Dünya perakende cirosu 3 trilyon doları geçti

Güncelleme Tarihi:

Dünya perakende cirosu 3 trilyon doları geçti
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2007 13:53

Deloitte, dünya perakende cirosunun 3 trilyon doları geçtiğini açıkladı.

“Perakendenin Küresel Güçleri 2007” başlıklı raporunu yayımlayan Deloitte, 1995’den bu yana her yıl yayımlanan çalışmada, dünyanın en büyük 250 ve en hızlı büyüyen 50 perakende şirketini sıraladı. 1 Temmuz 2005 - 30 Haziran 2006 arası dönemin değerlendirildiği rapora göre, ilk 250 perakende şirketinin toplam cirosu bir önceki döneme göre yüzde 6 artarak 3.01 trilyon dolara çıktı. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Amerikalı Wal-Mart, 312 milyar dolarla yine ilk sırada yer aldı. Tüketiciler bu dönemde en büyük 250 perakendeciden dakikada 5.4 milyon dolarlık alışveriş yaptılar.

Türkiye’de Denetim, Vergi, Yönetim Danışmanlığı, Kurumsal Finansman ve Kurumsal Risk alanlarında hizmet veren Deloitte, dünyanın en büyük 250 küresel perakendecisinin belirlendiği “Perakendenin Küresel Güçleri” başlıklı raporunun onuncusunda, uluslararası perakende devleri için başta Çin ve Hindistan olmak üzere, orta sınıfları hızla büyüyen gelişmekte olan ülkelerin sunduğu pazarların öneminin arttığını vurguladı.

WAL-MART AÇIK ARA BİRİNCİ

2007 araştırmasının birincisi, 312.4 milyar dolarlık cirosu ile bu yılı da en yakın rakibinin önünde açık ara farkla kapatan Amerikan perakende devi Wal-Mart oldu. İlk 250’nin cirosunun yüzde 10’dan fazlasını tek başına gerçekleştiren şirketi, 92.8 milyar dolarla Fransız Carrefour ve 81.5 milyar dolarla ABD şirketi Home Depot izledi. Wal-Mart’ın, kendisini takip eden dört perakendeci kuruluşun ya da listenin son 97 perakendecisinin toplamından daha fazla cirosu bulunuyor.

SANİYEDE 90 BİN DOLARLIK ALIŞVERİŞ YAPILDI

ABD şirketlerinin üstünlüklerini sürdürdüğü görülüyor. İlk 250’de geçen yıl 90 olan Amerikan şirketlerinin sayısı bu yıl 93’e çıktı. Amerikalılar, şirket sayısı açısından listenin yüzde 37.2’sini, ciro hacminin ise yüzde 45.6’sını oluşturdu. Ülkeler sıralamasında ABD’yi Japonya, İngiltere ve Almanya izlerken; cirodan alınan payda, Almanya ikinci, Fransa ise üçüncü sıraları aldı.

Raporda yer alan verilere göre, tüketiciler dünyanın en büyük 250 perakendecisinden saniyede 90 bin, dakikada 5.4 milyon dolarlık alışveriş yaptılar.

KAR MARJLARI ARTTI

250 şirketin ortalama net kar marjları dönem içinde yüzde 2.7’den yüzde 3.5’e çıktı. Bu, marjların yüzde 1.7 olduğu 2000 yılı raporuna göre iki kat artışa karşılık geldi. Bölgelere göre incelendiğinde ise en karlı perakendecilerin Latin Amerikalılar olduğu görüldü. Bölgede net kar marjları ortalama yüzde 4.4 düzeyinde gerçekleşirken, en düşük kar marjına da yüzde 2.9 ile Asya Pasifik bölgesindeki perakendeciler sahip oldu. Avrupa içinde ise, başı yüzde 5.5’lik kar marjı ile İngiliz perakendeciler çekti. Avrupa’nın sektörde en az kar yapan kuruluşları yüzde 2’lik ortalama ile Almanlar oldu.

GIDA GERİLİYOR

İlk 250 içinde satış cirosu bazında en büyük sektör, aralarında Wal-Mart, Carrefour ve Metro’nun da bulunduğu 133 şirketle Hızlı Tüketim Malları (Fast Moving Consumer Goods, FMCG) oldu. Bununla birlikte, FMCG grubunun ilk 250’de yer alan diğer perakendecilere göre ortalamanın altında performans gösterdiği görüldü. FMCG’lerin ortalama olarak en az sayıda ülkede faaliyet gösteren şirketler olması da dikkat çekti.

Raporun hazırlanmaya başladığı 1996 yılından bu yana ise gıda sektörünün listedeki ağırlığını kaybetmeye başladığı görüldü. 1995 yılında, ilk 250 şirketin yüzde 61’i gıda temelinde faaliyet gösteriyordu. 2000 yılında yüzde 58’e gerileyen bu oran, son raporda ise yüzde 54’e indi. Bu gerilemede, özel ürün mağazalarının uluslararası alanda yayılmaya ve gıda perakendecilerinin yerini almaya başlaması önemli bir rol oynadı.

ÇİN VE HİNDİSTAN GÖLGESİ

Raporda, Çin ve Hindistan’ın diğer gelişmekte olan ülkeleri gölgede bıraktığı belirtilerek, “Çin ve Hindistan ekonomileri yıllardır sergiledikleri yüksek ve sürekli büyüme oranları ile dikkat çekiyorlar. Birlikte dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturmaları bu iki ülkeyi sadece üretim için değil, önemli pazarlar olarak da uluslararası yatırımcıların gündemine sokuyor” denildi.

Perakende sektöründe aralarında Türkiye, Meksika, Tayland gibi ülkelerin de yer aldığı diğer yükselmekte olan ekonomilerle kıyaslandığında Çin ve Hindistan’ın uluslararası yatırımcılar için daha cazip bir konuma geldikleri anlatılan raporda, Türkiye’nin gelişmiş pazarlara yakınlık, kalifiye eleman ve gelişmiş altyapı gibi rekabet avantajlarını kullanması önerildi.

PERAKENDE HİSSELERİNİN DEĞERİ DÜŞECEK

Sektördeki güçlü büyümeye karşın, küresel perakendeciliğin karşı karşıya olduğu zorluklar ve Deloitte tarafından yapılan tahminler şöyle sıralandı:

“-Değer yaratma: Son yıllarda hisse değerlerinde önemli bir artış yaşayan perakendecilik sektörünün bu yükselişi sürdürmesi giderek zorlaşıyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde, tüketici harcamalarının azalmasıyla birlikte, perakende şirketlerinin hisse değerlerinde de düşüş yaşanacak.

-Nakit zengini ama yatırım özürlü: Perakendeciler önemli miktarda nakit biriktirmiş durumdalar. Ancak sadece en büyük perakendeciler bu parayı nasıl değerlendireceğini biliyor ve buna rağmen onlar da yatırımlarından yeterli getiriyi almakta zorlanıyorlar. Yatırımcıların artan baskısı perakendecileri birleşme ve satın Alma faaliyetlerini, kar paylarını, borçların azaltılması yönündeki çabaları ve mağaza açılışlarını artırmaya itecek.

-Küreselleşmeye tepki: Gelişmekte olan ülkelerin mevcut ticaret fazlaları sürdürülebilir olmaktan çıkmış durumda. Siyasi ve ekonomik baskılar ABD, Japonya ve Avrupa ülkelerine gelen ithal ürünlerin maliyetini yükseltecek ve üretim bu gelişmiş ülkelere kaymaya başlayacak.

-Teknoloji ile pazara şeffaflığın gelişi: İnternet ile birlikte bilginin yaygınlaşması, alıcılarla satıcılar arasındaki bilgi yarışını alıcılar lehine şekillendiriyor.”

TÜRKİYE CAZİP PAZAR

Perakende sektörünün küresel çaptaki güçlü büyümesini sürdürdüğünü ifade eden Deloitte Türkiye Yönetim Danışmanlığı Sorumlu Ortağı ve Tüketim Endüstrisi Lideri Uğur Süel, Türkiye’nin de uluslararası perakende grupları açısından cazip bir pazar oluşturduğunu ifade etti. Süel, şunları kaydetti:

“Perakendecilik küreselleşmenin belkemiğini oluşturan sektörler arasında yer alıyor. Nitekim, her yıl listedeki şirketlerin yeni ülkelere açıldığını görüyoruz. Türkiye de perakende şirketleri için uzun bir zamandır önemli bir pazar. Ancak Çin ve Hindistan gibi yüksek nüfuslu pazarların perakende sektöründe ön plana çıkmaları karşısında Türkiye’nin rekabet avantajlarını artırmak için daha aktif olması gerekiyor. Son yıllarda uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye gösterdiği ilgiye paralel olarak perakende şirketlerinin de ülkemizde yeni açılımlar yapacağını düşünüyoruz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!