Dünya’yı şoke eden Dünya Bankası raporu

Güncelleme Tarihi:

Dünya’yı şoke eden Dünya Bankası raporu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2005 00:00

“Kuruluş dünya çapında yoksullukla savaşmak için sosyal politikalar uygulamaktan vazgeçmeli, bunun yerine ekonomik büyüme üzerinde yoğunlaşmalı.”Bu sözler Dünya Bankası’na bağlı çalışan yarı özerk bir kurum olan Operasyonlar Evrim Bölümü’nün (OED) son yayınladığı raporda yer aldı. Dünya Bankası’nın bugüne kadar sürdürdüğü misyon ile kıyaslanınca, bu sözler kurumun neredeyse yapısal bir dönüşüm yaşamak üzere olduğu şeklinde yorumlanıyor..Raporda Wolfensohn döneminde eğitim ve sağlık konusunda yapılanTürban krizi tırmanıyor Geride bıraktığımız hafta boyunca Türkiye’nin gündemini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi belirledi. Önce PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında verdiği yeniden yargılama kararı ile; sonra da henüz kararını açıklamadığı Leyla Şahin davası ile... Leyla Şahin, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okurken türbanlı olarak okula girmekte ısrarcı olduğu için okulla ilişiği kesilmiş; ve bu konuda AİHM’e yaptığı başvuru reddedildiği için temyize başvurmuştu. Burada Türkiye’nin yaptığı savunma yine iç siyaseti karıştırdı. CHP hükümeti savunmayı yeterince ciddiye almadığı için suçluyor. Siyasal İslamcı çevreler ve hepsinden önemlisi AKP’nin kendi milletvekilleri ise bu savunmada “türban yasağı demokratik gereklilik” demiş olmasından dolayı ciddi bir tepki içindeler. Bu milletvekillerinin Başbakan Erdoğan’ı zor durumda bırakabileceğini de söyleyelim. Bu arad türban gösterilerinin yeniden başlamış olması da AKP için işleri daha da zorlaştırıyor. İki hafta önce Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın açıklamasının ardından tartışmayı az bir zaiyatla atlattık demiştim ya yanılmışım. Bu iş daha da büyüyecek gibi görünüyor. harcamalar da eleştiriliyor. Yani kısacası eski ABD Savunma Bakanlığı Müsteşarı Wolfovitz’in başkanlığında nasıl bir Dünya Bankası ile karşılaşacağımız sorusunun yanıtını bu rapor ile bulmuş oluyoruz.  Bu arada OED’nin başkanlığını Ajay Chibber yapıyor. Ajay Chibber’i Dünya Bankası Türkiye temsilciliği döneminden tanıyoruz. Chibber’in başkanlığında yazılan bu raporda  kuruluşun çalışmalarını altyapı ve kırsal alanda gelişme konularında yoğunlaştırması gerektiği vurgulanıyor. Raporda sağlık alanındaki çalışmaların düşük gelirli kesime ulaşmakta başarısız kaldığı da vurgulanıyor. Bu yüzden daha hızlı bir büyüme trendi yakalanması gerektiği, bunun yoksulluk üzerinde daha net bir etki yapacağı yorumları da raporun önemli kısımları arasında yer alıyor. Peki ne demek sosyal politikalar yerine ekonomik büyümeye odaklanmak? Bunun bence tek bir anlamı var; Dünya Bankası’nı kredi veren ve bu kredinin kullanım alanını denetleyen bir kuruluş haline getirmek. Yani ikinci bir IMF yaratmak. Ama bu bence “çember içi” bir tartışma.  İşin gerçek özü başka bir alanda... Şimdi  büyük olasılıkla uluslararası çevreler raporda yer alan bu önerinin ne kadar işe yarar durumda olduğunu tartışmaya başlayacak. Bu konuda Türkiye’nin iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. Ülke ekonomisinde son 4 yıl içinde yaşanan hızlı değişim ve gelişim tüm ekonomi çevreleri tarafından takdir ediliyor ama bunun işsizlik, yoksulluk ya da sosyal alanlarda herhhangi bir değişiklik doğrumadığı ortada. Yani Dünya Bankası yoksullukla mücadele etmek yerine ekonomik büyümeye odaklansa da durum değişmeyecek. Bu gelişmeyi dünyadaki son dönem yaşanan ekonomik ve politik gelişmelerle birlikte değerlendirmeden doğru yorumlama şansımız yok. Örneğin Irak savaşı, ABD’nin Kafkaslar’da yayılma planı, Karadeniz’in kontrolü, ABD ekonomisindeki sıkıntılar ve gittikçe artan eşitsizlik, bozuk gelir dağılımı, hakim sisteme karşı gittikçe artan muhalefet, bu muhalefetin kimi alanlarda silahlı eyleme dönüşmesi bu gelişmelerin sadece bir kısmı....Kısacası küresel kapitalizmin yeni bir krize girmek üzere olduğunun işaretleri....
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!