Güncelleme Tarihi:
ÇANAKKALE'DEN DÜNYAYA DOSTLUK MESAJI / WEB TV
Anma törenlerinden fotoğraflar
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Kara Savaşları’nın 96’ncı yıldönümünde, 2’nci Kolordu Komutanlığı’nca, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’ndaki Şehitler Abidesi’nde anma töreni düzenlendi. Törene Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Avustralya Gazi İşleri Bakanı ve Anzak 100’üncü Yıl Anma Törenlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Warren Snowdon, Avustralya Senato Başkanı Senatör John Hogg, Avustralya Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Mark Binskin, Yeni Zelanda’nın Türkiye Büyükelçisi Tony Browne, Yeni Zelanda Genelkurmay Başkanı Rhys Jones ile çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı.
Anma töreni saat 09.00’da Çanakkale Savaşları’na katılan Türkiye, Avustralya, Yeni Zelanda, Bangladeş, Fransa, Almanya, Hindistan, Kanada, İrlanda, Pakistan ve İngiltere ülke çelenklerinin Şehitler Abidesi holündeki Atatürk Anıtı’na konulmasıyla başladı. Savaşta hayatını kaybeden askerler anısına saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı. Savaşa katılan ülkelerin bayrakları, çalınan milli marşları eşliğinde gönderlere çekildi.
DAVUTOĞLU: KELİMELERİN ANLATMAYA KİFAYET ETMEDİĞİ BİR DESTAN
Türkiye’yi temsilen törenlere katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yaptığı konuşmasına, "Dedelerimizi bizden alan ve şahadet mertebesinde ebediyete kavuşturan bu savaş, dünyanın coğrafi açıdan en uzak ülkelerini, Türkiye ile Avustralya ve Yeni Zelanda halklarını birbirlerine ruhen kenetlemiş ve günümüze kadar uzanan güçlü bir dostluğun temellerini atmıştır" diyerek başladı. "Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yürek atışlarının duyulduğu yerdir" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Nitekim olabilecek en zor şartlarda dahi umudunu kaybetmeyen ve vatanını savunmak uğruna canını feda etmekten çekinmeyen genç yüreklerin cesareti ve kararlılığı sayesindedir ki modern Türkiye Cumhuriyeti bir felaketin külleri arasından, anka kuşu misali yeniden ve daha güçlü bir şekilde doğabilmiştir. Şehitlerimiz insanüstü bir mücadele sergilemişler ve kelimelerin anlatmaya kiyafet etmediği bir destanı tarihe altın harflerle işlemişlerdir. Biz bu destanı Kınalı Kuzu destanı olarak da biliriz. Zira anacıkları canlarından çok sevdikleri çocuklarını, o körpecik delikanlıları cepheye gönderirken Allah’a kurban edilen kuzular gibi kınalayıp da uğurlamışlardır. İşte Türk genci bu inanç ve saflıkla ‘Çanakkale Geçilmez’ sözünü dağlara, ovalara kazımış ve bugün dahi hepimizin vatan sevgisine meşale olmuştur. Bugün, savaşın karanlık ve acı verici yüzünü bize en açık şekilde gösteren bu mücadeleden çıkardığımız dersleri hatırlamak için buradayız. Nitekim Çanakkale’de devamındaki Kurtuluş Savaşı Türk insanını kendisini savunma amacı dışındaki bütün savaşların bir cinayet olduğu fikrini aşılamıştır. Bu sebepledir ki genç Türkiye Cumhuriyeti Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkesi üzerine bina edilmiştir."
"TÜRKİYE, İSTİKRAR ADASI"
Türkiye’nin 88 yıldır dünyanın en istikrarsız bölgelerinden birinde bir istikrar adası olduğunu belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bugün Türkiye’nin bölgesinde ve ötesinde sorunları çözme, işbirliğini arttırma ve istikrar üretime dayanan yapıcı, çok boyutlu, vizyoner ve barışçı dış politikasının temelinde de işte bu ilke ve anlayış yatmaktadır. Bugün ülkemiz farklı kültürler arasında daha fazla diyalog ve işbirliği sağlanması, karşılıklı anlayışın geliştirilmesi, küreselleşme olgusunun bizi birbirimizden ayıran ve zayıflatan değil, daha fazla kaynaştıran ve güçlendiren bir karakter kazandırması için uğraş veriyorsa bu köklü tarihimizin bize sağladığı birikimin bir sonucudur. Bunlar arasında belki de en önemlisi Çanakkale’de bir yandan kıyasıya savaşırken, diğer yandan insanlığın temel değerlerini ve barışın anlam ve önemini bütün çıplaklığı ile görebilmemizdir."
Çanakkale Savaşları’nın, Türk ve Anzak askerlerinin birbirlerine yardım ettikleri savaş olduğunu kaydeden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hayatını kaybedenlerin siperlerin gerisine birlikte taşındığı, verilen aralarda birbirlerine yiyecek ve sigara attıkları, sularını paylaştıkları pek çok hatıraya ve başka hiçbir savaşta örneği görülmeyen hareketlere sahne olmuştur. Bu ve buna benzer birçok tecrübe, Anzak gençlerine Çanakkale’de gerçekte nasıl bir halkla karşı karşıya olduklarını en çarpıcı şekilde göstermiştir. Çanakkale’de pek çok hayatın kaybedilmesi ile kazanılan bu değerin, saygı ve anlayış, savaşa katılan taraflar arasında bugüne dek uzanan sağlam dostluk köprüsünün de temelini oluşturmuştur. Bugün Çanakkale Savaşları’ndan aldığımız dersler sayesinde atalarımızın açtığı yolda karşılıklı saygı ve sevgi içinde yürüyor, acı bir savaşı birlikte anabiliyor ve birbirimizin yüzüne samimiyetle dostça bakabiliyoruz. Bunun insanın ruhuna dokunan çok değerli bir tecrübe olduğuna inanıyorum. Bu anlayışı benimseyen Türk halkı da, savaşın en acı yüzünü kendisiyle birlikte yaşayan ve bu topraklarda şehit düşen Anzakları derin bir saygıyla bağrına basmış ve kendi evladı saymıştır."
Bakan Davutoğlu, Atatürk’ün "Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın bağrında bulunuyorsunuz. Huzur ve barış içinde uyuyun. Sizler Mehmetçikler’le yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim çocuklarımız olmuşlardır" sözlerini tekrarladı. Davutoğlu, "Her okuduğumda veya dinlediğimde gözlerime yaşların dolmasına engel olamadığım bu sözler, evlatlarımızın mezarlarına bırakılmış kır çiçekleridir" dedi.
TUĞGENERAL ÖZGEN’İN KONUŞMASI
Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan 2’nci Kolordu Komutanlığı’na bağlı 18’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen, "Çanakkale muharebelerinde tarihte eşine az rastlanır çok uluslu bir güce, kanı ve canı pahasına dur diyen ve tüm dünyada ‘Çanakkale Geçilmez’ dedirten Mehmetçik, Çanakkale’de kazandığı zafer ile vatan söz konusu olduğunda neleri göze alabileceğini göstermiştir. Pek çoğu nereye geldiklerini, neden savaştıklarını bilmeyen masum askerler, Çanakkale Muharebeleri’nde Türk Milleti’nin ve Mehmetçik’in haklı mücadelesinin farkına varmış ve çarpışan kuvvetler birbirlerine karşı nefret ve kin duyguları besleyememişlerdir" dedi.
ANZAK RUHU
Avustralya Gazi İşleri Bakanı ve Anzak 100. Yıl Anma Törenlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Warren Snowdon, 96 yıl önce savaşta canlarını feda edenlerin onuruna burada bulunduklarını söyledi. 96 yıl önce birçok milletten askerin Gelibolu Yarımadası’nda zor ve zahmetli şartlar altında üstün bir cesaret ve gayretle savaştığını anlatan Bakan Snowdon, şunları söyledi:
"Her biri, hangi milletten olursa olsun, ülkeleri istediği için burada savaşıyordu. Çok büyük sıkıntılar altında savaştılar. Çektikleri zahmet ve eziyete rağmen, birbirlerine saygı gösterdiler. 1915’ten beri Avustralya ve Türkiye güçlü bir dostluk bağı kurdular. Bu dostluk, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının savaşta karsılaştığı Avustralyalılara duydukları saygıda temelini bulmuştur. Buna karşılık Avustralyalılar da onlara saygı ile karşılık vermişlerdir. Avustralya’nın savaş muhabiri Charles Bean Anzak’ların Atatürk ve birliklerine duydukları saygıdan şu şekilde bahseder; ‘Düşmanlarında gördükleri bu sağlamlık, hastane gemilerini bombalamaktan özellikle kaçınması ve bazen yaralıları taşıyan gruplara ateş açmaması, çabucak karşısındakilerin saygısını kazandı.’ Şu anda biliyoruz ki bizim askerlerimiz de bu saygıya karşılık verdiler. Bu savaş ve fedakarlıkta doğan karşılıklı saygı zamanla dostluğa dönüştü. Bu sevgi ki, hem gelecek için büyük umutlar içeriyor hem de geçmişte yaşanan cesaret ve fedakarlıkları saygı ve hayranlıkla anmamızı sağlıyor. Bugün burada bir dost olarak karşılanırken geçmişte tecrübe edilen dehşeti hayal etmek çok güç."
Atatürk’ün, Çanakkale’de yatanlar için söylediği sözlerin sonsuza dek hatırlanacağını belirten Warren Snowdon, "Hala burada yatan Avustralyalılar için Türkiye onların vatanıdır. Bu yüzden Türkiye ve Türk insanları birçok Avustralyalı’nın kalbinde yer etmiştir. Avustralyalılar adına Türk halkına her sene buraya geri dönmemize izin verdiğiniz için teşekkür etmek istiyorum" dedi.
Anma töreni, mehteran bölüğü gösterisinin ardından, onur kıtası, dost ülkeler askeri birlikleri, Türkiye Muharip Gaziler Derneği üyeleri ve izcilerin katılımıyla resmi geçit töreni yapıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı gemileri ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı helikopterleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları boğazdan geçiş yaptı. Türk Yıldızları da şehitlikler üzerinde her zamanki o müthiş gösterisini sergiledi.
Anma töreni ülke temsilcilerinin şehitlik defterini imzalaması ve Sembolik Türk Şehitliği’ni ziyaret edip karanfil bırakmasıyla sona erdi.