Güncelleme Tarihi:
Bu gelişmeler, bana ABD’de bir zamanlar el üstünde tutulan bir projeyi hatırlattı. Elde ettiğim son bilgilerle, tüm dünyanın enerji sorununu çözebilecek ‘termal dönüşüm süreci’ adı verilen teknolojinin geçmişten bugüne kadar geldiği süreci inceledim:
1980’li yıllarda, ABD’li mikrobiyolog Paul Baskis, alternatif enerji araştırmalarında yaşanan üretim maliyeti sorununu önemli ölçüde kısmayı başaran termal depolimerizasyon (TDP) tekniğini geliştirdi.
Depolimerizasyon, organik materyallerin hidrokarbon ve amino asit gibi basit moleküllerine ayrıştırılması anlamına geliyor. TDP yöntemi sayesinde, doğada çözülmesi binlerce yıl alabilen plastik gibi maddeler, bir saatten daha kısa bir zaman diliminde moleküler yapılarına indirgenebiliyor.
TDP sürecinde girdi olarak akla gelebilecek her türlü şey kullanılabiliyor: Çamurlu su, plastik şişe, hindi dışkısı, ıslak bandajlar, bebek bezi, kullanılmış bilgisayar parçaları, araba lastiği, hatta enjektör. Eğer 80 kiloluk bir kişi yanlışlıkla sistemin içine düşerse, bu o kişinin 17 kilo petrol, 7 kilo arıtılmış mineral, 7 kilo metan gazı ve 55 kilo suya dönüşmesi anlamına geliyor.
PROJE BAŞLATILIYOR
2001 yılında, Changing World Technologies (CWT) şirketinin CEO’su Brian Appel, TDP tekniğini esas alan termal dönüşüm sürecinde hindi atıkları kullanarak petrol üretme projesini hayata geçirmeye karar verdi. Appel, Mayıs 2003’te Discover Magazine’e şu demeci verdi: “Bu, insanlığın karşısındaki en büyük üç sorunun çözümü. Bu dönüşüm süreciyle dünyanın atıklarından faydalanabiliriz, azalmakta olan petrol kaynaklarımıza alternatif bulabiliriz ve küresel ısınmanın etkilerini yavaşlatabiliriz.”
Appel, ilk üretim safhasında 15 dolar olmasını bekledikleri varil başına maliyetin, üç ile beş yıl sonra 10 dolara düşürmeyi umduklarını söyledi. ABD’nin Missouri eyaletindeki tesis faaliyete geçti. İlk aylarda piyasa fiyatından yüzde 10 daha ucuza petrol üretildi. Hindi atıklarının yüzde 20’sinden elde edilen enerji, fabrikanın elektrik ihtiyacını karşılıyordu. Bu inanılmaz başarı, kamuoyunda da büyük beklentiler doğurdu.
ABD’nin önde gelen teknoloji yazarlarından Andrew Kantor, Ocak 2004’te USAToday’de yayımlanan makalesinde, TDP’yi ABD’nin enerji maliyetlerini önemli ölçüde kısacak bir değişim olarak tanıttı. Kantor’un verdiği bilgiye göre, CTW’nin Missouri’deki tesisinde yüzlerce ton hindi atığından her gün 11-12 megawatt elektrik üretmeye yetecek kadar petrol elde ediliyordu.
2004 yılı itibariyle, ABD’nın tarımsal atıkları TDP yöntemi kullanılarak yılda 4 milyar varil petrole dönüştürebilirdi. Bu rakam, aynı yıl için ABD’nin Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden (OPEC) ihraç ettiği petrol miktarına eşitti.
Termal dönüşüm sürecinin uzun dönemde başarılı olması, ABD’de belediyelerin her yıl topladığı 251 milyon ton çöpün ve dünya çapında tüketilen 300 milyon ton toner kartuşunun petrole dönüştürülebilmesi demekti. Ayrıca, TDP süreci esnasında deli dana gibi sayısız virüs ve zararlı bakteri ile her türlü zehirli kimyasal madde temizlenecekti.
HAYALLER SONA ERİYOR
Discover Magazine’nin kapağını süslediği günlerin çok gerisinde kalan CWT, Şubat 2009’da iflasını açıkladı. O yılın Eylül ayına kadar 11.8 milyon dolar kaybeden şirketin toplam borcu 117.8 milyon dolara ulaşmıştı. Peki ne oldu da dünyayı kurtarması beklenen teknoloji sonuç vermedi?
CWT, tesislerinde yapılan üretime ait net finansal performans rakamlarını hiçbir zaman yayımlamadı. Şirket, öne sürdüğü iddiaları bağımsız değerlendirmeye tabi tutmadı. Missouri’deki kapasitesi düşük tesis, günde sadece 500 varil petrol üretiyordu. ABD’nin günlük varil tüketimi ise 20 milyon varildi. Sonuçta, verilen rakamların çok üzerinde olduğu tahmin edilen maliyet ve ardından gelen iflas, TDP yönteminin aslında yeterince geliştirilmediğini ortaya koydu.
Yapmış olduğum araştırmadan çıkardığım sonuç, bağımsız Ar-ge kurumlarınca açık bir değerlendirme yapılmadığından, TDP yöntemiyle petrol elde etme teknolojisinin tüm dünyaya yayılmasını sağlayacak dev projelerin geliştirilmesine imkan sağlanmadığı. Ancak geçmişteki hatalar tekrarlanmazsa, en önemli fosil yakıt kaynağı olan petrol, gelecekte dünyanın fayda sağlayacağı bir şekilde üretilebilir.