Güncelleme Tarihi:
TIMES/TELEGRAPH: Zaviye’ye giren Kaddafi güçleri kentte katliam başlattı
Libya, günler ilerledikçe iç savaşın içine sürüklenirken, Libya lideri Muammer Kaddafi’ye ait 50 tanktan oluşan birliğin Zaviye’ye girdiği ve şehri topa tuttuğu belirtildi.
Trablus’un 50 km batısındaki kentin, Kaddafi güçlerinin eline geçip geçmediği kesin değil. Ancak görgü tanıkları, Zaviye’de korkunç bir katliam ve yıkım yaşandığını ifade etti. Anlatınlar, “silahlı kuvvetlerin aşırı sivil kayıpların önüne geçmesini” öngören Cenevre Anlaşması’nın, Kaddafi güçlerince ihlal edildiğini öne sürüyor.
Bir görgü tanığı, “Zaviye küle dönüştü… Şehir harabe içinde… Bazı binalar tamamen yok oldu ve sokakta askerlerin karşısına çıkan herkes fark edilir edilmez vuruluyor. Çok fazla yaralı var” dedi.
Bazı görgü tanıkları ise 200 bin kişinin yaşadığı kentin savaş uçaklarıyla bombalandığını belirtti. Ancak ordunun telefon hatlarının kesmesi ve gazetecilerin şehre girmesine izin vermemesinden dolayı bu iddiaları doğrulamak mümkün değil.
Elektrik ve internetin de bulunmadığı belirtilen kentte, isyancıların binaların çatılarına çıkarak yerleşimcilere direnişi sürdürme çağrısı yaptıkları ifade edildi. Öte yandan, tankların camiler dahil birçok sivil binayı vurduğu, sokakların cesetlerle dolu olduğu belirtildi.
Televizyonlarda yayınlanan görüntülerde, iki haftadan beri ağır çatışmalara sahne olan kentin sokaklarında yatan askerlere ait cesetler görüldü. Diğer yandan, çok sayıda yaralın olduğu ve yaralıların hastanelere akın ettiği iletildi.
BATILI LİDERLER BASKI ALTINDA
İsyancıların elinde bulunan doğu’daki kentlere ilerleyişine de devam eden Kaddafi’ye ait birlikler, önemli sanayi kenti Ras Lanuf’a saldırıyor. Salı günü savaş uçaklarının kenti en az dört defa bombaladığı ve bombalanan yerlerin arasında yerleşim bölgelerinin de olduğu belirtildi. Ayrıca, kentin sadece birkaç kilometre ötesine konuşlandırılan ağır toplar kenti ateş altına aldı.
İsyancılardan Abdül Salim Muhammed, “top ve tankları olan Kaddafi güçlerine karşı fazla bir şey yapamadıklarını ve çok sayıda insanın öldüğünü” söyledi. Bir diğer isyancı Kemal Şeyh ise “Kaddafi delinin teki. Önlerine gelen herkese saldırıyorlar. Herkesi vuruyorlar” dedi.
Öte yandan, Kaddafi’nin Zaviye ve Ras Lanuf üzerine başlattığı şiddetli saldırılar, birkaç gün içinde düzenlenecek görüşmelerde dünya liderlerinin üzerindeki baskıyı artırabilir.
İngiltere Başbakanı David Cameron ve ABD Başkanı Barack Obama, Zaviye ve Ras Lanuf kentlerine saldırı düzenlen Kaddafi’ye yönelik “tam ölçekli eylem” açıklamasında bulundu.
İngiltere ve ABD tarafından yapılan ortak açıklamada, isyancıların talep ettiği hava sahasının kapatılması planının da değerlendirildiği belirtildi.
Alınacak diğer önlemler arasında, Libya’ya uygulana silah ambargosunun güçlendirilmesi ve denetimin artırılması olacak.
CBS NEWS: Kaddafi yine konuştu: ‘Libyalılar dış güçlerin etkisi altında’
Libya lideri Muammer Kaddafi, Salı akşamı devlet televizyonunda açıklamalarda bulundu. Kaddafi, “dış etkenlerin Libyalı gençleri kendi ülkelerine karşı hareket etmeye ittiğini” belirtti.
Kaddafi, şu ifadeleri kullandı: “Bunlar, Afganistan, Cezayir, Mısır ve Filistin’den gelerek, Zentan, Zaviye ve Bingazi’ye gelen küçük bir grup. Peki sonra ne oldu?... Gençleri, yasaların bile dokunamayacağı yaşı 20’nin altında olanları silahlandırdılar” dedi.
Kaddafi, “yabancı güçlerin Libyalı gençlere ‘Allahuekber’ diyerek, şehitlik ve cenneti anarak slogan atmalarını söylediklerini, onlara hap, hatta bazen para verdiklerini” belirtti. Ayrıca, gençlerin otomatik silahlarla donatıldığını ifade etti.
Libya’nın iktidarı sarsılan lideri, “Çocuklar silahları aldıklarında mutlu oluyor ve bu durumun kötüleşmesinin nedeni, olan biten bunlar” dedi.
Kaddafi, zayıflık sergileyen gençlerin hedef alındığını ve “cennete gidecekleri inancıyla” kandırıldıklarını ifade etti. Kaddafi, “kişiliğinde, eğitiminde ve aile hayatlarında kusur bulunanların, daha kolay hedef olduklarını” söyledi.
NEW YORK TIMES: Roubini: Petroldeki yükseliş kriz habercisi
New York Üniversitesi akademisyenlerinden ekonomist Nouriel Roubini, petrolün varil fiyatını 140 dolara çıkmasının gelişmiş ekonomileri tekrar resesyona sürükleyeceğini söyledi.
Dubai’de bir konferansa katılan Kriz Kahini lakaplı Roubini, küresel ekonomik iyileşmenin kırılganlığına dikkat çekti ve euro bölgesinde ekonomik sıkıntıları devam eden ülkeler varken, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırımına gitmesinin hata olabileceğini söyledi.
Diğer yandan, ABD’de enerji fiyatlarındaki artışın, 2008’deki yükselişe benzeyeceğinden endişe ediliyor. Ancak ABD ekonomisi artan yakıt fiyatlarına bu kez daha iyi hazırlandı.
Geçen yıl benzin yüzde 30 yükseldi, son iki yıldan bu yana petrolün varil fiyatı ilk kez 100 doların üzerine çıktı.
Enerji fiyatlarında yaşanan artış, ekonomik toparlanmada durgunluğa yol açacak olsa da, ekonomistler fiyatlarda yükseliş devam etmediği sürece toparlanmanın raydan çıkmayacağı görüşünde.
Bunun sebeplerinden biri olarak, tüketici ve şirketlerin, yaşanan son petrol şokundan ders çıkarması gösteriliyor. Örneğin, birçok tüketici benzin yakan spor arabalardan vazgeçerken, otomobil üreticileri beş yıl öncesine göre daha fazla etkin benzin kullanımı olan araç sattıklarını açıkladı.
ABD’deki havayolları ve taşımacılık sektörü ise artan fiyatlara rağmen, karlarının gelirlerini artırmayı başardı. ABD ekonomisi, geçmişe kıyasla artık petrole bağımlı değil.
2005 yılından bu yana petrol tüketimi ülke genelinde yüzde 5 azalırken, doğalgaz kullanımı yüzde 10’dan fazla arttı. Doğalgaz kullanımının artması fiyatları düşük seviyede tutarken, kimya ve ilaç sektörünü güçlendirdi. Ayrıca, büyük kısmı doğalgazdan üretilen elektriğin fiyatı da düştü.
Pazartesi günü ABD genelinde galon (4.55 litre) başına ortalama 3.57’den satılan benzin, şimdiden bazı ABD’lileri alışkanlıklarını değiştirmeye zorluyor. ABD’lilerin keyfi giderleri için harcadığı gelirlerini düşüren benzin fiyatları, en çok düşük ve orta sınıf aileleri etkiledi. Bunun nedeni, hane bütçelerinin büyük kısmının benzin ve ısınma yakıtına gitmesi olarak ifade edildi.
REUTERS: Yemen’deki protestolarda 1 kişi öldü, 60’dan fazla kişi yaralandı
Salı günü Yemen’in başkenti Sanaa’da yaşanan protestolarda, polisin protestocular üzerine ateş açması sonucu en az 65 kişinin yaralandığı belirtildi.
Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in 32 yıllık rejimini sona erdirmek isteyen protestoculardan altısının durumunun ciddi olduğu ifade edildi. AFP haber ajansı, yaralılardan birinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Görgü tanıkları, polis ve sivil güvenlik görevlilerinin, Sanaa Üniversite’sinde kamp kuran binlerce göstericiyle bir araya gelmek isteyen bir başka grubu ayırmak için ateş açtığını iletti.
Devlet haber ajansı Saba, açılan ateşle bir aşiret liderinin bağlantılı olduğu, yaşanan kargaşada üç protestocuyla üç polisin yaralandığını belirtti. Haberde, polisin, ateşi açan kişiyi yakalamaya çalıştığı ifade edildi. Sanaa Üniversite’sinde protestocuların toplanmasını engellemek isteyen polis, üniversitenin etrafını beton bloklarla çevirdi.
Telefonla bilgi aktaran görgü tanıkları ise, Sanaa’nın 60 km güneyindeki Damar kentinden Salı günü 10 bin kişinin protesto gösterisi düzenlediğini belirtti. Hükümetin istifasını isteyen göstericiler, belediye binasını taş yağmuruna tuttu.
Yemen’de son birkaç haftada polis ve göstericiler arasında yaşanan çatışmalarda şu ana kadar 27 kişi hayatını kaybetti.
AP: Amr Musa: Mısır ve İsrail arasındaki barış anlaşması devam edecek
Mısır’ın Devlet Başkanı adayları arasında bulunan Arap Birliği lideri Amr Musa, Mısır’ın İsraille olan barış anlaşmasının korunacağını ve Mısır’ın modern bir demokrasi olması için yolsuzlukla mücadele edeceğini belirtti.
Kahire’nin Zamalek mahallesinde birkaç yüz kişiye konuşma yapan Musa, “genç Mısırlıları dinleyeceğini ve Mısır’ın bölgesel güç olması için onlarla birlikte çalışacağını” ifade etti.
Kendisine İsrail ile olan barış anlaşması hatırlatılan Musa, “Mısırlılar olarak barışın esaslarına karşı sorumluluklarımız var… Maceracı bir dış politika takip ederken Mısır’ı tekrar inşa edemeyiz” dedi.
Musa, “İsrail’i bir devlet olarak kabul etmemeleri halinde kendilerini kandırmış olacaklarını” söyledi.
Öte yandan, Devlet Başkanı seçilmesi halinde, Mısır ile İsrail arasında yapılan ve 15 yıl boyuınca yılda 60 milyar metre küp doğalgazın Tel Aviv’e satılmasını öngören anlaşmayı yeniden değerlendireceğini belirtti.
Musa’nın konuşması sık sık tezahüratlarla kesilse de, Arap Birliği Başkanı geçmişte “Mübarek’e seçimlerde yeniden oy veririm” dediği için eleştiri almıştı. Musa, kendisini savunarak, “bu sözü söylediği zaman seçimlere katılacak iki adayın Mübarek ve oğlu Cemal olduğunu” söyledi.