Dünyanın en şanssız kilisesi13 Cuma'yı atlatabilecek mi?

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın en şanssız kilisesi13 Cumayı atlatabilecek mi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2002 18:03

Meslektaşım, arkadaşım Yurtsan Atakan bir haber geçti. "Dünyanın en şanssız kilisesi" Sinop'ta bulunmuş. İnanılmaz felaketler gelmiş garip kilisenin başına, ta Roma döneminden beri. Son olarak, kilisenin duvarları çatlamaya başlamış. Arkeologlar "Bugün 13 Aralık Cuma, Hıristiyanlar bu günü uğursuz sayarlar. Bakalım bizim garip kilise, bugünü atlatabilecek mi?" diye endişeyle bekliyorlar.

Haberin Devamı

1990'da yapılan bir çalışmada tarihî mozaikler bulunmuş Sinop yakınlarında. ABD'den davet edilen Dr.Stephen Hill, burada 4. yüzyıldan kalma bir kilise kalıntısı olduğunu keşfetmiş. Ve çalışmaları sonucunda bu kilisenin "dünyanın en talihsiz kilisesi" olduğuna karar vermiş.

Kilisenin şansızlığı ta kurucusundan başlıyor.

Kilisenin kurucusu olan ve yaşadığı dönemde (İ.S. 4.yy) bahçıvanların ve denizcilerin koruyucusu olduğuna inanılan Aziz Fokas, Romalı askerler tarafından öldürülmeden bir gün önce kendi mezarını kazmış.

Kilisenin inşası daha tamamlanmadan, bir deprem vurmuş, iki duvar gitmiş.

Tam muhteşem yer mozaikleri bitiyormuş ki, bir sel basmış, herşey mahvolmuş.

Yine yılmamışlar, her şeyi yeniden yapmışlar. Tam inşaat bitiyormuş ki... bir deprem daha, bu sefer de heykeller ve dekorasyon yok olmuş.

Artık pes etmişler herhalde ki, terk etmişler kiliseyi.

Ardından gelen bir toprak kayması, kalanı da harabeye çevirmiş.

Bu arada harabeye keşler dadanmış, içeriyi mahvetmişler.

*

Dr.Hill, kalan (muhteşem) mozaiklerin Karadeniz'in suları tarafından silinmesin diye, bir koruyucu duvar inşa etmiş kiliseye.

Ama bu duvarda da çatlaklar görülmeye başlamış.

Bugün 13 Aralık Cuma, Hıristiyanlar'ın uğursuz saydığı bir gün.

Dr.Hill ve ekibi şimdi endişeyle bekliyor : "Talihsiz kilise, bakalım bu günü atlatabilecek mi?"

Aklınızdan geçeni biliyorum: Anısına mezarının üzerine kilise inşa edilen papazda bir uğursuzluk varmış, diyeceksiniz. Şanslı olsa öldürülmezdi, kendi kazdığı mezara gömülmezdi...

*

Haberin Devamı

Eski bir fıkradır. Nedense aklıma geldi:

İhtiyar Salamon, yanında uyuyan karısını sarsarak uyandırdı:

- Yahu Raşel, biz Polonya'da yaşarken, komşu köyden gelip evimizi yaktıklarında, sen benim yanımdaydın, değil mi?
- Evet Salamon, elbette yanındaydım.
- 1942'de Paris'te polis evimizi bastı, bizi Naziler'e teslim etti; yine beraberdik...
- Evet Salamon.
- Auschwitz'de de öyle...
- Evet Salamon!
- Sahi bak, toplama kampından zor bela kaçıp, üç gün karlı dağlardan sonra SS'lere yakalandığımızda da beraberdik...
- Evet Salamon, beraberdik.
- Yahu Raşel, sakın sen bana uğursuzluk getiriyor olmayasın!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!