'Dünyada moda Türk sineması’

�

Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili MHP’li Zihni Aldırmaz’dan ödülünü alan Atilla Dorsay, duygusal anlar yaşadı. Festivallerin Türk sinemasının gelişimine büyük katkı sağladığını vurgulayan Dorsay, etkinliklerde filmlerin promosyonun yapıldığını, seyircinin merak duygusunun tahrik edildiğini, bunun da sinemaya kazandırdığını kaydetti.

Ödülü bütün eleştirmenler adına aldığını belirten Atilla Dorsay, sinema geliştikçe sinemanın ayaklarından biri olan eleştirinin de gelişeceğini söyledi. Eleştirilmeyen sanatın ilerlemeyeceğini vurgulayan Dorsay, şunları söyledi:

“Ödül almak dünyanın en güzel şeyiymiş. Unutmuşum, tadını yeniden hatırladım. Ödüllerim var hayli geçmiş yıllardan. Sonuçta sinemamız gelişiyor, eleştiri de gelişiyor. Böyle kaliteli bir festivalin çok önemli insanlar yetiştirmiş bir toprağın bize böyle ödüller vermesi beni bir kez daha onurlandırdı. Sinemanın üretim, sanatçı, seyirci, devlet ayakları var, bir diğer ayak da eleştiri kurumudur. Çünkü eleştirisi olmayan, akıllı uslu biçimde eleştirilmeyen, analiz edilmeyen, sağlıklı tepki alamayan sanat ilerleyemez. Güdük kalır, kötü şeyler üst üste çıkmaya başlar.”

Son yıllardaki sinema filmlerini beğendiğini anlatan Dorsay, “Harika şeyler yapılıyor. Popüler yanı olmayan, 3-5 milyonu sinemalara çekemeyen sinemanın çarkı dönemez” diye konuştu. Atilla Dorsay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Recep İvedik’in çok kalite bir film olduğunu yapımcıları bile iddia etmiyor. Tamam önemli olan sinemaya getirdiği para. Bu çok önemli ama bu yetmiyor sinema bir sanat yani sinema bir sanayi değil, ticaret değil. Sanat yönünden de beslenmesi lazım, onu da Nuri Bilge Ceylan, Derviş Zaim, Zeki Demirkubuz, o yepyeni kuşak ve dışarıda olmalarına rağmen Türk olduklarını hep savunan, ispat eden Fatih Akın, Ferzan Özpetek gibi sanatçılarımız yapıyor. Bize sanatsal işler yapma onurunu yaşatıyorlar. Bütün dünyada moda sinema Türk sineması. Kore, İran sinemalarının moda olduğu dönemler vardı geçti. Şu anda herkesin gözünde olan bizim sinemamız, bunun kıymetini bilmeliyiz, devlet olarak, seyirci ve basın olarak destek göstermeliyiz.”

“YILMAZ GÜNEY BENİM ZAAFIM”

Yılmaz Güney’den bahsederken gözleri dolan Atilla Dorsay, tören sonrası gazetecilere yaptığı değerlendirmede, “Ne zaman Yılmaz Güney’den bahsetsem gözlerim doluyor. Bunu söylemekten utanıyorum, bir erkeğin bu kadar duygusal olmaması gerekir diye düşünce var, kısmen de doğru. Ama Adana’da olup, onu anınca birden bire kendimi tutamadım. Bu benim yıllardır engelleyemediğim bir zaafım, böyle de gidecek” dedi.

Adana’da Yılmaz Güney Müzesi açılması gerektiğini ve bunda geç bile kalındığını kaydeden Atilla Dorsay, “Bende bile onun bir takım kişisel küçük eşyaları var, açılması durumunda hemen müzeye veririm. Böyle bir şey mutlaka yapılmalı. Türk sinemasının yetiştirdiği en büyük sinemacı, bunda hiç şüphe yok. Yılmaz Güney de kendi doğduğu kentte mutlaka bir müze sahibi olmalı” diye konuştu.

ALTIN KOZA'DA İLK ÖDÜLLER VERİLDİ

17. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenen “Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması” ve “Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması” sonuçları açıklandı.

 Jüri üyelerinden görüntü yönetmeni Meryem Yavuz, Adana HiltonSA Oteli'ndeki toplantıda yaptığı açıklamada, öğrenimlerine Türkiye çapındaki güzel sanatlar ve iletişim fakültelerinin sinema bölümlerinde devam eden öğrencilerin katıldığı Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması'nda, diğer jüri üyeleri animasyon yönetmeni Ersin Soyen, yönetmen İnan Temelkuran, oyuncu Mert Fırat ve sinema yazarı Nil Kural'la gerçekleştirdikleri değerlendirmelerin sonuçlandığını söyledi.

Yavuz, buna göre “En İyi Kurmaca Film” ödülünün “Meret” filmiyle Ege Üniversitesinden yönetmen Hakan Ömer Zorka'ya, “En İyi Belgesel Film” ödülünün “Mada” filmiyle Erciyes Üniversitesinden yönetmenler Musa Ak ve Elif Çelik'e,

“En İyi Canlandırma Filmi Ödülü”nün “Karga Leşi” filmiyle Anadolu Üniversitesinden yönetmen Önder Menken'e, “En İyi Deneysel Film” ödülünün ise “Keneler ve Karıncalar” filmiyle Dokuz Eylül Üniversitesinden yönetmen Engin Kılıçatan'a verildiğini ifade etti.

“Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması” jüri üyelerinden oyuncu Yeşim Ceren Bozoğlu ise açıklamasında, koordinatörlüğünü Hilmi Etikan'ın yaptığı yarışmada, diğer jüri üyeleri İtalyan Film Festivali Yöneticisi Fabrizio Ferrari, Fransız Büyükelçiliği Temsilcisi Luciano Rispolli, Yunanistan'dan oyuncu ve yönetmen Maria Magkanari ve Fransa'dan Festival Yöneticisi Olivier Pierre ile değerlendirmelerini tamamladıklarını belirtti.

TÖREN BU AKŞAM

Bozoğlu, “En İyi Kurmaca Film” ödülünün “Rita” filmiyle İtalyan yönetmenler Fabio Grassadonia ve Antonio Piazza'ya, “En İyi Belgesel Film” ödülünün “Dört Duvar Bir Pencere” filmiyle Türkiye'den yönetmen Hazal Bayar'a, “En İyi Canlandırma Filmi” ödülünün “The Man Who Slept” (Uyuyan Adam) filmiyle Fransız yönetmen Ines Sedan'a, “En İyi Deneysel Film” ödülünün “Format” filmiyle Hırvat yönetmen Darko Bakliza'ya, “Kurmaca Jüri Özel Ödülü”nün “Left Right” (Sol Sağ) filmiyle Yunan yönetmenler Argiris Germaidis ve Stavros Raptis'e, “Kurmaca Mansiyon Ödülü”nün “Sessizlik” filmiyle Türkiye'den yönetmen Aziz Çapkurt'a, “Belgesel Jüri Özel Ödülü”nün Portekiz-Rusya ortak yapımı “Territories” (Bölgeler) filmiyle yönetmen Monica Baptista'ya, “Canlandırma Jüri Özel Ödülü”nün “Video Game” (Video Oyunu) filmiyle İtalyan yönetmen Donato Sansone'e, “Deneysel Jüri Özel Ödülü”nün “From the Woods” (Ormandan) filmiyle İspanyol yönetmen Roman Ljubimov Dacko'ya verildiğini kaydetti.

Ödüllerin, akşam gerçekleştirilecek törende sahiplerine verileceği öğrenildi.