ANKA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2007 13:21
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, faiz indiriminde inatlaşmanın söz konusu olmadığını belirterek, “Faiz oranlarımız yüksek ama unutmayalım ki enflasyon oranımız da yüksek. Gelişmelere bakarak karar alırız. Hedeflere ulaşılabileceğini gösteren veriler olduğu sürece karar almaktan çekinmeyiz” dedi.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Enflasyon Raporu'nu açıkladığı toplantıda basının sorularını yanıtladı. “Yüzde 34 oyla iktidara gelen hükümetle çalışmak mı daha kolay, yoksa oylarını artırarak gelenle mi?” sorusu üzerine Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, önemli olanının siyasi istikrar ve öngörülebilirlik olduğunu söyledi. Son 5 yılda alınan mesafenin iki ana nedeni olduğunun altını çizen Durmuş, bunlardan birinin siyasi istikrar politikaların devamlılığı, ikincisinin ise o politikaların ortaya çıkardığı yapısal değişiklikler olduğunu ifade etti. Durmuş, “Başlanmış reformlar daha da ileri götürülmelidir. Bitirilmemiş reformlar ise bitirilmelidir. Mikro reformlara inilerek para ve mali politikalar desteklenmelidir” dedi.
KARAR ALMAKTAN ÇEKİNMEYİZ
Faiz indiriminde inatlaşmanın söz konusu olmadığının altını çizen Durmuş, “Bugün gelinen noktada bir başarı var ise başarının temelinde sıkı para ve maliye politikalarının önemli katkıları var. Gelinen noktadaki istikrarı kesinlikle küçümsemeyelim. Faiz oranlarımız yüksek ama unutmayalım enflasyon oranımızda yüksek. Dolayısıyla, alacağımız karar bizi bulunduğumuz noktadan daha iyi bir noktaya götürecekse bu kararı alırız” dedi.
Gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Yılmaz, talep tarafının önemli olduğunu vurguladı. Maliye politikalarında ve bütçede gerekli adımların atılması halinde kendilerinin de gerekli adımı atacaklarını söyleyen Yılmaz, hedeflere ulaşılabileceğini gösteren veriler olduğu sürece kararlar almaktan çekinmeyeceklerini belirterek, şöyle konuştu:
GELİŞMELERE BAKARAK KARAR ALACAĞIZ
“Toplam talebi kontrol ederek, enflasyon hedefine yakınlaşmaya başlarsak başka araçları kullanmamıza gerek yok. Zamanından önce kredilerde bir ivmeleme olur ise ve biz bunu da kullanırız. Mali tarafta alınacak tedbirler bizi bu tür tedbirleri almaktan alıkoyabilir. Biz gelişmelere bakarak karar vereceğiz.”
Harcamaların arttığını basında çıkan haberlerden takip ettiklerini kaydeden Yılmaz, 2007 yılı bütçesi çerçevesinde yılın başında belirlenen hedeflere uyulması gerektiğini vurguladı.
Merkez Bankası’nın kendisini rahat hissedebileceği döviz rezervi hesaplaması yapmasının kolay bir şey olmadığını söyleyen Yılmaz, “Biz şu anda merkezi hükümetin borcunu finanse ediyoruz, dolayısıyla bu borcu finanse edebilmek için önümüzdeki dönemde akımlar ne olacak buna bakıyoruz” dedi. Yılmaz, buna paralel olarak piyasadaki kuru etkilemeden rezervlerini güçlendirmeye çalıştıklarına dikkat çekti.
Ekonomik değişkenlerin siyasi değişkenlerden, siyasi değişkenlerin de ekonomik değişkenlerden etkilendiğinin altını çizen Yılmaz, bunların Merkez bankası dışında geliştiğini söyledi. Herhangi bir gelişme olması durumunda bununla ilgili planları olduğunu dile getiren Yılmaz, plan çerçevesinde işlemlerini yürüteceklerini kaydetti. Yılmaz, faiz dışı fazlanın yüzde 6.5 altında olacağını vurguladı.
Faizlerin düşecek olması nedeniyle tüketicilere yaptığı uzun vadeli borçlanmamaları uyarısı sorulan Yılmaz, enflasyon hedefi perspektiflerinin iki yıllık olduğunu hatırlatarak, “Enflasyon hedefe yakın olduğu sürece orta vadede faiz oranları daha düşük olacaktır. O günkü borçlanma ile bugünkü borçlanmaya göre daha avantajlı olacaktır” dedi.
IMF İLE ANLAŞMA YAPILMASINA GEREK YOK
Gelinen noktada kredili bir IMF ile anlaşması yapılmasına gerek olmadığını açıklayan Yılmaz, ekonomik programın uygulanmasında IMF’nin önemli bir çapa olduğunu söyledi. Yılmaz, ”Biz kendi iç dinamiklerimizle IMF’nin son 5 yılda sağladığı çapayı kendimiz sağlayabilirsek bu çok güzel bir şey olur. Biz buradan ders aldık mı? Bu çapayı sağlayabilecek miyiz? IMF ile ilişkiye girdiğimiz dönemde aldığımız kararları IMF’siz dönemde de alabilecek miyiz? Bunu alabiliyorsak hiçbir problem yok. Demek ki toplum belli bir olgunluğa erişti. Önümüzdeki dönemde ister IMF’li olsun ister IMF’siz olsun mali disiplinle ilgili olarak bir takım kurallar ortaya konulmalı” diye konuştu.
Amerika’da mortgage ile ilgili yaşanan sorununu temelinde fazla açılmanın olduğunun altını çizen Durmuş Yılmaz, “Yeterli kredibiliteye ve gelire sahip olmayan gruplara krediler verilmiş. Türkiye bundan ders çıkarmalı. Mümkün olduğu kadar bunu tabana yayalım, krediye ulaşabilir imkan olsun ama kredi riskiyle ilgili standartlarımızı da çok gevşek yapmayalım” dedi.
ELEKTRİK ZAMMI GECİKTİRİLMEMELİ
“Elektriğe zam yapılması gerekiyor mu?” sorusu üzerine Yılmaz, herhangi bir zam var ise bunun ekonominin gerektirdiği şekilde ayarlanması gerektiğini kaydetti. Yılmaz, zamların geciktirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Para politikasının etkili olduğunu dile getiren Yılmaz, ekonomik aktivitenin yavaşlamasından dolayı gelirlerde bir azalma gördüklerini sözlerine ekledi.