Düşüp kalktıklarına dikkat etsinler
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2006 00:00
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 2007 bütçesi görüşülürken CHP’li üyelerle, Yimpaş, El Kadı ve Danıştay saldırısı bağlantılı ’irtica’, ’yargı bağımsızlığı’ ve ’yargıya müdahale’ ile ilgili ’darbeci mantık’ tartışması yaptı. Çiçek’in, "Yargı kiminle düşüp kalktığına dikkat etsin", "Yargıda medyatik olma hastalığı başladı" sözleri dikkat çekti.
HÜKÜMET Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tartışmalı geçen bütçe görüşmesinde YİMPAŞ itirafında bulunurken, yargıya çok ağır eleştiriler yöneltti. Çiçek, "Biz siyasetçiler olarak yargının işine karışmayalım. Yargı da karar verirken, oturup kalkarken, kiminle düşüp kalttığına dikkat etsin. Bu yargıdaki büyük bir kesimi de üzüyor" dedi.
DÜZENLEME İHTİYACI
Çiçek, CHP’lilerin "Dursun Uyar’ın himaye edildiği, soruşturmayı yürüten savcının daha sonra YİMPAŞ’a geçtiği" eleştirilerini, uzun yargısal süreci anlatıp, 33 yeni soruşturma açıldığı bilgisini vererek yanıtladı. Çiçek, "Bir daha bu tür işlemlerle karşı karşıya kalmamak için düzenlemeye ihtiyaç var. Meclis’teki Türk Ticaret Kanunu’nda da bu konuda bir madde var" dedi. Dursun Uyar’ın dosyasının Almanya’dan istendiğini de anlatan Çiçek, "Bize gelen dosya yok. Geldiği zaman ilgili savcılıklar bu konudaki soruşturmayı başlatacaktır" dedi.
MEDYATİK OLMA HASTALIĞI
Çiçek, yargının basın toplantısı düzenlemeye başladığına dikkat çekerek, "Belli bir süreden beri, yargının belli konumunda olanlarında medyatik olma gibi bir hastalık başladı. Siz her konuda konuşmaya başlarsanız, istediğinizi söylediğinizde istemediğinizi de işitirsiniz. ’Ben bunları istediğim gibi söyleyeyim ama hiç kimse bir şey demesin’ diyorsanız, yargıyı tartışmaya açarsınız. Yargıyı tartışma içine çekersiniz" diye konuştu. Çiçek, HSYK’dan bakan ve müsteşarın çıkarılması taleplerine karşı çıkıp, yargıya müdahale iddialarını yanıtlarken, "Siyasetçinin her şeyi kötü yaptığı, kötü yapacağı, işin içine girerse muhakkak bir yamukluk olacağı tarzındaki kanaat doğru değil. Bu biraz darbeci mantıktır. ’Onlar kirletir, biz temizleriz’ mantığı" dedi. CHP’li Mustafa Özyürek, "Darbe ile ne alakası var" diye tepki gösterdi. Çiçek ise komisyondaki üyeleri kastetmediğini yineledi ve "Daha önce yargı siyasetçi karışmadan idare edemedi ki. İtiraz ettiğim nokta şurası: Siyaset bulaşıcı bir şey midir ki, siyasetçi toplumun en yanlış yapan insanları mıdır ki, ’Aman bu semtten uzak tutun’ orayı karantinaya alıp, buraya girilmesin. Böyle bir şey yok" dedi.
EL KADI
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de savcının takipsizlik kararı verip karara da "El Kadı hayırsever işamadı" yazdığını anımsattı ve ne yapıldığını sordu. Çiçek, El Kadı ile ilgili eleştirileri yanıtsız bıraktı.
Karataş ve Erdal’ın yerini biliyoruz
ADALET Bakanı Cemil Çiçek, Kırmızı Bülten’le aranan DHKP-C Lideri Dursun Karataş ve Sabancı suikastı sanığı DHP-C militanı Fehriye Erdal’ın yerlerinin bilindiğini açıkladı. Çiçek, "MİT’in terör brifinginde, Erdal ve Karataş’ın uluslararası anlaşmalar gereği Türkiye’ye getirilmedikleri söylendi. Bu mümkün mü?" sorusunu yanıtlarken ve 301. madde değişikliği ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bilgimiz var. Ancak bu insanlar, bugün burada, yarın başka bir yerde dolaşıyorlar. Terör örgütleri birçok yerde himaye görüyor. Birçok ülke terörü kınıyor ama terör ve teröristlerle ilgili somut adım atmaya geldiğinde, adım attıkları yok. 4 yılı aşkın süredir birçok suçluyu, özellikle terör ve bankacılık suçlarından aranan kişileri hep istedik. Ama şu ana kadar Metin Kaplan dışında kimsenin iade edilmedi."
DÜZENLEME İHTİYACI
Çiçek, CHP’lilerin "Dursun Uyar’ın himaye edildiği, soruşturmayı yürüten savcının daha sonra YİMPAŞ’a geçtiği" eleştirilerini, uzun yargısal süreci anlatıp, 33 yeni soruşturma açıldığı bilgisini vererek yanıtladı. Çiçek, "Bir daha bu tür işlemlerle karşı karşıya kalmamak için düzenlemeye ihtiyaç var. Meclis’teki Türk Ticaret Kanunu’nda da bu konuda bir madde var" dedi. Dursun Uyar’ın dosyasının Almanya’dan istendiğini de anlatan Çiçek, "Bize gelen dosya yok. Geldiği zaman ilgili savcılıklar bu konudaki soruşturmayı başlatacaktır" dedi.
MEDYATİK OLMA HASTALIĞI
Çiçek, yargının basın toplantısı düzenlemeye başladığına dikkat çekerek, "Belli bir süreden beri, yargının belli konumunda olanlarında medyatik olma gibi bir hastalık başladı. Siz her konuda konuşmaya başlarsanız, istediğinizi söylediğinizde istemediğinizi de işitirsiniz. ’Ben bunları istediğim gibi söyleyeyim ama hiç kimse bir şey demesin’ diyorsanız, yargıyı tartışmaya açarsınız. Yargıyı tartışma içine çekersiniz" diye konuştu. Çiçek, HSYK’dan bakan ve müsteşarın çıkarılması taleplerine karşı çıkıp, yargıya müdahale iddialarını yanıtlarken, "Siyasetçinin her şeyi kötü yaptığı, kötü yapacağı, işin içine girerse muhakkak bir yamukluk olacağı tarzındaki kanaat doğru değil. Bu biraz darbeci mantıktır. ’Onlar kirletir, biz temizleriz’ mantığı" dedi. CHP’li Mustafa Özyürek, "Darbe ile ne alakası var" diye tepki gösterdi. Çiçek ise komisyondaki üyeleri kastetmediğini yineledi ve "Daha önce yargı siyasetçi karışmadan idare edemedi ki. İtiraz ettiğim nokta şurası: Siyaset bulaşıcı bir şey midir ki, siyasetçi toplumun en yanlış yapan insanları mıdır ki, ’Aman bu semtten uzak tutun’ orayı karantinaya alıp, buraya girilmesin. Böyle bir şey yok" dedi.
EL KADI
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de savcının takipsizlik kararı verip karara da "El Kadı hayırsever işamadı" yazdığını anımsattı ve ne yapıldığını sordu. Çiçek, El Kadı ile ilgili eleştirileri yanıtsız bıraktı.
Karataş ve Erdal’ın yerini biliyoruz
ADALET Bakanı Cemil Çiçek, Kırmızı Bülten’le aranan DHKP-C Lideri Dursun Karataş ve Sabancı suikastı sanığı DHP-C militanı Fehriye Erdal’ın yerlerinin bilindiğini açıkladı. Çiçek, "MİT’in terör brifinginde, Erdal ve Karataş’ın uluslararası anlaşmalar gereği Türkiye’ye getirilmedikleri söylendi. Bu mümkün mü?" sorusunu yanıtlarken ve 301. madde değişikliği ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bilgimiz var. Ancak bu insanlar, bugün burada, yarın başka bir yerde dolaşıyorlar. Terör örgütleri birçok yerde himaye görüyor. Birçok ülke terörü kınıyor ama terör ve teröristlerle ilgili somut adım atmaya geldiğinde, adım attıkları yok. 4 yılı aşkın süredir birçok suçluyu, özellikle terör ve bankacılık suçlarından aranan kişileri hep istedik. Ama şu ana kadar Metin Kaplan dışında kimsenin iade edilmedi."