<B>Arzu ÇAKIR</B>
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2004 22:46
Bill Clinton, Virgin Grubu'nun patronu Richard Branson ve GE'nin eski 'efsane' CEO'su Jack Welch. Hepsinin ortak özelliği başarılı kariyerlere sahip olmaları. Hepsi işlerinde gelebilecekleri en üst pozisyona ulaşmış. En belirleyici ortak özellikleri ise, annelerinin en çok sevdiği çocukları olmak!
Dünyanın önde gelen liderlik ve yönetim uzmanlarından Prof. Manfred Kets de Vries’e göre dünyayı ‘ana kuzuları’ yönetiyor. Paris'teki Insead Üniversitesi'nde liderlik dersi veren Hollandalı guru, kariyer yapmış çok sayıda liderin yaşam hikayelerini incelemiş. Harvard Businessmanager dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, 'hayatta ne kadar başarılı olunacağını, annenin sevgisi belirliyor'. Araştırma GE'nin eski CEO'su Jack Welch, Virgin imparatorluğunun patronu Richard Branson ve ABD eski başkanı Bill Clinton'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda üst düzey yöneticiyi ve lideri kapsıyor. Sonuçlara göre, anne sevgisinden yoksun büyüyenler de kendini kanıtlama hırsıyla kariyer yapabiliyor, ancak bunu yaparken kendilerine zarar veriyorlar.
Kets de Vries, sorunlu çocukluk yaşamış olanların kendini kabul ettirmek için herkesten fazla çalışmak zorunda kaldıklarını ve 'çocukken kontrol edilmesini imkansız olarak gördükleri dünyayı var güçleriyle kontrolleri altına almaya çalıştıkları'nı söylüyor. Bu kişilikteki yöneticilerin özel yaşamlarında ciddi yıkımlar yaşadıklarına dikkati çekiyor.
Vries'e göre, yöneticiler, başka etkenler tarafından yönlendirildiklerini kabul etmekte isteksiz. Böyle düşünen yöneticiler, hata yaptıklarında sorumluluk üstlenme veya bu hatalarını düzeltme becerisinden uzak.
17 kitabı ve 150'den fazla bilimsel araştırması bulunan Vries, üst düzey yöneticilere üç önemli öneride bulunuyor: Özeleştiri yapmayı bilin, gücün geçici olduğunu aklınızdan çıkarmayın, şirketinizde her zaman gerçekleri yüzünüze vurabilecek cesarette bir 'doğrucu Davut' bulundurun.
Araştırmanın özü: Anne kuzuları iş ve özel hayatlarında daha başarılı ve mutlu oluyor.
Anne kuzuları, bugün annenizi unutmayın. Annelere sevgiler...
Dergici BURDA, Yahoo’ya rakip olacakAlmanya'nın en önemli yayın gruplarından BURDA, internet dünyasında büyük yatırımlara hazırlanıyor. Yahoo ve Lycos'a rakip olmayı hedeflediklerini açıklayan BURDA'nın patronu Hubert Burda, dergi ve televizyon sektörlerinde de yeni pazarlara açılmayı planladıklarını söylüyor.
‘‘İnternet işi benim için şimdi başlıyor‘‘ diyen Burda, internette içerikten çok hizmet sunmayı hedefliyor. Sağlıklı yaşam düşkünleri veya bilgisayar tutkunlarını buluşturacak ve tüm gereksinimlerine yanıt verecek olan web sitelerinde alışveriş de yapılabilecek. Kullanıcılarına her türlü danışmanlık hizmeti verecek olan sitelerin en önemli hedefi çok reklam alıp iyi para kazanmak. Hubert Burda,
haber sitelerine rakip olmayı düşünmediğini, kendisine Yahoo'nun patronu Terry Semel'i örnek aldığını söylüyor.
Kısa bir süre önce Hindistan'da da yayınlanmaya başlayan Burda Grubu'na ait bilgisayar dergisi Chip'in başka dillerde de çıkabileceğini açıklayan Burda, şifreli veya dijital TV kanallarıyla da ilgilendiğini gizlemiyor.
Yabancıların gözü Türkiye’deAvrupa Birliği'nin (AB) 10 yeni üyesi, yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi olmaktan çıktı. Yatırımcılar, AB üyeliği için kapıda bekleyenlerin pazarlarına göz dikti. Yani bütün gözler Türkiye ve Bulgaristan'a çevrildi.
Wall Street Journal'a göre, yeni AB üyelerinde yatırım yapıp kolay para kazanma dönemi artık bitti. Tarihsel gelişmelere bakılırsa, herhangi bir ülkede yatırım yapmak için en kárlı dönemin, AB üyeliğine davet aldığı dönem olduğu belirtiliyor. Morgan Stanley'in yatırım uzmanı Ahmed Zuaiter, 2007'de AB üyesi olması beklenen Bulgaristan'ın koşullarının kısa vadeli yatırımlar için, üyelik tarihi henüz belli olmayan Türkiye'nin ise daha uzun vadeli yatırımlar için uygun olduğunu belirtiyor. Zuaiter, aslında Türkiye'nin ne zaman üye olacağının pek önemi olmadığını, yabancı yatırımcıların zaten büyük kárlar elde edebileceklerini söylüyor.