Düşler Diyarı Macahel
Güncelleme Tarihi:
Mehmet YAŞİN
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2002 20:41
Tatilde değişik rotalar arayanlara zor ama gerçekten 'düş gibi' bir rota önereceğim. El değmemiş ormanları, henüz adı konmamış bitkileri, tertemiz nehirleri, rüya gibi yaylaları ile Gürcistan sınırındaki Camili (Macahel) köyü doğa ve macera turizmine düşkün olanlar için ideal bir adres.
Türkiye'de çok önceden tatil planı yapma alışkanlığı pek yok. Batılılar bir yıl önceden, hatta tatilleri bitip eve döndükleri an, bir sonraki yıl yapacakları tatilin telaşına düşerler. Bir yıl önceden ulaşım ve otel rezervasyonlarını yaptırırlar. Bizde bu tür alışkanlığın bulunmaması, biraz da Türkiye'de 'yarınların' pek belirli olmamasından kaynaklanır. Ya iş yerinde bir takım aksilikler olur veya okulların tatil tarihleri değişir. Araya sağlık sorunları girebilir. Veya beklenmeyen bir 'ekonomik kriz', tüm hesapları alt üst edebilir. Aksilik olur korkusu yüzünden Türk insanı, ne yakın ne de uzak geleceği için plan yapabilir. Onun için her şey son dakikaya bırakılır.
Tatil tarihlerini netleştirenler, bugünlerde tatil rotalarını çizmenin telaşına düştüler. Bu nedenle son günlerde elektronik posta kutuma gelen mesajların sayısı iyice fazlalaştı. Bu mesajlardaki sorulardan anladığıma göre, tatilini benim gibi denizden, güneşten uzakta, keşfederek geçirmek isteyenlerin sayısı giderek artıyor. Bilinmedik rotaları, ayak değmemiş ormanları, gürül gürül akan nehirleri, şelaleleri, yemyeşil yaylaları, gizli gölleri arayarak tatil geçirmek peşinde olanların sorularını yanıtlayabilmek için zorlanıyorum.
ADETA BİR CENNET
Son günlerde, 'Tatilde nereye gidelim?..' diye soranlara, hararetle TEMA Vakfı'nın düzenlediği 'Biyotematur'a katılmalarını öneriyorum. Bu tura katılanlar 'Düşler Diyarı Macahel' çevresinde, gerçekten düş gibi bir yolculuk yapacaklar. Şimdiki adı Camili olan Macahel, tam Gürcistan sınırının üstünde. Karşıdaki Gürcü köyleri bir 'el sallamalık' mesafede. Macahel Gürcüce bir kelime. Maca 'bilek', hel de 'el' demek. Yani bilek Camili olmak üzere her parmak bir köyü simgeliyor; Düzenli, Maral, Uğur, Kayalar, Efeler...
Yörede bir yanda el değmemiş ormanlar, gökyüzünü gıdıklayan yüce çam ağaçları, birbirine dal atmış ladinler, köknarlar, ağaçların gölgesine sığınmış mor sümbüller, kırmızı kırmızı çiçek açan orman gülleri. Diğer yanda sislerin ardında gizemli bir görünüme bürünen yaylalar, vadiler, kiliseler, manastırlar... Bence Türkiye'nin en şanslı canlı türleri burayı mekan tutmuş. Çünkü çiçekler, tertemiz havayı soludukları için tüm güzel renklerini sergileyebiliyor. Fabrika atıkları olmadığı için dere suları berraklığını koruyabiliyor. Avcılar fişek atamadığı için, yaban hayatı kendisini koruyabiliyor. Kimyevi gübre serpilmediği için toprak zehirlenmiyor.
Yöre halkı orman örtüsünü kaldırarak, çay ve fındık gibi çevrenin rağbet ettiği ürünlere yönelmemiş. Ayrıca yolların yeterli olmaması nedeniyle bölgeye ulaşmanın zorluğu, sınırda yer alması yüzünden, giriş-çıkışların izne tabii olması da Macahel'in bakir kalmasına yardımcı olmuş. Anlayacağınız bu tura katılanları zorlu ve çok keyifli bir yolculuk bekliyor. Kendinizi el değmemiş yağmur ormanlarından hiç farkı olmayan mekanlarda hissedeceğinizden hiç şüpheniz olmasın.
Turlara katılanlar, yöreyi bilen rehberlerin eşliğinde yaylalarda yürüyecek, ormanları, dereleri aşacaklar. Konaklamalar ya çadırlarda uyku tulumunun içinde, ya da restore edilmiş yayla evlerinde yapılacak. Ayrıca tura katılacak olan uzmanlar, bitkiler ve hayvanlar konusunda da bilgi sunacaklar. Bu geziyi ömrünüz boyunca unutamayacağınızı garanti edebilirim.
TEMA Vakfı Mütevelliler Heyeti ve Kurucu Onur Başkanı Hayrettin Karaca, bu tur hakkında şunları söylüyor: 'Düzenlenen doğa turları, hem yöre halkının ekonomik refahlarının yükselmesi hem de Türkiye'nin bakir kalmış güzelliklerini, diğer insanlarla paylaşma açısından önem taşımaktadır.'
KAFKAS ARISI
Bu turun 'fikir babası' olan, TEMA Vakfı Başkanı Nihat Gökyiğit Artvinli. Yani bölgenin insanı. Bana bu turu anlatırken, gözlerinin nasıl parladığına şahit oldum. Gökyiğit bu turla birlikte, Macahel'de bir de 'Kırsal Kalkınma Amaçlı Doğal Varlıkları Koruma' projesini başlattıklarını belirtti. Bu proje ile hem yöre halkına alternatif geçim kaynakları yaratılacak, hem de halk bilinçlendirilerek biyolojik zenginliğin korunması sağlanacak. Bu projenin en önemli çalışması, saf Kafkas Arısı türünü geliştirmek için yapılıyor. Normal arılardan birkaç kat daha fazla bal yapan bu arılar, Türkiye'de bir tek bu bölgede bulunuyor. Bu türün kraliçe arısı, verimi yüksek kovanlarda bulunan erkek arılardan alınan spermlerle suni olarak döllendiriliyor. Bu yolla elde edilen ana arılar, tüm Türkiye'deki arıcılara satılıyor. Bu satıştan iyi gelir elde etmeye başlayan yöre halkı, hem arıların neslinin tükenmemesi hem de balın tadının bozulmaması için çevrelerini canla başla koruyorlar. Bu proje sayesinde hem yöre insanı para kazanıyor, hem ülke arıcılığının gelişmesine katkı sağlanıyor hem de çevre korunmuş oluyor. Yani bir taşla birkaç kuş birden vuruluyor.
Nihat Gökyiğit, bölgeye gelen yerli-yabancı turistlerin konaklayabilmesi için yayla evlerini onartıp, köylülere kiralıyor. Gökyiğit bu metodla konaklama sorununa çözüm bulunduğu gibi, yöre halkının turizmden para kazanmasının sağlandığını da belirtiyor. Dünya Bankası'nın İğneada, Sultansazlığı, Köprülü Kanyon'la birlikte 'mutlaka gözetilmesi gereken yöre' kapsamına aldığı Camili'yi mutlaka görmenizi öneriyorum.
TUR PROGRAMI
20 Temmuz- 26 Temmuz: Cangıl Keşfi
ROTA:Trabzon, Borçka, Borçka Karagöl, Atanoğlu Yaylası, eski İpek Yolu üstündeki ormanda yürüyüş, Kildizi Dağı, Çamdalı Mahallesi, Efeler, Camili, Görgit, Beyazsu, Artvin, Trabzon.
27 Temmuz-02 Ağustos: Karchal Zirvesi
ROTA: Trabzon, Borçka, Borçka Karagöl, Atanoğlu Yaylası, Beyazsu, Yıldız Gölü, Görgit, Camili, Borçka, Trabzon.
17 Ağustos-23 Ağustos: Bal Festivali
ROTA: Trabzon, Borçka, Borçka Karagöl, Camili, Görgit, Beyazsu, Artvin, Trabzon.
Bu rota 7 Eylül-13 Eylül tarihinde tekrarlanacak.
24 Ağustos-30 Ağustos:
ROTA: Trabzon, Borçka, Artvin, Hatilla Vadisi, (ya da Kafkasör, Genya), Ardanuç, Cehennem Deresi Kanyonu, Şavşat Karagöl, Meydancık, Papart, Kuyruklugöl, Sitlop (ya da Kohivake), Naçadirev, Lodivake, Camili, Borçka Karagöl, Trabzon.
08 Ağustos-16 Ağustos: Yayla Festivali
Trabzon, Borçka, Artvin, Hatila Vadisi, (ya da Kafkasör, Genya), Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu, Şavşat Karagöl, Meydancık, Papart, Kuyruklugöl, Sitlop (ya da Kohivake), Naçadirev, Lodivake, Camili, Borçka Karagöl, Trabzon.
BİYOTEMATUR: (212) 283 78 16, www.biyotematur.com , e-mail:biyotematur@biyotematur.com
Tatil tarihlerini netleştirenler, bugünlerde tatil rotalarını çizmenin telaşına düştüler. Bu nedenle son günlerde elektronik posta kutuma gelen mesajların sayısı iyice fazlalaştı. Bu mesajlardaki sorulardan anladığıma göre, tatilini benim gibi denizden, güneşten uzakta, keşfederek geçirmek isteyenlerin sayısı giderek artıyor. Bilinmedik rotaları, ayak değmemiş ormanları, gürül gürül akan nehirleri, şelaleleri, yemyeşil yaylaları, gizli gölleri arayarak tatil geçirmek peşinde olanların sorularını yanıtlayabilmek için zorlanıyorum.
ADETA BİR CENNET
Son günlerde, 'Tatilde nereye gidelim?..' diye soranlara, hararetle TEMA Vakfı'nın düzenlediği 'Biyotematur'a katılmalarını öneriyorum. Bu tura katılanlar 'Düşler Diyarı Macahel' çevresinde, gerçekten düş gibi bir yolculuk yapacaklar. Şimdiki adı Camili olan Macahel, tam Gürcistan sınırının üstünde. Karşıdaki Gürcü köyleri bir 'el sallamalık' mesafede. Macahel Gürcüce bir kelime. Maca 'bilek', hel de 'el' demek. Yani bilek Camili olmak üzere her parmak bir köyü simgeliyor; Düzenli, Maral, Uğur, Kayalar, Efeler...
Yörede bir yanda el değmemiş ormanlar, gökyüzünü gıdıklayan yüce çam ağaçları, birbirine dal atmış ladinler, köknarlar, ağaçların gölgesine sığınmış mor sümbüller, kırmızı kırmızı çiçek açan orman gülleri. Diğer yanda sislerin ardında gizemli bir görünüme bürünen yaylalar, vadiler, kiliseler, manastırlar... Bence Türkiye'nin en şanslı canlı türleri burayı mekan tutmuş. Çünkü çiçekler, tertemiz havayı soludukları için tüm güzel renklerini sergileyebiliyor. Fabrika atıkları olmadığı için dere suları berraklığını koruyabiliyor. Avcılar fişek atamadığı için, yaban hayatı kendisini koruyabiliyor. Kimyevi gübre serpilmediği için toprak zehirlenmiyor.
Yöre halkı orman örtüsünü kaldırarak, çay ve fındık gibi çevrenin rağbet ettiği ürünlere yönelmemiş. Ayrıca yolların yeterli olmaması nedeniyle bölgeye ulaşmanın zorluğu, sınırda yer alması yüzünden, giriş-çıkışların izne tabii olması da Macahel'in bakir kalmasına yardımcı olmuş. Anlayacağınız bu tura katılanları zorlu ve çok keyifli bir yolculuk bekliyor. Kendinizi el değmemiş yağmur ormanlarından hiç farkı olmayan mekanlarda hissedeceğinizden hiç şüpheniz olmasın.
Turlara katılanlar, yöreyi bilen rehberlerin eşliğinde yaylalarda yürüyecek, ormanları, dereleri aşacaklar. Konaklamalar ya çadırlarda uyku tulumunun içinde, ya da restore edilmiş yayla evlerinde yapılacak. Ayrıca tura katılacak olan uzmanlar, bitkiler ve hayvanlar konusunda da bilgi sunacaklar. Bu geziyi ömrünüz boyunca unutamayacağınızı garanti edebilirim.
TEMA Vakfı Mütevelliler Heyeti ve Kurucu Onur Başkanı Hayrettin Karaca, bu tur hakkında şunları söylüyor: 'Düzenlenen doğa turları, hem yöre halkının ekonomik refahlarının yükselmesi hem de Türkiye'nin bakir kalmış güzelliklerini, diğer insanlarla paylaşma açısından önem taşımaktadır.'
KAFKAS ARISI
Bu turun 'fikir babası' olan, TEMA Vakfı Başkanı Nihat Gökyiğit Artvinli. Yani bölgenin insanı. Bana bu turu anlatırken, gözlerinin nasıl parladığına şahit oldum. Gökyiğit bu turla birlikte, Macahel'de bir de 'Kırsal Kalkınma Amaçlı Doğal Varlıkları Koruma' projesini başlattıklarını belirtti. Bu proje ile hem yöre halkına alternatif geçim kaynakları yaratılacak, hem de halk bilinçlendirilerek biyolojik zenginliğin korunması sağlanacak. Bu projenin en önemli çalışması, saf Kafkas Arısı türünü geliştirmek için yapılıyor. Normal arılardan birkaç kat daha fazla bal yapan bu arılar, Türkiye'de bir tek bu bölgede bulunuyor. Bu türün kraliçe arısı, verimi yüksek kovanlarda bulunan erkek arılardan alınan spermlerle suni olarak döllendiriliyor. Bu yolla elde edilen ana arılar, tüm Türkiye'deki arıcılara satılıyor. Bu satıştan iyi gelir elde etmeye başlayan yöre halkı, hem arıların neslinin tükenmemesi hem de balın tadının bozulmaması için çevrelerini canla başla koruyorlar. Bu proje sayesinde hem yöre insanı para kazanıyor, hem ülke arıcılığının gelişmesine katkı sağlanıyor hem de çevre korunmuş oluyor. Yani bir taşla birkaç kuş birden vuruluyor.
Nihat Gökyiğit, bölgeye gelen yerli-yabancı turistlerin konaklayabilmesi için yayla evlerini onartıp, köylülere kiralıyor. Gökyiğit bu metodla konaklama sorununa çözüm bulunduğu gibi, yöre halkının turizmden para kazanmasının sağlandığını da belirtiyor. Dünya Bankası'nın İğneada, Sultansazlığı, Köprülü Kanyon'la birlikte 'mutlaka gözetilmesi gereken yöre' kapsamına aldığı Camili'yi mutlaka görmenizi öneriyorum.
TUR PROGRAMI
20 Temmuz- 26 Temmuz: Cangıl Keşfi
ROTA:Trabzon, Borçka, Borçka Karagöl, Atanoğlu Yaylası, eski İpek Yolu üstündeki ormanda yürüyüş, Kildizi Dağı, Çamdalı Mahallesi, Efeler, Camili, Görgit, Beyazsu, Artvin, Trabzon.
27 Temmuz-02 Ağustos: Karchal Zirvesi
ROTA: Trabzon, Borçka, Borçka Karagöl, Atanoğlu Yaylası, Beyazsu, Yıldız Gölü, Görgit, Camili, Borçka, Trabzon.
17 Ağustos-23 Ağustos: Bal Festivali
ROTA: Trabzon, Borçka, Borçka Karagöl, Camili, Görgit, Beyazsu, Artvin, Trabzon.
Bu rota 7 Eylül-13 Eylül tarihinde tekrarlanacak.
24 Ağustos-30 Ağustos:
ROTA: Trabzon, Borçka, Artvin, Hatilla Vadisi, (ya da Kafkasör, Genya), Ardanuç, Cehennem Deresi Kanyonu, Şavşat Karagöl, Meydancık, Papart, Kuyruklugöl, Sitlop (ya da Kohivake), Naçadirev, Lodivake, Camili, Borçka Karagöl, Trabzon.
08 Ağustos-16 Ağustos: Yayla Festivali
Trabzon, Borçka, Artvin, Hatila Vadisi, (ya da Kafkasör, Genya), Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu, Şavşat Karagöl, Meydancık, Papart, Kuyruklugöl, Sitlop (ya da Kohivake), Naçadirev, Lodivake, Camili, Borçka Karagöl, Trabzon.
BİYOTEMATUR: (212) 283 78 16, www.biyotematur.com , e-mail:biyotematur@biyotematur.com