Güncelleme Tarihi:
Ulusal Nüfusbilim Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlanan araştırmaya göre, kadınlarda ciddi fiziksel ve psikolojik sorunlara neden olan sünnetin, daha çok Sahraaltı Afrikası, Orta Doğu'nun bazı bölgeleri ve Güneydoğu Asya ülkelerinde uygulandığı belirtildi.
Sünnet edilen 6,5 milyondan fazla kadın ve kız çocuğununsa başta Avrupa'dakiler olmak üzere göç alan ülkelerde yaşadığı ortaya çıktı.
Enstitüden Armelle Andro ve Marie Lesclingand, sünnet edilen kadınların sayısının ülkeden ülkeye değiştiğini belirterek, sünnetin Kamerun'da yüzde 1,4, Gine'deyse yüzde 96 oranında uygulandığı örneğini verdi.
"Din gereği" olduğu savunulsa da bu uygulamanın "tek tanrılı dinlerin Afrika'ya gelişinden çok daha öncesine dayandığını" belirten araştırmacılar, "bu uygulamayı doğrulayan hiçbir dini metne rastlanmadığını" da vurguladı.
Üçte biri Müslüman olan Etiyopya'da kadınların dörtte üçünün sünnet edildiği, neredeyse tamamı Müslüman olan Nijer'de bu oranın yüzde 2, Mali'deyse yüzde 90'dan fazla olduğu bildirildi.
Uygulamanın din değil etnik kökene göre uygulandığı, kadınların bazı etnik gruplarda ergenliğe geçişte sünnet edildiğinin vurgulandığı araştırmada, Senegal örneği verilerek, kadınlara sünnetin bu ülkede çoğunluğu oluşturan Voloflar arasında değil, azınlıktaki etnik gruplar arasında uygulandığına dikkat çekildi.
Uygulamanın birkaç yıldır birçok ülkede yavaş da olsa gerilediği, ancak çok sayıda ülkede kadınların sünnet edilmesinin yasaklandığı yasalar olsa da bunların ender uygulandığı belirtildi.
2000'li yılların başında Fransa'da, Malili bir genç kızın kendini zorla sünnet ettiren ailesini ve sünnetçi kadını polise ihbar etmesi ve kendini bu şiddete karşı korumayan Fransa devletini mahkemeye vermesi üzerine açılan davanın tüm Avrupa ülkelerine örnek bir dava olduğunun hatırlatıldığı araştırmada, Fransa'da 2008'de tamamlanacak ulusal bir araştırmanın, sünnetin kadınlarda yol açtığı sağlık, sosyolojik ve psikolojik sorunların daha iyi anlaşılabilmesini sağlayacağı ifade edildi.