nin bu ödenekleri serbest bırakması, Sayıştay'ın da vize vermesi gerekir’’ dedi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!