Güncelleme Tarihi:
BBC: Sakine Aştiyani’nin avukatı Norveç’ten sığınma hakkı aldı
İran’da zina yaptığı gerekçesiyle recm cezasına çarptırılan Sakine Muhammed Aştiyani’nin insan hakları avukatı Muhammed Mustafai, Norveç’ten bir yıllık sığınma hakkı adlı.
Mustafai, geçtiğimiz hafta İran’dan hakkında tutuklama kararı verilmesinin ardından Türkiye’ye kaçtığını belirtmişti. Mustafai, recm cezasına çarptırılan Aştiyani’nin kurtarılması için başlattığı uluslararası kampanya ile tanınmıştı.
Mustafai İran’da sorgulandığını, ardından tekrar sorguya çağrıldığını ancak gitmemesi üzerine hakkında tutuklama kararı çıktığını söyledi. 24 Temmuz’da İran’dan kaçan Mustafai, “Eğer teslim olsaydım karım beni asla affetmezdi” dedi.
Mustafai’nin tutuklanan karısı Cumartesi günü serbest bırakıldı. Türkiye’deyken, Norveç’ten bir yıllık vize almayı başaran Mustadai, AFP haber ajansının verdiği bilgiye göre Pazar günü Oslo'ya vardıktan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Stoere, Mustafai’nin güvenliğinin sağlanmasından dolayı memnuniyetini dile getirdi.
Stoere, Reuters haber ajansına, “İran’daki diğer insan hakları savunucuları ve onların müvekkilleri için endişeleniyoruz” dedi. Mustafai ise müvekkilleri ile ilgilenecek durumu kalmadığını, bunun da her şeyi kaybettiği anlamına geldiğini söyledi. Mustafai, “Müvekkillerimi savunma hakkım olmadan ne cennet ne de cehennemdeyim” dedi.
XINHUA: Chavez Kolombiya’nın yeni başkanıyla görüşmeyi kabul etti
Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Pazar günü Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya gideceğini ve bu ülkenin yeni Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ile ikili ilişkileri geliştirmek için görüşmeler yapacağını doğruladı.
Chavez, yapacağı ziyaretin en büyük amacının Kolombiya ile ilişkileri düzeltmek olduğunu belirtti. 22 Temmuz tarihine Bogota hükümeti Venezüella’nın sınır bölgesinde FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri) ve Ulusal Özgürlük Ordusu (ELN) gerillalarına sığınma hakkı verdiğini öne sürmüş ve ikili ilişkiler gerilmişti.
Ancak Santos’un Kolombiya’nın yeni Devlet Başkanı olarak göreve gelmesinin ardından iki ülke ilişkileri tazelemek için fırsat buldu. Chavez, Kolombiyalı meslektaşı ile ticaret, ulaşım, tarım, uyuşturucu ticareti sorunu ve Kolombiyalı isyancı grupları konuşacaklarını söyledi.
Chavez, bir iyi niyet girişimi olarak Dışişleri Bakanı Nicolas Maduro’yu Santos’un yemin törenine göndermiş ve ikili görüşmelerin başlaması için zemin hazırlamasını istemişti.
CNN: Çin Devlet Başkanı Wen’den yardım çağrısı
Çin’in kuzeybatı bölgesinde yaşanan toprak kayması felaketinde ölü sayısının artması üzerinde Devlet Başkanı Wen Jiabo Pazar günü kurtarma çalışmalarının hızlandırılmasını istedi.
Halen 1,300 kişiye ulaşılamadığını belirtilirken, Wen felaket bölgesine yakın bir yerde düzenlenen toplantıda, toprak altında kalanların kurtarılması için kalan zamanın daraldığını belirtti. Yetkililer, Cumartesi günü yağan yoğun yağmurun ardından Pazar günü toprak kaymalarının meydana geldiğini ifade etti.
Pazar günü öğleden sonra, Wen ve diğer hükümet yetkilileri dağlık alandan bölgeyi incelemek için felaketin yaşandığı bölgeye geldi. Xinhua Haber Ajansı ise yağmurlar nedeniyle Bailong Nehri’nin taştığını ve Sanyan Vadisi’ndeki 300 evin tamamen çamur altında kaldığını bildirdi.
Bazı bölgelerde su seviyesinin 40 santimetreyi geçtiği belirtilirken, çamurun birçok insanı evlerinde mahsur bıraktığı ve kurtarma çalışmalarının önüne geçtiği ifade edildi. Gansu eyaletinde 45 bin kişi evini terk ederken, ordu bölgeye çok sayıda asker sevk etti.
Pazar günü öğleden sonra bölgeye çok sayıda çadır ve gıda malzemesi gönderilirken, yetkililer halen 441 ton temiz su ve 22 ton acil gıda yardımına ihtiyaçları olduğunu belirtti.
INDEPENDENT: Afganistan’daki yardım grupları endişe içinde
Cumartesi günü Afganistan’da biri İngiliz olmak 10 kişilik bir sağlık ekibinin öldürülmesi, Taliban’ın ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha sakin olan kuzey bölgelerinde güç kazandığı endişesini doğurdu.
Gelişme üzerine Afganistan’da hizmet veren yardım grupları, faaliyetlerini tekrar değerlendirmeye aldı. İngiliz hükümeti, vatandaşlarının Afganistan’daki büyük şehirler dışında kalan bölgelerde çalışmalarının yeterince güvenli olup olmadığını da gözden geçiriyor.
Taliban, öldürülen 10 kişinin Müslümanları Hıristiyan yapmak isteyen misyonerler olduğunu savunuyordu. Hıristiyan bir yardım grubu olan Uluslararası Destek Misyonu (IAM) ise Taliban’ın iddialarını yalanladı ve örgütün öne sürdüğü şeyin saçmalık olduğunu, grup üyelerinin kendilerine ait olanların dışında üzerlerinde fazladan İncil taşımadıklarını belirtti.
Öldürülen İngiliz kadın doktor Karen Woo’nun naaşı Kabil’e getirilirken, iki hafta içinde evleneceği eşi kimliğini doğruladı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Taliban’ın katliamını “nedeni olmayan alçakça şiddet gösterisi” olarak tanımladı.
Yetkililer ise Afganistan’ın kuzeyinde yardım çalışmalarının tıkanması ve bölgeye gönderilen milyonlarca dolarlık yardımın yolsuzluğa harcanmasından endişeli. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Afganistan’a gönderilen yardımların yolsuzluğa karışmaması ve projelerin tamamlanmasında kullanılmasının denetlenmesi için çabalarını artıracağını açıkladı.
Afganistan’da görev alan İngiliz vatandaşlarının güvenliğini temin eden bir yetkili ise en son yaşanan saldırıda güvenlik ekibinin hiçbir koruması olmadığını, pusuya düşürüldükleri yerin güvenli bir bölge olarak kabul edildiğini belirtti.
NATO yetkilileri ise saldırının yaşandığı Badahşan ve sınır paylaştığı Takhar eyaletinde güvenliğin gözden geçirileceğini belirtti.
WALL STREET JOURNAL: ABD, Suudi Arabistan’a F-15 satacak
Obama yönetimi Suudi Arabistan’a geliştirilmiş F-15 savaş uçağı satmayı planlıyor. Ancak planlanan satış çerçevesinde, İsrail’in karşı çıkması nedeniyle uçaklara uzun menzilli silah sistemi yerleştirilmeyecek.
ABD’nin 30 milyar dolar değerindeki ve 10 yıllık bir süreci kapsayan anlaşmasının aylar süren görüşmeler sonunda kararlaştırıldığı belirtildi. İsrail ise ABD’nin bölgesel rakiplerine üstün uçuş teknolojileri sağlamasının bölgedeki askeri üstünlüğünü zayıflattığı yönünde uyarılarda bulundu.
ABD’li yetkililer, Suudi Arabistan’la yapılan anlaşmanın detaylarını İsrail’e sunarak Tel Aviv’in çekineceği bir durumun olmadığı konusunda güven verdiklerini belirtti. İsrail’in ABD Kongresi’nde anlaşmanın askıya alınması veya kendisine güvence sunulması için lobi faaliyetleri yapacağı düşünülmüyor. Obama yönetiminin anlaşmaya yönelik planları bir ay içinde Kongre’nin onayına sunması bekleniyor.
ABD ve İsrail arasındaki bilgi paylaşımı Obama yönetiminin Ortadoğu’da Tel Aviv’in askeri üstünlüğünü koruması için önem verdiği bir konu. Bu aşamada, Kongre İsrail’in askeri üstünlüğünü tehdit edecek herhangi bir silah anlaşmasını iptal etme yetkisine sahip bulunuyor.
Yetkililer, ABD’nin Ortadoğu’daki silah satışını İran’ın gücünü kırmayı amaçlayan bir hamle olarak görüyor. Suudi Arabistan’ın yanı sıra ABD’nin Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer Körfez ülkelerine silah satışı yapma planları olduğu belirtiliyor. Adı geçen alıcılar arasında Lübnan ordusu ve Batı Şeria’daki Filistin güçleri de bulunuyor.
HAARETZ: İsrailli tutuklu gizli anlaşmayla serbest kaldı
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ve Libyalı yetkililer, Mart ayında ortadan kaybolan ve Libya’da bir hapishanede tutuklu bulunan İsrail vatandaşının serbest kalması konusunda Pazar günü anlaşmaya vardı.
Toplumda Libya’nın Yahudi tarihini korumak için faaliyet gösteren Rafael Haddad, beş ay tutuklu kalmasının ardından geçtiğimiz gün Avusturya’nın başkenti Viyana’ya uçtu. İrail ve Libya pasaportlarına sahip olan Haddad Pazartesi günü İsrail’de olacak.
Mart ayında Yahudi geleneğinden kalan binaların resimlerini çekmek için Libya’ya gelen Haadad, burada polis tarafından casus olduğu şüphesiyle istihbarat ajanslarına teslim edilmişti. Haddad’ın tutuklanması Mart ayından bu yana gizli tutulmaya çalışılan bir konuydu. Haddad, Tunus’ta yaşayan akrabalarına telefonla ulaşması sayesinde İsrail hükümetinin durumdan haberi oldu.
İsrail’in ABD, Fransa ve İtalya ile gerçekleştirdiği diplomatik görüşmeler sonucunda Libya hükümetinden Haddad’ın casus olmadığı ve teslim edilmesi talep edildi. Bu hususta İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun İtalyan meslektaşı Silvio Berlusconi ile özel görüşmeler yaptığı belirtildi.
Ancak resmi diplomatik girişimlerin başarısız kalması sonucu Dışişleri Bakanı Lieberman iki ay önce Libya lideri Muammer Kaddafi’nin oğlu Saif El İslam Kaddafi’nin arkadaşı Avusturyalı işadamı Martin Schlaff ile temas kurdu.
Schlaff’ın teklifine göre, İsrail Gazze’ye yardım taşıyan bir Libya gemisinin kargosunu Filistin halkına ulaştırdı ve Haddad serbest kaldı.
GUARDIAN: Bilim insanları menenjitin genetik bağlantısını buldu
Bilim insanları, menenjit hastalığına neden olan “en güçlü genetik delili” bulduklarını belirtti.
Hastalığı taşıyan 1,500 kişi ve taşımayan 5,000 kişinin DNA’sı üzerinde yapılan çalışmalarda, farklı gruplar arasında elde edilen bulgular incelendi. 500 bin genetik değişkeni inceleyen bilim insanları, araştırmaya tabi tutulan herkesin genetik kodunu gözden geçirerek hastalığın izlerini bulmaya çalıştı. Sonuç olarak bazı insanların zayıf bağışıklıklarının hastalığın kendilerine bulaşmasını kolaylaştırdığı ortaya çıktı.
Araştırmanın sonuçları Nature Genetics dergisinde yayımlandı. Çocuk doktoru Peofesör Michael Levin, “Birçoğumuz menenjit bakterisinin bir çeşidini bulunduruyor olsak da, bu sadece 40 binde bir kişide gelişim gösteriyor.
Araştırma ekibinde yer alan Dr. Victoria Wright, bazı insanlar hastalığın gelişmesine zemin oluşturacak genetik faktörlere sahipken, çoğunluğunda bunun görülmemesinin, menenjitin tedavi edilmesinde kullanılacak aşının üretilmesinde fayda sağlayacağını söyledi.
DAILY MAIL: İngiltere bütçe kesintisine giderken BBC’ye 800 milyon sterlin
İngiliz devlet radyo ve televizyon kurumu BBC, kamu alanında yapılan büyük bütçe kesintilerine rağmen bütçesini gelecek altı yıl içinde yüzde 23 artırarak 800 milyon sterline (1 milyar 194 milyon TL) çıkaracak.
BBC’ye ayrılan miktarın duyulmasının ardından bir hükümet yetkilisi BBC’nin bütçesini “olağanüstü ve inanılmaz bir harcama” olarak belirtirken, basın kuruluşu büyük eleştirilere maruz kaldı.
Bakanlıklar orta gelirli ailelerden alınacak vergileri yüzde 25 artırırken, BBC’nin yıllık bütçesi 2016’da 3.5 milyar sterlinden, 4.3 milyar sterline (10 milyar 248 milyon TL) ulaşacak.
Son bütçe rakamları BCC’nin çok büyük miktarda paranın sokağa atıldığı bir kurum olduğunu gösteriyor. Rakamlara göre, kurumun 382 çalışanı yılda en az 100 bin sterlin (238 bin 374 TL) maaş alıyor. Ulusal Denetim Bürosu, Glastonbury müzik festivalinde 580 bin sterlin harcaması nedeniyle BBC’yi eleştirmişti.
BBC ayrıca, Dünya Kupası 2010 yayınının yapıldığı Cape Town’daki cam stüdyosuna tam bir milyon sterlin harcamıştı.