Güncelleme Tarihi:
İddianamede, açık kaynak araştırmasında cemaatin futbol imamı olarak lanse edilen ve bir dönem futbolcuların sohbet ağabeyliğini yapan Süleyman Sait Alpsoy’un soruşturma kapsamında alınan ifadesine de yer verildi.
Alpsoy’un ifadesinde, futbolcular Arif Erdem, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Hakan Ünsal, İsmail Demiriz ve Uğur Tütüneker’le sohbetler yaptığını, 2002’de Dünya Kupası’nda 3’üncülük kazanılması sonrası alınan primlerden yüksek miktarda paranın (200 bin veya 500 bin dolar) grup adına bir araya getirildiğini, Arif Erdem’in bizzat Pensilvanya’ya götürüp Gülen’in oradaki yardımcısı Cevdet Türyolu’na teslim ettiğini, Gülen’in bu davranıştan duyduğu memnuniyeti ve takdir duygularını Arif Erdem’e ilettiğini anlattığı belirtildi. İddianamede şüphelilerin şike odaklı olarak soruşturma dosyasını yürüttükleri, olay tarihinde ise şikenin henüz ceza mevzuatında suç olarak düzenlenmediği vurgulandı.
İddianamede firari avukat Halil İbrahim Koca’nın, şike soruşturmasında gözaltına alınan kişilerin avukatlığını yaptığı, dönemin Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener için Trabzonspor hesabından avukatlık ücreti ödendiği, ortak avukatlık yapan Koca ile Ali Çelik’in, Trabzonspor’dan 700 bin dolar aldıkları öne sürüldü.
İFADEYE ZORLADILAR
Firari avukat Halil İbrahim Koca’nın, 17 Aralık soruşturması nedeniyle tutuklanan Reza Zarrab’ın evvelden beri avukatlığını yaptığı, Zarrab tutuklanınca cezaevine giderek Recep Tayyip Erdoğan’ın aleyhinde savcılığa ek ifade vermesi hususunda ikna etmeye çalıştığı iddia edildi.
'DERBİ SONRASI OLAYLAR GEZİ'YE HAZIRLIKTI'
İDDİANAMEDE 2012’de taraftarların Fenerbahçe - Galatasaray maçı sonrası polis araçlarına ve çevreye zarar verdikleri, aşama aşama Gezi olaylarının provasının yapıldığı, daha sonraki tarihlerde örgütün Gezi olaylarını organize ettiği öne sürüldü. İddianamede, tanık O. A.’nın ifadesinde Fatih Üniversitesi’nin, Gezi Parkı olayları sırasında konferansları organize ettiğini, kiralanan bir gemide cemaat ağabeylerinin küçük grupları topladığını söylediği belirtildi. İddianamede, FETÖ’nün Gezi olaylarında iç kargaşa çıkararak hükümeti devirmeye kalkıştığı bu nedenle ilgililer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğü ifade edildi.
Zaman gazetesinin 5 Şubat 2016 tarihli internet sayfasında Gezi olaylarında polisin yakaladığı kişinin resmini de koyarak “Saç çekip copla vuran polislere ceza yok” şeklinde başlık atarak Gezi olaylarına karışan kişileri yakalayan polisi, vatandaşını döven, işkence eden görünümündeymiş gibi göstererek algı oluşturmaya çalıştığı ifade edildi.