Güncelleme Tarihi:
Dursun Çiçek, Çağlayan Adliyesi'nde yaptığı suç duyurusunun delillerini Terör Şube'ye teslim ettiğini söyledi. Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında şüpheli olarak görüldüğü emniyete ilk kez şikayetçi olarak gelmesinin kendisinde yarattığı hissi sorduğumuz Dursun Çiçek, "Değişik bir duygu, anlatamıyorum" dedi.
Dursun Çiçek, kızı İrem Çiçek'le birlikte saat 13.30 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne çıktı. Yaklaşık 2.5 saat içeride kalan Dursun Çiçek ve kızı İrem Çiçek, saat 16.00 sıralarında emniyetten ayrıldı. Dursun Çiçek, emniyetten ayrılırken, "Kumpas iddiaları ile ilgili daha önce adliyede şikayetçi olmuştuk. Şikayetçi olduğumuz konunun delillerini soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Şubesi'ne verdik. Bize kumpası kuran emniyet görevlilerinden şikayetçi olduk" dedi. Çok sıcak bir ortamda ağırlandıklarını belirten Dursun Çiçek, "Bize kumpas kuran polislerin, bilirkişilerin, gizli tanıkların, medyadaki uzantılarının hesap vermesi için elimizdeki tüm bilgi belgeleri, görevli polislerin sicil numaralarını, sahte tanıklıkların detaylarını paylaştık" dedi. Dursun Çiçek ve kızı İrem Çiçek, kumpas iddialarının soruşturulması konusunda umutlu olduklarını, kumpasın ortaya çıkarılması için sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Ergenekon ve Balyoz davalarında yıllarca şüpheli olarak görüldüğü emniyete bu kez şikayetçi olarak gelmesinin kendisinde yarattığı hissi sorduğumuz Dursun Çiçek, "Değişik bir duygu, anlatamıyorum" dedi.
ADLİYEYE GİDEREK ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU
Dursun Çiçek, geçtiğimiz Ekim ayında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukat kızı İrem Çiçek'le birlikte giderek kumpas kuran kişilerle ilgili şikayet dilekçesi vermişti. Dursun Çiçek burada yaptığı açıklamada,"Paralel yapı denen bu örgütle sizler için gençlerimiz için mücadele edeceğiz. Bu konuda daha güçlü olmak adına hukuk fakültesini kazanmıştım. Öğrenciliğe başladım. Bende biraz farklı oldu. Önce uygulamalardan adalet, yargılama, hukuk nedir tecrübe kazandım. Şimdi bunu derslerle beraber inşallah kızımın stajyer avukatı olarak devam ettireceğim. Bize kumpas kuran, iftira atan her kim varsa adil yargılanmasını isteyerek onlardan hesap sormak için hayatımın sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu mücadele şahsi bir mücadele değildir, kin, nefret dolu bir mücadele değildir, insanlık ve medeniyet dolu bir mücadeledir. Özellikle de gençlerimiz için bize yapılanların onlara yapılmaması için evlatlarımız için bu mücadele boynumuzun borcudur.”demişti.