Güncelleme Tarihi:
“Regulators Prepare fort the Next Big One” başlığıylaWall Street Journal’da yayımlanan haber analizde, Laurence Norman ve Natasha Brereton, dünya genelindeki ekonominin karar mercilerinin, dünyanın en karışık 25 uluslararası bankasının yer aldığı, herhangi bir batma ihtimali durumunda devreye girecek, birçok ülkeden gelen uzmanlardan oluşan kriz yönetim ekibi oluşturma sürecinde olduğunu belirtti.
ABD Sermaye Kurulu Piyasası’na 2001 ile 2003 yılları arasında başkanlık yapmış olan Harvey Pitt, sorunun tam kalbinde yetki çatışması ilgili temel sorunların olduğunu dile getirdi. Yazıda, yetkiyle ilgili temel sorunlar arasında, vergi mükelleflerinin paralarını kullanmasının zorluğu, ulusal iflas kanunlarının karmaşıklığı, değişiklik gösterebilecek çözüm şemaları ve birlikte hareket etmenin imkansız olması gibi sıkıntılara değinildi.
G20 liderlerinin, Finansal İstikrar Yönetimi gibi bir girişimine dikkat çekilen haber analizde, G20’nin maliye bakanlarıyla merkez bankası başkanlarının gelecek hafta İskoçya’da yapacakları toplantıda ilerlemenin yeniden gözden geçirileceğine işaret edildi.
Elli ülkede 2 bin 985 yasal girişimi olan Lehman Brothers’ın çöküşünün yol gösterici olduğunun belirtildiği yazıda, otoritelerin o telaş içinde ellerinden hangi varlıkları çıkaracaklarını bilmediğinin altı çizildi. Piyasalarda yaşanan sıkıntılar karşısında paniklenirken, Basel Komitesi aynı şeyin yeniden yaşanmaması için, geçtiğimiz ay yayınlanan raporda, düzenleyici kurumlara, organizasyon şemalarına, tarafların listelerine, her bir ülkedeki yasal girişimlerin varlık dökümlerine ve finansal anlaşmalara dair güncellenmiş bilgilerin verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
GEÇMİŞTE YAŞANAN HATALAR
Norman ve Brereton’un yeni bir çöküşe kendilerini hazırlayan düzenleyici kurumları inceledikleri analizde, mevcut sistemi değiştirme çabalarının daha önceki denemelerde başarısız olduğuna dikkat çekti.
Haber analizde, konu hakkında görüşlerine başvurulan, İngiltere’de düzenleyici bir kurum olan Financial Services Authority’nin uluslararası politikadan sorumlu eski Başkanı David Green, 1992’de batan Bank of Credit ve Commerce International’dan sonra da düzenleyici kurumların uzun bir süre sınırlar arası koordinasyonlarını sıkılaştırdıklarını söyledi.
FARKLI TEPKİLER
Karmaşık finans kuruluşlarının sorunları, bunlara bireysel yaklaşmak isteyen ülkelerin geliştirdikleri farklı tavırlarla daha da sıkıntı yaratan problemler haline dönüşebiliyor. Çünkü her bir ülkedeki yetkililer, kendi vergi mükelleflerinin haklarını korumak için sorumluluk alıyor. Norman ve Brereton, bu konuya mevcut krizde verilecek en güzel örneğin, geçtiğimiz Ekim ayında batmakta olan İzlandalı bankanın varlıklarını almak için anti terörizm kanunlarından faydalanan İngiltere olduğunu söyledi. İngiltere bu hareketiyle ülkenin finansal sistemindeki krizi daha da derinleştirdi.
TARİH HERŞEYİ GÖSTERİYOR
Analizde görüşlerine yer verilen Kanada Merkez Bankası’nın eski Başkanı David Dodge, “Herkes daha önce yaşanan şeylerin unutulup, adım atılmadıkça sıkıntının daha da ileri boyutlara taşınmasından endişe ediyor. Haksız da sayılmazlar, daha öncede tarihten ders alınmadığı görüldü” dedi.
Yazının son kısmında, geçtiğimiz yıldan alınacak derslerin bankalar için artan sermaye ve likidite gereksinimlerin önüne geçmek için ortak hareket etmeye ve genel kararlar almaya zorlayacağına değinildi.
ABD, kriz sürecinde likiditeyi engellemeye devam ederse, sınırları arası düzenleyici kurumlar, ABD’deki bankaları ülkede ekstra nakit kullanmaya zorlayabilir. İngiltere merkez bankasının finansal istikrar biriminin yönetici yardımcısı Paul Tucker, geçtiğimiz hafta Londra’da verdiği bir demeçte, “Kimse bunun kolay olacağını düşünmesin, krizlerin önüne geçmek için yeni bir sistem oluşturmak çok zor olacak” sözlerini kullandı.