Güncelleme Tarihi:
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun internet sitesindeki tahminlere göre Doğu Akdeniz’de bulunan Levant havzasında yaklaşık 3 buçuk trilyon metreküp keşfedilmemiş ancak teknik olarak çıkarılabilir durumda doğalgaz, 1.7 milyar varil de petrol bulunuyor.
Credit Suisse Group AG’nin geçtiğimiz hafta yayımladığı bir raporda, doğalgaz bulunmasının Kıbrıs Rum Yönetimi ekonomisinin dörtte biri yani 5 milyar dolar civarında bir getiri sağlamasının beklendiği ancak üretimin en erken 2016’da başlayabileceği ifade edildi. Noble’ın yaptığı incelemelerin sonuçları ise önümüzdeki ay sonundan önce belli olmayacak.
Bloomberg haber ajansına konuşan, Londra merkezli Standard Bank Group Ltd.’ye bağlı SBG Securities’in petrol ve gaz biriminin yöneticisi Liobel Therond, bu aşamada elde edilen bulguların kazılardan kayda değer bir sonuç elde edilebileceğine işaret ettiğini ifade etti. Theorond, “Bu yüzden Kıbrıs Rum Yönetimi bölgeyi parsellemek ve sektörü buraya çekmek konusunda çok istekli” dedi.
London School of Economics’ten Kıbrıs uzmanı James Ker-Lindsay de, “Şu an Doğu Akdeniz’in stratejik haritasının yeniden çizilmesine tanık oluyoruz” derken Türkiye ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında doğalgaz arama çalışmaları dolayısıyla yaşanacak bir gerginliğin “Türkiye’nin AB’ye üye olma umutlarını sona erdireceğini” belirtti.
Ker-Lindsay, “İnsanlar böyle durumların idare edilebilir olduğunu düşünüyor, ancak bu tarz olayların kontrolden çıkmak gibi kötü bir huyu vardır” dedi.
Londra’da bulunan Economist Intelligence Unit’ten üst düzey analist Robert O’Daly ise “Türkiye’nin agresif taraf olarak görülme ve bu işten zararlı çıkma tehlikesi yaşadığını, fakat nihayetinde Erdoğan’ın çatışmadan uzak duracağını çünkü “faydacı” bir dış politika benimsediğini belirtti.
Denklemin diğer değişkeni İsrail ise, doğalgaz konusunda geleceği pek de belli olmayan komşusu Mısır’a bağlılığından en kısa sürede kurtulmak istiyor.
Bir İsrailli yetkili, Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Mısır’la anlaşmamızın başarılı bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Bu, iki ülkenin de çıkarına. Ancak kendi doğalgaz kaynaklarımızı bulduk ve bu havzalarda kazılar yapacağız. Enerji kaynaklarını çeşitlendirmek her ülkenin kendi çıkarı için önemlidir” dedi.
Yetkili, İsrail’in Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yanı sıra Yunanistan ve Rusya ile de işbirliği için görüşmeler yaptığını belirtti.
Nitekim, Kıbrıs adası çevresinde keşfedilen petrol ve doğalgaz yataklarıyla ilgili olarak Kıbrıs Rum Yönetimi bir süre önce İsrail'le bir "münhasır ekonomik alan" anlaşması imzaladı. Türkiye imzalanan anlaşmaya tepki göstererek Rumların Kıbrıs adasının doğal kaynaklarını KKTC'yle paylaşmadan tek taraflı bir biçimde kullanmasına itiraz etti.
İsrail’in doğalgaz arama çalışmalarıyla ilgili gerginlik yaşadığı bir başka ülke de Lübnan. Teknik olarak hala savaşta olan iki ülkenin Birleşmiş Milletler’e sunduğu, kara suları sınırlarını gösteren belgelerin birbiriyle uyuşmaması, Akdeniz’de yükselen doğalgaz tansiyonuna katkı yapıyor.
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra, Kıbrıs barış görüşmelerinde hala bir ilerleme kaydedilememesinin yanı sıra 2012’de Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Avrupa Birliği Dönem Başkanı olmasının da olası bir krizle sonuçlanmasıyla, gözler daha uzun bir süre Doğu Akdeniz’in üzerinde olacak gibi görünüyor.