Dünya moda projesinde iki Türk modacı var
Güncelleme Tarihi:
Hakan DENKER
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2002 01:01
Tekstil alanındaki buluşların tüketiciye en kısa yoldan ulaşmasını sağlamak amacıyla oluşturulan Dünya Moda Projesi'nde, dünyanın en yetenekli ve gelecek vaat eden moda tasarımcılarına destek veriliyor. DuPont tarafından gerçekleştirilen bu projeye katılan iki de Türk modacı var. Hüseyin Çağlayan ile Atıl Kutoğlu.
ÜNLÜLER BU PROJEDE
Moda tasarımcılarına yenilikçi çizgilerini, tekstil alanındaki yeni buluşlarla birleştirme ve uygulama imkanı veren Dünya Moda Projesi'nde iki de Türk moda tasarımcısı yer alıyor: Hüseyin Çağlayan ve Atıl Kutoğlu. Aynı projeye dahil olan tasarımcılar arasında, Julien Macdonald, Philip Treacy, Zac Posen, Matthew Williamson, Hamish Morrow, Walter Rodrigues gibi dünyaca ünlü isimler de var.
GELECEKTEKİ ALIŞKANLIKLAR
Projenin sahibi naylon, teflon, lycra gibi buluşların mucidi olan DuPont. Firma günümüz insanının mevcut ve gelecekteki giyim alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmek için bu projeye soyunmuş. Dünya Moda Projesi zincirinin içinde dünyanın en yaratıcı moda tasarımcılarının yanısıra, dünyanın en yetkin ve kaliteli kumaş üreticilerine kadar moda endüstrisini oluşturanlar bulunuyor.
MODACILARLA BEYİN FIRTINASI
DuPont her yıl tekstil dünyası için geliştirdiği yeni ürünlerini, deneme üretimi için yetkili ve gönüllü kumaş üreticilerinden seçilen fabrikalara veriyor. Bu fabrikaların ürettiği yeni kumaşlar, bir hatta iki yıl sonrasının koleksiyonlarına hazırlanan moda tasarımcılarına sunuluyor. Projeye dahil olan moda tasarımcıları, DuPont'un İngiltere'deki kumaş laboratuvarlarına davet edilerek, hem yeni ürünlerin tüm teknik özellikleri ile donatılıyor, hem de modada yeni trendlerin neler olabileceğine dair beyin fırtınası seanslarına katılıyor. Bu sürecin sonucunda ortaya çıkan yenilikçi tekstil uygulamaları, ilk kez Paris, Milano, New York, Sao Paulo gibi moda dünyasının kalbinin attığı merkezlerde Moda Haftası kapsamında düzenlenen defilelerde basının, eleştirmenlerin ve büyük alıcıların karşısına çıkıyor.
TEKNOLOJİK KUMAŞLAR ÜRETİMDE
Bir sonraki sezon için beğenilen ve uygulanabilir bulunan tasarım ve koleksiyonlar daha sonra büyük miktarlarda kumaş ve konfeksiyon üreticilerine sipariş ediliyor. Bu giysiler, en nihayetinde GAP, Nike, Mark's&Spencer, Ralph Lauren gibi büyük zincir mağazalarının vitrinlerine çıkarak tüketiciye ulaşıyor. Bu yenilikçi giysilerin arasında, örneğin vücudun nemini emerek tenin kuru kalmasını sağlayan ultra-light kumaşlardan ya da doğallık hissi veren ve hareket özgürlüğü sağlayan yüksek teknoloji ürünü kumaşlardan üretilen giysiler yer alıyor.
SONSUZLUĞUN KAPILARI AÇILIYOR
Hüseyin Çağlayan'ın ardından bu projede yer alan ikinci Türk moda tasarımcısı Atıl Kutoğlu, projenin önünde yepyeni ufuklar açacağına inanıyor. Giysileri, tüketicilerin sadece vücutlarını kapsayan kumaş algılamasından çıkarıp; hayat tarzlarını şık silüetlere, güvene ve modaya dönüştüren, giysilere rahatlık, iyi görünüm ve gelişmiş performans ekleyen lycra ve tactel, moda tasarımcılarına sonsuz bir yaratıcılığın kapılarını açıyor. Calvin Klein, Donna Karan ve Gianfranco Ferré gibi dünyaca ünlü moda tasarımcılarının vazgeçilmezi olan lycra ve tactel artık Atıl Kutoğlu'nun koleksiyonlarında da yerini alıyor.
Modanın sınırlarını zorlayacağım
Bu projede yer almak bir uzay bilimcinin uzayda yeni keşifler için NASA ile işbirliği yapması ile aynı anlamı taşıyor. Tasarımlarımda moda adına yepyeni buluşları kullanarak, hem kendi yeteneklerimin hem de modanın sınırlarını zorlayacağım. İşte bu yüzden Dünya Moda Projesi'ne katılmak çok heyecan verici.
DuPont'un 200 yılı
1911-1920 yıllarında yeni yatırımlar ile lastik kaplı kumaşlar, asitler ve ağır kimyasal maddelerin üretimine başladı.
1921-1930 yıllarında selofan, fotoğraf filmi, sanayi alkolü gibi yeni buluşlar ve başka şirketleri satın alması sonucu yelpazesine yeni ürünler kattı.
1931-1940 arası buzdolabı ve soğutucuların çalışmasını sağlayan fulorokarbon gazı, ilk genel kullanıma açık sentetik kauçuk olan neopren, röntgen filmi, sentetik sünger ve özellikle naylon ve teflon maddeleri üretimi başladı.
1941-1950 arası, akrilik ve polyester ipliklerden orlon ve dacron üretimine başlandı.
1959 yılında sentetik elastan bir iplik olan lycra'yı keşfeden DuPont, 1962 yılında ABD'de Waynesboro, Virjinya'da lycra tesisi ticari faaliyetlerine başladı.
1970-1980'li yıllar DuPont ecza ve tıbbi ekipman, petrol, elektronik ve uzay ekipmanları alanında faaliyete girişti.
Moda tasarımcılarına yenilikçi çizgilerini, tekstil alanındaki yeni buluşlarla birleştirme ve uygulama imkanı veren Dünya Moda Projesi'nde iki de Türk moda tasarımcısı yer alıyor: Hüseyin Çağlayan ve Atıl Kutoğlu. Aynı projeye dahil olan tasarımcılar arasında, Julien Macdonald, Philip Treacy, Zac Posen, Matthew Williamson, Hamish Morrow, Walter Rodrigues gibi dünyaca ünlü isimler de var.
GELECEKTEKİ ALIŞKANLIKLAR
Projenin sahibi naylon, teflon, lycra gibi buluşların mucidi olan DuPont. Firma günümüz insanının mevcut ve gelecekteki giyim alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmek için bu projeye soyunmuş. Dünya Moda Projesi zincirinin içinde dünyanın en yaratıcı moda tasarımcılarının yanısıra, dünyanın en yetkin ve kaliteli kumaş üreticilerine kadar moda endüstrisini oluşturanlar bulunuyor.
MODACILARLA BEYİN FIRTINASI
DuPont her yıl tekstil dünyası için geliştirdiği yeni ürünlerini, deneme üretimi için yetkili ve gönüllü kumaş üreticilerinden seçilen fabrikalara veriyor. Bu fabrikaların ürettiği yeni kumaşlar, bir hatta iki yıl sonrasının koleksiyonlarına hazırlanan moda tasarımcılarına sunuluyor. Projeye dahil olan moda tasarımcıları, DuPont'un İngiltere'deki kumaş laboratuvarlarına davet edilerek, hem yeni ürünlerin tüm teknik özellikleri ile donatılıyor, hem de modada yeni trendlerin neler olabileceğine dair beyin fırtınası seanslarına katılıyor. Bu sürecin sonucunda ortaya çıkan yenilikçi tekstil uygulamaları, ilk kez Paris, Milano, New York, Sao Paulo gibi moda dünyasının kalbinin attığı merkezlerde Moda Haftası kapsamında düzenlenen defilelerde basının, eleştirmenlerin ve büyük alıcıların karşısına çıkıyor.
TEKNOLOJİK KUMAŞLAR ÜRETİMDE
Bir sonraki sezon için beğenilen ve uygulanabilir bulunan tasarım ve koleksiyonlar daha sonra büyük miktarlarda kumaş ve konfeksiyon üreticilerine sipariş ediliyor. Bu giysiler, en nihayetinde GAP, Nike, Mark's&Spencer, Ralph Lauren gibi büyük zincir mağazalarının vitrinlerine çıkarak tüketiciye ulaşıyor. Bu yenilikçi giysilerin arasında, örneğin vücudun nemini emerek tenin kuru kalmasını sağlayan ultra-light kumaşlardan ya da doğallık hissi veren ve hareket özgürlüğü sağlayan yüksek teknoloji ürünü kumaşlardan üretilen giysiler yer alıyor.
SONSUZLUĞUN KAPILARI AÇILIYOR
Hüseyin Çağlayan'ın ardından bu projede yer alan ikinci Türk moda tasarımcısı Atıl Kutoğlu, projenin önünde yepyeni ufuklar açacağına inanıyor. Giysileri, tüketicilerin sadece vücutlarını kapsayan kumaş algılamasından çıkarıp; hayat tarzlarını şık silüetlere, güvene ve modaya dönüştüren, giysilere rahatlık, iyi görünüm ve gelişmiş performans ekleyen lycra ve tactel, moda tasarımcılarına sonsuz bir yaratıcılığın kapılarını açıyor. Calvin Klein, Donna Karan ve Gianfranco Ferré gibi dünyaca ünlü moda tasarımcılarının vazgeçilmezi olan lycra ve tactel artık Atıl Kutoğlu'nun koleksiyonlarında da yerini alıyor.
Modanın sınırlarını zorlayacağım
Bu projede yer almak bir uzay bilimcinin uzayda yeni keşifler için NASA ile işbirliği yapması ile aynı anlamı taşıyor. Tasarımlarımda moda adına yepyeni buluşları kullanarak, hem kendi yeteneklerimin hem de modanın sınırlarını zorlayacağım. İşte bu yüzden Dünya Moda Projesi'ne katılmak çok heyecan verici.
DuPont'un 200 yılı
1911-1920 yıllarında yeni yatırımlar ile lastik kaplı kumaşlar, asitler ve ağır kimyasal maddelerin üretimine başladı.
1921-1930 yıllarında selofan, fotoğraf filmi, sanayi alkolü gibi yeni buluşlar ve başka şirketleri satın alması sonucu yelpazesine yeni ürünler kattı.
1931-1940 arası buzdolabı ve soğutucuların çalışmasını sağlayan fulorokarbon gazı, ilk genel kullanıma açık sentetik kauçuk olan neopren, röntgen filmi, sentetik sünger ve özellikle naylon ve teflon maddeleri üretimi başladı.
1941-1950 arası, akrilik ve polyester ipliklerden orlon ve dacron üretimine başlandı.
1959 yılında sentetik elastan bir iplik olan lycra'yı keşfeden DuPont, 1962 yılında ABD'de Waynesboro, Virjinya'da lycra tesisi ticari faaliyetlerine başladı.
1970-1980'li yıllar DuPont ecza ve tıbbi ekipman, petrol, elektronik ve uzay ekipmanları alanında faaliyete girişti.