Dünyanın merkezi nükleer reaktör gibi

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın merkezi nükleer reaktör gibi
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 25, 2004 00:00

Amerikalı jeofizikçi Marvin Herndon’a göre, Dünya’nın merkezi demir deÄŸil dev bir nükleer reaktörden oluÅŸuyor. Bu reaktör canlıları Güneş’in öldürücü ışınlarından koruyan karasal manyetizmayı besliyor. Amerikalı bilim adamına göre uranyum bir gün yanarak tükendiÄŸinde her ÅŸey duracak.Amerikalı bağımsız jeofizikçi Marvin Herndon’a göre, ayaklarımızın altında gezegenimizin en mükemmel nükleer reaktörü bulunuyor. Herndon’un teorisi doÄŸrultusunda, Dünya’nın merkezinde yaklaşık 4.5 milyar yıldır doÄŸal bir reaktör gibi iÅŸleyen 8 kilometre çapında bir uranyum deposu yer alıyor. Bu ‘jeoreaktör’ bizleri güneÅŸ rüzgarlarına karşı koruyan manyetik alanı besliyor. Aynı zamanda gezegenimize termik enerji de saÄŸlayarak volkanik patlamalarda ve tektonik plakaların yer deÄŸiÅŸtirmesinde önemli bir rol oynuyor. Amerikalı bilim adamı ve bu tezi destekleyen uzmanların araÅŸtırmalarının sonucuna göre bu doÄŸal nükleer reaktör birgün duracak. Hesaplar doÄŸrultusunda gezegenin merkezindeki yakıtın yüzde 75’i ÅŸimdiden tükendi; uranyum küresinin çapı da 10 km’den 8 km’ye düştü. Marvin Herndon bilinmeyen bir sürede, yani yüz yıl, yüz milyon yıl ya da bir milyar yıl sonra yakıt tamamen tükeneceÄŸi için jeoreaktörün duracağını ve bu da bir dizi felaketi beraberinde getireceÄŸini belirtiyor. Öte yandan, bu hipotezin ortaya koyduÄŸu jeolojik model klasik modele kıyasla gezegenimize çok daha kısa bir ömür biçiyor. Nitekim, Dünya’nın merkezinin erimiÅŸ demirden oluÅŸtuÄŸunu savlayan klasik model 4 milyar yıllık bir yaÅŸam süresi öngörüyor. Herndon, jeoreaktörün sönmesi halinde, koruyucu bir katman olan jeomanyetik alanı besleyemeceÄŸini ve bunun sonucunda da katmanın yok olarak bizleri öldürücü uzay ışınlarıyla karşı karşıya bırakacağını ifade ediyor. Dünya’nın manyetik kuÅŸağıDünya, görünmez bir kalkan gibi hareket edip uzayda yaklaşık 64.000 km’ye yayılan manyetik bir alanla çevrilidir. Bu alan manyetosfer olarak adlandırılmaktadır. Tüm manyetik alanlar gibi Dünya’nınki de elektik akımlarından kaynaklanır. Marvin Herndon, manyetosferin merkezinin nükleer bir pil aracılığıyla yaratıldığını düşünüyor. Öte yandan, araÅŸtırmacıların büyük bir bölümü akımların, katı iç çekirdeÄŸi çevreleyen Dünya’nın dış sıvı merkezindeki sarmal hareketler tarafından oluÅŸturulduÄŸu bir model üzerinde çalışıyorlar (üstte).Yüklü parçacıkları beraberinde getiren bu hareketler karasal dinamoyu besliyorlar. Manyetosfer, kendisini itmeye çalışan, elektriklenmiÅŸ güneÅŸ rüzgarları tarafından uzaya hapsedilmiÅŸtir. Sonuçta, bu rüzgarlar manyetosferin içine girip adanın etrafını saran nehir dalgaları gibi onu sarmakta ve karasal alanın çizgilerini bıçak aÄŸzı biçiminde bir alana kapatmaktadır. Gündüz, güneÅŸ rüzgarlarının karasal alanla karşılaÅŸması, ses duvarını aÅŸan uçakların burnu önünde oluÅŸana benzer bir ÅŸok dalgası yaratmaktadır. Gece ise, manyetosfer tarafından ayrılan güneÅŸ rüzgarının akışları bir araya gelip yola devam ederler ve bir tür manyetik kuyruklu yıldız kuyruÄŸu çizerler. Manyetosfer, kutuplar dışında güneÅŸ rüzgarlarını geçirmez. GüneÅŸ patlamaları sırasında elektrik yüklü parçacıklar Kutuplar’a sızıp bu bölgelere özgü kuzey ve güney kızıllıklarını oluÅŸtururlar.GüneÅŸ rüzgarlarıGüneÅŸ atmosferinin en dış bölgesi olan güneÅŸtacı o kadar sıcaktır ki son derece hareketli plazması yerçekimi tarafından tam olarak zapt edilemez. Bu durumda, üst saçaklar gezegenlerarası alana kaçıp burayı güneÅŸ rüzgarı olarak bilinen düzenli bir parçacık akışıyla doldururlar. Yüklü parçacıklarla (özellikle proton ve elektron) yanan bu rüzgarlar saniyede ortalama 300-800 km. hızla esip dört, beÅŸ günde Dünya’ya, aylarca süren bir yolculuÄŸun ardından da daha uzaktaki gezegenlere eriÅŸirler. GüneÅŸtacını terk eden güneÅŸ rüzgarları bölgesel manyetik alanı kaçırıp hatlarını uzayda yayarak gezegenlerarası manyetik alanı oluÅŸtururlar. Parçacıklar daha sonra alanın hatları boyunca yer deÄŸiÅŸtirip akış yönüne göre alanın yönünü deÄŸiÅŸtirirler. Öte yandan, Güneş’in yüzeyinde milyarlarca atom bombasına eÅŸdeÄŸer devasa miktarda enerji yayan patlamalar meydana gelir. GüneÅŸ patlamaları sırasında dev plazma balonları saniyede 1200 km’ye vara bir hızla güneÅŸ sisteminin gezegenlerine doÄŸru atılırlar.Zincirleme felaketlerDünya’nın merkezindeki nükleer deponun tükeniÅŸi varsayımsal bir olgu ancak çok daha usa yatkın olan manyetik kutupta tersine dönme vakası bir dizi felakete yol açabilir. Geçen yıl nisan ayında vizyona giren Amerikan yapımı Fusion filmi, Dünya’nın manyetik alanının ortadan kalkması halinde gezegenimizdeki tüm canlı türlerinin yok olacağını anlatıyordu. Ancak böyle bir senaryo sadece Dünya’nın merkezindeki varsayımsal bir nükleer deponun yok olması ya da çekirdeÄŸin konveskiyonun durup iç dinamoyu söndürmesi halinde gerçek olabilir. Bu uç noktalara gitmeye gerek kalmadan, kutuplardaki basit bir deÄŸiÅŸim Äž Dünya’nın geçmiÅŸinde pek çok kez yaÅŸanmış olan bir fenomen Äž benzer sonuçlara yol açabilir. Manyetik alanın ters dönmesi halinde ÅŸiddeti 10 faktör azalacak. Manyetosfer olmadan da, bize doÄŸru saniyede 200-350 km. hızla yaklaÅŸan plazma akımları niteliÄŸindeki güneÅŸ rüzgarlarına maruz kalacağız. Bilimsel araÅŸtırmalar geçmiÅŸte, en az altı fosil türünün yok olmasıyla kutuplardaki ters dönmeler arasındaki bağıntıyı ortaya koymuÅŸ bulunuyor.Yönünü ÅŸaşıran hayvanlarBöyle bir felaket yaÅŸanması halinde ilk olarak kuÅŸkusuz hayvanlar etkilenecek. Özellikle de geceleyin göç eden canlılar (kuÅŸlar, balinalar, yunuslar ve baÅŸka balıklar). Pek çok hayvanın geceleyin, beyinle kafatası arasında yer alan mikroskopik miktardaki manyetizma sayesinde yönünü bulabildiÄŸi saptanmış bulunuyor. Manyetik alandaki herhangi bir bozulma balinaların kıyılara sürüklenmesine, güvercinlerin de gökdelenlere çarpmasına neden olacak. Büyüleyici gökyüzü manzaralarıAynı zamanda gökyüzü olaÄŸanüstü kıyamet görüntüleriyle süslenecek: Normalde Kutup bölgelerine özgü kutup kızıllığı floresan renklerdeki gökkuÅŸaklarını tüm gezegene yayacak. Karada gelgitlerJeomanyetik alanın bozulmasına paralel olarak manyetik fırtınalar daha da büyüyecek ve tüm karasal bölgeleri vuracak. Topraktan geçen elektrik akımları kanalizasyonları, özellikle de doÄŸalgaz ve petrol boru hatlarını olumsuz etkileyecek. Bunun sonucunda meydana gelen kaçaklar karada gelgit hareketlerine yol açarken patlamalar da yaÅŸanacak.Yer sarsıntısıYavaÅŸ yavaÅŸ, güneÅŸten, galaksilerden ya da galaksi dışından yayılan milyarlarca elektronvoltluk kozmik ışınımlar korkunç dönüşümlere neden olacak. Bunlar da depremlere ve devasa boyutta gelgitlere yol açabilecek. Ancak bu ürkütücü senaryo kısa vadede gerçekleÅŸmeyecek; uzmanların tahminlerine göre 1500 yıl içinde ortaya çıkacak. DeÄŸiÅŸimler ve tersine dönmelerKarasal manyetik alan hem ÅŸiddet hem de yön bakımından sürekli deÄŸiÅŸir. Yıllık küçük çaplı deÄŸiÅŸimler kürenin içindeki akımların evrimiyle bağıntılıdır. Jeolojik zaman ölçeÄŸinde manyetik alan tersine dönebilir. Kayalara yazılmış paleomanyetik veriler Dünya’nın oluÅŸumundan beri bu deÄŸiÅŸimlerin pek çok kez meydana geldiÄŸini gösteriyor. GüneÅŸ on bir yılda bir manyetik tersine dönmelere tanık olurken, gezegenimizde bu tür olaylar daha düzensiz ve daha uzun zaman ölçeklerinde meydana geliyor. Bu fenomen kısa bir süre önce Gary Glatzmaier ve Paul Roberts adlı araÅŸtırmacılar tarafından ortaya konuldu. Bilim adamları, 300.000 yıllık sürede Dünya’nın çekirdeÄŸinde meydana gelen konveksiyon hareketlerinin sayısal simülasyonu sırasında manyetik alanda kendiliÄŸinden üç tersine dönme olayı gözlemlediler (bkz; üstteki resimler). Bu modele göre, ortalama 200.000 yılda bir güney kutbu kuzey kutbuna dönüşüyor ya da tersi oluyor. Bu kutup deÄŸiÅŸimleri Dünya’nın erimiÅŸ merkeziyle bu merkezi çevreleyen kaya tabakası arasındaki sıcaklık deÄŸiÅŸimleri tarafından yönlendiriliyor. Ancak manyetik tabakadaki hareketler alanı birkaç bin yıllık bir frekansla tersine döndürmeye çalışırlarken içteki katı çekirdek bu giriÅŸimlerin çoÄŸunu engelliyor. Böylece manyetik alandaki deÄŸiÅŸimler dış sıvı çekirdeÄŸe kıyasla katı maddede daha yavaÅŸ yayılıyorlar. Yine de termik, dinamik ve manyetik koÅŸullar bir araya gelip kutupsallığı deÄŸiÅŸtiriyor. Manyetik alandaki bu tersine dönme hareketi 5000-20.000 yıl içinde meydana gelebiliyor. Öte yandan, bazı bilim adamları karasal kutupların tarih öncesi dönemin bitiÅŸinden beri zayıfladığını belirtiyorlar. EÄŸer bu evrim devam ederse karasal manyetik alan tersine dönmeden önce yaklaşık 1500-2000 yıl içinde yok olacak. Bu da, yaÅŸam için felaket anlamına gelen bir fenomen.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!