Durmuş Odabaşı: Kader değil sorumsuzluk

Güncelleme Tarihi:

Durmuş Odabaşı: Kader değil sorumsuzluk
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2000 00:00

Durmuş ODABAŞIİZMİR bir valisini daha yüksek görevler için uğurluyor. Hepsi de Ankara ve İstanbul'a atanan son 5 valiye bakıyoruz, İzmir'de en uzun görev süresi 5 yıl. Son vali Kemal Nehrozoğlu daha iki yılını bile tamamlamamış. Bu süre bırakın hizmeti, bir vali için atandığı ilin sorunlarını, kaynaklarını, çözüm yollarını öğrenmesi için bile az bir zaman.ANKARA, her yönüyle gözden çıkardığı İzmir'e üstün nitelikli bürokratları bile çok görüyor. İzmir sanki Ankara ve İstanbul için bir bürokrat deposu. Vali mi lazım, emniyet müdürü mü... Ya da yüksek düzeyde bürokrat mı? İlk akla gelen İzmir oluyor.SON 10 yıla bakalım, İstanbul'un, Ankara'nın tüm üst düzey bürokratları İzmir'den gitmiş. Terfi, yükselme tabii ki her bürokratın en büyük amacı ve onurlandırılma vesilesi.YA İzmir ne olacak?ANKARA'nın da, İzmir'in Ankara'ya ‘‘temsilci’’ olarak gönderdiği 24 milletvekilinin de umurunda değil.ONLAR her zaman olduğu gibi hep tribünde, bir sonraki dönemi kurtarma peşinde...* * *ÇOCUKLUĞUMDA yapılan bir İstanbul-İzmir karşılaştırması hep kulaklarımdadır: ‘‘İstanbul yıkılsa İzmir yaptırır; İzmir yıkılsa İstanbul yaptıramaz. İzmir bir zenginler şehri...’’30-40 yıl önce her fırsatta duyduğum bu karşılaştırmayı, son yıllarda hiç duymadım. Ancak bunun yerine başka karşılaştırmalar duydum:‘‘İZMİR kocaman bir kasaba... İzmir bir büyük köy... İzmir, İstanbul'un bir mahallesi değil...’’VE son yıllarda yaşadığımız acı gerçekler:BİR zamanlar sayısız Türkiye vergi şampiyonu çıkaran İzmir'in artık sıralamada adı bile geçmiyor. Hatta, İzmir'de en yüksek vergi rakamı, bir sanatçımızın ödediği rakamın bile gerisinde.İZMİR'den yapılan ihracat gerilemiş.İZMİR, Ankara'ya vergi olarak gönderdiğinin ancak onda birini ödenek olarak alabilir hale gelmiş.SANAYİ dalında Türkiye'de bir çok ilki gerçekleştiren kent, artık neredeyse İstanbul'un, Kocaeli'nin, Bursa'nın ara işçilik merkezi, yedek parça deposu haline gelmiş.BİR zamanlar Türkiye 1. Ligi'nde 5 takımla temsil edilen İzmir'in bugün 1.Lig'te takımı kalmamış.YANİ, bir zamanlar ‘‘İstanbul'u yeniden inşa edebilecek güçte’’ diye tarif edilen kent bugün küme düşmüş.SEVGİLİ Atamız'ın zafer kenti, mutluluk abidesi, biricik annesinin ebedi istirahatgáhı, tek eşinin memleketi işte bu hale gelmiş.SÜPHE yok ki, İzmir'in bugünkü hali, Atatürk'ün de kemiklerini sızlatmaktadır.* * *PEKİ bu durumdan kim ya da kimler sorumlu?BU bir kader mi, yoksa İzmir'i temsil ettiklerini söyleyen, İzmir milletvekiliyim, İzmir valisiyim, İzmir belediye başkanıyım diye, İzmir bilmem ne odasının başkanıyım, İzmirli sanayiciyim, İzmirli işadamıyım, İzmirli gazeteciyim diye vaktiyle kasım kasım kasılanlar mı?BU kötü gidiş, bu değer kaybı, bu küme düşme elbetteki kader değil.BUNLARIN yaratıcıları, ya da yaratılanların seyircileri, yukarıda saydığım sıfatları son 30-40 yıl içinde taşıyanların tamamıdır.* * *ŞİMDİ bir İzmir valisi daha, 2 yıllık İzmir deneyimi ve kafasında bir çok İzmir projesiyle Ankara'nın yolunu tutuyor.İZMİR için heba olmuş deneyim, heba olmuş projeler.GEÇMİŞTE de hep böyle olmadı mı?İZMİR, İstanbul ve Ankara'ya bürokrat yetiştirme merkezi.İZMİR'in kasım kasım kasılan 24 milletvekili de her şeyde olduğu gibi, bunda da seyirci.YAZIK, gerçekten çok yazık.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!