Güncelleme Tarihi:
WASHINGTON POST: Wililieaks belgeleri Türkiye’yi nasıl yansıtıyor
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail komandolarının Gazze Özgürlük Filosu’na düzenlediği baskını, El Kaide’nin New York ve Washington’daki saldırılarıyla kıyaslanabileceğini belirtmişti. Geçtiğimiz hafta Washington’da bulunan Davutoğlu, “Bu Türkiye’nin 11 Eylül’üydü, tekrar ediyorum” dedi. Davutoğlu, baskının Türk toplumu üzerindeki psikolojik etkisinden bahsettiğini belirtti ve “vatandaşlarımız yabancı bir ordu tarafından öldürüldü” dedi.
Ancak her şey bu kadar basit değil. Türkler, İsrail ile yüzleşmeyi bekledikleri gibi intihar komandoları tarafından değil, ellerinde paintball silahı olan profesyonel askerlerin hedefi oldu. Kısaca, Davutuoğlu’nun Obama yönetimiyle harika ilişkilere sahip oldukları ve stratejik ilişkilerini korumaya devam etmeleri gerektiğine dair sözlerini fazla kulağa asmaya gerek yok.
Türkiye NATO ütesi ve ABD’nin dış ülkelerdeki operasyonları için üslerine ev sahipliği yapıyor. Ancak gerçekten hala bir ABD müttefiki mi? Wikileaks belgelerinin ortaya döktüğü şey, ardı ardına gelen iki ABD hükümetinin bu soru üzerinde zorluk çektiğini gösteriyor. AK Parti’nin yönetime gelmesiyle, Türkiye, ABD’yle düzenbaz bir 21’inci yüzyıl ilişkisi kurdu.
Türkiye eskiden otoriter bir ülke değildi ve Batıyla güvenilir bir çizgisi vardı. Şimdi ise ekonomisi güçlenen ve büyük jeopolitik hedefleri olan bir ülke. Ortadoğu, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek gibi, ABD’yi sessizce destekleyen ve otoriter yönetimini güçlendirmek isteyen liderlere sahip. Başbakan Tayyip Erdoğan’da bu fırsatı görerek bölgede bir güç arayışına girdi.
Wikileaks belgelerinde “oldukça tehlikeli” ve “Osmanlı İslamcı fantezilerde kaybolduğu” belirtilen Davutoğlu, bana “İngiltere eski sömürgeleriyle bir milletler topluluğu halinde, neden Türkiye eski Osmanlı topraklarında, Balkanlarda, Ortadoğu ve Orta Asya’da liderliğini yeniden pekiştirmesin?” dedi.
Türkiye Avrupa’nın ticaret ve yatırımına bağımlı. Demokratik bir Irak ve nükleer güçten uzak bir İran istiyor. Aynı zamanda NATO’nun Afganistan’da başarılı olmasını diliyor. İsrail’i de halen tanıyor. Türkiye’nin, nür müttefik olmanın ötesine geçen bir konumu var.
ABD’nin eski büyükelçisi James Jeffrey, “Türkiye’de her konu için farklı yaklaşılmalı ve genelde kendi kafasına göre hareket edeceği bilinmeli. Mevcut liderlerin takındığı tavır, yıkıcı dram ve söylevler içeriyor. Ancak ufukta daha iyi birini görülmemesi, Türkiye’nin Batı’nın kurumları ve Ortadoğu’nun kültür ve dinine sahip karmaşık bir ülke kalacağını gösteriyor” ifadesini kullandı.
Davutoğlu’nun Washington’daki yorumlarına bakınca, en sonunda Wikileaks’in yeni Türkiye’yi iyi bir şekilde yorumladığını söyleyebiliriz.
LOS ANGELES TIMES: Tutucular ile yenilikçiler kavgasının en çok yaşandığı ülke Türkiye
Pew Research Center tarafından 12 Nisan ile 7 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen anket, dünya genelindeki Müslüman toplulukların politikada İslam’ın yer almasını istediğini gösterdi.
Ankette, Türkiye’deki katılımcıların yarısından biraz daha fazlası, İslam’ın politikadaki nüfuzunun iyi olduğunu savundu. Aynı zamanda, Türkiye tutucular ile yenilikçiler arasında çatışmanın en çok yaşandığı ülke olarak öne çıktı. Katılımcıların yüzde 84’ü, iki taraf arasında çatışma olduğunu belirtirken, Türkiye’yi yüzde 74 ile Lübnan izledi.
Anket, Pakistan, Mısır, Ürdün ve Nijerya’da zina için recm; hırsızlık için el kesilmesi ve İslam’dan dönenler için uygulanan ölüm cezasının değiştirilmesini desteklediğini ortayua koydu. Pakistan’da ise ankete katılanların yüzde 85’i, iş yerlerinde kadın ve erkeklerin ayrılması gerektiğini düşünüyor.
Endonezya, Mısır ve Ürdün’de ankete katılanların üçte ikisi, ülke politikalarında İslam’ın öne çıkmasını olumlu karşıladıklarını belirtti. Katılımcılar, İslam politikada ne kadar fazla yer edinirse bunun o kadar olumlu bir durum olduğunu ifade etti.
Ankette sekiz bin katılımcının görüşleri değerlendirildi.
WALL STREET JOURNAL: Çin, Rusya’nın silah piyasasını eline geçiriyor
Soğuk Savaşın sona ermersinden sonra Rusya, başta en gelişmiş savaş jeti Sukhoi-27 jetleri olmak üzere cephaneliğinin büyük bir kısmını para ihtiyacını kısmak için Çin’e satmıştı. Aradan geçen 15 yılda, Rusya Çin’in en büyük silah tedarikçisi olmaya devam etti. Hatta Pekin’e Su-27 savaş jetiin Rusya’dan ithal parçalarla üretilmesi için lisans da satıldı.
Bugün, Rusya’nın silah sanayisindeki gücü azalırken, Çin eski tedarikçisinin yerini alıyor. Son 10 yıldan bu yana Rusya’dan silah donanımı ithal eden ve tersine mühendislik ile bu domanımı deşifre eden Çin, Su-27 ve uçak gemisi dahil çok sayıda gelişmiş silah üretme noktasına geldi.
Çin, sadece Su-27 savaş jetlerinin elektronik ve radar sistemini kopyalamakla kalmadı, uçağa kendi üretimleri motor eklemeyi de başardı. Bu gelişmeler sayesinde, Pekin son iki yılda Rusya’dan önemli bir silah ithalinde bulunmadı. Çin, bugünlerde ürettiği yeni silahları dünyaya satmaya ve Rusya’nın pazarını elinden almaya hazırlanıyor.
Çin’in, müşterileri arasında Hindistan ile güç dengesini kurmak isteyen Pakistan bulunurken, JF-17 savaş jetleri için Sri Lanka, Bangladeş, Venezüella, Nijerya, Fas ve Türkiye sırada bekliyor. Öte yandan, Pekin’in 2002-2009 yılları arasında İrana 260 milyon dolarlık silah satması, gelecekte iki ülke arasında yapılacak ticaret konusunda ABD’yi endişelendiriyor.
FINANCIAL TIMES: Avrupalı liderler tahvil planında kavgalı
Euro bölgesinde artan borçlanma krizi nedeniyle, devlet tahvilleri için dev bir ortak piyasa oluşturulması hamlesine yönelen Avrupalı liderler, Almanya’nın karşı çıkması kesin gibi gözüken bu hamlenin öncesinde görüş ayrılığına düştü.
Lüksemburg Başbakanı Jena Claude Juncker ve İtalya Ekonomi Bakanı Gulio Tremonti, “E-tahvillerin” hayata geçirilmesinin finans piyasalarına ve euronun tersine çevrilemeyeceğine inanan Avrupalılara açık bir mesaj göndereceği belirtti. Öte yandan, Almanya Ekonomi Bakanı Wolfgang Schäuble, ortak tahvil piyasası oluşturulmasının Avrupa’da geçerli olan anlaşmalar üzerinde “çok büyük değişiklikler gerektireceğini” ifade etti.
Schäuble aynı zamanda devletlerin ekonomik disiplini korumak için teşvik tedbirlerine sahip olduğunu, bu tedbirler olmadan yaptırımlarla karşılaştıklarını belirtti. Schäuble “Aksi takdirde euro değer kaybeder” uyarısında bulundu. Almanya ayrıca, ortak devlet tahvillerinin borçlanma maliyetlerini artıracağından endişe ediyor.
Juncker ve Tremoti, “E-tahviller” için kurumsan bazda düzenlemeler hazırlarken, devletlerin “spekülatif saldırıya” maruz kalmadan piyasa disiplini uygulayacaklarını, aynı zamanda Avrupa’nın finansal ve ekonomik bütünlüğünü güçlendireceklerini ileri sürdü. Avrupalı ekonomi bakanları bugün Brüksel’de bir araya gelecekken, Juncker ve Tremoti, E-tahviller için görüşlerini sunacak.
TIMES: Wikileaks ABD’deki “terör hedeflerini” listeledi
Wikileaks, geçtiğimiz gece ABD’nin korumaya en çok önem verdiği küresek sanayi ve varlıkların listesini yayımlayarak, Washington ile olan kavgasına yeni bir boyut ekledi. Güvenlik yetkilileri, sitenin yayımladığı belgenin terör örgütlerine bir hediye anlamı taşıdığını belirtti.
Belgede yüzlerce boru hattı, sualtı kablo ağları ve dünyanın dört bir yanındaki fabrikalar bulunuyor. Bu altyapı ve sanayi varlıklarının yok edilmesinin, ABD’e çok büyük bir darbe vuracağı belirtilirken, İngiliz ulusal güvenlik uzmanı Malcolm Rifkind, Wikileaks’in bu bilgileri ifşa ederken, bilgilerin terör örgütlerine hizmet edebileceği konusunda hiçbir tedbir almadığını ifade etti.
Rifkinf, Wikileaks’in yayımladığı belgeyle “sorumsuzluğunu iyice ortaya koyduğunu” belirtirken, Wikileaks, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından onaylanan belgenin, ABD hükümetinin diğer devletlerden bilgileri dışında önemli bilgi transfer ettiğini ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Wikilieaks sözcülerinden Kristin Hrafnsson, belgenin “istihbarat çalışmalarında bulunmadıklarını iddia eden ABD hükümetine bağlı elçilik ve diplomatları haksız çıkardığını” ifade etti. Hranfsson, “Belge dünyanın dört bir yanındaki varlıklar için önemli stratejik detaylar içeriyor. Ancak bu varlıkların adreslerini, güvenlik önlemlerini ifşa etmiyor. Tersine, ABD’li diplomatların bu varlıklar üzerinde geri bildirim istediklerini gösteriyor” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü P.J Crowley, “Bu bilgiler ulusal ve ekonomik güvenlik adına kritik öneme sahip altyapı ve temel kaynaklar hakkında detaylar içeriyor” dedi ve Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ın ABD’yi hedef almak isterken birçok ülkeyi tehlikeye attığını söyledi.
REUTERS: Güney Kore ülke çapında tatbikata başladı
Güney Kore, komşusu Kuzey Kore’nin her türlü provokatif eyleme karşı uyarıda bulunmasına rağmen bugün ülke genelinde donanma tatbikatına başladı. Güney Kore ordusu, tatbikatın batı kıyılarının açıklarında yapılacağını ancak 13 gün önce Kuzey’in top ateşine maruz kalan Yeonpyeong adası civarının tatbikat kapsamında olmayacağını belirtti.
Güney Kore, yapılacak tatbikatlarının Kore Yarımadasının batı, doğu ve güney kısımlarındaki 29 noktada düzenleneceğini, bunların arasında Sarı Deniz sınırı yakınlarındaki beş büyük adadan biri olan Daecheong Adası’nın da bulunduğunu ifade etti.
Kuzey Kore’nin KCNA haber ajansı ise Pazar günü Güney’in provokasyonlarına devam ettiğini ve Kore Yarımadasındaki tansiyonu kontrol edilemez bir boyuta taşıdığını belirtti ve “kimse gelişmelerin hangi boyuta geleceğini tahmin edemez” yorumunda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Güney Kore ve Japon meslektaşlarıyla bugün Washington’da bir araya gelecek. Görüşmede Prongyang’a karşı atılacak adımların belirlenmesi beklenirken, Pyongyang’a karşı tavır alması beklenen Çin görüşmeye davet edilmedi.