Güncelleme Tarihi:
Strauss Kahn: İstanbul'da yeni bir IMF doğacak
İstanbul'daki koşturmacanın izlerini yalnızca Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar'ın bulunduğu Kongre vadisi değil Taksim-Ortaköy hattının her köşesinde bulmak mümkün. Öyle ki Türk bankalarının bu bölgede verdikleri billboard reklamları İngilizce.
Çünkü bu hatta bulunan hemen her otelde üst düzey merkez bankası yetkilileri, finans sektörü temsilcileri ve şirket yöneticilerinin katıldığı bir finans konferansı ya da semineri düzenleniyor.
Ayrıca Kongre Vadisi'nde de eş zamanlı olarak IMF ve Dünya Bankası yetkilileri bölgesel seminerler düzenleyerek, ülkelerle ilgili değerlendirmelerini paylaşıyorlar.
Toplantı heyecanı bugün Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick'in düzenlediği basın toplantısıyla resmen başladı.
AYAKKABI ESPRİSİ
Ardından öğle saatlerinde bu kez kameraların karşısına IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn geçti. Gazeteciler arasında Strauss-Kahn'ın basın toplantısına ayakkabıyla girişin yasak olacağı esprisi yapılırken, toplanıtını başlaması ile bunun espri olduğu da resmiyet kazandı.
Öğleden sonra ise finans koşturmasının adresi değişti. Swiss Otel'de Uluslararası Finans Enstitüsü'nün yıllık üye toplantısı düzenlendi.
Açılış konuşmasını, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan yaptığı toplantıya, hem yabancı hem de Türk bankalarının tepe yöneticileri katıldı.
Aynı saatlerde Çırağan Sarayı'nda ise Strauss-Kahn ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın katılacağı "Küresel Mali Sistem Nereye Gidiyor?" konulu bir konferans yapılıyor.
Akşam da bu kez yine sahil hattındaki bir başka otelde bir aracı kurumun sponsorluğunda kriz kahini olarak bilinen Nouriel Roubini'nin konuşacağı bir toplantı düzenlenecek.
Cumartesi günü ise "Program Seminerleri" başlıyor. Bu seminerlere hem Türkiye'den hem de yurtdışından merkez bankası başkanları, bakanlar ve üst düzey şirket yöneticileri katılacak.
Özetle önümüzdeki hafta sonuna kadar ne katılımcılar ne de basın mensuplarının başlarını kaşıyacak vakitleri olacak. Baş döndürücü bir tempoyla geçecek bu haftayı an be an hurriyet.com.tr'den takip edebilirsiniz.
ORTA VADELİ PROGRAM GÜÇLÜ
Dünya Bankası Başkanı Zoellick, sabahki basın toplantısında hem Türk hükümetine hem de İstanbul halkına organizasyondan dolayı teşekkür etti.
Zoellick, inşaatı yeni tamamlanan ve Dünya Bankası/IMF toplantıları için yapılan Kongre Merkezi'ni ise "fantastik" olarak nitelendirdi.
Türkiye ekonomisiyle bir soru üzerine Zoellick, "Geçtiğimiz günlerde açıklanan Orta Vadeli Mali Program'ın sağlam olduğunu ve 2010 yılında büyümeye yol açacağını düşünüyoruz" dedi.
Zoellick, dünya ekonomisi için bu yılın zor geçmeye devam edeceğini ve 2010 yılında da belirsizliğin hakim olduğunu vurguladı.
Dünya Bankası Başkanı, küresel ekonomiyle ilgili temkinli bir resim çizerek, toparlanma sürecinin beklenen reformları aksatmaması gerektiğini söyledi.
KONGRE MERKEZİNDEN NOTLAR
Zoellick'in basın toplantısına oldukça yoğun ilgi gösterildi.
Bu nedenle, zaten küçük olan salonda bazı gazeteciler toplantıyı ayakta ya da yere oturarak takip etmek durumunda kaldılar.
Kongre Merkezi yeni inşa edildiği için içeri girer girmez insanın burnuna boya kokusu çarpıyor.
ÇOK SAYIDA ÜLKEDEN GAZETECİ
Basın merkezinde ise dünyanın hemen her ülkesinden gazeteciler görmek mümkün. Bir yanda kulağınıza Çince konuşmalar gelirken, diğer yandan önünüzden geleneksel kıyafetleriyle Afrikalı bir gazeteci geçebiliyor.
Bu farklılık basın toplantısına da damgasını vurdu. İngiliz BBC'nin muhabiri Zoellick'e zengin ekonomilerin de zorlandığı bir dönemde fakir ülkelere ayrılacak finansman için alternatif kaynakların neler olduğunu sorarken, Liberyalı bir gazeteci de Afrika'daki "gıda krizi"ni nasıl aşmayı planladıkları sorusunu yöneltti.
Zoellick'in "fantastik" olarak nitelendirdiği Kongre Merkezi'nin şu ana kadarki en ciddi sorunu fazla karmaşık ve içerideki mesafelerin birbirine uzak olması.
Toplantıların bir kısmı Lütfi Kırdar'da bir kısmı Rumeli'de bir kısmı da İstanbul Kongre Merkezi'nde. Dolayısıyla gazeteciler ve katılımcılar hem uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyorlar hem de kaybolma tehlikesiyle burun buruna geliyorlar.