Güncelleme Tarihi:
İzmir'in Menderes ilçesinde 1907 yılında keşfedilen ve antik çağın en eski kehanet merkezi olduğu bilinen Klaros'taki Apollon, Artemis ve Leto'ya ait anıtsal kült heykellerinin konservasyon ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Çalışmalar kapsamında kült heykellerine ait ağırlıkları 100 kilogram ile 9,5 ton arasında değişen 35 parça mevcut yerlerinden alınarak su taşkınlarından etkilenmeyecekleri ve konservasyon çalışmalarının yapılacağı alana taşındı. Yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Klaros Kazısı Bilimsel Danışmanı, Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Dr. Onur Zunal, "Taşınma işlemi öncesinde heykellerin lazer taraması yapılarak yerinde tüm detayları ile belgelendi. Konservasyon çalışmalarının sağlıklı yürütülebilmesi ve heykellerin yerinde sergilenmesi için kalıcı bir çatı projesi hazırlandı ve gerekli onayların alınması için yetkili birimlere sunulmak için hazırlıklar tamamlandı. 2022 yılının ilk faaliyeti olarak bu çatı projesinin hayata geçirilmesini hedefliyoruz" dedi.
'KLAROS KÜLT HEYKELLERİNİN BULUNDUĞU NADİR KUTSAL ALANLARDAN BİRİDİR'
Projenin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ve maddi destekleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ana sponsorluğunda yürütüldüğünü dile getiren Dr. Zunal, "2021 yılında heykeller üzerinde yürütülen çalışmalar arkeo teknik ekibinin gözetiminde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri ve Selçuk Efes Müzesi vinç ve operatör desteğiyle yapılabilmiştir. Klaros bir antik çağ tapınağında kült heykellerinin korunduğu nadir kutsal alanlardan biridir. Burada yer alan heykeller bize aynı zamanda bir triad (üçlü) kültünün olduğunu da göstermektedir.
'ANTİK DÜNYANIN EN ÖNEMLİ KUTSAL ALANLARINDAN BİRİ'
Öte yandan Dr. Onur Zunal, gerekli maddi desteğin bulunduğu takdirde projenin 5 yıl içerisinde bitirilmesini planladıklarını aynı zamanda alanda bilgilendirme panolarıyla yerinde sergilenecek bu eserlerin, İzmir ve Menderes bölgesinin turizmi açısından çok faydalı olacağını söyledi.
'ANTİK YUNAN TAPINAKLARI TANRILARIN EVİ OLARAK BİLİNİRDİ'
Antik Yunan tapınaklarının tanrıların evi olarak bilindiğini ifade eden Dr. Zunal, "Tapınaklarda tanrı ya da tanrıçaların insan görünümlü ve büyük boyutlu heykelleri olurdu. İnsanlar, günümüz semavi dinlerinin aksine ibadet etmek için bu yapılara giremezlerdi. İbadet ritüeli, tapınakların hemen yanında yer alan sunaklarda yapılırdı. Sunaklarda özellikle kanlı hayvanların kurban edildiği, seramik, heykelcik ve değerli madeni gereçler gibi çeşitli adak eşyalarının sunulduğunu bilmekteyiz" diye konuştu.