Dünya Ticaret Merkezi'nden kurtuldu, uçakta can verdi

Güncelleme Tarihi:

Dünya Ticaret Merkezinden kurtuldu, uçakta can verdi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2001 00:00

11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi'nde yaÅŸanan faciadan kurtulan 26 yaşındaki Hilda Mayor, önceki gün New York'tan havalandıktan birkaç dakika sonra çakılan American Airlines uçağında öldü. Carmen Pereia ise o sabah sıkıntılarla uyandı, içinden gelen sesi dinledi ve rezervasyonu olduÄŸu halde baÅŸka bir uçaÄŸa bindi.Yolcu listesindeydi. American Airlines'ın 587 sayılı Airbus 300-600 uçağıyla Dominik Cumhuriyeti'ne gidecekti. New York'taki yeni hayatında mutluydu, ama aile hasreti iÅŸte. UçuÅŸ için rezervasyonunu yaptırdı. Korkunç kazanın meydana geldiÄŸi önceki gün tuhaf, tarif edilemez bir sıkıntıyla uyandı. Sanki bir felaket olacaktı. Sezgilerine kulak verdi ve son anda fikrini deÄŸiÅŸtirdi. Carmen Pereia bir baÅŸka uçaÄŸa binmeyi yeÄŸledi. Santo Domingo'daki Las Americas uluslararası havaalanında hasretle bekleyen yakınları, kara haber üzerine yıkıldılar. Bir kenarda gözyaÅŸları dökerken Carmen çıkageldi. Ölümü atlatmıştı ve karşılarındaydı. KucaklaÅŸtılar ve sevinç gözyaÅŸları döktüler. Jose Antonio Nicolas Fresola'nın hayatını kurtaran 7 yaşındaki kızının havaalanında kaybolmasıydı. Tuvalete giden küçük kız dönüşte ailesini bulamayınca uçaÄŸa binmediler. Bir aksilik sayesinde hayatta kaldılar ve bu inanılmaz haberlere havalara uçtu erkek kardeÅŸi Eduardo... HÄ°LDA'NIN KADERÄ° 11 Eylül'deki bin yılın teröründe Dünya Ticaret Merkezi'ndeydi. Ä°lk kattaki ‘‘Au Bon Pain’’ lokantasında çalışıyordu. Ä°kiz kulelere yolcu uçağının çakıldığını öğrenir öğrenmez fırladı ve kaçmayı baÅŸardı. Kayıp ve ölüler arasında 41 iÅŸ arkadaşı vardı. 26 yaşındaki Hilda'nın Manhattan'a yerleÅŸmesi, bir iÅŸ bulabilmesi, Amerikan vatandaşı olması hayli dikenli bir öyküydü. Tek derdi özlemdi. San Pedro de Macoris'deki ailesiyle nicedir görüşmüyorlardı. New York'un maraton temposu fırsat vermiyordu ki. Nihayet izin kopartabildiÄŸinde ilk iÅŸ biletini aldı ve sevenlerine kavuÅŸmanın hayalini kurmaya baÅŸladı. Annesi Virginia Hernandez ve iki çocuÄŸuyla tatil yapacaklardı. Evlatlarını iki hafta önce göndermiÅŸti. Son yolculuÄŸuna bilet aldığını nerden bilebilirdi ki? Annesinin gözyaÅŸları sel gibiydi. Yakınlarının teselli etmeye çalıştığı Hernandez, ‘‘O benim güzel kızım, o benim hazinemdi. Bir aile yemeÄŸi planlıyorduk. Hepimiz buluÅŸacaktık’’ diye aÄŸlıyordu. ÜÇ GÃœN YASDominik Cumhuriyeti Devlet BaÅŸkanı Hipolita Mejia üç gün yas ilan etti. Las Americas uluslararası havaalanındaki hıçkırıklar ise hiç dinmedi. Havaalanının kafeteryasını iÅŸleten Leonidas Araujo Quesada, ‘‘11 Eylül'den daha beter. O gün herkes için aÄŸlıyorduk. Bugün Dominikliler için gözyaşı döküyoruz’’ diyordu. Dominikliler New York'un en kalabalık göçmen gruplarından biri ve hayat dolu kentteki Dominik nüfusu yaklaşık 500 bin. Resmi yolcu listesindeki isimlerin teker, teker okunmasıyla birlikte çığlıklar yankılandı. Erkekler, kadınlar bu acı kadere, canlarını kendilerinden koparan kazaya isyan ediyordu. Psikologlar sinir krizleri geçirenlere sakinleÅŸtirici ilaçlar veriyor ve teselli etmeye çalışıyordu. KızkardeÅŸi Mariana Flores, eniÅŸtesi John ve 2 yaşındaki yeÄŸeni Isaias'ı bekliyordu Germania Brito. Kaza kurbanları arasında olduklarını öğrendiÄŸinde inanmak istemedi. ‘‘Çocuk olmasın, lütfen Isaias da ölmesin’’ diye haykırıyordu.‘‘Sekiz yıldır görüşmüyorduk. Artık ebediyen hasretiz’’ diyordu Miriam Fajardo. KızkardeÅŸi Norma Lilian Baloi ve üç yeÄŸeni American Airlines'ın 587 sefer sayılı uçağına ne heyecanlarla binmiÅŸlerdi kimbilir.Kocası ve oÄŸlunu karşılayabilmek için erkenden kalkmıştı Melida Reinoso, ama ölüm haberleri gelince genç kadının dünyası yıkıldı. Leonardo De La Cruz, karısı Clara ve iki çocuÄŸuyla 15 günlük bir tatil düşlüyordu. Geçen pazar ‘‘iyi yolculuklar’’ partisi yapmışlardı. Sabaha kadar dansetmiÅŸler ve vatana yolculuÄŸu kutlamışlardı. 20 yıl önce New York göç etmiÅŸlerdi. Uçakta 77 yaşındaki babası Leonte, öğrenci kızı Karla (12), 19 yaşındaki oÄŸlu Glen vardı. Glen bir süpermarkette yöneticiydi. Havaalanında toplanan yakınları, ‘‘Bu bir rüya. Olamaz, onlar ölmüş olamaz’’ diyorlardı. Aslında 19 Kasım için rezervasyon yaptırmayı düşünüyorlardı, ama Glen'i yanlız bırakmak istemeyen annesi Carla 12 Kasım biletinde ısrar edince De La Cruz ailesinin trajedisi geldi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!