Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler, 1998'i ‘‘Okyanuslar Yılı’’ ilan etti. Uzmanlar, insanların binlerce metre derinlikte bulunan okyanuslar hakkında uzaydan daha az bilgiye sahip olduğu belirttiler. Bilim adamları, bir otobüs büyüklüğünde olan, ama bugüne kadar görülemeyen en büyük omurgasız canlının okyanuslarda yaşadığını söylediler.
BM'nin 1998'i okyanuslar yılı olarak ilan etmesi üzerine, dünya basınında deniz ve okyanuslardaki bilimsel çalışmalarla ilgili haberlere daha fazla yer verilmeye başlandı. Su içinde ilk kez kambur balinanın sesini kaydeden Prof. Dr. Chris Clark, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ABD'nin kullandığı bazı denizaltıların bilimsel araştırmalara ayrılmasına olanak sağladığını bildirdi. Clark, BBC'de ‘‘Dünyayı çevreleyen suların ancak binde birinde araştırma yapılıyor’’ dedi. Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi uzmanı Nancy Merid, bilim adamlarının okyanusun derinlikleri hakkında çok az şey bildiğini kaydederek ‘‘Okyanustan çok daha fazla görülebilen Ay'ın yüzeyi hakkında daha fazla bilgiye sahibiz. Okyanuslarda 3 bin metre derinlikler var’’ diye konuştu.
EN BÜYÜK OMURGASIZ
Deniz biyolojisi araştırmacısı Silvia Early, okyanus dibinde keşfedilmeyi bekleyen onbinlerce canlı bulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
‘‘Bunlardan birisinin izi bulundu. Okyanusun derinliklerinde bir otobüsten büyük, tahminen 25-30 metre uzunluğunda, dünyanın en büyük omurgasız canlısı, bir tür mürekkep balığının yaşadığını biliyoruz. Bu yaratıklardan koparılan parçaları balinaların midesinde bulduk. Bazı büyük parçalar da sahile vurdu veya ağlara takıldı. Kimse bu yaratığı henüz canlı olarak göremedi. Ancak var olduğunu biliyoruz. Gerisi onları bulmaya kalmış.’’
Galaskow adaları yakınlarında 20 yıl önce deniz tabanında hidrojen sülfür ile yaşayan dev solucanvari canlılar bulunduğunu hatırlatan deniz araştırmacısı Richard Edis, bu keşfin yeni bir ufuk açtığını ifade etti. Tanınmış araştırmacı, ‘‘Okyanusun derinliklerinde bambaşka gezegen ve galaksiye gitmiş gibi olduk. Yeryüzündeki canlılar oksijen, okyanusun derinliklerindekiler ise hidrojen sülfür ile yaşayabiliyor’’ dedi.
KARBONDİOKSİT GÖLÜ
Okyanuslardaki canlılarla ilgili bilimsel araştırmaların yanı sıra yeni petrol havzalarının bulunması, binlerce metre derinliğin atık deposu olarak kullanılması için veri sağlanmasının hedeflendiği vurgulandı. Fosil yakıtların tükenmesi halinde dünyadaki karbondioksit miktarının 4 katına çıkarak sera etkisi yaratacağını hesaplayan bilim adamlarından Martin Engel, düşündükleri çözümü şöyle açıkladı: ‘‘Karbondioksiti sıvı hale getirip, büyük tanklarda tutabilirsiniz. Sıvı karbondioksit 3500 metre derinliğe pompalanırsa yine sıvı olarak kalır. Binlerce metre derinlikteki deniz tabanındaki bir çukurda bir anlamda ‘karbondioksit gölü' oluşturulabilir.’
Keiko doğaya bırakılacak
Arka arkaya birincisi, ikincisi ve üçüncüsü çekilen Özgür Willy (Free Willy) filmleriyle büyük bir hayran kitlesi kazanan Keiko, şimdi de Oregon'daki çocukların gözdesi oldu. Katil balina türünden olan Keiko, Meksika'dan getirilerek kısa bir süre için Newport'taki Sahil Akvaryumu'na konuk edildi. Denizlerin sevimli dev memelisini merak eden çocuklar, akvaryum önünde uzun kuyruklar oluşturdular. Her gün akvaryumu ziyaret eden minikler dostluk duygularının bir ifadesi olarak elleriyle Keiko'nun içinde bulunduğu cam bölmeye uzanarak dokunmak istiyorlar. Keiko bir süre sonra sağlık kontrolleri yapılarak kendi doğal ortamına bırakılacak.
Katil balinalar, ürkütücü isimlerine rağmen asla canvar değiller ve bugüne kadar da insana saldırma olaylarına çok az rastlandı. Kuzey Kutbu'ndan Antarktika'ya kadar olan bütün denizlerde yaşayan katil balinalar, denizlerde yaşayan bir memeli türü. Erkekleri, dişilerine göre daha iri olan katil balinaların boyları ortalama 9.5 metre... Sırtı siyah, göğüs ve karnı beyaz olan katil balinaların burnu sivridir. Yunus ve fok balıklarıyla beslenen katil balinalar, zekalarıyla da bilim adamlarını şaşkınlığa uğratıyorlar.